İsrâ Suresi 51. Ayet


Arapça

أَوْ خَلْقًا مِّمَّا يَكْبُرُ فِي صُدُورِكُمْ فَسَيَقُولُونَ مَن يُعِيدُنَا قُلِ الَّذِي فَطَرَكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ فَسَيُنْغِضُونَ إِلَيْكَ رُؤُوسَهُمْ وَيَقُولُونَ مَتَى هُوَ قُلْ عَسَى أَن يَكُونَ قَرِيبًا


Türkçe Okunuşu

Ev halkan mimmâ yekburu fî sudûrikum, fe se yekûlûne men yuîdun(yuîdunâ), kulillezî fetarakum evvele merreh(merretin), fe se yungıdûne ileyke ruûsehum ve yekûlûne metâ hûv(hûve), kul asâ en yekûne karîbâ(karîben).


Kelimeler

ev veya
halkan yaratılış
mim mâ (min mâ) o şeylerden
yekburu büyür, büyük olur, büyüyen (bir şey)
fî sudûri-kum gönlünüzde, içinizde, hayalinizde
fe se yekûlûne o zaman diyecekler, derler
men kimse, kişi
yuîdu-nâ bizi geri çevirir
kulillezî (kul ellezî) de, ki o
fetara-kum sizi yarattı
evvele evvel, ilk
merretin defa, kere
fe se yungıdûne (angada) o zaman sallayacaklar (salladı)
ileyke sana
ruûse-hum onların başları, başlarını
ve yekûlûne ve diyorlar
metâ ne zaman
huve o
kul de, söyle
asâ umulur ki
en yekûne olmak, olması
karîben yakın bir zamanda

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali “Ya da göğüslerinizde büyüttüğünüz (ve yeniden yaratılmasını imkân-sız gördüğünüz) başka bir yaratık (oluverin yine de diriltileceksiniz!) ” (Onlar) “Bizi kim (hayata) geri çevirebilir?” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa yaratan (tekrar diriltecektir) .” Bu durumda Sana başlarını sallayarak alaylı bir tarzda: “Peki o ne zamanmış?” diyeceklerdir. (Onlara) De ki: (Bekleyin, ölüp gitmeniz ve hesaba çekilmeniz) “Pek yakın olabilir.”
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Yahut da aklınızca bundan da daha büyük bir başka mahluk olun; mutlaka dirileceksiniz. Diyecekler ki kim tekrar hayata getirecek bizi? De ki: İlk defa sizi yaratan. Alay ederek başlarını sallayacaklar da ne zaman olacak bu iş diyecekler; de ki: Umarım ki pek yakında.
Abdullah Parlıyan Meali Veya kafanızda büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, yine ölümden sonra mutlaka diriltileceksiniz.” Diyecekler ki: “Kim tekrar hayata getirecek bizi?” De ki: “İlk defa sizi yaratan diriltecek” ve sonra sana inanmamış bir tavırla başlarını sallayıp, “Bu ne zaman olacak?” diye sorarlarsa, onlara de ki: “Umarım ki pek yakında.”
Ahmet Tekin Meali “İsterse, hayalinizde yeniden yaratılması, diriltilmesi imkânsız gibi görünen ölüler olun. Bunlar, Allah'ın, sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.” de. “Bizi tekrar hayata kim döndürecek?” diyecekler. “Sizi, ilk defa, yoktan yaratan, var eden!” de. Bunun üzerine, onlar, sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve: “Ne zaman?” diyecekler. “Yakın olsa gerek” de.*
Ahmet Varol Meali Ya da gönüllerinizde büyüyen bir yaratık olun." "Bizi kim yeniden (hayata) döndürebilir?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratan!" Bu kez sana alayla başlarını sallayıp: "O ne zaman?" diyecekler. De ki: "Yakında olması umulur."
Ali Bulaç Meali 'Ya da göğüslerinizde büyümekte olan (veya büyüttüğünüz) bir yaratık (olun).' Bizi kim (hayata) geri çevirebilir' diyecekler. De ki: 'Sizi ilk defa yaratan.' Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve diyecekler ki: 'Ne zamanmış o?' De ki: ' Umulur ki pek yakında.'
Ali Fikri Yavuz Meali Yahud gönlünüzde büyüyen (dağlar ve gökler gibi kuvvetli) her hangi bir yaratık olun, muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz.” Onlar şöyle diyeceklerdir: “-O halde, öldükten sonra bizi kim diriltilip geri çevirecek?” Sen de de ki: “-Sizi ilk defa yaratamış olan kudret sahibi Allah diriltecek.” O zaman alay ederek başlarını sallayacaklar da: “- Ne vakit o?” diyecekler. De ki: “-Muhakkak olması yakındır.
Bahaeddin Sağlam Meali 50, 51. De ki: İster taş olun, ister demir veya kafanızda büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, (siz dirileceksiniz.) “Kim bizi tekrar diriltecektir?” diyecekler. Sen: “İlk olarak sizi gül goncası gibi açıp yaratan yine sizi diriltecektir” de. Bunun üzerine onlar, başlarını kaldırıp sallayacaklar ve “Ne zaman?” diyecekler. Sen: “Pek yakın olabilir” de.
Bayraktar Bayraklı Meali 50,51. De ki: “İster taş olun, ister demir. İsterse aklınıza imkansız gibi görünen herhangi bir yaratık!” Diyecekler ki: “Bizi hayata kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan.” Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek.”
Cemal Külünkoğlu Meali 50,51. De ki: “(Şüphe mi var?) İster taş olun ister demir! Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkânsız olan başka bir varlık olun, (yine de diriltileceksiniz.)” Diyecekler ki: “Peki bizi hayata tekrar kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan (kimse O döndürecek)!” Bunun üzerine başlarını sana (alaylı bir tarzda) sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!”
Diyanet İşleri Meali (Eski) 50,51. De ki: "İster taş veya demir ya da kalbinizde büyüttüğünüz başka bir yaratık olun, yine de dirileceksiniz." "Bizi tekrar kim diriltir?" derler; de ki: "Sizi ilk defa yaratan." Sana başlarını sallayarak: "Ne zamandır bu?" derler. "Yakında olması mümkündür" de.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) “Yahut aklınızca, diriltilmesi daha da imkânsız olan başka bir varlık olun, (yine de diriltileceksiniz.)” Diyecekler ki: “Peki bizi hayata tekrar kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk defa yaratan.” Bunun üzerine başlarını sana (alaylı bir tarzda) sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Yakın olsa gerek!”
Diyanet Vakfı Meali 50, 51. De ki: İster taş olun, ister demir, isterse gözünüzde büyüyen herhangi bir mahlûk! (Bunlar, Allah'ın sizi yeniden diriltmesini güçleştirmez.) Diyecekler ki: «Bizi tekrar (hayata) kim döndürecek?» De ki: Sizi ilk kez yaratan. Bunun üzerine onlar sana alaylı bir tarzda başlarını sallayacak ve «Ne zamanmış o?» diyecekler. De ki: Yakın olsa gerek!
Edip Yüksel Meali "Yahut sizce imkansız görünen bir biçime girin, farketmez." Buna karşılık, "Bizi kim geri döndürecek," diyecekler. De ki: "Sizi ilk önce kim yarattıysa O!" Sonra başlarını sallayıp, "Peki ne zaman," diyecekler. De ki: "Belki düşündüğünüzden daha yakın..."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali "İsterse gönlünüzde büyüyen başka bir yaratık olun, (Muhakkak öldürülecek ve diriltileceksiniz.) "Onlar: "Bizi kim tekrar diriltecek?" diyecekler. De ki: "Sizi ilk defa yaratmış olan o kudret sahibi." Sana başlarını sallayarak: "Ne zamandır bu." diyecekler. De ki: "Yakın olması gerekir!".
Elmalılı Meali (Orjinal) De ki: muhakkak, ister taş olun ister demir isterse gönlünüzde büyüyen her hangi bir halk, o halde bizi kim iade edebilir? Diyecekler, sizi, de: ilk defa yaratmış olan kudret sahibi, o vakıt sana başlarını sallıyacaklar da «ne vakıt o?» Diyecekler, de ki «yakın olması me'mul»
Hasan Basri Çantay Meali Yahud göğüslerinizde (akıllarınızca) büyüyen her hangi bir halk (olun, mutlakaa diriltileceksiniz). «O halde bizi kim (dirilterek) geri çevirecek?» diyecekler. Sen de de ki: «Sizi ilk defa yaratmış olan (kudret saahibi diriltecekdir)». O vakit sana başlarını sallayacaklar da: «(istihza ile) Ne vakit o?» diyecekler. Söyle ki: «Yakın olması me'muldür».
Hayrat Neşriyat Meali “İsterse gönlünüzde büyüyen (dirilmesi size imkânsız gelen) herhangi bir mahlûk!(Allah sizi mutlaka diriltecektir.)” Buna rağmen diyecekler ki: “Bizi tekrar (hayâta) kim döndürecek?” De ki: “Sizi ilk def'a yaratan!”(1) Bunun üzerine sana (alaylı alaylı) başlarını sallayacaklar ve: “Ne zaman o?” diyecekler. De ki: “Umulur ki yakın olabilir!”*
İlyas Yorulmaz Meali “Yahut, içinizden geçirdiğiniz büyüklükte bir yaratık olun” de. Sonra “Bizi eski halimize kim döndürecek” diyecekler. Deki “Sizi ilk defa yaratan, tekrar yaratacak.” Sonra başlarını sallayarak sana “Bu ne zaman olacak” derler. Onlara “Olması yakındır” de.
Kadri Çelik Meali “Ya da göğüslerinizde (gözlerinizde) büyüksediğiniz bir yaratık (olun fark etmez)!” “Bizi kim (hayata) geri çevirebilir?” diyecekler. De ki: “Sizi ilk defa yaratan.” Bu durumda sana başlarını alaylıca sallayacaklar ve “Ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Pek yakında olması umulur!”
Mahmut Kısa Meali “Yâhut diriltilmesini imkânsız gördüğünüz bir başka varlık; ne olursanız olun, mutlaka diriltilip hesaba çekileceksiniz!” Buna karşılık, “İyi de, bizi kim tekrar hayata döndürecek?” diye soracaklar. De ki: “Sizi kim yoktan var ettiyse, O!” Bu sefer, sana inanmadıklarını göstermek için başlarını sağa sola sallayarak, “Peki, ne zamanmış o?” diyecekler. De ki: “Umarım ki, pek yakında! Öyle bir Günde ki:”
Mehmet Türk Meali “Veya gözünüzde büyüttüğünüz bir yaratık (olun.)”1 (de). (Bir de) “Bizi kim tekrar diriltecek?” diyecekler. (Sen): “Sizi ilk defa yaratan.” de. O zaman da sana alaylı bir şekilde başlarını sallayarak: “Peki o ne zaman?” diyecekler. (Sen de onlara): “Belki de pek yakında.” de.*
Muhammed Esed Meali hatta isterseniz aklınıza gelebilecek [hayata, dirime] daha uzak [başka] bir unsura dönüşün 58 [yine de ölümden sonra diriltileceksiniz]. Ve bunun üzerine [eğer], “Bizi kim [hayata] geri döndürecek?” diye soracak [olur]lar [sa], de ki: “Peki, sizi ilk defa var eden kimdi?” Ve sonra sana [inanmamış bir tavırla] başlarını sallayıp, “Bu ne zaman olacak?” diye sorarlar[sa], [onlara] de ki: “Belki, çok yakında!”,
Mustafa İslamoğlu Meali ya da mahlukat içerisinde aklınıza gelebilecek (hayata) en uzak (başka) bir varlığa!..” Bundan sonra kalkıp da “Kimmiş bizi yeniden diriltecek olan?” diye soracak olurlarsa, “Sizi ilk defa yaratan Kimse!” diye cevapla. Bunun üzerine, kafalarını (kinayeli kinayeli) sallayarak “Peki, bu ne zaman gerçekleşecekmiş bakayım?” diye sana soracak olurlarsa, de ki: “Kim bilir (!) belki de çok yakında gerçekleşecektir:[2280]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali «Veya göğüslerinizde büyütülenden hangi bir halk (olunuz, her halde diriltileceksinizdir).» Diyeceklerdir ki: «O halde bizi kim geri getirecektir?» De ki: «Sizi ilk defa yaratmış olan zât» (geri getirecektir). Artık sana başlarını sallayacaklar ve diyeceklerdir ki: «O ne zaman?» De ki: «Yakın olması umulur.»
Suat Yıldırım Meali 50, 51. De ki: “İster taş olun, ister demir. İsterse yeniden dirilmesi aklınızca imkânsız gibi görünen herhangi bir yaratık, ne olursanız olun, mutlaka diriltilip kaldırılacaksınız. ”“O halde” diyecekler, “kimdir bizi diriltecek olan? ” De ki: “Sizi ilk defa yoktan yaratan! ”Bu sefer, alay ederek başlarını sallayacak da: “Ne zamanmış o? ” diyecekler. De ki: “Belki de yakındır. ” [30, 27; 42, 18]
Süleyman Ateş Meali İster gönlünüzde büyüyen, (aklınıza tuhaf gelen) herhangi bir yaratık, (ne olursanız olun, Allah sizi mutlaka diriltecektir). Bizi kim tekrar (hayata) döndürebilir?" diyecekler. "Sizi ilk defa yaratan (döndürür)" de. Sana alaylı alaylı başlarını sallayacaklar ve: "Ne zaman o?" diyecekler. "Pek yakın olabilir" de.
Süleymaniye Vakfı Meali İsterse içinizde büyüttüğünüz(kurguladığınız) bir yaratık haline gelin (Yeniden diriliş yine de gerçekleşecektir).” Diyecekler ki “Bizi hayata kim döndürecek?” De ki “Baştan yaratılışınızın kuralını koyan[*].” Şaşkın bir biçimde baş sallayarak diyecekler ki “Peki ne zaman?” De ki “Belki pek yakında.”*
Şaban Piriş Meali 50,51. -De ki: -İster taş olun, ister demir! İsterse kalplerinizde tasavvur ettiğiniz hayal ötesi bir yaratık olun! diyecekler ki: -Bizi tekrar kim diriltecek? De ki:-Sizi ilk defa yaratan! Bunun üzerine sana başlarını sallayarak:-O, ne zaman olacak? diyecekler. De ki:-Yakın olsa gerek!
Ümit Şimşek Meali “Yahut aklınızca canlanması çok daha zor birşey olun.” Onlar “Kim bizi tekrar diriltecek?” diyecekler. Sen de ki: “Kim sizi daha önce yoktan yarattıysa O diriltecek.” Alayla başlarını sallayıp “Ne zamanmış o?” diyecekler. Sen de ki: “Bakarsınız, pek yakındır.
Yaşar Nuri Öztürk Meali "İsterseniz gönlünüzde büyüyen herhangi bir yaratık olun." Diyecekler ki: "Peki bizi yeniden kim yaratacak?" De ki: "Sizi ilk kez yaratan kimse, o!" Bunun üzerine başlarını sana doğru alaylı bir biçimde sallayarak şöyle konuşacaklar: "Ne zaman o?" De ki: "Çok yakın olabilir!"
M. Pickthall (English) Or some created thing that is yet greater in your thoughts! Then they will say: Who shall bring us back (to life). Say: He who created you at the first. Then will they shake their heads at thee, and say: When will it be? Say: It will perhaps be soon;
Yusuf Ali (English) "Or created matter which, in your minds, is hardest (to be raised up),- (Yet shall ye be raised up)!" then will they say: "Who will cause us to return?" Say: "He who created you first!" Then will they wag their heads towards thee,(2235) and say, "When will that be?" Say, "May be it will be quite soon!*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları