Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
O (Allah), onların bu söylediklerinden uzaktır, en Yüce olandır, en büyük Ululuk (O’nun şanıdır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Halbuki o, onların söylediklerinden tamamıyla münezzehtir, tamamıyla yücedir, büyüktür. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Halbuki O Allah, onların söyledikleri her türlü şeyden tamamıyla uzak, tamamıyla yüce ve büyüktür. |
Ahmet Tekin Meali |
Allah, onların söyledikleri sözlerden münezzeh, çok yüce, hem de pek uludur. |
Ahmet Varol Meali |
O, onların söylediklerinden münezzeh ve çok yücedir, uludur. |
Ali Bulaç Meali |
O, onların dediklerinden münezzeh, yüce ve büyük bir yükseklikle yüksektir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Allah, onların söyledikleri şeylerden çok büyük bir yükseklikle münezzehtir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
42, 43. De ki: “Dedikleri gibi eğer Allah ile beraber başka ilahlar olsaydı, o zaman bütün kâinatın (Arşın) sahibi ve idarecisi olan Allah’ın yanına çıkmak için bir yol arayacaklardı. O, onların dediklerinden çok yüce ve çok münezzehtir!” |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Her şeyden yüce olan Allah, onların söylediklerinden uzaktır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Allah, her türlü eksiklikten uzaktır, onların söylediklerinin ötesindedir, yücedir. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
O, onların söylediklerinden Münezzeh'tir, Yüce'dir, Ulu'dur. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Allah, her türlü eksiklikten uzaktır, onların söylediklerinin ötesindedir, yücedir. |
Diyanet Vakfı Meali |
Allah, onların söyledikleri şeylerden münezzehtir; son derece yücedir ve uludur. |
Edip Yüksel Meali |
O, onların dediklerinden uzaktır ve çok yücedir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Allah, onların dediklerinden çok münezzeh ve çok yüksek, hem pek büyük bir yükseklikle yücedir. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
O sübhan, onların dediklerinden çok münezzeh ve çok yüksek, hem pek büyük bir yükseklikle yüksektir |
Hasan Basri Çantay Meali |
O, bunların söylemekde oldukları şeylerden tamâmiyle münezzehdir, yücedir, büyükdür. |
Hayrat Neşriyat Meali |
O, onların söylemekte olduklarından pek münezzehtir ve nihâyetsiz büyük bir yükseklikle pek yücedir. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Her türlü noksanlıklardan uzak ve yüce olan Allah, onların söylediklerinden çok yüce ve büyüktür. |
Kadri Çelik Meali |
O, onların dediklerinden münezzeh, son derece yüce ve uludur. |
Mahmut Kısa Meali |
Allah birdir ve O’ndan başka tanrı yoktur; O, inkârcıların düşünce ve anlayışlarının bozukluğundan kaynaklanan şirkin her şeklinden ve her türünden münezzehtir; onların bâtıl iddialarından uzaktır; yücelik ve azametinde sınırsızdır! |
Mehmet Türk Meali |
O (Allah’ın) şânı yücedir ve O, (müşriklerin) yakıştırmalarından çok büyük ve çok yücedir. |
Muhammed Esed Meali |
Kudret ve egemenliğinde eksiksiz ve kusursuzdur O; ve yücelikte, ululukta onların söyleyegeldiklerinden sonsuza kadar ötede, sonsuza kadar aşkındır! 51 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Her noksandan berî, her şeyden yüce ve mutlak aşkın olan O, onların söylediklerinin de çok çok ötesinde sonsuzca yücelik, sonsuzca büyüklük sahibidir: |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
O (Allah-u Azîmüşşan) onların dediklerinden çok münezzehtir, mütealîdir. Ve son derece yücedir, büyüktür. |
Suat Yıldırım Meali |
Allah onların, iddialarından münezzehtir, son derece yücedir, uludur. |
Süleyman Ateş Meali |
Haşa, O, onların dediklerinden çok yücedir, uludur. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
O, bunların söylediklerinden tamamen uzaktır, yüceler yücesidir.” |
Şaban Piriş Meali |
Allah, çok yüce ve çok büyük olup, onların söylediklerinden uzak ve yücedir. |
Ümit Şimşek Meali |
Allah onların söylediklerinden uzaktır ve pek büyük bir yücelikle yücedir. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
O hep tespih edilen, onların söylediklerinden çok uzak ve çok yüksek; hem de ölçüye sığmayacak kadar yüksek... |
M. Pickthall (English) |
Glorified is He, and High Exalted above what they say! |
Yusuf Ali (English) |
Glory to Him! He is high above all that they say!- Exalted and Great (beyond measure)! |