İsrâ Suresi 98. Ayet


Arapça

ذَلِكَ جَزَآؤُهُم بِأَنَّهُمْ كَفَرُواْ بِآيَاتِنَا وَقَالُواْ أَئِذَا كُنَّا عِظَامًا وَرُفَاتًا أَإِنَّا لَمَبْعُوثُونَ خَلْقًا جَدِيدًا


Türkçe Okunuşu

Zâlike cezâuhum bi ennehum keferû bi âyâtinâ ve kâlû e izâ kunnâ izâmen ve rufâten e innâ le meb’ûsûne halkan cedîdâ(cedîden).


Kelimeler

zâlike işte bu, bu
cezâu-hum onların cezası
bi enne-hum onların ..... olması sebebi ile
keferû inkâr ettiler
bi âyâti-nâ âyetlerimizi
ve kâlû ve dediler
e izâ kunnâ biz olduğumuz zaman mı
izâmen kemik
ve rufâten ve kırıntı, ufalanmış toprak
e innâ gerçekten biz mi
le meb'ûsûne mutlaka beas edilenler (yeniden diriltilenler)
halkan yaratılış
cedîden yeni, yeniden

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Bu (azap), şüphesiz onların, ayetlerimizi inkâr etmelerine ve: "Biz (ölüp kabre gömülüp kuru) kemikler halini aldıktan, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi (çürüyüp yok olmanın ardından) yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" demelerine karşılık (uygun) cezalarıdır. (Bunu hak etmişlerdir.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Bu da, delillerimizi inkar edip kemik haline geldikten, toz olup gittikten sonra mı yeniden yaratılacağız da dirileceğiz demelerinin karşılığı.
Abdullah Parlıyan Meali Bu onların mesajlarımızı inkâr edip ve “Demek biz kemiğe, toza, toprağa dönüştükten sonra, gerçekten yepyeni bir yaratma biçimiyle diriltileceğiz, öyle mi?” demelerinden dolayıdır.
Ahmet Tekin Meali Âyetlerimizi, kâinattaki kudretimizi, birliğimizi gösteren açık delilleri inkârda ısrar edip küfre saplanmaları, “Sahi bizler, bir kemik yığını ve kokuşmuş toz toprak olduktan sonra mı, yepyeni bir yaratılışla mı, yeniden diriltileceğiz?” demeleri sebebiyle cezaları budur.
Ahmet Varol Meali Bu, ayetlerimizi inkar etmelerine ve: "Kemikler ve ufalanmış toz haline geldikten sonra mı, biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" demelerine karşılık onların cezalarıdır.
Ali Bulaç Meali Bu, şüphesiz, onların ayetlerimizi inkar etmelerine ve: 'Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?' demelerine karşılık cezalarıdır.
Ali Fikri Yavuz Meali Bu, onların cezasıdır; çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr ettiler ve şöyle dediler: “- Biz, bir yığın kemik ve ufalanmış toz olduğumuz zaman mı, gerçekten yeni bir yaratılışla diriltileceğiz!...”
Bahaeddin Sağlam Meali Bu, onlar için (hak olan) bir cezadır. Çünkü onlar ayetlerimizi inkâr ettiler. Ve: “Biz kemikler ve toz toprak olduğumuz zaman mı yeni bir şekilde dirileceğiz?” dediler. (Yani, Allah’ı ve ahireti inkâr ettiler.)
Bayraktar Bayraklı Meali İşte onların bu cezası, âyetlerimizi inkâr etmiş olmalarından ve “Biz kemik ve ufalanmış toprak olduğumuz zaman da mı, yeniden yaratılarak dirileceğiz?” demelerindendir.
Cemal Külünkoğlu Meali İşte onların cezaları budur. Çünkü ayetlerimizi yalanladılar ve “Biz kemik ve toz haline dönüştükten sonra diriltilerek yaratılışın yeni bir aşamasına mı geçeceğiz?” dediler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Bu, ayetlerimizi inkar etmelerinin ve: "Kemik ve ufalanmış toprak olduğumuzda mı yeniden dirileceğiz?" demelerinin cezasıdır.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Bu, onların cezasıdır. Çünkü onlar âyetlerimizi inkâr ettiler ve, “Biz bir yığın kemik, bir yığın ufantı olduktan sonra mı yeniden bir yaratılışla diriltilecekmişiz, biz mi?” dediler.
Diyanet Vakfı Meali Cezaları işte budur! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmişler ve: «Sahi bizler, bir kemik yığını ve kokuşmuş toprak olduktan sonra yeni bir yaratılışla diriltilmiş mi olacağız?» demişlerdir.
Edip Yüksel Meali Ayetlerimizi yalanladıkları, "Kemik ve ufalanmış toprak olduktan sonra biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz," dedikleri için cezaları budur
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Bu onların cezasıdır! Çünkü onlar, âyetlerimizi inkâr etmişler ve: "Sahi bizler, bir yığın kemik ve ufalanmış toz olduğumuz zaman mı, yeni bir yaratılışla diriltilmiş olacağız?" demişlerdir.
Elmalılı Meali (Orjinal) O onların cezalarıdır, çünkü onlar âyetlerimize küfrettiler de: ya biz bir yığın kemik olduğumuz ve ufalanıp tozduğumuz vakıt mı, biz mi cidden yeni bir hılkatle ba'solunacağız? Dediler
Hasan Basri Çantay Meali Bu, onların cezasıdır. Çünkü, onlar âyetlerimizi tanımayarak kâfir oldular, «Bir yığın kemik ve kırıntı olunca mı, hakıykaten biz mi yeni bir yaratılışla diriltilecekmişiz?» dediler.
Hayrat Neşriyat Meali İşte bu, onların cezâsıdır; çünki onlar, âyetlerimizi inkâr ettiler ve: “(Biz) bir kemik yığını ve ufalanmış bir toprak hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi yeni bir yaratılışla diriltilecek kimseleriz?” dediler.(2)*
İlyas Yorulmaz Meali İşte, bu cezanın sebebi, onların ayetlerimizi inkar edip kabullenmemeleri ve “Biz kemik yığını olup, toprağın içinde un ufak haline geldikten sonra, yeni bir yaratılışla mı yaratılacağız?” demelerindendir.
Kadri Çelik Meali Şüphesiz bu; onların ayetlerimizi inkâr etmelerine ve “Biz kemikler haline geldikten, toprak olup ufalandıktan sonra, gerçekten biz yeni bir yaratılışla mı diriltileceğiz?” demelerine karşılık cezadır.
Mahmut Kısa Meali İşte, zâlimlerin cezası budur! Çünkü onlar, hem ayetlerimizi inkâr etmiş, hem de “Biz mezara girip kemik ve toz yığını hâline geldikten sonra mı yeniden yaratılıp diriltileceğiz, öyle şey olmaz!” demek sûretiyleâhiretin varlığını, dolayısıyla Allah’ın adâletini inkâr etmişlerdi.
Mehmet Türk Meali Şüphesiz bu, onların âyetlerimizi inkâr etmelerinin ve: “Biz kemik haline geldikten ve toprak olup ufalandıktan sonra diriltilerek yaradılışın yeni bir aşamasına mı geçeceğiz?” demelerinin cezâsıdır.1*
Muhammed Esed Meali Bu, onların mesajlarımızı inkar ederek ve “Demek, biz kemiğe, toza-toprağa dönüştükten sonra gerçekten yepyeni bir yaratma eylemiyle diriltileceğiz, öyle mi?” 113 diyerek hak ettikleri bir karşılık olacak.
Mustafa İslamoğlu Meali Bu onların, Bizim âyetlerimizi inkârda ısrar etmelerinin ve “Ne yani, şimdi biz kemiğe, toza-toprağa karıştıktan sonra yepyeni bir yaratılışla tekrar mı diriltileceğiz?” demelerinin bir karşılığı olacak.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Bu onların cezasıdır. Çünkü onlar Bizim âyetlerimizi inkar ettiler ve dediler ki, «Biz birtakım kemikler ve parçalanmış nesneler olduğumuz vakit mi, biz mi yeni bir yaratılmış olarak diriltileceğiz?»
Suat Yıldırım Meali İşte onların cezaları budur! Çünkü onlar âyetlerimizi inkâr ediyorlar ve: “Bir kemik yığını ve ufalanan kırıntı haline geldikten sonra mı biz diriltilip yeniden yaratılacağız! ” diye dinle alay ediyorlardı.
Süleyman Ateş Meali İşte cezaları budur. Çünkü onlar, ayetlerimizi inkar ettiler ve: "Biz kemikler ve ufalanmış toprak haline geldikten sonra mı, biz mi yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?" dediler.
Süleymaniye Vakfı Meali Ayetlerimizi görmezlikten gelmelerine karşılık onlara verilen ceza budur. Bir de şöyle demişlerdi: “Kemikler haline gelmiş ve param parça olmuşken mi? Yani o durumdayken gerçekten biz yeni bir yaratılışla ayağa mı kalkacağız?”
Şaban Piriş Meali Bu, ayetlerimizi inkar etmeleri ve “Kemik haline gelip, ufalanıp toprak olduktan sonra yeni bir yaratılışla tekrar mı diriltileceğiz?” demeleri sebebiyle onların cezasıdır.
Ümit Şimşek Meali Bu onların cezasıdır; çünkü onlar âyetlerimizi inkâr etmişler ve “Biz kemik olup toza toprağa karıştıktan sonra mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?” demişlerdi.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Cezaları işte budur. Çünkü ayetlerimizi inkâr ettiler ve şöyle dediler: "Biz, bir kemik yığını olduktan, un-ufak hale geldikten sonra mı, sahi bundan sonra mı, yeni bir yaratılışla diriltileceğiz?"
M. Pickthall (English) That is their reward because they disbelieved Our revelations and said: When we are bones and fragments shall we, forsooth, be raised up as a new creation?
Yusuf Ali (English) That is their recompense, because they rejected Our signs, and said, "When we are reduced to bones and broken dust, should we really be raised up (to be) a new Creation?"(2304)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları