Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Akrabaya hakkını ver, (onları yardımsız bırakma ve alâkanı koparma), yoksula ve yolda kalmışa da (el uzat), ama (elindekini) israf ederek saçıp savurma (ki böyleleri perişan hale düşecektir). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver ve israfta ileri giderek boş yere, haksız yere malını saçma, savurma. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Akrabaya, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver ve israfta ileri giderek boş yere, haksız yere malını saçıp savurma. |
Ahmet Tekin Meali |
Akrabalara, çevresi çaresi olmayan yoksullara, yolda kalan muhtaç yolcuya, Allah'ın tanıdığı, belirlediği sorumluluğu yerine getir, onların hakkını ver. Malını gayr-i meşru yerlerde harcayarak saçıp savurma.* |
Ahmet Varol Meali |
Yakına hakkını ver. Yoksula ve yolda kalmışa da. (Malını) saçıp savurma. |
Ali Bulaç Meali |
Akrabaya hakkını ver, yoksula ve yolda kalmışa da. İsraf ederek saçıp-savurma. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber (malını) büsbütün saçıp savurma. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Akraba hakkını, yoksul hakkını, yolcu hakkını ver. Sakın saçıp savurarak bozgunculuk etme. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Bir de akrabaya, yoksula ve yolcuya/çaresiz kalana hakkını ver! Gereksiz yere de saçıp savurma![287]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
26,27. Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa haklarını ver! (Elindeki imkânları) gereksiz yere saçıp savurma! Çünkü saçıp savuranlar şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı nankörlük etmiştir. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Yakınına, düşküne, yolcuya hakkını ver; elindekileri saçıp savurma. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya haklarını ver, fakat saçıp savurma. |
Diyanet Vakfı Meali |
Bir de akrabaya, yoksula, yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma. |
Edip Yüksel Meali |
Akrabalara haklarını ver. İhtiyaç sahiplerine ve yolcuya da... Ancak saçıp savurma |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla beraber malını saçıp savurma. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Karabet sahibine de hakkını ver, miskîne de, yolda kalmış da, bununla beraber saçıp savurma |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hısıma, yoksula, yolda kalmışa hak (lar) ını ver. (Malını) israf ile saçıb savurma. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Akrabâya, yoksula ve yolda kalmışa da hakkını ver; fakat isrâf ederek saçıp savurma! (2)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Yakın akrabalara haklarını, miskinlere (çalışamayacak duruma gelmişlere) ve yolda kalmışlara ihtiyaçlarını ver. Ama (ölçülü ol) saçıp savurma. |
Kadri Çelik Meali |
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa hakkını ver ve de israf ederek saçıp savurma.* |
Mahmut Kısa Meali |
Ey insanoğlu! Akrabaya, yoksullara ve yolda kalmışlara hakları olan zekât ve sadakalarını ver fakat Allah’ın yasakladığı yerlere harcama yaparak, veya kendini ve aileni başkalarına muhtaç bırakacak şekilde malını dağıtarak büsbütün de saçıp savurma. |
Mehmet Türk Meali |
Akrabaya, yoksula ve yolda kalmışa1 hakkını2 ver ve sakın saçıp savurma.3* |
Muhammed Esed Meali |
Ve (ey insanoğlu,) yakın(ların)a 30 hak(lar)ını ver; düşküne de, yolda kalmışa 31 da; ama sakın [elindekini] anlamsız, amaçsız bir biçimde 32 saçıp savurma. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(Ey insan!) Yakınlık sahiplerine hakkını ver; düşküne ve yolda kalmışa da… Fakat sakın ola ki (elinde avucunda olanı) amaçsız bir biçimde saçıp savurma! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve karabet sahibine hakkını ver, düşküne de, parasız kalmış yolcuya da (ver). Ve saçıp savurma. |
Suat Yıldırım Meali |
26, 27. Yakınlarına, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver, sakın saçıp savurma! Çünkü savurganlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür. [25, 67] |
Süleyman Ateş Meali |
Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver, fakat saçıp savurma. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Yakınlarına, yoksullara ve yolda kalanlara hakkını ver ama saçıp savurma. |
Şaban Piriş Meali |
26,27. -Akrabaya, düşküne ve yolda kalmışa hakkını ver. Fakat, saçıp savurma! Çünkü saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür. |
Ümit Şimşek Meali |
Akrabaya, yoksullara, yolculara hakkını ver; israfla saçıp savurma. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Akrabaya hakkını ver! Çaresize, yolda kalana da. Fakat saçıp savurma! |
M. Pickthall (English) |
Give the kinsman his due, and the needy, and the wayfarer, and squander not (thy wealth) in wantonness. |
Yusuf Ali (English) |
And render to the kindred their due rights, as (also) to those in want, and to the wayfarer:(2208) But squander not (your wealth) in the manner of a spendthrift.(2209)* |