Kaf Suresi 27. Ayet


Arapça

قَالَ قَرِينُهُ رَبَّنَا مَا أَطْغَيْتُهُ وَلَكِن كَانَ فِي ضَلَالٍ بَعِيدٍ


Türkçe Okunuşu

Kâle karînuhu rabbenâ mâ etgaytuhu ve lâkin kâne fî dalâlin baîdin.


Kelimeler

kâle dedi
karînu-hu onun yakını, yakınında olan
rabbe-nâ Rabbimiz
mâ etgaytu-hu onu ben azdırmadım
ve lâkin ve lâkin, fakat
kâne oldu
fî dalâlin dalâlette
baîdin uzak

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Dünyada iken) Onun yakın-dostu (olan saptırıcı) diyecek ki: "Rabbimiz, ben onu (zorla) kışkırtıp-azdırmadım. Ancak kendisi (Hakk’tan) uzak bir sapkınlık ve yoldan çıkmışlık içindeydi." (Benim haksız ve yanlış yolda olduğumu bile bile peşimden geldi.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Arkadaşı, Rabbimiz der, onu, taşkınlığa ben sevketmedim ve fakat o, pek uzak bir sapıklık içindeydi.
Abdullah Parlıyan Meali Arkadaşı olan şeytan dedi ki: “Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Fakat onun kendisi sapıklığın kuyusuna dalmıştı.”
Ahmet Tekin Meali Onun arkadaşı şeytan: “Ey Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Fakat kendisi tamamen başına buyruk bir hayat, koyu bir cehalet, dalâlet ve bozuk düzen içindeydi.” der.*
Ahmet Varol Meali Yakını der ki: "Rabbimiz! Onu ben azdırmadım. Fakat o uzak bir sapıklığın içindeydi."
Ali Bulaç Meali Onun yakın-dostu (saptırıcı) dedi ki: 'Rabbimiz, ben onu kışkırtıp-azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi.'
Ali Fikri Yavuz Meali (Onun dünyadaki) arkadaşı (olan şeytan şöyle) der: “- Ey Rabbimiz! Onu, ben azdırmadım; fakat kendisi uzak bir sapıklık içinde idi.”
Bahaeddin Sağlam Meali O insana arkadaş olan (şeytan) da der ki: “Ey Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat o, büyük bir sapıklık içinde idi.
Bayraktar Bayraklı Meali Arkadaşı diyecek ki: “Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi.”
Cemal Külünkoğlu Meali (Yanındaki) arkadaşı (olan şeytan) der ki: “Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içinde idi.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) Yanındaki şeytan: "Rabbimiz! Ben onu azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklıktaydı" der.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Arkadaşı (olan şeytan) der ki: “Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, fakat kendisi derin bir sapıklık içinde idi.”
Diyanet Vakfı Meali Müşrikin arkadaşı (şeytan) der ki: Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi.
Edip Yüksel Meali Arkadaşı, "Rabbim, ben onu azdırmadım; fakat o kendisi derin bir sapıklık içindeydi," der.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Yanındaki arkadaşı (şeytan) der ki: "Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Fakat kendisi derin bir sapıklık içindeydi".
Elmalılı Meali (Orjinal) Arkadaşı der: ya rabbenâ onu ben azdırmadım velâkin kendisi uzak bir dalâl içinde idi
Hasan Basri Çantay Meali Arkadaşı (olan şeytan) «Ey Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Fakat o, (zâten hakdan) uzak bir sapıklık içinde idi» dedi (ler),
Hayrat Neşriyat Meali Onun arkadaşı (olan şeytan): “Rabbimiz! Onu (ben) azdırmadım; fakat (o, haktan)uzak bir dalâlet içinde idi!” der.
İlyas Yorulmaz Meali Yakın arkadaşı “Rabbim onu ben yoldan çıkarıp azdırdım. Ancak o da zaten uzak bir sapkınlık içinde idi.
Kadri Çelik Meali Onun yakın (saptırıcı) dostu der ki: “Rabbimiz! Ben onu kışkırtıp azdırmadım. Ancak kendisi (haktan) derin bir sapıklık içindeydi.”
Mahmut Kısa Meali Her inkârcı ateşe atılırken, kendisini sapıklığa sürükleyen arkadaşını suçlayacak. Bunun üzerine arkadaşı, “Ey Rabb’imiz!” diyecek, “Onu ben azdırmadım fakat kendisi zaten derin bir sapıklık içindeydi!”
Mehmet Türk Meali Onun arkadaşı1 olan (şeytan) da: “Ey Rabbimiz! Ben onu azdırmadım. Zâten o, derin bir sapkınlık içerisindeydi.” der.*
Muhammed Esed Meali İnsanın öteki kişiliği: 19 “Yâ Rabbi!” diyecek, “Onun aklını, bilincini 20 kötülüğe bulaştıran ben değilim; [hayır,] ama o [kendi yüzünden] sapıklığa düştü!” 21
Mustafa İslamoğlu Meali Güdümüne girdiği (şeytanî öteki kişilik) diyecek ki, “Rabbimiz! Onu azdırıp saptıran ben değildim; kaldı ki o zaten derin bir sapıklığın içindeydi.”[4683]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Arkadaşı der ki: «Ey Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, velâkin o uzak bir sapıklık içinde bulunmuş idi.»
Suat Yıldırım Meali Yanındaki arkadaş: “Ya Rabbî, ” der, “onu ben saptırmadım, kendisi zaten haktan iyice uzak bir sapıklık içinde idi. ” [14, 22]*
Süleyman Ateş Meali Yanındaki arkadaşı dedi ki: "Rabbimiz, ben onu azdırmadım, zaten o kendisi derin bir sapıklık içinde idi."
Süleymaniye Vakfı Meali Beraberinde olan (suç ortağı) der ki: "Rabbimiz! Onu ben azdırmadım, ama o derin bir sapıklıktaydı".
Şaban Piriş Meali Yanındaki der ki:-Rabbimiz, ben onu azdırmadım. Ama o, uzak bir sapıklık içindeydi.
Ümit Şimşek Meali Arkadaşı(3) der ki: “Rabbimiz, onu ben azdırmadım. O zaten derin bir sapıklıktaydı.”*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Yoldaşı dedi ki: "Rabbimiz, onu ben azdırmadım. Onun kendisi, dönüşü olmayan bir sapıklık içindeydi."
M. Pickthall (English) His comrade saith: Our Lord! I did not cause him to rebel, but be was (himself) far gone in error.
Yusuf Ali (English) His Companion(4961) will say: "Our(4962) Lord! I did not make him transgress,(4963) but he was (himself) far astray."*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları