Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Kıyamet sonrası yeniden dirilip mahşere çağrılmak üzere) Nida edenin (Hz. İsrafil’in), yakın bir yerden sesleneceği (diriliş) günü(ne) kulak ver (ki o gün dehşetlidir) ; |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve dinle o nida edenin, yakın bir yerden bağıracağı gün, sesini. |
Abdullah Parlıyan Meali |
İsrafil'in herkesin duyabileceği bir yakınlıkta, mahşer için yapacağı çağrıya kulak verin. |
Ahmet Tekin Meali |
Yakın bir yerden seslenenin, İsrafil'in seslendiği güne kulak ver. |
Ahmet Varol Meali |
Çağırıcının yakın bir yerden çağıracağı gün dinle! |
Ali Bulaç Meali |
Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı güne kulak ver; |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm), münadinin yakın bir yerden çağıracağı günkü sözü dinle. (O kıyamet ahvalinden sana ne büyük haberler vereceğiz.) |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve çağırıcının yakın bir yerden seslendiği güne kulak ver. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Ey Muhammed!) Çağırıcının (İsrafil'in) yakın bir yerden sesleneceği (Sur'a üfleyeceği) o güne (daima) kulak ver (kıyameti düşünerek çalış)! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bir çağırıcının yakın bir yerden çağıracağı güne kulak ver. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
(Ey Muhammed!) Çağırıcının yakın bir yerden sesleneceği gün, (o sese) kulak ver. |
Diyanet Vakfı Meali |
Seslenenin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver. * |
Edip Yüksel Meali |
Çağırıcının yakın bir yerden çağıracağı güne kulak ver. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Bir münadinin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve dinle o münadînin bağıracağı günü yakın bir yerden |
Hasan Basri Çantay Meali |
Nida edenin yakın bir yerden ünleyeceği güne kulak ver. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ve nidâ eden (İsrâfîl)'in, yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver! |
İlyas Yorulmaz Meali |
O kıyamet günü, yakın bir yerden bir çağırıcının çağırmasına kulak ver. |
Kadri Çelik Meali |
Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı günü dinle (bekle). |
Mahmut Kısa Meali |
Ey Müslüman! Hesap günü, ölüleri diriltmekle görevli İsrafil adındaki o çağırıcının yakın bir yerden, tâ yüreğinizin derinliklerinden sizi Rabb’inizin huzuruna çağıracağı o büyük Güne kulak ver! |
Mehmet Türk Meali |
(Ey insanoğlu!) Çağırıcı (İsrafil’in) yakın bir yerden1 çağırıda bulunacağı2 güne kulak ver.* |
Muhammed Esed Meali |
Ve [ölüm] çağrısında bulunan Allah'ın [sizi] yakından 33 çağıracağı o Güne [daima] kulak verin; |
Mustafa İslamoğlu Meali |
İmdi sen (ey insanoğlu); sana çok çok yakın bir yerden[4697] o güne ilişkin çağrı yapan Allah’ın nidasına kulak ver!* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve dinle, o gün ki, bir münâdi, yakın bir mekandan nidâ eder. |
Suat Yıldırım Meali |
Münâdînin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver. |
Süleyman Ateş Meali |
Dinle, o gün o ünleyici, yakın bir yerden çağırır. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
O çağrıcının yakın bir yerden sesleneceği gün neler olacağına kulak ver. |
Şaban Piriş Meali |
Kulak ver, o gün yakın bir yerden seslenecek olanın çağrısına.. |
Ümit Şimşek Meali |
Nida edicinin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Haykıranın çok yakın bir yerden sesleneceği günü dinle! |
M. Pickthall (English) |
And listen on the day when the crier crieth from a near place, |
Yusuf Ali (English) |
And listen for the Day(4980) when the Caller will call out from a place quiet near,-(4981)* |