Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Bilakis, Hakk kendilerine gelince (bile bile) onu yalanlamışlardır. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı (ve şaşkınlık) içinde bocalamaktadırlar. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Hayır, gerçek olan Kur'an, onlara gelince yalanladılar da şimdi darmadağın bir işe daldılar. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Hayır, gerçek olan Kur'ân onlara gelince, yalanladılar da şimdi onlar her yönden, darmadağınık ve perişan bir haldedirler. |
Ahmet Tekin Meali |
Doğrusu gerekçeli, hikmete dayalı, toplumda hakça düzeni gerçekleştirecek hak kitap Kur'ân ve peygamber kendilerine geldiği zaman yalanladılar. Onlar şimdi karmakarışık bir plan, bir düşünce içindeler. |
Ahmet Varol Meali |
Hayır, onlar hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar çalkantılı bir durum içindedirler. |
Ali Bulaç Meali |
Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar, derin bir sarsıntı içinde bulunuyorlar. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Doğrusu, kendilerine hak (Kur'an ve Peygamber) gelince yalanladılar da, şimdi muztarıb bir haldedirler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Hayır, onlar, hak ve doğru bilgi kendilerine geldiğinde onu yalanladılar. İşte onlar, çelişkili bir durum içindedirler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Hayır; onlar, gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar; kararsızlık içindedirler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Hatta gerçek kendilerine gelince onu yalanladılar. Artık onlar kararsız bir hâldedirler. |
Diyanet Vakfı Meali |
Bilakis onlar, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler. * |
Edip Yüksel Meali |
Oysa onlar gerçek kendilerine geldiği zaman onu yalanladılar; kararsızlık içindedirler. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Doğrusu hak kendilerine geldiği zaman yalanladılar da şimdi karmakarışık bir ıztırap içindeler. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Doğrusu hak kendilerine geldiği zaman tekzib ettiler de şimdi karma karışık bir ıztırab içindeler |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hayır, onlar, kendilerine hak gelince (onu) tekzîb etdiler. Şimdi onlar şaşırmış bir haldedirler. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hayır! Kendilerine geldiğinde o hakkı yalanladılar; şimdi onlar, karmakarışık bir iş içindedirler. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Kendilerine gelen Kur'an'ı yalanladılar, sonra onlar şaşkınlık içindeler. |
Kadri Çelik Meali |
Hayır, hak kendilerine gelince yalanladılar. Şimdi onlar derin bir ıstırap içinde bulunuyorlar. |
Mahmut Kısa Meali |
Aslında her insan gibi, inkârcılar da bunun mümkün olduğunu pekâlâ yüreklerinde hissederler. Ne var ki onlar, hakîkat kendilerine iletildiğinde onu hiç düşünmeden yalanladılar; bu yüzden çelişkili bir tavır içindeler.Vicdanlarını rahatsız eden karmakarışık duygular içinde kıvranıp duruyor, her biri ötekini yalanlayan tutarsız iddialarla kendilerini ve halkı kandırmaya çalışıyorlar. |
Mehmet Türk Meali |
Buna rağmen onlar, gerçek1 kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar, karmakarışık bir sarsıntı2 içerisindedirler.* |
Muhammed Esed Meali |
Buna rağmen onlar, [yeniden dirilmeyi inkar edenler,] ne zaman kendilerine tebliğ edildiyse hakikati yalanladılar; ve şimdi bir şaşkınlık içindeler. 4 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Dahasını da yaptılar;[4663] ayaklarına kadar gelen hakikati yalanladılar: hasılı onlar derin bir iç karmaşası yaşıyorlar.[4664]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Fakat kendilerine geldiği vakit hakkı tekzîp ettiler. İmdi onlar karmakarışık bir ızdırap içindedirler. |
Suat Yıldırım Meali |
Bilakis onlar, kendi önlerine kadar gelen gerçeği yalan saydılar. Artık onlar kararsızlık ve perişanlık içindedirler. |
Süleyman Ateş Meali |
Doğrusu onlar, hak kendilerine gelince onu yalanladılar. Şimdi onlar çalkantılı bir durumun içindedirler. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Hayır! Kendilerine gelen bu gerçek karşısında yalan söylediler; tam bir tereddüt içindeler. |
Şaban Piriş Meali |
Hayır onlar, kendilerine hak gelince yalanladılar. Çünkü onlar şaşkınlık içindedirler. |
Ümit Şimşek Meali |
Doğrusu, onlar kendilerine hak geldiğinde onu yalanladılar; onun için şaşkın bir haldedirler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Hayır, hayır! Onlar, hak kendilerine geldiğinde, onu yalanladılar. Şimdi perişan mı perişan bir durum içindedirler. |
M. Pickthall (English) |
Nay, but they have denied the truth when it came unto them, therefor they are now in troubled case. |
Yusuf Ali (English) |
But they deny the Truth when it comes to them: so they are in a confused state.(4944)* |