Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Fakat onlara (başkalarına verilmek için) kendileri bir şey ölçüp tartarken eksiltme yaparlar. * |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve insanlara ölçüp tartarlarken eksik ölçerler, eksik tartarlar. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Fakat diğer insanlara ölçüp tarttıklarında, ölçü ve tartıyı eksik yaparlar. |
Ahmet Tekin Meali |
Tahılları ve bakliyatı ölçerken, veya para birimi altın ve gümüşü tartarlarken de, ölçüyü ve tartıyı noksanlaştırırlar.* |
Ahmet Varol Meali |
Ama kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksiltirler. |
Ali Bulaç Meali |
Onlara ölçtüklerinde veya tarttıklarında eksiltirler. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Fakat insanlara (verilmek üzre) ölçtükleri, yahud onlara tarttıkları zaman eksiltirler. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
İnsanlar için bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman, zarar ettirirler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
2,3. Onlar, insanlardan bir şey aldıkları zaman tam ölçüp tartarlar. Kendileri bir şey sattıkları zaman onlara eksik ölçüp tartarlar. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Kendileri onlara birşey ölçtükleri veya tarttıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
1,2,3. İnsanlardan, kendileri bir şeyi ölçerek aldıkları zaman tam alan; ama onlara bir şeyi ölçüp tartarak verdiklerinde eksik tutan kimselerin, vay haline! |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Fakat kendileri onlara bir şey ölçüp, yahut tartıp verdikleri zaman eksik ölçüp tartarlar. |
Diyanet Vakfı Meali |
1, 2, 3. İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun! |
Edip Yüksel Meali |
Verdikleri zaman ise ölçüyü ve tartıyı eksik tutarlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Kendileri başkalarına bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman eksik ölçer ve tartarlar. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Onlara ölçtükleri veya tarttıkları vakıt ise eksiltirler |
Hasan Basri Çantay Meali |
Onlara (insanlara) ölçekle, yahud tartı ile verdikleri zaman ise eksilenlerdir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Fakat onlara (bir şey vermek üzere) ölçtükleri veya onlara tarttıkları zaman eksik verirler. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Onlar, insanlar için tarttıklarında ise, ölçüyü ve tartıyı eksiltirler. |
Kadri Çelik Meali |
Kendileri onlara ölçtüklerinde veya tarttıklarında eksiltirler. |
Mahmut Kısa Meali |
Fakat başkalarına bir şey ölçüp tartarak verecekleri zaman, işin içine hile karıştırır, vereceklerini eksiltmeye çalışırlar. |
Mehmet Türk Meali |
Başkalarına bir şey ölçerken veya tartarken de eksik ölçer ve tartarlar. |
Muhammed Esed Meali |
ama borçlarını ölçüp tartmaya gelince, onu azaltmaya çalışırlar. 1 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
ama başkaları için ölçüp tarttıkları zaman hak yerler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve nâs için ölçtükleri veya tarttıkları zaman ise eksiltirler. |
Suat Yıldırım Meali |
Fakat kendileri başkalarına satar, ölçüp tartarken eksik yapar, hîle karıştırırlar. [17, 35; 6, 152; 55, 9] |
Süleyman Ateş Meali |
Kendileri onlara bir şey ölçtükleri veya tarttıkları zaman (ölçü ve tartıyı) eksik yaparlar. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kendileri ölçerken veya tartarken onları zarara sokarlar. |
Şaban Piriş Meali |
Onlara tartıp/ölçtüklerinde eksik verenler.. |
Ümit Şimşek Meali |
Onlara satmak için ölçüp tartarken eksiltirler. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Onlara vermek üzere tartıp ölçtükleri zaman, eksiltmeye giderler. |
M. Pickthall (English) |
But if they measure unto them or weigh for them, they cause them loss. |
Yusuf Ali (English) |
But when they have to give by measure or weight to men, give less than due. |