Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Her kim de bir hata (veya kasıtla) bir günah işler de sonra bunu bir suçsuz (insanın) üzerine (yıkıp iftira) atarsa, gerçekten o bir bühtanı ve apaçık bir günahı sırtına alıp yüklenmiştir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Kim bir hatada bulunur, yahut suç işler de onu bir suçsuza isnat ederse iftirada bulunmuş, apaçık bir günahı yüklenmiş olur. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ama kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, elbette o kimse bir iftira suçunu ve apaçık bir günahı da sırtına yüklenmiş olur. |
Ahmet Tekin Meali |
Kim de bir hata veya bile bile bir günah işler, sonra suçsuz birinin üstüne atarsa, muhakkak ki büyük bir iftirada bulunmuş, bilerek apaçık bir günah işlemiş olur. |
Ahmet Varol Meali |
Kim bir hata yapar veya günah işler de sonra onu suçsuz birinin üzerine atarsa büyük bir iftira ve apaçık bir günah yükünü yüklenmiş olur. |
Ali Bulaç Meali |
Kim bir hata veya günah kazanır da sonra bunu bir suçsuza yüklerse, gerçekten o, böyle bir yalan (bühtan)ı ve apaçık bir günahı yüklenmiştir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Kim bir hata veya bir günah yapar da, sonra onu bir suçsuza atarsa, muhakkak ki o, iftira ve bir büyük günahı yüklenmiştir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Kim de bir hata veya günah işlese, sonra onu bir suçsuzun üzerine atsa, o büyük bir iftira etmiş, helak edici bir günah işlemiş demektir. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, büyük bir iftira ve iğrenç bir günah yüklenmiş olur. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Kim bir kusur ya da bir suç işler de sonra onu bir masumun (suçsuzun) üzerine atarsa, elbette o, bir iftira (suçu işlemiş), ve apaçık bir günah yükünün altına girmiş olur. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Kim yanılır veya suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur.* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Kim bir hata işler veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, şüphesiz iftira etmiş, apaçık bir günah yüklenmiş olur. |
Diyanet Vakfı Meali |
Kim kasıtlı veya kasıtsız bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak ki, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur. |
Edip Yüksel Meali |
Kim bir hata yahut bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa şüphesiz büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Kim bir hata veya bir günah işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, muhakkak iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiş olur. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Her kim de bir cinayet veya bir vebal kazanır da sonra onu bir bîgünahın üzerine atarsa şüphesiz bir bühtan ve açık bir vebal daha yüklenmiş olur |
Hasan Basri Çantay Meali |
Kim bir hataa veya bir günâh kazanır da sonra onu bir suçsuz (un üstüne) atarsa muhakkak ki o, bir iftirayı ve apaçık bir günâhı da sırtına yüklemişdir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Kim de bir hatâ veya bir günah işler, sonra da onu bir suçsuzun üzerine atarsa, o takdirde şübhesiz ki bir iftirâ ve apaçık bir günah yüklenmiş olur. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Kimki bir hata yapar veya günah işler, sonra onu suçsuz birinin üzerine atarsa, iftira suçunu ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur. |
Kadri Çelik Meali |
Kim yanılır veya suç işler de sonra onu bir suçsuzun üzerine atarsa, büyük bir iftira ve apaçık bir günah yüklenmiş olur. |
Mahmut Kısa Meali |
Her kim de bir hatâ yâhut günah işler de onu masum birinin üzerine atarsa, gerçekten pek ağır bir iftira ve apaçık bir vebal yüklenmiş olur!
O hâlde ey Peygamber, böyle bir günaha alet olmamak için çok dikkatli olmalısın, zira: |
Mehmet Türk Meali |
Kim de bir hata veya bir günâh işler, sonra onu suçsuz bir kimsenin üzerine atarsa, şüphesiz apaçık bir iftirada1 bulunmuş ve apaçık bir günâh yüklenmiş olur. * |
Muhammed Esed Meali |
Ama kim bir hata yapar ve günah işler de sonra onu suçsuz bir kimsenin üstüne atarsa, iftira suçu ve [hatta daha da] iğrenç bir günah yüklenmiş olur. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Kim de bir hata yapar ya da günah işler ardından da onu suçsuz bir kimsenin üzerine atarsa, işte o zaman korkunç bir iftiranın ve âşikâr bir günahın vebalini yüklenmiş olur. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve her kim bir kusur veya bir günah kazanır da sonra onu bir suçsuz kimse üzerine atarsa muhakkak ki, bir iftirayı ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur. |
Suat Yıldırım Meali |
Kim bir hata (küçük günah) veya büyük günah işler, sonra onu masum olan birinin üstüne atarsa, bir iftira ve pek kesin bir vebal yüklenmiş olur. |
Süleyman Ateş Meali |
Kim bir hata, ya da günah işler de sonra onu bir suçsuzun üstüne atarsa, muhakkak ki büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kim bir hata yapar veya günah işler de onu bir suçsuzun üzerine atarsa, bir iftira ve açık bir günah daha yüklenmiş olur. |
Şaban Piriş Meali |
Kim de bir hata veya günah işler sonra da onu bir suçsuza atarsa, o, iftira ve büyük bir günahı yüklenmiş olur. |
Ümit Şimşek Meali |
Küçük veya büyük bir günah işledikten sonra onu suçsuz birinin üzerine atan kimse ise, bir iftirayı ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kim bir hata yahut günah işler de sonra onunla bir suçsuzu itham ederse hiç kuşkusuz, büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmiş olur. |
M. Pickthall (English) |
And whoso committeth a delinquency or crime, then throweth (the blame) thereof upon the innocent, hath burdened himself with falsehood and a flagrant crime. |
Yusuf Ali (English) |
But if any one earns a fault or a sin and throws it on to one that is innocent, He carries (on himself) (Both) a falsehood and a flagrant sin. |