Nisâ Suresi 25. Ayet


Arapça

وَمَن لَّمْ يَسْتَطِعْ مِنكُمْ طَوْلاً أَن يَنكِحَ الْمُحْصَنَاتِ الْمُؤْمِنَاتِ فَمِن مِّا مَلَكَتْ أَيْمَانُكُم مِّن فَتَيَاتِكُمُ الْمُؤْمِنَاتِ وَاللّهُ أَعْلَمُ بِإِيمَانِكُمْ بَعْضُكُم مِّن بَعْضٍ فَانكِحُوهُنَّ بِإِذْنِ أَهْلِهِنَّ وَآتُوهُنَّ أُجُورَهُنَّ بِالْمَعْرُوفِ مُحْصَنَاتٍ غَيْرَ مُسَافِحَاتٍ وَلاَ مُتَّخِذَاتِ أَخْدَانٍ فَإِذَا أُحْصِنَّ فَإِنْ أَتَيْنَ بِفَاحِشَةٍ فَعَلَيْهِنَّ نِصْفُ مَا عَلَى الْمُحْصَنَاتِ مِنَ الْعَذَابِ ذَلِكَ لِمَنْ خَشِيَ الْعَنَتَ مِنْكُمْ وَأَن تَصْبِرُواْ خَيْرٌ لَّكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ


Türkçe Okunuşu

Ve men lem yestetı’ minkum tavlen en yenkıhal muhsanâtil mu’minâti fe min mâ meleket eymânukum min feteyâtikumul mu’minât(mu’minâti). Vallâhu a’lemu bi îmânikum. Ba’dukum min ba’d(ba’dın), fenkihûhunne bi izni ehlihinne ve âtûhunne ucûrehunne bil ma’rûfi muhsanâtin gayra musâfihâtin ve lâ muttehızâti ahdân(ahdânin), fe izâ uhsinne fe in eteyne bi fâhışetin fe aleyhinne nısfu mâ alâl muhsanâti minel azâb(azâbi). Zâlike li men haşiyel anete minkum. Ve en tasbirû hayrun lekum. Vallâhu gafûrun rahîm(rahîmun).


Kelimeler

ve men ve kim
lem yestetı' gücü yetmez
min-kum sizden
tavlen güç, bolluk, zenginlik
en yenkıha nikâh yapmak
el muhsanâti iffetli, namuslu, hür kadınlar
el mu'minâti mü'min kadınlar
fe o zaman, böylece
min mâ meleket sahip olunanlardan
eymânu-kum (sizin) elinizin altındaki
min feteyâti-kum sizin genç cariyelerinizden
el mu'minâti mü'min kadınlar
ve allâhu ve Allah
a'lemu daha iyi bilir
bi îmâni-kum sizin imânınızı
ba'du-kum sizin bazınız
min ba'dın bazısından, bir kısmından (birbirinizden)
fenkihûhunne (fe inkihû-hunne) öyle ise onları nikâhlayın
bi izni izniyle
ehli-hinne onların sahipleri, aileleri
ve âtû-hunne ve onlara verin
ucûre-hunne onların (kadınların) ücretleri, mehirleri
bi el ma'rûfi iyilikle, bilinen şekilde, örfe tâbî olarak
muhsanâtin iffetliler, namuslu kadınlar
gayra dışında, başka, olmaksızın
musâfihâtin zina etmek
ve lâ muttehızâti ittehaz etmeyenler, edinmeyenler
ahdânin gizli dostlar, metresler
fe o zaman, böylece
izâ uhsinne evlendirildiği zaman
fe o zaman, böylece
in eteyne eğer gelirlerse (yaparlarsa)
bi fâhışetin fuhuş ile, kötülük ile
fe aleyhinne o taktirde onlara
nısfu yarısı
mâ alâ ...'a olan şey
el muhsanâti iffetli, namuslu, hür kadınlar
min el azâbi azaptan
zâlike işte bu, bu
li men haşiye korkan kimse için
el anete sıkıntı, fücur, günah
min-kum sizden
ve ve
en tasbirû sabretmeniz
hayrun hayırlı, daha hayırlı
lekum sizin için, size
ve allâhu ve Allah
gafûrun gafur olan, mağfiret eden
rahîmun çok merhametli, rahmet gönderen

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali İçinizden muhsan (iffetli ve asaletli) mü'min kadınları nikâhlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu (işçi ve hizmetli kesiminden) imanlı (ve ahlâklı) “feteyat” (genç ve dinç hanımlar) dan (nikâhına) alabilir. Allah sizin imanınızı en iyi Bilendir. Yoksa sizin kiminiz kiminizdendir (hepiniz aynı insan cinsindendir) . Öyleyse onları, fuhuşta bulunmamış, iffetli (yaşamış) ve gizlice dostlar tutmamış olarak, velilerinin (ailelerinin ve devletin) izniyle nikâhlayın. Onlara ücretlerini (mehirlerini) ma’ruf (güzel ve örfe uygun) bir şekilde verin. Evlendikten sonra, fuhuş yapacak olurlarsa, (bunlara) muhsan (hür ve korunmuş) kadınlar üzerindeki cezanın yarısı(nı uygulayın. Çünkü bunlar genellikle hukuki disiplinden habersiz ve ahlâki eğitimden nasipsiz olanlardır) . Bu, sizden günaha sapmaktan endişe edip korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Allah, Bağışlayandır, Esirgeyendir. *
Abdulbaki Gölpınarlı Meali İçinizden, hür ve inanmış kadınları almaya gücü yetmeyenler, inanmış erlerin sahip oldukları cariyeleri alsın ve Allah, sizin inancınızı çok iyi bilir. Hepiniz de birsiniz, birbirinizden türediniz. Kötülükte bulunmayan, birisini dost tutmayan namuslu cariyeleri, sahiplerinin izniyle alın, ücretlerini de örfe uygun olarak güzellikle verin, onlar evlendikten sonra kötülükte bulunurlarsa cezaları, hür kadınların cezasının yarısıdır. Bu, içinizden zina etmekten korkanlara bir ruhsattır, fakat sabretmeniz size daha hayırlıdır ve Allah, suçları tamamıyla örter, rahimdir.
Abdullah Parlıyan Meali Ve sizden özgür, inanan kadınlarla maddi bir nedenle evlenmeye gücü yetmeyen kimse, sahip olduğunuz inanan kölelerinizle evlensin. Allah sizin her konudaki inanç ve kanaatinizi en iyi bilendir. Hepiniz Adem'in neslinden gelip birbirinizdensiniz. Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri, gizli dost da tutmamaları şartıyla sahiplerinin iznini alarak onlarla evlenin ve mehirlerini uygun şekilde kendilerine verin. Onlar evlendikten sonra, bir fuhuş yaparlarsa; hür evli kadınlara uygulanan cezanın yarısıyla cezalandırılırlar. Bu cariyelerle evlenme izni, günah işlemekten korkanlarınız içindir. Fakat sabırla direnmeniz ve bu tür evlilikten kaçınmanız sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affeden ve çok acıyandır.
Ahmet Tekin Meali İçinizden, hür mü'min kadınlarla, kişisel, malî, sosyal imkânlarının yetersizliği sebebiyle evlenemeyenler, meşrû şekilde sahip olduğunuz, üzerlerinde meşrû haklarınız ve otoriteniz ve kendileriyle düzgün insanî münasebetleriniz devam eden mü'min genç kızlarınız olan câriyelerle evlensin. Allah sizin imanınızı, şer'î hükümlere bağlılığınızı iyi bilir. Siz aynı insanlık ailesinin mensubu ve eşit olduğunuz için aranızda fark yoktur. Öyle ise, evlilik bağı ile bağlanmaları, sırf cinsel arzularını tatmin için karşılıklı dişilik-erlik suyu boşaltma, gayrimeşru ilişki amacı taşımamaları, gizli dost tutmamaları şartı ile ve sahiplerinin izni ile, câriyelerle evlenin, nikâhlandığınızı tescil ve ilan edin. Mehirlerini de Kur'an'ın ve sünnetin hükümlerine, İslâmî kurallarla örtüşen örfe göre, hakkaniyete uygun olarak verin. Evlendikleri zaman zina yaparlarsa, onlara, hür kadınlara uygulanan cezanın yarısını uygulayın. Câriye ile evlenme ruhsatı, içinizden, içleri titreyerek günah işlemekten, zinadan korkanlar içindir. Sabrederek kendinizi korursanız sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı, engin merhamet sahibidir. *
Ahmet Varol Meali Sizden kim hür mü'min kadınlarla evlenmeye güç yetiremezse o zaman elinizin altındaki mü'min cariyelerinizden biriyle evlensin. Allah, imanlarınızı (sizden) daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Şu halde onları, iffetli olmaları, zina işlememeleri ve gizli dost edinmemeleri şartıyla sahiplerinin izinleriyle nikahlayın ve bu durumda mehirlerini de güzelce verin. Evlendiklerinde eğer bir fuhuş işlerlerse hür kadınlara uygulanan cezanın yarısı ile cezalandırılırlar. Bu izin, içinizden kötü yola sapma korkusu olanlar içindir. Ancak sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı çok merhamet edicidir.
Ali Bulaç Meali İçinizden özgür mü'min kadınları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın.) Allah imanınızı en iyi bilendir. Siz birbirinizdensiniz. Öyleyse onları, fuhuşta bulunmayan, iffetli ve gizlice dostlar edinmemişler olarak velilerinin izniyle nikahlayın. Onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf (güzel ve örfe uygun) bir şekilde verin. Evlendikten sonra, fuhuş yapacak olurlarsa, özgür kadınlar üzerindeki cezanın yarısı(nı uygulayın.) Bu, sizden günaha sapmaktan endişe edip korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
Ali Fikri Yavuz Meali Sizden her kim, hür olan mümin kadınları nikâh edecek bir zenginliğe kudreti olmazsa, ona da ellerinizin altındaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rızası ile nikâhlamak var. Allah, imanınızı çok iyi bilendir. Hep birbirinizdensiniz (hür ve köle bir nefisten çoğalmıştır). Onun için fuhuşta bulunmıyarak, gizli dost da edinmiyerek namuslu yaşadıkları halde, o cariyeleri sahiblerinin izniyle nikâh ediniz ve mehirlerini güzellikle kendilerine veriniz. Eğer onlar, evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, o vakit hür kadınlar üzerine gerekli bulunan cezanın yarısı kendilerine lâzım gelir. Bu cariye nikâhlama müsaadesi, sizden zinaya düşme korkusunda bulunanlar içindir. Sabretmeniz ise, sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.
Bahaeddin Sağlam Meali İçinizden, inanmış hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, sahip olduğunuz mümin kızlarınızla (cariyelerinizle) evlensin. Allah sizin imanlı olup olmadığınızı daha iyi bilir. (Köle olsun hür olsun) siz birbirinizdensiniz. Madem böyledir, namuslu olmaları, zina etmemeleri ve dost tutunmamaları şartıyla sahiplerinin izniyle onlarla evlenin. Örfe uygun olarak ücretlerini verin. Evlendikleri zaman bir fuhuş yaparlarsa, onlara hür kadınlara olan cezanın yarısı uygulanır. Bu ruhsat, sizden zinaya düşmekten korkanlar içindir. Eğer sabrederseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. Ve (bilin ki) Allah Gafur ve Rahimdir.
Bayraktar Bayraklı Meali İçinizden, inanmış hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, elleriniz altında bulunan inanmış genç kızlarınızdan/câriyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı en iyi bilendir. Hepiniz birbirinizdensiniz/hepiniz aynı kökten gelmektesiniz. Öyleyse iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost tutmamaları şartıyla, sahiplerinin izniyle onlarla evleniniz; ücretlerini/ mehirlerini de güzelce veriniz. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanır. Bu cariye ile evlenme, içinizden sıkıntıya düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha iyidir. Allah bağışlayandır; merhamet edendir.
Cemal Külünkoğlu Meali Sizden kim iffetli, hür ve mü'min kadınlarla evlenecek güce sahip değilse, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (durumundaki cariyeler) den alsin. Allah, imanınızı en iyi bilendir. Siz mü'minler hep birbirinizden sayılırsınız. O halde fuhuşta bulunmayan, gizli dost edinmeyen, namuslu yaşamakta olan cariyeleri sahiplerinin izniyle nikâhlayınız, mehirlerini de güzelce kendilerine veriniz. Eğer evlendikten sonra zina işlerlerse kendilerine özgür kadınlara verilecek cezanın yarısını uygulayınız. Bu (cariyelerle evlenme izni), içinizden (zinaya sapmak yoluyla) günaha gireceklerinden korkanlara tanınan bir imkândır. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.*
Diyanet İşleri Meali (Eski) Sizden, hür mümin kadınlarla evlenmeye güç yetiremiyen kimse, ellerinizdeki mümin cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı çok iyi bilir. Birbirinizdensiniz, aynı soydansınız. Onlarla, zinadan kaçınmaları, iffetli olmaları ve gizli dost tutmamış olmaları halinde, velilerinin izniyle evlenin ve örfe uygun bir şekilde mehirlerini verin. Evlendiklerinde zina edecek olurlarsa, onlara, hür kadınlara edilen azabın yarısı edilir. Cariye ile evlenmedeki bu izin içinizden, günaha girme korkusu olanlaradır. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah bağışlar ve merhamet eder.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Sizden kimin, hür mü’min kadınlarla evlenmeye gücü yetmezse sahip olduğunuz mü’min genç kızlarınızdan (cariyelerinizden) alsın. Allah, sizin imanınızı daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz. Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost tutmamaları hâlinde, sahiplerinin izniyle onlarla evlenin, mehirlerini de güzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, onlara hür kadınların cezasının yarısı uygulanır. Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Diyanet Vakfı Meali İçinizden, imanlı hür kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altında bulunan imanlı genç kızlarınız (sayılan) cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilmektedir. Hep aynı köktensiniz (insanlık bakımından aranızda fark yoktur). Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartı ve sahiplerinin izni ile onları (cariyeleri) nikâhlayıp alın, mehirlerini de normal miktarda verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınların cezasının yarısı (uygulanır). Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.  *
Edip Yüksel Meali Sizden özgür kadınlarla evlenmeye güç yetiremiyenler, inanmış yeminlerinizin/anlaşmalarınızın hak sahibi oldukları ile evlensinler.* İnancınızı en iyi bilen ALLAH'tır. Birbirinize eşitsiniz. Sahiplerinin izniyle ve uygun şekilde mehirlerini ödeyerek onlarla nikahlanın. İffetli yaşasınlar, zina etmesinler ve gizli dostlar edinmesinler. Evlilik yoluyla özgürlüklerine kavuştuktan sonra zina yaparlarsa, kendilerine özgür kadınlara verilen cezanın yarısı uygulanmalı.** Bu, günaha girmekten korkanlarınız içindir. Sabrederseniz sizin için daha iyi. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir*
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Sizden her kim hür mümin kadınları nikah edecek bir zenginliğe gücü yetmiyorsa, ona da ellerinizin altındaki mümin cariyelerinizden efendilerinin rızası ile nikahlamak var. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Siz birbirinizdensiniz. O halde sahiplerinin izni ile ve mehirlerini örfe göre vermek suretiyle cariyelerden iffetli olan, zina etmeyen, dost da edinmeyenlerle evlenin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa, o vakit hür kadınlar hakkında gerekli bulunan cezanın yarısı kendilerine lazım gelir. Bu hükümler, içinizden günah işlemekten korkanlaradır. Sabretmeniz ise, sizin için daha hayırlıdır. Allah Gafûrdur, Rahimdir (çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir).
Elmalılı Meali (Orjinal) İçinizden her kim hurrolan mü'min kadınları nikâh edecek genişliğe güç yetiremiyorsa ona da ellerinizin altındaki mü'min cariyelerinizden var, Allah kadrinizi iymanınızla bilir, mü'minler Hep biribirinizden sayılırsınız, onun için fuhuşta bulunmayarak, gizli dost da edinmiyerek namuslu yaşadıkları haled onları sahiblerinin izniyle nikâh ediniz ve mehirlerini güzellikle kendilerine veriniz, eğer evlendikten sonra bir fuhş irtikâb ederlerse o vakıt üzerlerine hur kadınlar üzerine terettüb edecek cezanın yarısı lâzım gelir, şu suret günaha girmek korkusu olanlarınız içindir, yoksa sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır, bununla beraber Alalh gafurdur, rahîmdir
Hasan Basri Çantay Meali Sizden kim hür ve müslüman kadınları nikâhla alacak bir bolluğa güc yetişdiremezse o halde sağ ellerinizin mâlik olduğu mü'min cariyelerinizden (alsın). Allah sizin îmanınızı çok iyi bilendir. Kiminiz kiminizden (haasıl olmuşsunuz) dur. O halde — fuhuşda bulunmayan, gizli dostlar da edinmeyen namuslu kadınlar olmak üzere — onları, saahiblerinin izniyle, kendinize nikahlayın. Ücretlerini (mehirlerini) de güzellikle onlara verin. Onlar evlendikden sonra bir fuhuş irtikâb eldiler mi o vakit üzerlerine hür kadınlar üzerindeki cezanın yarısı (verilir. Cariyeleri almak hususundaki) bu (müsâade) içinizden sıkıntıya düşmekden (zinaya sapmakdan) korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayırlıdır. Allah hakkıyle yarlığayıcıdır, çok esirgeyicidir.
Hayrat Neşriyat Meali Hem içinizden her kim, hür olan mü'min kadınları nikâhlayacak bir genişliğe güç yetiremi yorsa, o takdirde sâhib olduğunuz genç mü'min câriyelerinizden (birini nikâhlasın)! Allah ise, îmânınızı en iyi bilendir. Hep birbirinizdensiniz. Öyle ise zi nâ dan kaçınan ve gizli dost da edinmeyen iffetli kadınlar olmaları hâlinde, onları sâhiblerinin izniyle nikâhlayın ve mehirlerini kendilerine güzellikle verin! Fakat evlendikleri zaman, buna rağmen zinâ ederlerse, artık onlara hür ka dınlara verilen cezânın yarısı (kadar bir cezâ) vardır. Bu (câriye ile evlenme izni), içinizden günâha girmekten korkanlar içindir. Fakat sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah ise, Gafûr (çok bağışlayan)dır, Rahîm (çok merhamet e¬den)dir.
İlyas Yorulmaz Meali Sizden kim, inanan hür kadınlarla evlenmeye uzun bir bekleyişten sonra güç yetiremiyorsa, sahip olduğunuz inanmış genç cariyelerle evlenmeleri uygun olabilir. Allah sizin imanlarınızı daha iyi bilir. (Evleneceğiniz kadınlar cariye olsalar da) İnananlar olarak birbirinizdensiniz. O halde sahiplerinden izin alarak, cariyelerle, fuhuş yapmayacak, dost tutmayacak ve evlilik şartlarını yerine getireceklerse, örfe uygun olarak mehirlerini vermek şartıyla evlenin. Eğer cariyeler zina suçu işlerlerse, hür evli kadınlara uyguladığınız cezanın yarısını onlara uygulayın. Bu durum (cariyelerle evlenmek) sizden zina etmekten korkanlar için (daha uygun) dur. Sabretmeniz sizin için daha uygundur. Allah bağışlayan ve merhamet edendir.
Kadri Çelik Meali Sizden, hür mümin kadınlarla evlenmeye maddi açıdan güç yetiremeyen kimse, ellerinizin altında olan (başkalarına ait) mümin cariyelerinizden alsın. Allah sizin imanınızı çok iyi bilir. Bazınız bazınızdansınız (hepiniz birsiniz). Onlarla, zinadan kaçınmaları, iffetli olmaları ve gizli dost tutmamış olmaları halinde velilerinin izniyle evlenin ve örfe uygun bir şekilde mehirlerini verin. Evlendiklerinde zina edecek olurlarsa, onlara, hür kadınlara edilen azabın yarısı edilir. (Başkasına ait cariye ile evlenme hususundaki) Bu (izin) içinizden, günaha girme korkusu olanlaradır. Sabretmeniz (başkasına ait cariyelerle evlenmemeniz) sizin için daha hayırlıdır. Allah bağışlayıcıdır, merhamet edicidir.
Mahmut Kısa Meali Ey İslâm toplumunun yöneticileri, zenginleri, aile büyükleri! İçinizden, Müslüman hür kadınlarla evlenmeye maddî yönden gücü yetmeyenler, savaş esiri olarak elinizde bulunan ve daha sonra Müslüman olmuş cariyelerden birisiyle —çünkü cariyenin mehri hüre nazaran daha düşüktür— evlensinler. Siz de bu konuda onlara yardımcı olun. Böylece fuhşun önüne geçmiş olursunuz. İnsanları toplumsal sınıf ve statülerine göre değil, inanç ve eylemlerine göre değerlendirmelisiniz. Unutmayın ki, sizin iman ve samîmiyet derecenizi de en iyi bilen ve cariyelerle evlenebileceğinizi söyleyen, Allah’tır. Zaten köle olsun hür olsun, sonuçta hepiniz aynıözden ve aynı soydansınız. Hiç kimse, doğuştan üstün veya aşağılık olamaz. O hâlde, zina etmeyen, metres hayatı yaşamayan ve gizli dost tutmayan böyle namuslu cariyelerle, efendilerinin onları size bağışladığına dâir iznini alarak evlenin ve evlilik bedeli olan mehirlerini de kendilerine güzelce verin. Eğer evlendikten sonra ceza gerektiren yüz kızartıcı bir suç işleyecek olurlarsa, onlara, hür kadınlara verilen cezanın yarısını verin. Çünkü cariyelerin toplumsal statüsü ve içinde yetiştikleri olumsuz şartlar, bunu gerektirmektedir. Bu cariyelerle evlenme izni, içinizden kendine hâkim olamayıp sıkıntıya ve zina tehlikesine düşmekten endişe edenler içindir. Bununla birlikte, bekârlığın sıkıntılarına sabredip, hür bir kadınla evleninceye dek beklemeniz, sizin için daha iyidir. Zira ortak kültürü paylaşan eşler daha mutlu, sağlıklı ve uyumlu bir aile oluştururlar. Gerçi ne kadar titiz davransanız da, mutlaka hatalar, kusurlar olacaktır, fakat ihlâs ve samimiyetle Rabb’inize yöneldiğiniz sürece, bunlar bağışlanacaktır. Çünkü Allah, çok bağışlayıcı, çok merhametlidir. İşte bu merhametin tecellîsî olarak:
Mehmet Türk Meali (Ey îman edenler!) Sizden îmanlı hür kadınlarla evlenmeye malî durumu elverişli olmayanlar ellerinizin altındaki Müslüman cariyelerinizle evlensinler. Sizin îmanınızı en iyi bilen Allah’tır. Zâten siz1 hepiniz, birbirinizle aynısınız. Onların namuslu olanları, zinadan uzak duranları ve gizli dost tutmayanları ile sahiplerinin iznini alarak ve uygun şekilde mihirlerini vererek evlenin. Eğer onlar, evlendikten sonra zina yapacak olurlarsa onların cezâları hür kadınlara verilecek cezânın yarısıdır.2 Bu hükümler, içinizden günâh işlemekten korkanlara tanınan bir imkândır. Yok, eğer sabrederseniz bu sizin için daha hayırlıdır.3 Şüphesiz ki Allah, çok bağışlayıcıdır, pek de merhamet edicidir. *
Muhammed Esed Meali Aranızdan her kim, içinde bulunduğu şartlardan dolayı hür bir mümin kadın ile evlenecek durumda değilse, 29 onu, meşru şekilde sahip olduğunuz 30 mümin genç kızlardan biri [ile evlendirin]. Allah, imanınız ile ilgili her şeyi bilir; her biriniz diğerinizin bir benzeridir. 31 O halde fuhuşta bulunmayan, dost tutmayan 32 ve meşru evlilik bağını gözeten kadınlarla sahiplerinin iznini alarak evlenin ve mehirlerini uygun şekilde kendilerine verin. Onlar evlendikten sonra gayriahlakî bir davranışta bulunurlarsa, hür evli kadınların tâbi oldukları cezanın yarısıyla cezalandırılırlar. 33 Bu [cariyeler ile evlenme izni], günah işlemekten korkanlarınız 34 içindir. Fakat sabırla direnmeniz [ve bu tür evliliklerden kaçınmanız] sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.
Mustafa İslamoğlu Meali Aranızdan her kimin durumu, hür bir mü’min kadın almaya elvermezse, o meşru şekilde sahip olduğunuz mü’min kızlardan birini alsın;[757] çünkü Allah sizi (toplumsal statünüzle değil) imanınızla değerlendirir;[758] (zaten insan olarak) siz birbirinize denksiniz.[759] O hâlde iffetini koruyan, fuhşa bulaşmayan ve dost da tutmayan kadınlarla sahiplerinin izniyle evlenin ve mehirlerini makul bir şekilde verin! Onlar evlendirildikten sonra iffetsiz bir davranışta bulunurlarsa, onları hür evli kadınlara verilenin yarısıyla cezalandırın![760] Bu, içinizden zorda kalınca günaha girme korkusu duyanlar içindir.[761] Fakat sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır: Allah tarifsiz bir bağışlayıcı, eşsiz bir rahmet kaynağıdır.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve sizden her kim hür olan kadınlar ile evlenmeğe fazla bir iktidar-ı malîsi yok ise sağ ellerinizin mâlik olduğu genç mü'min cariyelerinizden evlensin. Ve Allah Teâlâ sizin imânınızı bihakkın bilendir. Bazınız bazınızdandır. İmdi onları, namuslarını siyanet eder, fuhuştan berî bulunur, gizlice dostlar da edinmez oldukları halde sahiplerinin izniyle nikahlayınız. Ve onlara mehirlerini de güzelce veriniz. Eğer onlar evlendikten sonra bir fuhuş irtikab ederlerse o vakit onların üzerlerine, hür kadınların üzerlerine gelen cezanın yarısı lâzım gelir. Bu sizden meşakkate düşmekten korkmanız içindir. Ve eğer sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Ve Allah Teâlâ gafûrdur, rahîmdir.
Suat Yıldırım Meali Sizden eşraftan olan hür mümin kadınlarla evlenecek servet ve gücü bulunmayanlar, ellerinizin altında olan mümin cariyelerle evlenebilirler. Allah sizin kadr-u kıymetinizi imanınızla bilir. Zaten siz müminler hep aynı aileden sayılırsınız. Öyleyse, fuhuşta bulunmayarak, gizli dost da edinmeyerek, namuslu kadınlar olmak üzere onları, sahiplerinin izniyle nikâhlayın. Mehirlerini de güzellikle kendilerine verin. Eğer evlendikten sonra zina yaparlarsa, onlara hür kadınlara ait cezanın yarısı uygulanır. Cariye ile evlenme, sizden sıkıntıya düşmekten (zinaya sapmaktan) korkanlar içindir, yoksa sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Bununla beraber Allah gafurdur, rahîmdir (affı ve merhameti boldur). [9, 60; 24, 33]
Süleyman Ateş Meali İçinizden inanmış hür kadınlarla evlenmeğe gücü yetmeyen kimse, elleriniz altında bulunan inanmış genç kızlarınız(olan cariyeleriniz)den alsın. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hepiniz birbirinizdensiniz (hepiniz aynı kökten gelmekte, aynı toplumun bireylerisiniz; insanlık bakımından aranızda bir fark yoktur). Öyle ise iffetli yaşamaları, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamaları şartıyle, sahiplerinin izniyle onlarla evlenin, ücretlerini (mehirlerini) de güzelce verin. Evlendikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara yapılan işkencenin yarısı uygulanır. Bu (cariye ile evlenme), içinizden sakıntıya düşmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha iyidir. Allah bağışlayandır, esirgeyendir.
Süleymaniye Vakfı Meali Mümin, iffetli ve hür kadınları nikâhlayacak kadar varlıklı olmayanlar, hakimiyetiniz altında olan mümin kızlarınızı nikahlayabilirler. İmanınızı en iyi bilen Allah’tır. Hepiniz birbirinizdensiniz[1]. Onları (hür olmayan kadınları) ailelerinin[2] izni ile nikahlayın ve mehirlerini kendilerine, marufa (Kur’an ölçülerine) uygun olarak verin. Onlar da iffetli olsunlar, zinadan uzak dursunlar ve gizli dostlar edinmesinler. Evlenirler, sonra da zina etmiş olarak karşınıza çıkarlarsa onlara verilecek ceza, hür kadınlara verilen o cezanın[3] yarısı kadardır. Bu ruhsat[4], içinizden zor duruma düşmekten korkanlar içindir. Ama sabretmeniz daha iyi olur. Allah bağışlar ve merhamet eder.*
Şaban Piriş Meali İçinizden özgür mümin hanımlarla evlenmeye gücü yetmeyenler, sizin genç ve mümin olan cariyeleriniz ile evlensin. Allah sizin imanınızı en iyi bilendir. Siz, birbirinizdensiniz. Öyle ise, onları velilerinin izni ile nikahlayın ve fuhuş işlemeyen, gizli dost tutmamış olan iffetli hanımlara mehirlerini güzel bir şekilde verin. Evlendikten sonra fuhuş yapacak olurlarsa, onlara hür kadınlara verilen cezanın yarısını uygulayın. Bu, sizden günaha düşmekten korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Allah bağışlayan, merhamet edendir.
Ümit Şimşek Meali Hür ve mü'min kadınlarla evlenmeye gücü yetmeyenleriniz, elinizin altındaki mü'min cariyelerle evlenebilirler. Allah sizin imanınızı biliyor; siz zaten birbirinizdensiniz.(12) Onları, iffetli, fuhuştan uzak duran ve gizlice dost tutmayan kadınlar olmak şartıyla, sahiplerinin izniyle ve uygun şekilde mehirlerini vererek nikâhlayın. Eğer onlar evlendikten sonra fuhuş irtikâp edecek olurlarsa, onlar için, hür kadınlara verilen cezanın yarısı vardır. Bu, sıkıntıya düşmekten korkanlarınız içindir.(13) Yoksa, sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah ise çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali İnanmış hür kadınları nikâhlama genişliğine gücü yetmeyeniniz, ellerinizin altındaki genç, mümin köle kızlarından biriyle evlensin. Allah sizin imanınızı daha iyi bilir. Hep birbirinizdensiniz. O halde onları, ailelerinin izniyle nikâhlayın. Gizli dost edinmeyerek, zinadan uzak kalarak, iffetli hanımlar olmaları şartıyla onların mehirlerini örfe uygun bir biçimde verin. Evliliğe geçtikten sonra bir fuhuş yaparlarsa onlara, hür kadınlara uygulanan cezasının yarısı uygulanacaktır. Bu, köle ile evlenme yolu, günaha ve sıkıntıya girmekten korkanınız içindir. Sabretmeniz sizin için daha hayırlıdır. Allah çok affedici, çok merhametlidir.
M. Pickthall (English) And whoso is not able to afford to marry free, believing women, let them marry from the believing maids whom your right hands possess. Allah knoweth best (concerning) your faith. Ye (proceed) one from another; so wed them by permission of their folk, and give unto them their portions in kindness, they being honest, not debauched nor of loose conduct. And if when they are honourably married they commit lewdness they shall incur the half of the punishment (prescribed) for free women (in that case). This is for him among you who feareth to commit sin. But to have patience would be better for you. Allah is Forgiving, Merciful.
Yusuf Ali (English) If any of you have not the means wherewith to wed free believing women, they may wed believing girls from among those whom your right hands possess:(540) And Allah hath full knowledge about your faith. Ye are one from another: Wed them with the leave of their owners, and give them their dowers, according to what is reasonable: They should be chaste, not lustful, nor taking paramours: when they are taken in wedlock, if they fall into shame, their punishment is half that for free women. This (permission) is for those among you who fear sin; but it is better for you that ye practise self-restraint. And Allah is Oft-forgiving, Most Merciful.*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları