Nisâ Suresi 62. Ayet


Arapça

فَكَيْفَ إِذَا أَصَابَتْهُم مُّصِيبَةٌ بِمَا قَدَّمَتْ أَيْدِيهِمْ ثُمَّ جَآؤُوكَ يَحْلِفُونَ بِاللّهِ إِنْ أَرَدْنَا إِلاَّ إِحْسَانًا وَتَوْفِيقًا


Türkçe Okunuşu

Ve keyfe izâ esâbethum musîbetun bimâ kaddemet eydîhim summe câûke yahlıfûne billâhi in eradnâ illâ ihsânen ve tevfîkâ(tevfîkan).


Kelimeler

fe o zaman, böylece
keyfe nasıl
izâ olduğu zaman
esâbet-hum onlara isabet etti
musîbetun bir musîbet
bi-mâ şey ile, sebebiyle
kaddemet takdim etti
eydî-him onların elleri, kendi elleri
summe sonra
câû-ke sana geldiler
yahlıfûne yemin ederler
bi allâhi Allah'a
in .....(illâ) sadece
eradnâ biz istedik
(in)....illâ sadece
ihsânen ihsanda bulunmak, iyi davranmak
ve tevfîkan ve birlik, arayı bulma, birleştirme

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Öyleyse nasıl oluyor da, kendi ellerinin sundukları (kötü amellerinin ve bozuk emellerinin sebep oldukları) yüzünden, onlara bir musibet isabet edince, hemen ardından Sana gelerek: "Kuşkusuz, biz iyilik yapmaktan ve arayı bulup uzlaştırmaktan başka bir şey istememiştik" diye Allah'a yemin etmektedirler!
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Elleriyle hazırladıkları bir felakete uğrayınca da halleri nice olur? Sonra sana gelirler Allah'a yemin ederek ve biz, ancak iyilik etmek, ara bulmak istedik diyerek.
Abdullah Parlıyan Meali Öyleyse nasıl olur da, kendi ellerinin sundukları sonucunda bir felaket başlarına gelince, sana gelerek “Şüphesiz biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka birşey istemedik” diye Allah'a yemin ederler.
Ahmet Tekin Meali Daha önce yaptıkları kötülükler, işledikleri günahlar yüzünden başlarına bir felâket gelince, cezaya maruz kaldıklarında, nasıl da sana gelirler. Allah'a yeminler ederek: “Biz sadece iyilik etmek, müslümanlara hizmette bulunmak ve uyum sağlamak istedik" derler.*
Ahmet Varol Meali Kendi elleriyle işlediklerinden dolayı başlarına bir bela geldiğinde nasıl oluyor da sana gelip: "Biz iyilik ve uzlaştırmadan başka bir şey amaçlamamıştık" diye Allah'a yemin ediyorlar?
Ali Bulaç Meali Öyleyse, nasıl olur da, kendi elleriyle yaptıkları yüzünden, onlara bir musibet isabet eder, sonra sana gelerek: 'Kuşkusuz, biz iyilikten ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik' diye Allah'a yemin ederler?
Ali Fikri Yavuz Meali Ellerinin yaptığı (kötü âmel) yüzünden başlarına bir musibet geldiği vakit halleri nasıl olur? Sonra (özür dilemek veya Ömer'in öldürdüğü münafık'ın diyetini istemek için) sana gelip Allah'a yemin ederler ki: “-Bizim maksadımız ancak güzel bir şekilde iki hasmın arasını uzlaştırmaktı.”
Bahaeddin Sağlam Meali Halleri nice olur! Kendi elleriyle yaptıklarından dolayı başlarına bir musibet geldiği, sonra Allah’a yemin ederek: “Biz ancak iyilik ve barıştırmak istedik” dedikleri zaman…
Bayraktar Bayraklı Meali Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felâket gelince hemen, “Biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik” diye yemin ederek, sana nasıl gelirler!
Cemal Külünkoğlu Meali Peki, nasıl oluyor da kendi elleriyle işledikleri (kötülükler) yüzünden başlarına bir musibet gelince sana koşarak: “Biz sadece iyilik yapmak ve uzlaşma sağlamak istemiştik” diye Allah adına yemin ederler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Başlarına kendi işlediklerinden ötürü bir musibet çattığında sana gelip: "Biz, iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istemedik" diye de nasıl Allah'a yemin ederler?
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Kendi işledikleri yüzünden başlarına bir musibet geldiği, sonra da “Biz iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey istememiştik” diye Allah’a yemin ederek sana geldikleri zaman hâlleri nasıl olur?
Diyanet Vakfı Meali Elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felâket gelince hemen, biz yalnızca iyilik etmek ve arayı bulmak istedik, diye yemin ederek sana nasıl gelirler!
Edip Yüksel Meali İşlediklerinin sonucu olarak başlarına bir musibet gelse hemen sana gelerek, "Amacımız ancak iyilik yapmak ve uzlaştırmaktı," diye ALLAH adına yemin ederler
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ya nasıl, elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir felaket gelince, hemen sana geldiler de: "Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istedik." diye Allah'a yemin ediyorlar.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ya ellerinin yaptığı yüzünden başlarına bir musıbet geldiği zaman nasıl? sonra gelmişler de sana «billâhi muradımız sırf bir iyilik yapmak ve ara bulmaktan ibaret idi» diye yemin ediyorlar
Hasan Basri Çantay Meali Önce elleriyle (ihtiyârlariyle) yapdıkları (fenalıklar) yüzünden onlara bir belâ çatdığı zaman (halleri) nice olur? (Onlar böyle bir felâkete uğradıkdan) sonra «Biz iyilikden ve ara bulmakdan başka bir şey arzu etmedik» diye, Allaha andederek, sana geleceklerdir.
Hayrat Neşriyat Meali Peki ellerinin evvelce işlediği (günahlar) yüzünden başlarına bir musîbet geldiği zaman (hâlleri) nasıl olacak? Sonra (bir de) sana gelip: “(Biz) ancak iyilik etmek ve arayı bulmak istedik” diye Allah'a yemîn ediyorlar!
İlyas Yorulmaz Meali Kendi yaptıkları yanlışlardan dolayı, onlara bir kötülük isabet ettiğinde, durumları nasıl olacak? O zaman hemen sana gelip, yaptıklarını iyilik yapmak ve ortama uymak amacıyla yaptıklarına dair Allah adına yemin edeceklerdir.
Kadri Çelik Meali Peki nasıl oluyor da kendi ellerinin sunduklarından ötürü başlarına bir felaket geldiğinde sana gelerek, “Biz (muhakeme için tağuta başvurmakla) iyilik etmek ve uzlaştırmaktan başka bir şey dilemedik” diye Allah'a yemin ediyorlar?
Mahmut Kısa Meali Kendi elleriyle yaptıkları kötülükler yüzünden başlarına bir felâket gelince, nasıl da sana gelip “Bizim amacımız iyilik etmek ve müminlerle kafirler arasını uzlaştırmaktan başka bir şey değildi!” diye Allah’a yeminler ediyorlar!
Mehmet Türk Meali Peki, nasıl oluyor da bunlar, kendi elleriyle yaptıkları bir kötülük yüzünden, başlarına bir felaket gelince sana gelerek: “Biz, sadece iyilik yapmak ve arayı bulmak istemiştik.” diye, Allah adına yemin ediyorlar?
Muhammed Esed Meali Fakat bu dünyada yaptıkları yüzünden 81 [Hesap Günü] başlarına felaket geldiğinde ne olacak [onların hali]; o zaman sana gelip Allah'a yeminle, “Bizim niyetimiz, iyilik yapmak ve uyum sağlamaktan başka bir şey değildi” [diyecekler]? 82
Mustafa İslamoğlu Meali Fakat, önceden yaptıkları yüzünden başlarına öngöremedikleri bir musibet gelince, ne olacak hâlleri? Sonra sana gelecekler, Allah adına yeminle “bizim amacımız sadece iyilik yapmak ve senin başarını sağlamaktı” (diyecekler).[798]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ya onlara kendi ellerinin evvelce yaptığı şey sebebiyle bir musibet isabet ettiği zaman (halleri) nasıl olacak? Sonra da sana gelirler, «Biz başka değil, ancak iyilik etmek ve ara bulmak istedik,» diye Allah Teâlâ'ya yemin ederler
Suat Yıldırım Meali Fakat işlediklerinin cezası olarak başlarına bir musîbet geldiği zaman ne olur? Onlar hemen sana gelir, yemin billah ederek “Vallahi maksadımız sırf iyilik yapmak ve ara bulmaktan ibaret idi. ” derler. [2, 95; 5, 52]
Süleyman Ateş Meali Ya nasıl, elleriyle yaptıkları (kötülükler) yüzünden başlarına bir felaket gelince, hemen sana gelirler: "Biz sadece iyilik etmek ve uzlaştırmak istedik." diye Allah'a yemin ederler?
Süleymaniye Vakfı Meali Kendi elleriyle yaptıkları yüzünden başlarına bir iş geldiğinde halleri ne olacak? O zaman sana gelip Allah’a yemin ederek diyecekler ki “Biz sadece iyilik etmek ve arayı bulmak istemiştik.”
Şaban Piriş Meali Öyleyse, nasıl olur da, kendi elleriyle işlediklerine karşılık bir musibete uğrayınca sana gelip Allah'a yemin ederek “Biz, iyilikten ve uyum sağlamaktan başka bir şey istemedik.” diyorlar?!
Ümit Şimşek Meali Fakat kendi elleriyle hazırladıkları bir belâ başlarına geldiği zaman, nasıl oluyor da sana gelip “Bizim iyilik edip ara bulmaktan başka bir maksadımız yoktu” diye Allah'a yemin ediyorlar?
Yaşar Nuri Öztürk Meali Peki, nasıl oluyor da ellerinin hazırladıkları yüzünden başlarına bir musibet çöktüğünde, sana gelip, "Biz sadece iyilik yapmak, barıştırmak istedik!" diye Allah'a yeminler ediyorlar!
M. Pickthall (English) How would it be if a misfortune smote them because of that which their own hands have sent before (them)? Then would they come unto thee, swearing by Allah that they were seeking naught but harmony and kindness.
Yusuf Ali (English) How then, when they are seized by misfortune, because of the deeds which they hands have sent forth? Then their come to thee, swearing by Allah. "We meant no more than good-will and conciliation!"

İslam Vakti Mobil Uygulamaları