Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ey iman edenler! Allah’a itaat edin (Kur’an’a uyun), Peygambere (sünnetine tâbi olun), ve sizden olan “Ulu’l-Emr’e” (yani, inandığınız gibi hak ve hayır üzere sizi yönetenlere, gerçek ilim ve içtihat ehline) de itaat edin. Eğer herhangi bir hususta anlaşamayıp çekişirseniz, onu hemen Allah’a (Kur’an’a) ve Resulüne (Sünnete) arz edip (bunlara göre hüküm verin) . Şayet Allah’a ve ahirete inanıyorsanız bu sizin için daha hayırlı ve netice olarak daha güzeldir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ey inananlar, Allah'a, peygambere ve içinizden emredecek kudret ve liyakata sahip olanlara itaat edin. Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız bir şeyde ihtilafa düştünüz mü o hususta Allah'a ve Peygambere müracaat edin; bu hareket, hem hayırlıdır, hem de sonu pek güzeldir. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Rasulüne itaat edin ve sizden olup kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara da itaat edin; ve herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah'a ve peygambere götürün, eğer Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız. Bu sizin için en hayırlısıdır ve sonuç olarak ta en iyisidir. |
Ahmet Tekin Meali |
Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, kitabındaki hükümleri uygulayın. İlâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur Allah'ın tek yetkili Rasûlüne, onun sünnetine, sizden olan ülülemre, İslâmî düzeni yürüten yetkililere, uzmanlara itaat edin. Eğer şer'î-hukukî konularda yetkililerle mücadeleye girerek anlaşmazlığa düşerseniz, Allah'a, Allah'a imanın gerektirdiği esaslara ve âhiret gününe iman ediyorsanız eğer, Allah'a, kitabına ve Rasûlüne, sünnetine başvurun. Bu daha hayırlı ve doğuracağı sonuçlar bakımından daha güzeldir.* |
Ahmet Varol Meali |
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, peygambere ve sizden olan yöneticilere itaat edin. Bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız onu Allah'a ve Peygamber'e götürün. Bu daha hayırlı ve sonuç bakımından da daha güzeldir. |
Ali Bulaç Meali |
Ey iman edenler, Allah'a itaat edin; elçiye itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de. Eğer bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz, artık onu Allah'a ve elçisine döndürün. Şayet Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız. Bu, hayırlı ve sonuç bakımından daha güzeldir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygambere ve sizden olan idarecilere de itaat edin. Sonra bir şey hakkında çekiştiniz mi, hemen onu Allah'a ve Rasûlüne arz ediniz; eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız... Bu müracaat, hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ey iman edenler! Allah’a ve elçisine ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Eğer bu konuda ihtilafa düşerseniz, onu Allah’a ve elçisine götürün; eğer Allah’a ve ahiret gününe imanınız varsa… Böyle yaparsanız, bu sizin için daha yararlı ve yorum olarak daha güzeldir. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Ey iman edenler! Allah'a, Peygamber'e ve aranızdan siyasal erkin emanet edildiği kimselere itaat ediniz. Herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız onu Allah'a ve Peygamber'e götürünüz. Bu, hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Ey inananlar! Allah'a itaat edin, Peygamber'e itaat edin ve aranızdan kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara da (itaat edin). Eğer Allah'a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıyorsanız anlaşmazlığa düştüğünüz konuları Allah'a ve Peygamber'e götürün (onları Kur'an'la ve sünnetle çözün). Bu (sizin için) en hayırlısıdır ve sonuç olarak da en iyisidir.* |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Ey İnananlar! Allah'a itaat edin, Peygambere ve sizden buyruk sahibi olanlara itaat edin. Eğer bir şeyde çekişirseniz, Allah'a ve ahiret gününe inanmışsanız onun halini Allah'a ve Peygambere bırakın. Bu, hayırlı ve netice itibariyle en güzeldir.* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Ey iman edenler! Allah’a itaat edin. Peygamber’e itaat edin ve sizden olan ulu’l-emre (idarecilere) de. Herhangi bir hususta anlaşmazlığa düştüğünüz takdirde, Allah’a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resûlüne arz edin.[123] Bu, daha iyidir, sonuç bakımından da daha güzeldir.* |
Diyanet Vakfı Meali |
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Peygamber'e ve sizden olan ülülemre (idarecilere) de itaat edin. Eğer bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz -Allah'a ve ahirete gerçekten inanıyorsanız- onu Allah'a ve Resûl'e götürün (onların talimatına göre halledin); bu hem hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir. |
Edip Yüksel Meali |
İnananlar! ALLAH'a uyun, elçisine uyun; sizden görev başında olanlara da. Her hangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz onu ALLAH'a ve elçisine havale ediniz. ALLAH'a ve ahiret gününe inanıyorsanız... Bu, sizin için daha iyi ve en güzel çözüm yoludur.* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Resulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ey o bütün iyman edenler! Allaha itaat edin, Peygambere de itaat edin sizden olan ülülemre de, sonra bir şeyde nizaa düştünüz mü hemen onu Allaha ve Resulüne arz ediniz: Allaha ve Âhıret gününe gerçekten inanır mü'minlerseniz.. O hem hayırlı hem de netice i'tibarile daha güzeldir |
Hasan Basri Çantay Meali |
Ey îman edenler, Allaha itaat edin. Peygambere ve sizden olan emir saahiblerine de itaat edin. Eğer bir şey hakkında çekişirseniz onu Allaha ve peygambere döndürün, eğer Allah ve âhiret gününe inanıyorsanız. Bu, hem hayırlı, hem netice i'tibâriyle daha güzeldir. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Ey îmân edenler! Allah'a itâat edin; peygambere ve sizden olan ülü'l-emre (emir sâhibi idârecilerinize) de itâat edin! O hâlde bir şey hakkında ihtilâfa düşerseniz, Allah'a ve âhiret gününe îmân ediyorsanız, artık onu Allah'a ve peygambere arz edin! Bu hem hayırlı, hem de netîce i'tibârıyla daha güzeldir. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Ey İman edenler! Allah'a itaat edin, elçiye ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Herhangi bir şekilde aranızda tartışmaya girerseniz, (tartıştığınız konunun doğru olarak çözümlenmesi için) eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız, tartıştığınız sorunu Allah'a ve elçiye götürün. Böyle yapmanız sonuç olarak daha güzeldir. |
Kadri Çelik Meali |
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, peygambere itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de (itaat edin). Allah'a ve ahiret gününe iman etmişseniz, bir şey hakkında çekiştiğiniz takdirde onu Allah'a ve peygambere döndürün. Bu, hayırlı ve netice itibarıyla en güzeldir!* |
Mahmut Kısa Meali |
Ey iman edenler! Allah’a kayıtsız şartsız itaat edin, O’nun buyruklarını size ileten bir elçi olarak, Peygambere de kayıtsız şartsız itaat edin; bir de, Kur’an ve Sünnete aykırı hüküm vermedikleri sürece, sizin gibi müminlerden olan ve bu iki kaynak tarafından yetki sahibi kılınan kimselere, yani Müslüman ve âdil yöneticilere, İslâm âlimlerine, aile büyüklerine ve birlikte yaşadığınız insanlardan sizden herhangi bir şey isteyenlere ve benzerlerine itaat edin! Fakat onlara itaat, Allah’a ve Peygambere itaat gibi kayıtsız şartsız olmamalıdır:
Şâyet böyle, sizden bir şeyler isteyen, size yaşantınızla ilgili emirler veren insanlarla herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, —eğer Allah’a ve âhiret gününe gerçekten inanıyorsanız— o anlaşmazlık konusunu Allah’a ve Peygambere danışmalısınız. Yani, yöneteni-yönetileniyle, âlimi-câhiliyle, kadını-erkeğiyle ey müminler! Hayat programınızla ilgili, sizi yöneten idarecilerle, size dininizi öğreten âlimlerle, ailenizin bir ferdiyle veya diğer insanlarla her hangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, çözüm için Allah’ın kitabına, yani Kur’an’a ve Peygamberin Allah’tan aldığı diğer talimatlara, yani Sünnet’e başvurmalısınız. Bunu yapmak için de, —en azından ortaya konan delilleri anlayabilecek düzeyde— Kur’an ve Sünnet bilgisine sahip olmanız gerekmektedir.
Eğer anlaşmazlığın çözümüyle ilgili Kur’an ve Sünnette açık bir hüküm bulamazsanız, bu iki kaynağın temel prensipleri çerçevesinde anlaşacağınız çözümler üretmelisiniz.
İşte bu, sizin için en hayırlı ve sonuç itibariyle en güzel davranış şeklidir. Ve bu konudaki tavrınız, kimin Müslüman kimin münâfık olduğunu ortaya koyacaktır: |
Mehmet Türk Meali |
Ey îman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin ve sizden olan1 emir sahibine de (itaat edin.)2 Eğer gerçekten Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız, herhangi bir konuda anlaşmazlığa düştüğünüzde o konunun (çözümünü) Allah’a ve Peygamber’e havâle ediniz.3 Çünkü böyle yapmanız, (sizin için) daha hayırlı ve sonuç bakımından da en iyisidir. * |
Muhammed Esed Meali |
Siz ey imana ermiş olanlar! Al-lah'a, Peygamber'e ve aranızdan 76 kendilerine otorite emanet edilmiş olanlara itaat edin; ve herhangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah'a ve Peygamber'e götürün, 77 eğer Allah'a ve Ahiret Günü'ne [gerçekten] inanıyorsanız. Bu [sizin için] en hayırlısıdır ve sonuç olarak da en iyisidir. 78 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Siz ey iman edenler! Allah’a, Rasûl’e[795] ve aranızdan alanlarında yetkin ve otorite sahibi olan kimselere itaat edin;[796] bir hususta anlaşmazlığa düşerseniz, onu Allah’a ve Rasûl’e götürün; tabi eğer Allah’a ve âhiret gününe inanıyorsanız. Böyle yapmanız hem çok hayırlı, hem de sonuçları açısından çok daha güzeldir.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ey imân edenler! Allah Teâlâ'ya itaat ediniz ve Peygamber'e de ve sizden olan emir sahiplerine de itaatte bulununuz. Sonra birşey hakkında ihtilâfa düşerseniz, eğer siz Allah Teâlâ'ya ve ahiret gününe inanır kimseler iseniz onu Allah Teâlâ'ya ve Peygamberine arzediniz. O hem bir hayırdır, ve hem de netice itibariyle daha güzeldir. |
Suat Yıldırım Meali |
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin. Resulüne ve sizden olan ülülemre de itaat edin. Eğer Allah'a ve âhirete iman ediyorsanız, hakkında ihtilâfa düştüğünüz meseleyi Allah'a ve Resulüne arzediniz. Böyle yapmanız hem daha hayırlı, hem de netice bakımından daha güzeldir. [16, 43; 42, 10] {KM, Çıkış 18, 13-26; Tesniye 17, 8; I Kırallar 3, 16-28}* |
Süleyman Ateş Meali |
Ey inananlar, Allah'a ita'at edin, Elçiye ve sizden olan buyruk sahibine ita'at edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; -Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsanız -onu Allah'a ve Elçiye götürün. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Ey inanıp güvenenler,Allah'a itaat edin, bu Elçi'nin getirdiği kitaba[1] itaat edin ve sizden olan yetki sahiplerine de. Eğer (o yetkililerle) bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz onu, Allah'a ve Elçisine[2] götürün. Allah’a ve ahiret gününe inanıp güveniyorsanız böyle yaparsınız. Böylesi hayırlı olur ve çok güzel sonuç verir[3].* |
Şaban Piriş Meali |
Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, Peygamber'e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine de (itaat edin). Eğer, bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz. Allah'a ve ahiret gününe iman ediyorsanız, onu Allah'a ve Elçisi'ne döndürün. En hayırlısı ve tevilin en güzeli budur. |
Ümit Şimşek Meali |
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere ve sizden olan yöneticilere de itaat edin. Birşeyde anlaşmazlığa düştüğünüz zaman onu Allah'a ve Peygambere(24) havale edin—eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız. Bu daha hayırlıdır; neticesi de daha güzeldir.* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ey iman sahipleri! Allah'a itaat edin. Resule ve sizin içinizden olan/sizin seçtiğiniz hüküm ve yetki sahiplerine de itaat edin. Sonra bir şeyde tartışmaya girdiniz mi, eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız, onu Allah'a ve resule arz edin. Böyle yapmanız hem daha hayırlı hem de sonuç bakımından daha güzeldir. |
M. Pickthall (English) |
O ye who believe! Obey Allah, and obey the messenger and those of you who are in authority; and if ye have a dispute concerning any matter, refer it to Allah and the messenger if ye are (in truth) believers in Allah and the Last Day. That is better and more seemly in the end. |
Yusuf Ali (English) |
O ye who believe! Obey Allah, and obey the Messenger, and those charged with authority among you.(580) If ye differ in anything among yourselves, refer it to Allah and His Messenger, if ye do believe in Allah and the Last Day: That is best, and most suitable for final determination.* |