Nisâ Suresi 60. Ayet


Arapça

أَلَمْ تَرَ إِلَى الَّذِينَ يَزْعُمُونَ أَنَّهُمْ آمَنُواْ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ يُرِيدُونَ أَن يَتَحَاكَمُواْ إِلَى الطَّاغُوتِ وَقَدْ أُمِرُواْ أَن يَكْفُرُواْ بِهِ وَيُرِيدُ الشَّيْطَانُ أَن يُضِلَّهُمْ ضَلاَلاً بَعِيدًا


Türkçe Okunuşu

E lem tera ilâllezîne yez’umûne ennehum âmenû bimâ unzile ileyke ve mâ unzile min kablike yurîdûne en yetehâkemû ilât tâgûti ve kad umirû en yekfurû bihî. Ve yurîduş şeytânu en yudıllehum dalâlen baîdâ(baîden).


Kelimeler

e
lem tera sen görmedin
ilâ ellezîne o kimseleri, onları
yez'umûne zanda bulunuyorlar, zannediyorlar
enne-hum onların ..... olduğunu
âmenû îmân ettiler
bi-mâ şey ile, sebebiyle
unzile indirildi
ileyke sana
ve mâ ve şey
unzile indirildi
min kabli-ke senden önce
yurîdûne isterler, istiyorlar
en yetehâkemû muhakeme olmak
ilâ et tâgûti şeytan ve onun avanesi
ve kad ve olmuştur
umirû emrolundular
en yekfurû inkâr etmeleri
bi-hi onunla
ve yurîdu ve diler, ister
eş şeytânu şeytan
en yudılle-hum onları dalâlete düşürmek, saptırmak
dalâlen dalâlet
baîden uzak

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Ey Resulüm!) Sana indirilen (Kur'an'a) ve Senden önce gönderilen (Kitaplara), sözde inandıklarını öne süren (sahtekâr münafıkları) görmez misin? Ki bunlar, (hak ve adalet ölçüleriyle değil) tağutun önünde (zalim ve bâtıl düzenlerin kurum ve kurallarıyla) muhakeme olunmak (şeytan fikirli Yahudi ve Hristiyanların hükmü altında yaşamak) istemektedirler! Oysa (mü’min ve Müslüman sayılmak için) onu (tağutu ve süper güç putunu) red ve inkâr etmekle emrolunmuşlardır. Şeytan onları derin ve dönüşü olmayan bir sapkınlığa sürüklemek istemektedir. *
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Görmez misin sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inandıklarını sananlar, Şeytan tarafından yargılanmalarını dilerler, halbuki onu inkar etmeleri emredilmişti onlara ve Şeytan, onları tamamıyla sapıtmak, doğru yoldan pek uzak bırakmak ister.
Abdullah Parlıyan Meali Sana indirilene ve senden önce indirilenlere, inandıklarını iddia eden ama öte yandan, şeytani güçlerin önünde, mahkeme olmayı isteyenleri görmedin mi? Oysa onu inkâr etmeleri buyrulmuştu. O Şeytan da onları bir daha dönemeyecekleri kadar uzak bir sapıklıkla büsbütün sapıtmak ister.
Ahmet Tekin Meali Sana indirilene Kur'ân'a, senden önce indirilenlere, diğer kutsal kitaplara inandıklarını ileri sürenleri görmüyor musun? Putlaştırılmış, zalim, azgın diktatörlerle, idarelerle şeytanî güçlerle, tağut ile ilişkilerini kesmeleri emrolunduğu halde, onların hâkimiyetine teslim olmak istiyorlar. Şeytan, şeytan tıynetli ahlâksız azgınlar da onların, bir daha dönemeyecekleri kadar, hak yoldan uzaklaşmalarının, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihlerinin önünü açmak istiyor.*
Ahmet Varol Meali Sana ve senden öncekilere indirilene iman ettiklerini ileri sürenleri görmüyor musun ki, Tağut'un hükmüne başvurmaya kalkışıyorlar! Oysa onu inkar etmekle emrolunmuşlardı. Şeytan da onları uzak bir sapıklığa çekmek istemektedir. [15]*
Ali Bulaç Meali Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un önünde muhakeme olmayı istemektedirler; oysa onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister.
Ali Fikri Yavuz Meali Sana indirilen Kur'ân'a ve senden önce indirilen kitablara iman ettik, diye boş iddiada bulunanlara bakmaz mısın! O azgın şeytana muhakeme olmak istiyorlar. Halbuki onu (şeytanı) tanımamakla emrolunmuşlardı. Şeytan ise, onları çok uzak bir sapıklığa düşürmek ister. (Bu âyet-i kerime, bir münafığın, bir Yahudi ile olan dâvasına hakem olarak Hazreti Peygamberi değil de Yahudi sihirbazı azgın şeytan Kâb İbni Eşref'i seçmek istemesi ile ilgili hâdise üzerine nâzil olmuştur. Şöyle ki: Yahudi, Hz. Peygamberin hakem olmasını ısrarla istemesi sonunda Peygambere gitmişler ve Hz. Peygamber de Yahudi lehine hüküm vermiştir. Bundan sonra münafığın arzusu üzerine Hz. Ömer'e gitmişler. Hâdiseyi ve daha önce Hz. Peygamberin verdiği hükmü dinleyen Hz. Ömer: “- Allah'ın ve Peygamberin hükmüne razı olmıyan hakkında hüküm budur”, diyerek kılıcı ile münafık'ın boynunu uçurur. )
Bahaeddin Sağlam Meali Sana indirilen ile senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmedin mi? Tağuta (zalim idarecilere) yargılanmak için başvuruyorlar. Oysa onu inkâr etmeleri, onlara emredilmiştir. Muhakkak şeytan onları, (haktan) çok uzak bir sapıklığa sürüklemek ister.
Bayraktar Bayraklı Meali Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâğûtu/Allah'a karşı gelen adamı inkâr etmeleri kendilerine emrolunduğu halde, onun önünde davalaşmak istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.
Cemal Külünkoğlu Meali (Ey Peygamber!) Sana ve senden öncekilere indirilene inandıklarını iddia eden, (ama öte yandan) şeytani güçlerin hâkimiyetine teslim olmakta beis görmeyenlerin farkında değil misin? Oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardı. Şeytan da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) Sana indirilen Kuran'a ve senden önce indirilenlere inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Putlarının önünde muhakeme olunmalarını isterler. Oysa, onları tanımamakla emr olunmuşlardı. Şeytan onları derin bir sapıklığa saptırmak ister.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) (Ey Muhammed!) Sana indirilen Kur’an’a ve senden önce indirilene inandıklarını iddia edenleri görmüyor musun? Tâğût’u tanımamaları kendilerine emrolunduğu hâlde, onun önünde muhakeme olmak istiyorlar. Şeytan da onları derin bir sapıklığa düşürmek istiyor.[124]*
Diyanet Vakfı Meali Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tâğut'a inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, Tâğut'un önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Halbuki şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.  *
Edip Yüksel Meali Sana ve senden önce indirilenlere inandıklarını iddia ettikleri halde azgınların ve despotların yasalarını uygulamak isteyenleri görmüyor musun? Oysa onu inkar etmekle emredilmişlerdi; fakat şeytan onları büsbütün saptırmak istiyor.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Şunları görmüyor musun? Kendilerinin sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını ileri sürüyorlar da tağuta inanmamaları kendilerine emrolunduğu halde, tağut önünde muhakemeleşmek istiyorlar. Şeytan da onları bir daha dönemeyecekleri kadar iyice sapıklığa düşürmek istiyor.
Elmalılı Meali (Orjinal) Bakmaz mısın şunlara: o hem sana indirilene' hem senden evvel indirilene iyman ettiklerini söyler gezer kimselere? Ki o tağuta (o azgın şeytana) muhakeme olmak istiyorlar Halbuki onu tanımamakla emrolunmuşlardı, O Şeytan da onları bir daha dönemiyecekleri kadar uzak bir dalâle düşürmek istiyor
Hasan Basri Çantay Meali Sana indirilen (Kur'ân-ı kerîm) e de, senden evvel indirilmiş olan (kitab) lara da her halde îman etdiklerini boş yere iddia edenlere bir bakmadın mı ki — onu inkâr etmeleriyle emrolundukları halde — yine sihirbazın huzurunda muhaakeme olunmalarını isterler. Şeytan da onları (bir daha dönemiyecekleri kadar) uzak bir sapkınlıkla büsbütün sapıtmak ister.
Hayrat Neşriyat Meali (Habîbim, yâ Muhammed!) Sana indirilene (Kur'ân'a) ve senden önce indirilenlere(diğer kitablara) gerçekten îmân ettiklerini iddiâ edenleri gördün mü? Tâğûta (Allah'ın yerine itâat ettikleri kimseye) muhâkeme olmak (onun hükmüne tâbi' olmak) isterler; hâlbuki onu açıkça inkâr etmekle emrolunmuşlardı. Şeytan ise onları (tâğûta meylettirerek, haktan) uzak bir dalâlet ile saptırmak ister.
İlyas Yorulmaz Meali Sana indirilene ve senden önce indirilmiş kitaplara inandıklarını zannedenleri görmezmisin? Aralarındaki hukuki sorunlarda, Allah'a baş kaldırmış azgınların hakemlik etmesini istiyorlar. Halbuki Allah'a isyan edenlerin vereceği kararları kabul etmemeleri onlara emredilmişti. Ama şeytan onları iflah olmaz bir sapkınlığa düşürmek istiyor.
Kadri Çelik Meali Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını zannedenleri görmüyor musun; (bu iddialarına rağmen) tağutun önünde muhakeme edilmelerini istiyorlar. Oysa tağutu inkâr etmekle emrolunmuşlardır. Şüphesiz şeytan onları derin bir sapıklıkla saptırmak ister.
Mahmut Kısa Meali Ey Peygamber! Sana indirilen ve senden önce indirilmiş olan Kitaplara inandıklarını iddia eden şu ikiyüzlülerin hâllerine bir baksana;hem Müslüman olduklarını söylüyorlar, hem de Kur’an’ın hükmünü terk edip tağut’un, yani Allah’ın hükümlerini hiçe sayan o azgın kâfirlerin hakemliğine başvurmak ve onların egemenliği altına girmek istiyorlar. Hâlbuki kendilerine, (2. Bakara: 256’da) tağut’u kesinlikle reddetmeleri emredilmişti. Ne var ki şeytan, onları doğru yoldan uzaklaştırıp büsbütün saptırmak istiyor.
Mehmet Türk Meali (Ey Muhammed!) Şu, kendilerinin “sana indirilene de senden öncekilere indirilenlere de inandıkları” yalanını söyleyip, sonra da inkâr etmekle emrolundukları tağut1 önünde muhakemeleşmek isteyenleri, görmüyor musun?2 İşte şeytan, onları (haktan çok) uzak bir sapkınlığa düşürmek istiyor.3*
Muhammed Esed Meali SEN [ey Peygamber], sana ve senden öncekilere indirilene inandıklarını iddia eden, [ama öte yandan] şeytanî güçlerin hakimiyetine teslim olmakta beis görmeyenlerin 79 farkında değil misin? Halbuki, Şeytan'ın kendilerini derin bir sapıklığa yöneltmek istediğini görerek onu inkar etmekle emrolunmuşlardı.
Mustafa İslamoğlu Meali SANA ve senden önce indirilenlere iman ettiğini sananlara bir baksana! Birbirlerini putlaştırılmış bir azgınlık ve sapkınlığın hakimiyetine çağırmakta bir sakınca görmüyorlar; oysa onu inkâr etmekle emrolunmuşlardı.[797] Şeytan ise onları, çıkamayacak kadar derin bir sapıklığa itmek ister.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Sana indirilmiş olana ve senden evvel inzal edilmiş bulunana imân ettiklerini zûm edenlere bakmadın mı ki, onlar Tâğût'un huzurunda muhakeme olmayı isterler. Halbuki onu inkar etmekle memur bulunmuşlardı. O şeytan ise onları (doğru yoldan) pek uzak bir sapıklıkla dalâlete düşürmek ister.
Suat Yıldırım Meali Baksana hem sana indirilen hem de senden önce indirilen kitaplara inandığını iddia eden o münâfıkların yaptıklarına! Kalkıp azgın şeytanın önünde muhakeme olmak istiyorlar. Halbuki onlara o şeytanı reddetmeleri emri verilmişti. Şeytan da onları haktan büsbütün saptırmak ister. [2, 256; 39, 17]
Süleyman Ateş Meali Şunları görmedin mi, kendilerinin, sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını sanıyorlar da hakem olarak tağuta (o azgın şeytana) başvurmak istiyorlar! Oysa kendilerine onu inkar etmeleri emredilmişti. Şeytan da onları iyice saptırmak istiyor.*
Süleymaniye Vakfı Meali Hem sana hem de senden önce indirilenlere inandığını sanan kişileri hiç görmedin mi? O azgının önünde yargılanmak istiyorlar. Oysa bunlara, onları tanımama emri verilmiştir[*]. O şeytan ise bunları derin bir sapıklığa düşürmek istemektedir.*
Şaban Piriş Meali Sana indirilene ve senden önce indirilenlere iman ettiklerini iddia edenleri görmedin mi? Bunlar, tağutun önünde mahkemeleşmek istiyorlar. Oysa, onu tanımamakla emrolunmuşlardı. Şeytan, onları uzak bir sapıklığa düşürmek istiyor.
Ümit Şimşek Meali Görmedin mi şu kimseleri ki, sana indirilene ve senden önce indirilene inandıklarını iddia ediyorlar, sonra da reddetmekle emrolundukları tâğutun hükmüne başvurmak istiyorlar. Şeytan da onları büsbütün saptırarak doğru yoldan iyice uzaklaştırmak istiyor.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Şunları görmedin mi? Kendilerinin, sana indirilene de senden önce indirilene de inandıklarını sanarken, inkâr etmekle emrolundukları tâğutu aralarında hakem yapmak istiyorlar. Zaten şeytan da onları geri dönülmez bir sapıklıkla sersem hale getirmek istiyor.
M. Pickthall (English) Hast thou not seen those who pretend that they believe in that which is revealed unto thee and that which was revealed before thee, how they would go for judgment (in their disputes) to false deities when they have been ordered to abjure them? Satan would mislead them far astray.
Yusuf Ali (English) Hast thou not turned Thy vision to those(581) who declare that they believe in the revelations that have come to thee and to those before thee? Their (real) wish is to resort together for judgment (in their disputes) to the Evil One, though they were ordered to reject him. But Satan´s wish is to lead them astray far away (from the right).*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları