Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Ve işte bunlar, (Müslüman görünseler de) gerçekten kâfir olanlardır. Biz ise kâfirlere aşağılatıcı bir azap hazırlamışızdır. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
İşte onlardır gerçekte kafirler ve biz kafirler için, aşağılatıcı bir azap hazırlamışızdır. |
Abdullah Parlıyan Meali |
İşte bunlar Allah'tan gelen gerçekleri inkâr edenlerdir ve biz gerçekleri inkâr edenler için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. |
Ahmet Tekin Meali |
Onlar, işte onlar kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas eden katmerli kâfirdirler. Biz kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere alçaltıcı, zillete düşürücü bir azap hazırladık.* |
Ahmet Varol Meali |
Bunlar gerçekten kâfir olanlardır. Kâfirler için ise aşağılayıcı bir azap hazırlamışızdır. |
Ali Bulaç Meali |
İşte bunlar, gerçekten kafir olanlardır. Kafirlere aşağılatıcı bir azab hazırlamışızdır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
İşte bunlar, gerçekten kâfirlerdir. Biz de kâfirler için rüsvay edici bir azab hazırlamışızdır. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
150, 151. Allah’ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah ile peygamberlerini birbirinden ayırmak isteyenler, “bir kısmına inanırız, bir kısmına inanmayız” diyenler, iman ile küfür arasında bir yol tutmak isteyenler, işte onlar, gerçek kâfirlerin ta kendileridir. Ve o kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır.* |
Bayraktar Bayraklı Meali |
150,151. Allah'ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak isteyenler, “Kimine inanırız, kimini inkâr ederiz” diyenler, inanmakla inkârın arasında bir yol tutmak isteyenler var ya; işte onlar gerçek kâfirlerdir. Biz de kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
İşte bunlar, gerçekten kâfirlerdir. Biz de kâfirler için rezil edici bir azap hazırladık. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
150,151. Allah'ı ve peygamberlerini inkar eden, Allah'la peygamberleri arasını ayırmak isteyen, "Bir kısmına inanır bir kısmını inkar ederiz" diyerek ikisi arasında bir yol tutmak isteyenler, işte onlar gerçekten kafir olanlardır. Kafirlere ağır bir azab hazırlamışızdır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
150,151. Şüphesiz, Allah’ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah’a inanıp peygamberlerine inanmayarak ayrım yapmak isteyenler, “(Peygamberlerin) kimine inanırız, kimini inkâr ederiz” diyenler ve böylece bu ikisinin (imanla küfrün) arasında bir yol tutmak isteyenler var ya; işte onlar gerçekten kâfirlerdir. Biz de kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. |
Diyanet Vakfı Meali |
İşte gerçekten kâfirler bunlardır. Ve biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. |
Edip Yüksel Meali |
İşte bunlar gerçek inkarcılardır. İnkarcılar için acıklı bir azap hazırlıyoruz |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
İşte onlar gerçek kâfirlerdir. Biz de kâfirlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
İşte bunlar hakka kâfirdirler, biz de kâfirler için mühîn bir azab hazırlamışızdır |
Hasan Basri Çantay Meali |
150,151. Allahı ve peygamberlerini inkâr ederek kâfir olan, bir de Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak istiyen (Allaha inanıb peygamberlerine inanmayan), «(Bunlardan) kimine inanırız, kimini inkâr ederiz» diyen ve böylece (küfr ile îman) arasında bir yol tutmıya yeltenen kimseler (yok mu?) işte onlar gerçek kâfirlerin ta kendileridir. Biz o kâfirlere hor ve hakîr edici bir azâb hazırlamışızdır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
150,151. Şübhesiz ki Allah'ı ve peygamberlerini inkâr edenler, Allah ile peygamberlerinin arasını ayırmak (Allah'a inanıp, peygamberlerini inkâr etmek)isteyenler(2) ve: “(Biz, peygamberlerden) bir kısmına îmân eder, bir kısmını inkâr ederiz” diyenler ve bunun (îmân ile küfrün) arasında bir yol tutmak isteyenler yok mu, işte bunlar gerçek kâfirlerin ta kendileridir. Kâfirler için ise (pek) aşağılayıcı bir azab hazırladık!* |
İlyas Yorulmaz Meali |
İşte onlar Allah'ın gönderdiği doğruları kabul etmeyenlerdir. Bizde inkarcılar için aşağılayıcı bir azap hazırladık. |
Kadri Çelik Meali |
İşte onlar gerçek kâfirlerdir. Biz kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. |
Mahmut Kısa Meali |
İşte onlar, gerçek kâfirlerin ta kendileridir! Ve kâfirler için, alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır! Buna karşılık: |
Mehmet Türk Meali |
150,151. Allah’ı ve Peygamberlerini inkâr edenler Allah ile Peygamberlerinin arasını ayırmak isteyenler ve: “(Peygamberlerin) kimisine inanırız, kimisini de inkâr ederiz.” diyerek kendilerine (îmanla inkâr) arasında bir yol tutmak isteyenler var ya; işte gerçek kâfirler onlardır.1 Şüphesiz Biz de bu kâfirlere, aşağılayıcı bir azap hazırladık.* |
Muhammed Esed Meali |
işte bunlar hakikati gerçekten inkar edenlerdir: ve Biz hakikati inkar edenler için aşağılayıcı bir azap hazırlamışızdır. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
işte gerçekten kâfir olanlar bunlardır ve Biz kâfirler için alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
İşte kâmilen kâfir olanlar onlardır. Biz de kâfirler için ihanetbahş olan bir azab hazırlamışızdır. |
Suat Yıldırım Meali |
150, 151. O kimseler ki ne Allah'ı tanırlar ne resullerini, ve o kimseler ki Allah'ı tanıdığını iddia edip resullerini tanımayarak, Allah ile resullerini birbirinden ayırmak isterler Ve o kimseler ki “resullerin bazısına iman ederiz, bazısını reddederiz” derler, ve böylece iman ile küfür arasında bir yol tutmak isterler, İşte bunlar gerçek kâfirlerin ta kendileridir. Biz de kâfirler için zelil ve perişan eden bir ceza hazırladık. [2, 8] |
Süleyman Ateş Meali |
İşte onlar gerçek kafirlerdir. Biz de kafirlere alçaltıcı bir azab hazırlamışızdır! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
İşte gerçek kâfirler onlardır. O kâfirlere alçaltıcı bir azap hazırlamışızdır. |
Şaban Piriş Meali |
İşte onlar, gerçekten kafirdirler. Bu kafirler için rezil edici bir azap hazırladık. |
Ümit Şimşek Meali |
Öyleleri kelimenin tam anlamıyla gerçek kâfirlerin tâ kendisidir. Biz ise o kâfirlere aşağılayıcı bir azap hazırlamışızdır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İşte bunlar gerçek kâfirlerdir. Ve biz, kâfirler için yere batırıcı bir azap hazırladık. |
M. Pickthall (English) |
Such are disbelievers in truth; and for disbelievers We prepare a shameful doom. |
Yusuf Ali (English) |
They are in truth (equally) unbelievers; and we have prepared for unbelievers a humiliating punishment. |