Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Böylece, onlardan kimi ona inanmış, kimi de ona sırt çevirip (isyan ve inkâra kalkışmıştı) . Çılgın ateş olan cehenneme (girmek için elçiye itiraz ve ihanetleri) yeterlidir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Onlardan, ona inanan da var, ondan yüz çeviren de ve bunlara alevli, yakıp kavuran cehennem yeter. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Aralarında O'na gerçekten inananlar da vardı, O'ndan yüz çevirenler de… Ve hiç birşey cehennem ateşi kadar yakıcı olamaz. |
Ahmet Tekin Meali |
Yahudilerden bir kısmı ona iman etti. Bir kısım da peygamberin faaliyetlerine engel tedbirler aldı. İman etmeyenlere körüklenen, alev püsküren, dehşet verici bir ateş olarak cehennem yeter. |
Ahmet Varol Meali |
Onlardan kimisi ona iman etti kimisi de ondan yüz çevirdi. Dehşetli ateş olarak cehennem yeter. [14]* |
Ali Bulaç Meali |
Böylece, onlardan kimi ona inandı, kimi sırt çevirdi. Çılgın ateş olarak cehennem yeter. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
İşte o Yahudilerden kimi Muhammed (Aleyhisselâma) iman etti, kimi de ondan yüz çevirdi. O iman etmiyenlere cehennem alevî kâfidir. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlardan bazısı o kitaba inandı, bazıları da yüz çevirdi. Artık onlar için yakıcı (bir azap) olarak Cehennem yeter. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onlardan bir kısmı İbrâhim'e inandı, kimi de ondan yüz çevirdi, onlara kavurucu bir ateş olarak cehennem yeter. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Onlardan (Yahudilerden) kimi ona (Muhammed'e) inandı, kimi de (bu İsrailoğullarından değil diye) ondan yüz çevirdi. Onlara ceza olarak cehennem yeter. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
55,56. Onlardan ona inananlar ve yüz çevirenler vardı. Çılgın bir alev olarak cehennem yeter. Doğrusu, ayetlerimizi inkar edenleri ateşe sokacağız; derilerinin her yanışında, azabı tatmaları için onları başka derilerle değiştireceğiz. Allah güçlüdür, Hakim'dir. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Böylece onlardan kimi ona iman etti, kimi de sırt çevirdi. (O iman etmeyenlere) çılgın ateş olarak cehennem yeter. |
Diyanet Vakfı Meali |
Onlardan bir kısmı İbrahim'e inandı, kimi de ondan yüz çevirdi; (onlara) kavurucu bir ateş olarak cehennem yeter. |
Edip Yüksel Meali |
Onlardan kimi ona inandı, kimi de ondan yüz çevirdi. Onlara ceza olarak cehennem yeter.* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
İşte o yahudilerden bir kısmı ona iman etti. Bir kısmı da ondan yüz çevirdi. O iman etmeyenlere cehennem alevi yeter. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Onun için onlardan kimi ona iyman etmekte, kimi de ondan men'eylemekte ona da Cehennem alevi elvekmektedir |
Hasan Basri Çantay Meali |
İşte onlardan kimi ona (Muhammed «sallellâhü aleyhi ve sellem» e) îman etdi, kimi de ondan yüz çevirdi. Çılgın bir ateş olarak cehennem yeter (bunlara). |
Hayrat Neşriyat Meali |
Buna rağmen onlardan bir kısmı ona (Muhammed'e) îmân etti, bir kısmı da ondan yüz çevirdi. Artık alevli bir ateş olarak Cehennem (onlara) yeter! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sonra onlardan, Allah'ın verdiği kitaba inananlar olduğu gibi, kitaptan yüz çevirenlerde oldu. Kitapdan yüz çevirenlere cehennem yeter. |
Kadri Çelik Meali |
Onlardan kimi ona (İbrahim ailesine) inandı, kimi de yüz çevirdi. Cehennemin alevlenmiş ateşi (yüz çevirenlere) yeter. |
Mahmut Kısa Meali |
Amahâlâ içlerinde ona inananlar da var, ondan yüz çevirenler de var. İşte, şimdi de Son Elçiyi yalanlıyorlar. O hâlde, onlara cehennemin çılgın alevi yeter! |
Mehmet Türk Meali |
İşte o Yahûdîlerden bir kısmı ona1 gerçekten îman etti. Bir kısmı da ondan yüz çevirdi. O îman etmeyenlere de ateş olarak cehennem yeter.* |
Muhammed Esed Meali |
Aralarında o'na 72 [gerçekten] inananlar da vardı, o'ndan yüz çevirenler de… Ve hiçbir şey cehennem [ateşi] kadar yakıcı olamaz! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Aralarında ona inananlar da vardı, ondan yüz çevirenler de; (işte bunların defterini dürmeye) alevler saçan cehennem yeter. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Artık onlardan kimi O'na imân ettti ve onlardan kimi de O'ndan yüz çevirdi. Cehennem de yalımlı bir ateş olarak kifâyet eder. |
Suat Yıldırım Meali |
Onlardan kimi ona inanmakta, kimi de ondan halkı engellemekte. İşte böyle engelleyenin hakkından, harıl harıl yanan cehennem gelir. |
Süleyman Ateş Meali |
Onlardan kimi O(Hak Kitabı)na inandı, kimi de ondan yüz çevirdi. Öylesine de çılgın alevli cehennem yetti. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlardan kimi İbrahim’e inandı, kimi de yüz çevirdi. Cehennem; o çılgın alev, onlara yeter. |
Şaban Piriş Meali |
Onlardan buna inanan da vardır, sırt çeviren de. Çılgın ateş olarak cehennem yeter. |
Ümit Şimşek Meali |
Sonra onlardan kimi buna iman etti, kimi de yüz çevirdi. Onlara Cehennemin alevli ateşi yeter. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Onlardan bir kısmı ona inanmıştır; bir kısmı da ondan alıkoymaktadır. Böylesine, çılgın alevli cehennem yeter. |
M. Pickthall (English) |
And of them were (some) who believed therein and of them were (some) who disbelieved therein. Hell is sufficient for (their) burning. |
Yusuf Ali (English) |
Some of them believed, and some of them averted their faces from him: And enough is Hell for a burning fire.(577)* |