Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Münafıklar (kâfirlerle Müslümanlar) arasında bocalayıp-yalpalayıp durmaktadırlar. Ne o tarafa (bâtıla tam bağlanırlar) ne de bu tarafa (İslam’a yaranırlar) . Allah’ın (kötü niyetleri ve bozuk tıynetleri sebebiyle) şaşırttığı kimselere (çıkar bir) yol bulamazsın. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Onlar, imanla küfür arasında bocalayıp dururlar, ne onlara mal olurlar, ne bunlara ve Allah, kimi doğru yolundan saptırdıysa onu yola getiremezsin artık. |
Abdullah Parlıyan Meali |
İman ile küfür arasında yalpalıyorlar. Ne müslümanlara bağlı kalırlar, ne de kâfirlere. Allah'ın saptırdıkları için, asla bir çıkış yolu bulamazsın. |
Ahmet Tekin Meali |
Küfür ile iman arasında bocalamaktadırlar. Ne mü'minlere bağlanırlar, ne de şu kâfirlere.
Allah kimin haktan uzaklaşmasına, dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercihine özgürlük tanırsa, sen ona bir kurtuluş yolu, bir çıkış yolu bulamazsın.* |
Ahmet Varol Meali |
Arada bocalayıp dururlar. Ne onların ne de bunların tarafına geçerler. Allah kimi saptırırsa onun için bir yol bulamazsın. |
Ali Bulaç Meali |
Arada bocalayıp dururlar. Ne onlarla, ne bunlarla. Allah kimi saptırırsa, artık sen ona yol bulamazsın. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
O münafıklar küfürle iman arasında tereddütdedirler: Ne mü'minlere, ne de kâfirlere bağlıdırlar. Allah kimi şaşırtırsa artık ona bir yol (kurtuluş) bulamazsın. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
142, 143. Şüphesiz münafıklar, (zanlarınca) Allah’ı aldatmaya çalışıyorlar. Hâlbuki Allah, onları (bu yaptıklarından dolayı) aldatır. Namaza kalktıkları zaman, üşene üşene kalkarlar. İnsanlara gösteriş yaparlar. Allah’ı çok az anarlar. İman ile küfür arasında yalpalıyorlar. Ne Müslümanlara bağlanırlar ne kâfirlere. Artık Allah’ın saptırdıklarına sen bir yol bulamazsın. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Bunların arasında bocalayıp durmaktadırlar; ne onlara bağlanıyorlar, ne bunlara. Allah'ın şaşırttığı kimseye asla bir çıkar yol bulamazsın! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Onlar (mü'minlerle kafirler) arasında yalpalarlar (durumu idare etmeye çalışırlar). Ne bu tarafa ve ne de o tarafa yaranırlar. Allah'ın (kötü niyet ve eyleminden dolayı) sapıklıkta bıraktığı kimseye sen çıkış yolu bulamazsın. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
142,143. Doğrusu münafıklar Allah'ı aldatmağa çalışırlar, oysa O, onlara aldatmanın ne olduğunu gösterecektir. Onlar namaza tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, ne onlarla, ne de bunlarla olur, ikisi arasında bocalayarak Allah'ı pek az anarlar. Allah'ın saptırdığı kimseye yol bulamayacaksın. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onlar küfür ile iman arasında bocalayıp dururlar. Ne bunlara (mü’minlere) ne de şunlara (kâfirlere) bağlanırlar. Allah, kimi saptırırsa ona asla bir çıkar yol bulamazsın. |
Diyanet Vakfı Meali |
Bunların arasında bocalayıp durmaktalar; ne onlara (bağlanıyorlar) ne bunlara. Allah'ın şaşırttığı kimseye asla bir (çıkar) yol bulamazsın. |
Edip Yüksel Meali |
Arada bocalayıp dururlar; ne bunlara ne de onlara katılırlar. ALLAH'ın şaşırttığına bir yol bulamazsın. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Münafıklar, küfür ile iman arasında bocalamaktadırlar. Ne bu müminlere bağlanırlar, ne de şu kâfirlere. Allah kimi doğru yoldan saptırırsa, sen artık ona kurtuluş yolu bulamazsın. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Arada müzebzeb bir haldedirler: ne onlara, ne onlara, her kimi de Allah şaşırtırsa artık ona sen yol bulamazsın |
Hasan Basri Çantay Meali |
Onlar (küfr ile îman) arasında bucalayan bir süre kararsızlardır. Ne onlara, ne bunlara (mal olurlar). Allah kimi şaşırtırsa artık ona bir yol bulamazsın, asla. |
Hayrat Neşriyat Meali |
(O münâfıklar) bunun (îmanla küfrün) arasında bocalayıp duranlardır. Ne onlara(mü'minlere), ne de bunlara (kâfirlere mensubdurlar)! Artık Allah kimi (kendi küfrü sebebiyle) dalâlete atarsa, o takdirde onun (kurtulması) için aslâ bir yol bulamazsın! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Böylece, acaba öylemi yapsak (inananlara mı yanaşsak), yoksa böylemi yapsak (inkar edenlere mi yanaşsak) diye bocalar dururlar. Allah kimi sapıklık içerisinde bırakırsa, onun için bir yol bulamazsın. |
Kadri Çelik Meali |
Ne onlarla, ne de bunlarla, ikisi (imanla küfür) arasında bocalayıp durmaktalar. Allah'ın saptırdığı kimseye yol bulamazsın. |
Mahmut Kısa Meali |
İç dünyaları karmakarışıktır; menfaat, kibir ve inatçılık, onları inkâra sürüklerken vicdanları, Kur’an’ın apaçık mûcize olduğunu haykırır durur!İman mı etsinler, inkâr mı; bu ikisi arasında sürekli bocalayıp dururlar; bu yüzden, Müslümanlarla kâfirler arasında tercih yapmakta zorlanırlar, ne onlara, ne de bunlara! Ne Müslümanlara yar olurlar, ne de kâfirlere! Allah, yaptıkları kötülükler yüzünden onları saptırmıştır. Allah kimi saptırmışsa, ona asla bir çıkış yolu bulamazsın! O hâlde: |
Mehmet Türk Meali |
O münâfıklar, iki taraf arasında yalpalar dururlar ve ne bu tarafa ne de öteki tarafa yâr olurlar.1 (Ey Muhammed!) Allah’ın saptırdığına, sen (bile) asla bir çıkış yolu bulamayacaksın.* |
Muhammed Esed Meali |
bu taraftakilerle diğerleri arasında bocalayıp dururlar, ne o tarafa ne de bu tarafa [sadık] kalırlar. Allah'ın saptırdıkları için asla bir çıkış yolu bulamazsın. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
İki arada bir derede kalmışlardır; ne o tarafa ne de bu tarafa aittirler.[849] Nitekim Allah kimi (kendi) sapıklığ(ın)a mahkûm ederse, onun için asla bir çıkış yolu bulamazsın.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Onun arasında mütereddittirler. Ne onlara ne de bunlara mensup, ve her kimi ki, Allah Teâlâ saptırırsa artık ona elbette bir yol bulamazsın. |
Suat Yıldırım Meali |
Onlar müminlerle kâfirler arasında bocalayıp dururlar: Ne onlara bağlanırlar, ne de bunlara. Her kimi de Allah şaşırtırsa sen ona hiçbir yol bulamazsın. [2, 20] |
Süleyman Ateş Meali |
Arada yalpalayıp dururlar. Ne bunlara (bağlanırlar), ne de onlara. Allah'ın şaşırttığı kimseye bir (çıkar) yol bulamazsın! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Onlar iki arada bir derede kalır; ne onlarla ne de bunlarla olabilirler. Sen Allah’ın sapık saydığı kişiye bir çıkış yolu bulamazsın. |
Şaban Piriş Meali |
(İman ile küfür) arasında tereddüttedirler ne müminlere ne de kafirlere (bağlıdırlar.) Allah, kimi sapıklıkta bırakırsa artık ona bir yol bulamazsın. |
Ümit Şimşek Meali |
Arada bocalar dururlar. Ne onlara yâr olurlar, ne bunlara. Sen Allah'ın saptırdığı kimseyi kurtaracak bir yol bulamazsın. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Arada bocalayıp dururlar. Ne şunlardan yanadırlar ne bunlardan yana. Allah'ın şaşırttığına sen asla yol sağlayamazsın. |
M. Pickthall (English) |
Swaying between this (and that) , (belonging) neither to these nor to those. He whom Allah causeth to go astray, thou (O Muhammad) wilt not find a way for him: |
Yusuf Ali (English) |
(They are) distracted in mind even in the midst of it,- being (sincerely) for neither one group nor for another whom Allah leaves straying,- never wilt thou find for him the Way.(651)* |