Nisâ Suresi 161. Ayet


Arapça

وَأَخْذِهِمُ الرِّبَا وَقَدْ نُهُواْ عَنْهُ وَأَكْلِهِمْ أَمْوَالَ النَّاسِ بِالْبَاطِلِ وَأَعْتَدْنَا لِلْكَافِرِينَ مِنْهُمْ عَذَابًا أَلِيمًا


Türkçe Okunuşu

Ve ahzihimur ribâ ve kad nuhû anhu ve eklihim emvâlen nâsi bil bâtıl(bâtılı). Ve a’tednâ lil kâfirîne minhum azâben elîmâ(elîmen).


Kelimeler

ve ahzi-him ve onların almaları
er ribâ riba, faiz
ve kad ve olmuştur
nuhû nehy edildiler, men edildiler
an-hu ondan
ve ekli-him ve onların yemeleri
emvâle mallar
en nâsi insanlar
bi el bâtılı bâtıl ile 4 - ve tektumû
ve a'tednâ ve biz hazırladık
li el kâfirîne kâfirler için, kâfirlere
min-hum onlardan
azâben azap
elîmen elîm, acı

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Yahudileri) Ondan nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemek (ve gasp etmek üzere sömürü ve soygun düzeni kurmaları) nedeniyle (öyle yaptık ve lanete uğrattık.) Onlardan kâfir olanlara pek acıklı bir azap hazırlamışızdır.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri yüzündendir ve biz, içlerinden kafir olanlara elemli bir azap hazırladık.
Abdullah Parlıyan Meali Yasaklandığı halde faiz almalarından, başkalarının malını haksız yere yemelerinden dolayı; onlar arasından Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler için, şiddetli bir azap hazırladık.
Ahmet Tekin Meali Onlara, ilmimizin-hikmetimizin gereği faiz almaları, sözcülüğünü savunuculuğunu yapmaları yasaklandığı halde faiz geliri elde etmeye devam etmeleri, hile, soygun, rüşvet gibi haksız, haram ve dolambaçlı gayri meşrû yollarla insanların mallarını yemeleri sebebiyle, kendilerine daha önce helâl kılınmış olan, helâl ve temiz şeyleri haram kıldık. İçlerinden kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah'a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden kâfirlere can yakıp inleten müthiş bir azap hazırladık.*
Ahmet Varol Meali Yine yasaklandıkları halde faiz almalarından ve insanların mallarını haksız yere yemelerinden dolayı (böyle yaptık). İçlerinden inkarcılara acıklı bir azap hazırladık.
Ali Bulaç Meali Yasaklandığı halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri nedeniyle (öyle yaptık.) Onlardan kafir olanlara pek acıklı bir azab hazırlamışızdır.
Ali Fikri Yavuz Meali Kendilerine yasaklanan fâizi almaları ve haksız yere insanların mallarını yemeleri sebebiyledir ki, evvelce kendilerine helâl kılınmış pak ve hoş şeyleri kendilerine harâm ettik. Onlardan kâfir bulunanlara acıklı bir azap hazırladık.
Bahaeddin Sağlam Meali 160, 161. O Yahudilerden gelen bir zulüm sebebiyle kendilerine helal olan nice temiz şeyleri onlara haram kıldık. Çoğu zaman Allah yolundan sapmaları, yasaklandığı halde faiz almaları ve haksız yere insanların mallarını yemeleri sebebiyle (böyle yaptık.) Ve onlardan kâfir olanlar için elem verici bir azap hazırladık.
Bayraktar Bayraklı Meali Yasaklanmış olmalarına rağmen faizi almaları ve haksız yollarla insanların mallarını yemeleri yüzünden onların küfre sapmalarına korkunç bir azap hazırladık.
Cemal Külünkoğlu Meali Bir de kendilerine (Tevrat'ta) yasaklanmış olduğu halde faiz almaları ve halkın mallarını haksızlıkla yemeleri sebebiyle (öyle yaptık). Onların kâfir olarak kalanlarına acı bir azap hazırladık. *
Diyanet İşleri Meali (Eski) Yahudilerin haksızlıklarından, çoklarını Allah yolundan menetmelerinden, yasak edilmişken faiz almaları ve insanların mallarını haksızlıkla yemelerinden ötürü kendilerine helal kılınan temiz şeyleri onlara haram kıldık. Onlardan inkar edenlere, elem verici azab hazırladık.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) 160,161. Yahudilerin yaptıkları zulüm ve birçok kimseyi Allah yolundan alıkoymaları, kendilerine yasaklanmış olduğu hâlde faiz almaları, insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle önceden kendilerine helâl kılınmış temiz ve hoş şeyleri onlara haram kıldık. İçlerinden inkâr edenlere de acı bir azap hazırladık.
Diyanet Vakfı Meali 160, 161. Yahudilerin zulmü sebebiyle, bir de çok kimseyi Allah yolundan çevirmeleri, menedildikleri halde faizi almaları ve haksız (yollar) ile insanların mallarını yemeleri yüzünden kendilerine (daha önce) helâl kılınmış bulunan temiz ve iyi şeyleri onlara haram kıldık; ve içlerinden inkâra sapanlara acı bir azap hazırladık.
Edip Yüksel Meali Menedildikleri halde tefecilik yapmalarından ve halkın parasını haksızlıkla yemelerinden ötürü... Onların inkarcılarına acıklı bir azap hazırladık.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali 160,161. Yahudilerin zulmetmeleri ve birçok kimseleri Allah yolundan alıkoymaları, yasaklandıkları halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle daha önce kendilerine helâl kılınan temiz şeyleri haram kıldık. Onlardan kâfir olanlara can yakıcı bir azap hazırladık.
Elmalılı Meali (Orjinal) ve nehyedildikleri halde riba almaları ve halkın emvalini haksızlıkla yemeleri sebebleriledir ki evvelce onlara halâl kılınmış bir çok pâk ve hoş ni'metleri kendilerine haram ettik ve kâfir kalanlarına elîm bir azab hazırladık
Hasan Basri Çantay Meali 160,161. Yahudilerden (taşan) bir zulüm, onların (insanlardan) bir çoğunu Allah yolundan alıkoymaları, (Tevratda) nehy edilmelerine rağmen ribâ (faiz) almaları, halkın mallarını haksız yere yemeleri sebebleriyledir ki biz, (evvelce) kendileri için halâl kılınan temiz ve güzel şeyleri üzerlerine haram etdik. İçlerinden kâfirlere pek acıklı bir azâb hazırladık.
Hayrat Neşriyat Meali 160,161. İşte yahudi olanların (bu) zulümleri sebebiyle ve birçok kimseyi Allah yolundan men' etmeleri, ondan kesinlikle yasaklandıkları hâlde fâiz almaları ve insanların mallarını bâtıl (haram yollar)la yemeleri yüzünden, (daha önce) kendilerine helâl kılınan temiz şeyleri, onlara haram kıldık. İçlerinden kâfir olanlara da (pek) elemli bir azab hazırladık!
İlyas Yorulmaz Meali Yasaklandıkları halde, faizle alışveriş yapmaları ve insanların mallarını hileli yollarla yemelerinden dolayı (azap ettik). Ayrıca onlardan Allah'ın ayetlerini reddedenlere acıklı bir azap hazırladık.
Kadri Çelik Meali Nehyedildikleri halde faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle (kendilerine helal kılınan temiz şeyleri de haram kıldık). Onlardan küfre sapanlara, elem verici azap hazırlamışızdır.
Mahmut Kısa Meali Ayrıca, kendilerineTevrat’ta açıkça yasaklanmış olmasına rağmen fâiz yedikleri ve her türlü hilekârlığa başvurarak insanları sömürdükleri için, onları alçaklık ve perişanlığa mahkûm ederek hayatın bir çok güzelliklerinden mahrum bıraktık. Âhiretteki cezalarına gelince: Onlardan inkâr edenlere, can yakıcı bir azap hazırladık!
Mehmet Türk Meali 160,161. (Mûsa’nın dinini terk edip) Yahûdî olanlara; yaptıkları zulümler, pek çok kimseyi Allah’ın yolundan alıkoymaları, yasaklandıkları halde fâiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemelerinden dolayı daha önce kendilerine helâl kılınan temiz şeyleri haram kıldık.1 İşte (böyle yaparak,) onlardan kâfir olanlara acıklı bir azap hazırladık.*
Muhammed Esed Meali yasaklandığı halde faiz alıyorlardı ve başkalarının malını haksız yere harcıyorlardı. (Böylece,) onlar arasından hakikati inkar [etmeye devam] edenler için şiddetli bir azap hazırladık.
Mustafa İslamoğlu Meali mesela[868] yasaklandığı hâlde faiz alıyorlar ve başkalarının malını haksız yere yiyorlardı. Neticede onlardan inkâra gömülenler için elem verici bir azap hazırladık.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Artık yahudilerden bir zulüm sebebiyle ve birçoklarını Allah Teâlâ'nın yolundan men etmeleri sebebiyle onlara helâl kılınmış olan temiz şeyleri üzerlerine haram kıldık. Ve ribâyı, ondan nehy edilmiş oldukları halde alıvermeleri sebebiyle ve nâsın mallarını haksız yere yemeleri sebebiyle. Ve onlardan kâfir olanlara elîm bir azab hazırladık.
Suat Yıldırım Meali 160, 161. Hasılı o Yahudilerden taşan bir zulüm, insanları Allah yolundan menetmeleri, kendilerine yasaklanmış olmasına rağmen faizi almaları, halkın mallarını haksızlıkla yemeleri yüzündendir ki Biz, kendilerine daha önce helâl kılınan bazı temiz nimetleri haram kıldık ve içlerinden kâfir kalanlara can yakıcı azap hazırladık. [2, 62. 275; 3, 93] {KM, Tesniye 23, 20}
Süleyman Ateş Meali Menedildikleri halde riba almalarından ve haksız yere insanların mallarını yemelerinden ötürü (böyle yaptık). İçlerinden inkar edenlere de acı bir azab hazırladık.
Süleymaniye Vakfı Meali Kendilerine yasak edildiği halde faiz alırlar[1] ve insanların mallarını uydurma (batıl)[2] yollarla yerler. Onların kâfir olanlarına acıklı bir azap hazırlamışızdır.*
Şaban Piriş Meali Kendilerine yasaklanmış olmasına rağmen faiz almaları ve insanların mallarını batıl yolla yemeleri dolayısıyla, kafir olanlar için acı veren bir azap hazırladık.
Ümit Şimşek Meali Bir de kendilerine yasaklandığı halde faiz almaları ve halkın malını haksız yere yemeleri yüzünden bunları haram kıldık. Onların kâfir olanlarına da acı bir azap hazırladık.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Ve ribayı almaları yüzünden -oysaki ondan yasaklanmışlardı- ve haksız yollarla insanların mallarını yemeleri yüzünden onların küfre sapanlarına korkunç bir azap hazırladık.
M. Pickthall (English) And of their taking usury when they were forbidden it, and of their devouring people's wealth by false pretences. We have prepared for those of them who disbelieve a painful doom.
Yusuf Ali (English) That they took usury, though they were forbidden; and that they devoured men´s substance wrongfully;- we have prepared for those among them who reject faith a grievous punishment.

İslam Vakti Mobil Uygulamaları