Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Şüphesiz içinizden (aynı din ve dava mensubu görünen kimselerden, cihad ve fedakârlık konusunda) ağır davrananlar (bu hizmetleri angarya sayan münafıklar) vardır. (Bu imani ve insani gayretlerinizden dolayı) Şayet size bir musibet (sorun ve sıkıntı) dokunacak olsa (hemen) : “Kesinlikle Allah’ın bize bir nimetidir ki, onlarla birlikte olmadım (yoksa aynı sıkıntıya ben de uğrayacaktım) ” diyerek (sevinirler). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
İçinizde mutlaka ağır davranan olacak ve size bir felaket gelip çatınca da diyecek ki: Allah, gerçekten de bana lütfetti de o zaman, onlarla beraber bulunmadım. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Aranızda mutlaka geride kalanlar olacak ve o zaman başınıza bir felaket geldiğinde; “Onlarla birlikte bulunmamamız, Allah'ın bize bir lütfudur” diyecekler. |
Ahmet Tekin Meali |
İçinizden bazıları cihad konusunda kesinlikle ağırdan alırlar, ayak sürürler. Eğer sizin başınıza bir felâket gelirse:
“Allah bana lütfetti de, onlarla beraber bulunmadım" der. |
Ahmet Varol Meali |
Sizin içinizde pek ağır davranan var. Sizin başınıza bir musibet geldiğinde "Allah bana lütfetti de onlarla birlikte bulunmadım" der. |
Ali Bulaç Meali |
Şüphesiz içinizden ağır davrananlar vardır. Şayet, size bir musibet isabet edecek olsa: 'Doğrusu Allah, bana nimet verdi, çünkü onlarla birlikte olmadım' der. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Gerçek sizden öylesi (münafık) vardır ki, ağır alacaktır. Eğer size bir felâket gelirse diyecek ki: “- Doğrusu Allah bana ihsan etti. Çünkü onlarla beraber savaşta bulunmadım.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
İçinizden öyleleri var ki pek ağır davranır. Eğer başınıza bir musibet gelirse, “Allah bana ikram etti. Çünkü ben, onlarla beraber olmadım” der. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Aranızda mutlaka geride kalanlar olacak ve o zaman başınıza bir felâket geldiğinde, “Onlarla birlikte bulunmamamız Allah'tan bize bir lütuftur” diyecekler. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
İçinizden bazıları vardır ki (cihad konusunda) pek ağırdan alırlar. Eğer size bir felâket erişirse: “Allah bana lütfetti de onlarla beraber bulunmadım” der. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Şüphesiz aranızda pek ağır davrananlar vardır; size bir musibet gelirse: "Allah bana iyilikte bulundu, çünkü onlarla beraber bulunmadim" der. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Şüphesiz, aranızda öyle kimseler var ki, (onların her biri savaşa gitme konusunda) hakikaten pek ağır davranır. Eğer başınıza bir musibet gelirse, “Allah, bana lütfetti de onlarla beraber bulunmadım” der. |
Diyanet Vakfı Meali |
İçinizden bazıları vardır ki (cihad konusunda) pek ağırdan alırlar. Eğer size bir felâket erişirse: «Allah bana lütfetti de onlarla beraber bulunmadım» der. * |
Edip Yüksel Meali |
İçinizde ağır davrananlar var. Size bir musibet gelirse, "ALLAH bana iyilik etti de onlarla birlikte şehit düşmedim," der |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Şüphesiz içinizden bir kısmı vardır ki, pek ağır davranır. Eğer başınıza bir musibet gelirse: "Allah bana lutfetti de onlarla beraber bulunmadım." der. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Maamafih içinizden öylesi vardır ki her halde ağır alacaktır: bakar eğer size bir musîbet isabet ederse «cidden, der: Allah bana lütfetti zira onlarla beraber hâzır bulunmadım» |
Hasan Basri Çantay Meali |
İçinizden (öylesi vardır ki) muhakkak ağır davranacakdır. Eğer size bir musîybet gelib çatarsa diyecek ki: «Allah bana cidden lûtfetdi. Çünkü onlarla beraber bulunmadım»! |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hiç şübhesiz içinizden öyleleri de vardır ki, (cihâda karşı) mutlaka ağır davranacaktır. Fakat size bir musîbet isâbet ederse: “Allah bana lûtfetti de onlarla berâber hazır bulunmadım” der. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sizin içinizden mutlaka geride kalmak isteyenler olacaktır. Savaşta size yenilgi nasip olursa, geride kalan kimseler “Mağlup olanlarla beraber olmamam bana Allah'ın nimetidir” der. |
Kadri Çelik Meali |
Şüphesiz sizden bazıları pek ağır davranırlar. Size bir musibet gelirse, “Allah gerçekten bana lütfetti de onlarla beraber bulunmadım” der. |
Mahmut Kısa Meali |
İçinizden, işi ağırdan alan ve yetişemedim bahanesiyle sizinle birlikte savaşa gelmeyen münâfıklar da olacak: Siz savaştayken başınıza bir felâket gelecek olsa, bu tip münâfık, “Allah yüzüme baktı da beni korudu, iyi ki onlarla birlikte değildim!” der. |
Mehmet Türk Meali |
Şüphesiz içinizden bazıları vardır ki (cihad konusunda) pek ağırdan alırlar. (Hatta bunlar) eğer sizin başınıza bir musîbet gelirse: “(iyi ki) Allah lütfetti de onlarla beraber bulunmadım.” diye (sevinir.) |
Muhammed Esed Meali |
Aranızda mutlaka geride kalanlar olacak ve o zaman, başınıza bir felaket geldiğinde, “Onlarla birlikte bulunmamamız Allah'ın bize bir lütfudur!” diyecekler. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Aranızda elbette işi ağırdan alan kimseler olacak ve bir yenilgiyle karşılaştığınızda “Onlarla birlikte bulunmamam Allah’ın bana bir lutfudur” diyecekler. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve şüphesiz sizden öyle kimse vardır ki, elbette ağır davranacaktır. Eğer size bir musibet isabet ederse, «Muhakkak Allah Teâlâ bana lütfetti, çünkü onlar ile beraber hazır bulunmadım» der. |
Suat Yıldırım Meali |
Aranızda öylesi vardır ki, işi ağırdan alır. Başınıza bir felâket gelirse der ki: “Neyse ki, Allah bana lutfetti de onlarla beraber çıkmadım. ” |
Süleyman Ateş Meali |
İçinizden bir kısmı var ki, pek ağır davranır. Eğer size bir felaket erişirse: "Allah bana lutfetti de onlarla beraber bulunmadım." der. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
İçinizden ağır davrananlar mutlaka olacaktır. Başınıza bir iş gelse "Gerçekten Allah bana iyilikte bulunmuş da onlarla birlikte olmamışım.” diyeceklerdir. |
Şaban Piriş Meali |
Elbette içinizde ağır davrananlar vardır. Şayet size bir musibet isabet edecek olursa: - Doğrusu Allah bana nimet vermiş de onların yanında olmadım, der. |
Ümit Şimşek Meali |
Sizden öyleleri var ki, işi ağırdan alır; başınıza bir musibet geldiği zaman da “Allah bana lütfetti; iyi ki onlarla beraber değilmişim” der. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İçinizden öylesi de var ki, ne olursa olsun ağırdan alır. Size bir musibet gelip çatarsa şöyle diyecektir: "İyi ki onlarla birlikte şehit olmadım. Allah bana lütufta bulundu." |
M. Pickthall (English) |
Lo! among you there is he who loitereth; and if disaster overtook you, he would say: Allah hath been gracious unto me since I was not present with them |
Yusuf Ali (English) |
There are certainly among you men who would tarry behind:(589) If a misfortune befalls you, they say: "(Allah) did favour us in that we were not present among them."* |