Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Dindar geçinmelerine ve dini istismar etmelerine rağmen, Kur’an nizamı karşıtı ve Hakk Dava kaçkını) Münafıkları ise öylesine acıklı (ve alçaltıcı) bir azapla müjdele (uyarıp haber ver) ki, onlar için (gerçekten sancılı bir süreç ve akıbet vardır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Münafıkları, elemli bir azapla müjdele. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Münafıklara müjdeyle haber ver ki, onlara pek acıklı bir azap vardır. |
Ahmet Tekin Meali |
Müslüman görünerek İslâm'a karşı gizli eylem planları ve eylem yapan münafıklara, kendileri için can yakıp inleten, derilerini kavuran müthiş bir azap olduğunu haber ver. |
Ahmet Varol Meali |
Münafıklara kendileri için acıklı bir azap olduğunu müjdele! |
Ali Bulaç Meali |
Münafıklara müjde ver: Onlar için gerçekten acıklı bir azab vardır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Kendileri için gerçekten acıklı bir azab olduğunu münafıklara müjdeleyiver!... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Münafıklara müjde ver ki; muhakkak onlara elim bir azap vardır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Münafıklara kendileri için acı bir azap olduğunu müjdele! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Ey Resulüm!) Münafıklara kendilerini şiddetli bir azabın beklediğini duyur! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Münafıklara, kendilerine elem verici bir azab olduğunu müjdele. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Münafıklara, kendileri için elem dolu bir azap olduğunu müjdele. |
Diyanet Vakfı Meali |
Münafıklara, kendileri için acı bir azap olduğunu müjdele! |
Edip Yüksel Meali |
İkiyüzlülere acıklı bir azabı müjdele. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Münafıklara da haber ver ki, kendileri için çok acı bir azab vardır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Müjdele münafıklara ki onlara elîm bir azab var |
Hasan Basri Çantay Meali |
Münafıklara müjdele (haber ver) ki onlara pek acıklı bir azâb vardır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Münâfıklara, şübhesiz kendileri için (pek) elemli bir azab olduğunu müjdele! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Böyle davranan münafıklar için, mutlaka acıklı bir azabın olduğunu onlara haber ver. |
Kadri Çelik Meali |
Münafıklara, kendilerine elem verici bir azap olduğunu müjdele. |
Mahmut Kısa Meali |
Bu ikiyüzlülere şu acı haberi müjdele: Onlar için, can yakıcı bir azap var! |
Mehmet Türk Meali |
(Ey Muhammed! Şu) münâfıklara, kendilerini acıklı bir azabın beklediğini müjdele. |
Muhammed Esed Meali |
Böyle ikiyüzlülere kendilerini şiddetli bir azabın beklediğini duyur. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
(Bu) ikiyüzlülere müjdele ki, onlar elem verici bir azaba müstahaktır. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Münafıklara müjdele ki, onlara muhakkak bir elîm azap vardır. |
Suat Yıldırım Meali |
Münâfıklara müjde ver ki, can yakıcı bir azap kendilerini beklemektedir! |
Süleyman Ateş Meali |
Münafıklara, acı bir azabın kendilerinin olacağını müjdele! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Münafıklara (iki yüzlülere) şu müjdeyi ver: Onların payına düşecek olan acıklı bir azaptır. |
Şaban Piriş Meali |
Münafıklara, kendileri için acıklı bir azap olduğunu müjdele. |
Ümit Şimşek Meali |
Münafıkları acı bir azapla müjdele. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İkiyüzlülere şunu muştula: Kendileri için korkunç bir azap öngörülmüştür. |
M. Pickthall (English) |
Bear unto the hypocrites the tidings that for them there is a painful doom; |
Yusuf Ali (English) |
To the Hypocrites give the glad tidings that there is for them (but) a grievous penalty- |