Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Eğer Allah'ın fazlı ve rahmeti Senin üzerinde olmasaydı, onlardan bir grup Seni de saptırmak ve şaşırtmak için (çeşitli entrikalara) yeltenmişti. Oysa onlar, ancak kendi nefislerini saptırırlar ve Sana hiçbir şeyle zarar veremezlerdi. Allah, Sana Kitabı ve Hikmeti (Sünneti) indirdi ve Sana bilmediklerini öğretti. (İlham ve vicdani itminan yoluyla, Allah dilediği kullarına da bazı önemli ve gizemli gerçekleri bildirmektedir.) Allah'ın Senin üzerindeki fazlı (ihsanı ve ikramı) çok büyüktür (bunların kıymeti yüksektir, azametlidir). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Allah'ın sana lütfü, ihsanı ve rahmeti olmasaydı onların bir kısmı seni bile doğru yoldan çıkarmayı kurmuştu, fakat onlar, ancak kendilerini sapıklığa sevk ederler ve hiçbir hususta sana zarar veremezler ve Allah, sana kitabı ve hikmeti indirdi ve evvelce bilmediğin şeyleri öğretti sana ve Allah'ın, sana lütfü ve ihsanı pek büyüktür. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Allah'ın sana lütfu ve acıması olmasaydı, onlardan bir gurup seni bile, doğru bir hükümde bulunmaktan şaşırtmayı planlamışlardı. Halbuki onlar, ancak kendilerini şaşırtıp saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Çünkü Allah, sana bu kitabı indirmiş, hikmeti vermiş ve sana bilmediklerini öğretmiştir. Allah'ın sana olan lütfu gerçekten büyüktür. |
Ahmet Tekin Meali |
Allah'ın sana lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir grup seni, başına buyruk hale getirerek, hak yoldan uzaklaşmanın dalâleti, helâki tercihinin önünü açabilirlerdi. Onlar yalnızca kendilerini, birbirlerini başına buyruk hale getirerek hak yoldan uzaklaşmalarına, dalâleti, helâki tercihlerine imkân sağlayabilirler. Sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana sorumluluklarını tevdi etmek üzere kitabı, Kur'an'ı, hikmeti, sağlıklı ve ahlâklı yaşama bilgisini, sünnetini indirdi ve sana bilmediğini öğretti. Allah'ın sana olan lütfu büyüktür.* |
Ahmet Varol Meali |
Eğer Allah'ın senin üzerinde lütfu ve rahmeti olmasaydı onlardan bir grup seni saptırmayı düşünmüştü. Oysa onlar ancak kendilerini saptırmaktadırlar ve sana bir zarar dokunduramazlar. Allah sana Kitab'ı ve hikmeti indirdi ve daha önce bilmediklerini öğretti. Şüphesiz Allah'ın senin üzerindeki ihsanı pek büyüktür. |
Ali Bulaç Meali |
Eğer Allah'ın fazlı ve rahmeti senin üzerinde olmasaydı, onlardan bir grup, seni de saptırmak için tasarı kurmuştu. Oysa onlar, ancak kendi nefislerini saptırırlar ve sana hiç bir şeyle zarar veremezler. Allah, sana Kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilmediklerini öğretti. Allah'ın üzerinizdeki fazlı çok büyüktür. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasûlüm) Eğer Allah'ın lütfû ve rahmeti üzerinde olmasaydı, onlardan bir topluluk seni hakdan şaşırtmağa muhakkak kasdetmiş idi. Onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar ve sana hiç bir şeyde zarar da veremezler. Nasıl zarar verebilirler ki, Allah sana Kur'an'ı ve hükümlerini indirdi; evvelce bilmediklerini sana öğretti. Allah'ın, senin üzerindeki lütûf ve ihsanı çok büyüktür. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Eğer Allah’ın sana olan fazl ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir tayfa senin sapmana çalışacaklardı. Fakat onlar ancak kendilerini saptırıyorlar. Ve onlar sana bir zarar veremezler. Çünkü Allah, sana kitap ve hikmeti (yasa ve ilmi) indirdi ve bilmediğin nice şeyleri de öğretti.(*) Muhakkak Allah’ın sana olan ihsanı çok büyüktür.* |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Allah'ın sana lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir güruh seni saptırmaya yeltenmişti. Onlar yalnızca kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zaman zarar veremezler. Allah sana kitabı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir. Allah'ın lütfu sana gerçekten büyük olmuştur. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Ey Muhammed!) Eğer sana Allah'ın bol nimeti ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir grup (vereceğin hükümde) seni saptırmayı tasarlamıştı. Hâlbuki onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar, sana da bir zarar veremezler. Çünkü Allah sana bu ilahi kelamı (Kur'an'ı) indirmiş, hikmeti (vermiş) ve sana bilmediklerini öğretmiştir. Allah'ın sana olan lütfu gerçekten büyüktür. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Eğer sana Allah'ın bol nimeti ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir takımı seni sapıtmaya çalışırdı. Halbuki onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar, sana da bir zarar vermezler. Allah sana Kitap ve hikmet indirmiş, sana bilmediğini öğretmiştir. Allah'ın sana olan nimeti ne büyüktür. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
(Ey Muhammed!) Eğer Allah’ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir grup seni saptırmaya çalışırdı. Hâlbuki onlar, ancak kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah, sana kitabı (Kur’an’ı) ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın sana lütfu çok büyüktür. |
Diyanet Vakfı Meali |
Allah'ın sana lütfu ve esirgemesi olmasaydı, onlardan bir güruh seni saptırmaya yeltenmişti. Onlar yalnızca kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah sana Kitab'ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğini öğretmiştir. Allah'ın lütfu sana gerçekten büyük olmuştur. * |
Edip Yüksel Meali |
ALLAH'ın sana lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir grup seni nerdeyse saptıracaktı. Onlar, yalnız kendilerini saptırır; sana hiçbir zarar veremezler. ALLAH sana kitap ve bilgeliği indirdi ve sana bilmediğin şeyleri öğretti. ALLAH'ın sana olan lütfu büyüktür. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Eğer Allah'ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir güruh seni sapıtmaya çalışırdı. Halbuki onlar, ancak kendi nefislerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah, sana Kitab (Kur'an)ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah'ın sana olan lütfu büyüktür. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Allahın fazl-ü rahmeti üzerinde olmasaydı onlardan bir taife seni bile hukümde haktan şaşırtmayı kurmuşlardı, maamafih onlar yalnız kendilerini şaşırırlar, sana hiç bir zarar edemezler, nasıl edebilirler ki Allah sana kitab ve hikmet indirmekte ve bilmediklerini sana bildirmektedir, hem Allahın senin üzerinde fazlı çok büyük bulunuyor |
Hasan Basri Çantay Meali |
Üzerinde Allahın lutf-ü inayeti ve rahmeti olmasaydı onlardan bir güruh muhakkak seni bile (hükümde) şaşırtmayı kurmuşdu. Onlar kendilerinden başkasını sapdıramazlar ve sana hiç bir şeyden zarar da yapamazlar. (Nasıl yapabilirler ki) Allah sana kitabı ve hikmeti indirdi ve (evvelce) bilmediklerini sana öğretdi. Allahın senin üzerindeki lutf-ü inayeti çok büyükdür. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Fakat senin üzerinde Allah'ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir tâife, (hak ile hüküm vermen husûsunda) seni bile hatâya düşürmeye azmetmişti. Hâlbuki (onlar), ancak kendilerini hatâya düşürürler ve sana hiçbir şeyle zarar veremezler! Çünki Allah sana Kitâb'ı ve hikmeti (Kitab'daki hükümleri) indirmiş ve sana bilmediklerini öğretmiştir.(3)Allah'ın senin üzerindeki lütfu ise çok büyüktür.* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Senin üzerine Allah'ın lütfu ve merhameti olmasaydı, zulmedenler hemen seni yoldan çıkarmaya çalışacaklardı. Onlar ancak kendi kendilerini yoldan çıkartırlar ve sana asla hiçbir zarar da veremezler. Çünkü Allah sana kitabı ve onunla beraber hükümleri indirdi, sana bilmediğin şeyleri öğretti. Allah senin üzerinde büyük bir lütuf sahibidir. |
Kadri Çelik Meali |
Eğer sana Allah'ın lütfü ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir takımı seni sapıtmaya çalışırdı. Hâlbuki onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar, sana da bir zarar veremezler. Allah sana kitab ve hikmet indirmiş, sana bilmediğini öğretmiştir. Allah'ın sana olan lütfü pek büyüktür. |
Mahmut Kısa Meali |
Allah’ın sana o engin lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir kısmı yalan şâhitlikleriyle suçsuz bir insanı cezalandırmana yol açarak az kalsın seni yanıltacaklardı! Hâlbuki, kendilerinden başka hiç kimseyi yanıltamazlar. Korkma, onlar sana hiçbir şekilde zarar veremezler. Çünkü Allah sana bu Kitabı ve ilâhî bilgiyi pratik hayata uygulamak anlamına gelen hikmeti bahşetmiş, böylece sana bilmediklerini öğretmiştir. Evet, Allah’ın sana olan lütuf ve inâyeti, gerçekten çok büyüktür. |
Mehmet Türk Meali |
(Ey Muhammed!) Eğer Allah’ın sana lütuf ve merhameti olmasaydı, onlardan bir takımı seni yanıltmaya çalışırdı. Hâlbuki onlar, sadece kendi kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Çünkü Allah, kitabı ve hikmeti indirerek, sana daha önce bilmediğin gerçekleri öğretmiştir. Şüphesiz Allah’ın sana olan lütfu, son derece büyüktür. |
Muhammed Esed Meali |
Allah'ın sana lütfu ve rahmeti olmasaydı, o [kendilerine zulmede]n-lerden bazısı seni saptırmaya çalışırdı; ama onlar kendilerinden başka kimseyi saptıramazlar. Sana asla bir zarar da veremezler, çünkü Allah sana bu ilahî kelâmı indirmiş, hikmeti [vermiş] ve sana bilmediklerini öğretmiştir. Allah'ın sana olan lütfu gerçekten büyüktür. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Allah’ın sana lutfu ve rahmeti olmasaydı, o(kendilerine zulüm yapa)nlardan bazısı seni saptırmaya çalışırdı; fakat onlar kendilerinden başka kimseyi saptıramazlar ve sana hiçbir zarar veremezler. Zira Allah sana bu kitabı indirmiş, sana doğru hüküm vermeyi ve bilmediklerini öğretmiştir. Ve Allah’ın sana olan lutfu gerçekten büyüktür. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Eğer Allah Teâlâ'nın fazl ve rahmeti senin üzerine olmasaydı elbette onlardan bir tâife seni şaşırtmaya kasdedecekti. Halbuki, onlar kendi nefislerinden başkasını şaşırtmazlar ve sana hiçbir şeyden zarar veremezler. Ve Allah Teâlâ sana kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilir olmadığın şeyleri öğretti. Ve Allah Teâlâ'nın fazlı senin üzerine pek büyük olmuştur. |
Suat Yıldırım Meali |
Eğer senin üzerinde Allah'ın lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir zümre seni bile, hükümde şaşırtmaya yeltenmişlerdi. Fakat onlar yalnız kendi kendilerini şaşırtırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Nasıl zarar verebilirler ki Allah sana kitap ve hikmeti indirmekte ve sana bilmediklerini öğretmektedir. Gerçekten Allah'ın senin üzerindeki lütfu pek büyüktür. [42, 52-53; 28, 86] |
Süleyman Ateş Meali |
Allah'ın sana lutfu ve acıması olmasaydı, onlardan bir grup, seni saptırmağa yeltenmişti. Onlar sadece kendilerini saptırırlar, sana hiçbir zarar veremezler. Allah, sana Kitabı ve hikmeti indirdi ve sana bilmediğin şeyleri öğretti. Allah'ın sana lutfu, cidden büyüktür. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Eğer Allah'ın sana lütfu ve ikramı olmasaydı, onlardan bir kesim seni yanıltmakta kararlıydı. Onlar kendilerinden başkasını yanıltamaz ve sana bir zarar veremezler. Allah, sana Kitabı ve Hikmeti indirmiş ve bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah'ın sana olan lütfu büyüktür. |
Şaban Piriş Meali |
Eğer Allah'ın lütfu ve rahmeti senin üzerinde olmasaydı, onlardan bir grup seni saptırmaya çalışmıştı. Onlar, kendilerinden başkasını saptıramazlar ve sana hiç bir şeyle zarar veremezler. Allah sana kitabı ve hikmeti indirmiş, önceden bilmediklerini öğretmiştir. Allah'ın senin üzerindeki lütuf ve ihsanı çok büyüktür. |
Ümit Şimşek Meali |
Eğer Allah'ın sana lütuf ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir topluluk seni şaşırtmaya çalışacaktı. Onlar kendilerinden başkasını şaşırtmazlar; sana da bir zarar veremezler. Çünkü Allah sana kitabı ve hikmeti(33) indirmiş ve bilmediklerini sana öğretmiştir. Gerçekten de senin üzerinde Allah'ın pek büyük bir lütuf ve keremi vardır.* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Eğer Allah'ın senin üzerindeki lütfu ve rahmeti olmasaydı, onlardan bir grup seni şaşırtmaya mutlaka yeltenecekti. Ama onlar kendilerinden başkasını saptıramazlar. Ve sana hiçbir şekilde zarar veremezler. Allah sana Kitap'ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah'ın senin üzerindeki lütfu çok büyüktür. |
M. Pickthall (English) |
But for the grace of Allah upon thee (Muhammad), and His mercy, a party of them had resolved to mislead thee, but they will mislead only themselves and they will hurt thee not at all. Allah revealeth unto thee the Scripture and wisdom, and teacheth thee that which thou knewest not. The grace of Allah toward thee hath been infinite. |
Yusuf Ali (English) |
But for the Grace of Allah to thee and his Mercy, a party of them would certainly have plotted to lead thee astray. But (in fact) they will only Lead their own souls astray, and to thee they can do no harm in the least. For Allah hath sent down to thee the Book and wisdom and taught thee what thou Knewest not (before): And great is the Grace of Allah unto thee. |