Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Sen, sadece Ondan 'içi titreyerek korkanlar' için bir uyarıcısın. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Sen ancak, korkanı korkutansın. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Sen ancak o kıyametten korkanları uyarmak için gönderilmişsin. |
Ahmet Tekin Meali |
Senin, sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatarak uyarman, yalnızca kıyametin dehşetinden içleri titreyerek korkanlara fayda sağlar. |
Ahmet Varol Meali |
Sen sadece ondan korkacak olanı uyarıcısın. |
Ali Bulaç Meali |
Sen, yalnızca ondan 'içi titreyerek korkanlar' için bir uyarıcısın. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Sen, ancak kıyametten korkacakları sakındıran bir peygambersin. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Sen, ancak (azaptan) çekinenler için bir uyarıcısın. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
42,43,44,45,46. Sana, kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. Sen onun hakkında ne söyleyebilirsin ki? Onun bilgisi sadece Rabbine aittir. Sen, sadece kıyametten korkanı uyaransın. Kıyameti gördükleri gün, dünyada ancak bir akşam, yahut bir kuşluk vakti kadar kalmış gibi olurlar.[718]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Sana düşen sadece ondan (kıyametten) korkanı uyarmaktır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Sen sadece kıyametten korkanı uyaransın. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Sen, ancak ondan korkanları uyarıcısın. |
Diyanet Vakfı Meali |
Sen ancak ondan korkanları uyarırsın. |
Edip Yüksel Meali |
Senin görevin, sadece ondan korkanları uyarmaktır. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sen ancak ondan korkacak olanları uyarıcısın. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sen ancak bir münzirisin ondan haşyet duyacakların |
Hasan Basri Çantay Meali |
Sen ondan korkacak kimselere ancak o tehlikeyi haber verensin. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Sen ancak ondan korkan (Müslüman)ları korkutucusun! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Ancak sen, o kıyametten korkanları uyarıcısın. |
Kadri Çelik Meali |
Sen, yalnızca ondan (kıyametten) içi titreyerek korkmakta olanlar için bir uyarıcısın. |
Mahmut Kısa Meali |
Senin görevin ise, sadece, ondan korkanları uyarmaktır.
Büyük Kıyâmetin vaktini soran inkârcılar, üzerinde durulması gereken asıl meseleyi, kendi ecelleri olan Küçük Kıyâmeti unutuyorlar. Oysa uzun zannedilen bu dünya hayatı, o kadar çabuk geçip gidecek ki: |
Mehmet Türk Meali |
Sen sadece Rablerinden (sevgiye dayalı bir korku ile) korkanlar için bir uyarıcısın. |
Muhammed Esed Meali |
Sen ancak ondan korkanları uyar[mak için gönderil]mişsin. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Sen sadece (kıyametten) korkanlara hatırlatıcısın. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok ki sen, ancak ondan korkan bir korkutucusun. |
Suat Yıldırım Meali |
Sana düşen sadece: ondan korkanı uyarmaktır. |
Süleyman Ateş Meali |
Sen ancak, ondan korkacak olanları uyarıcısın. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sen sadece böyle bir günden korkanı uyarırsın. |
Şaban Piriş Meali |
Sen ancak ondan korkan kimseye bir uyarıcısın. |
Ümit Şimşek Meali |
Sen ondan korkanlar için bir uyarıcısın. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Sen sadece, ondan korkanları uyaransın. |
M. Pickthall (English) |
Thou art but a warner unto him who feareth it. |
Yusuf Ali (English) |
Thou art but a Warner for such as fear it.(5948)* |