Furkân Suresi 20. Ayet


Arapça

وَما أَرْسَلْنَا قَبْلَكَ مِنَ الْمُرْسَلِينَ إِلَّا إِنَّهُمْ لَيَأْكُلُونَ الطَّعَامَ وَيَمْشُونَ فِي الْأَسْوَاقِ وَجَعَلْنَا بَعْضَكُمْ لِبَعْضٍ فِتْنَةً أَتَصْبِرُونَ وَكَانَ رَبُّكَ بَصِيرًا


Türkçe Okunuşu

Ve mâ erselnâ kableke minel murselîne illâ innehum le ye’kulûnet taâme ve yemşûne fîl esvâkı ve cealnâ ba’dakum li ba’dın fitneten(fitneten), e tasbirûn(tasbirûne), ve kâne rabbuke basîrâ(basîren).


Kelimeler

ve mâ erselnâ ve biz göndermedik
kable-ke senden önce
min el murselîne gönderilen resûllerden
illâ ancak, sadece
inne-hum muhakkak ki onlar, gerçekten onlar
le ye'kulûne yerler
et taâme yemek
ve yemşûne ve yürürler
fî el esvâkı çarşılarda
ve cealnâ ve yaptık, kıldık
ba'da-kum bazınızı, bir kısmınızı
li ba'dın bir kısmına
fitneten fitne, imtihan
e tasbirûne sabredecek misiniz
ve kâne ve oldu
rabbu-ke senin Rabbin
basîren görerek, gören

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Ey Resulüm!) “Senden önce gönderdiğimiz Peygamberler de yemek yerler ve çarşılarda gezerlerdi” (diye onları kınıyorlardı.) Oysa Biz sizi birbiriniz için bir fitne ve deneme (vesilesi) yaptık. Ta ki sabrediyor (veAllah'ın takdirine razı oluyor) musunuz? (Bunları bilelim.) Rabbin (her şeyi, her halinizi ve hareketlerinizi sürekli) Görendir.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Senden önce de peygamberlerden hiçbirini yollamadık ki onlar, yemek yememiş, sokaklarda gezmemiş olsunlar ve biz, sizin bir kısmınızı, bir kısmınızla denedik, bakalım dayanacak mısınız? Ve Rabbin, her şeyi görür.
Abdullah Parlıyan Meali Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de yemek yerler, çarşılarda gezerlerdi, biz sizin bir kısmınızı bir kısmınızla denedik, bakalım buna katlanacak mısınız? Çünkü Rabbin herşeyi görüp bilendir.
Ahmet Tekin Meali Rasulüm, senden önce özgürce sorumluluklarını yerine getirmek üzere, görevlendirip gönderdiğimiz bütün peygamberler de, hiç şüphesiz yemek yerler, çarşılarda, panayırlarda bilgi ve becerilerini kullanarak dolaşırlardı. Ey insanlar, sizin bir kısmınızın imanda sebat derecesini tesbit için, diğer bir kısmınıza, zengini fakire, sıhhatliyi hastaya, itibarlıyı itibarsıza ağır bir imtihan konusu haline getirdik. Bakalım, sabredip mücadeleye devam edebilecek misiniz? Rabbin her şeyi hakkıyla bilmekte, görmektedir; doğru yolu göstermektedir.*
Ahmet Varol Meali Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de muhakkak yemek yiyor çarşılarda dolaşıyorlardı. Sabrediyor musunuz diye sizin bazılarınızı bazılarınız için imtihan kıldık. Senin Rabbin görendir.*
Ali Bulaç Meali Senden önce gönderdiklerimizden, gerçekten yemek yiyen ve pazarlarda gezen (elçi)lerden başkasını göndermiş değiliz. Biz, kiminizi kimi için deneme (fitne konusu) yaptık. Sabredecek misiniz? Senin Rabbin görendir.
Ali Fikri Yavuz Meali Biz, senden evvel de peygamberleri başka bir halde göndermedik; onlar da yemek yiyorlar, çarşılarda geziyorlardı. Bir de, hanginiz sabırlıdır, bilelim diye, bir kısmınızı diğer bir kısmınız üzerine bir imtihan vesilesi kıldık (zenginlere karşı, fakirleri, sabretmekle imtihan ettik). Senin Rabbin Basîr'dir= sabredenleri görür.
Bahaeddin Sağlam Meali Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de, hiç şüphesiz yemek yerler, çarşılarda dolaşırlardı. Sabreder misiniz diye, sizi birbirinizle imtihan ediyoruz. Şüphesiz Allah, her şeyi görendir. (Eğer bu imtihan hikmeti olmasaydı, peygamberler yemez, içmez, melekler gibi olurlardı.)
Bayraktar Bayraklı Meali Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de yemek yerlerdi, çarşılarda gezerlerdi. Biz, birbirinizle sizi imtihan ediyoruz, bakalım sabredecek misiniz? Rabbin her şeyi görmektedir.
Cemal Külünkoğlu Meali Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de şüphesiz yemek yerler, çarşıda pazarda gezerlerdi. (Ey insanlar!) Sizi birbiriniz için imtihan aracı kıldık ki, (bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin, (her şeyi) hakkıyla görendir.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de, şüphesiz, yemek yerler, sokaklarda gezerlerdi. Ey insanlar! Sabreder misiniz diye sizi birbirinizle sınarız. Rabbin her şeyi görür.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de şüphesiz yemek yerler, çarşıda pazarda gezerlerdi. (Ey insanlar!) Sizi birbiriniz için imtihan aracı kıldık. (Bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin, hakkıyla görendir.
Diyanet Vakfı Meali (Resûlüm!) Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de hiç şüphesiz yemek yerler, çarşılarda dolaşırlardı. (Ey insanlar!) Sizin bir kısmınızı diğer bir kısmınıza imtihan (vesilesi) kıldık; (bakalım) sabredecek misiniz? Rabbin her şeyi hakkıyla görmektedir. *
Edip Yüksel Meali Senden önce gönderdiğimiz tüm elçiler de yemek yerler, çarşılarda dolaşırlardı. Sizi birbiriniz için bir sınav yaptık; dayanabilecek misiniz? Rabbin Görendir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali (Resulüm!) Biz senden evvel de peygamberleri başka türlü göndermedik. Şüphesiz onlar hem yemek yiyorlar, hem çarşılarda geziyorlardı (sokaklarda yürüyorlardı). Sizin bir kısmınızı bir diğerine fitne (imtihan sebebi) kılmışızdır ki, bakalım sabredecek misiniz? Zira Rabbin her şeyi hakkıyla görmektedir.
Elmalılı Meali (Orjinal) Biz senden evvel de Peygamberleri başka türlü göndermedik, şüphesiz onlar hem yemek yiyorlar, hem çarşılarda geziyorlardı (sokaklarda yürüyorlardı) bir de ba'zınızı diğerine bir fitne kılmışızdır ki bakalım sabredecek misiniz? Maamafih rabbın basîr bulunuyor
Hasan Basri Çantay Meali Biz senden evvel hiçbir peygamber göndermedik (ve hiç biri haaric değildi ki) muhakkak onlar da yemek yerlerdi, çarşılarda yürürlerdi. Sizin bir kısmınızı diğer bir kısım için bir ibtilâ (ve imtihan mevzuu) yapdık, sabredecek misiniz (diye). Rabbin (her şey'i) hakkıyle görendir.
Hayrat Neşriyat Meali (Ey Resûlüm!) Senden önce peygamberlerden gönderdiklerimiz var ya, şübhesiz ki onlar da elbette yemek yerler ve çarşılarda gezerlerdi. (Ey insanlar!) Sizi birbirinize imtihan yaptık. Bakalım sabredecek misiniz? Rabbin ise hakkıyla görendir.
İlyas Yorulmaz Meali Senden önce gönderdiğimiz bütün elçilerde yemek yerler ve çarşı pazar dolaşırlardı. Biz sizin bir kısmınızı bir kısmınıza deneme (imtihan) vesilesi yaptık. Sabreder misiniz? Rabbin her şeyi görendir.
Kadri Çelik Meali Senden önce gönderdiklerimizden, gerçekten yemek yiyen ve pazarlarda gezenlerden başkasını (melekleri) göndermiş değiliz. Biz, sizin bir kısmınızı bir kısmı için deneme (fitne konusu) yaptık. Sabredecek misiniz? Senin Rabbin görendir.
Mahmut Kısa Meali Ey Muhammed! Senden önce göndermiş olduğumuz bütün Peygamberler, tıpkı senin gibi yiyip içen ve çarşı pazarda dolaşan ölümlü kimselerdi. Gerçi dileseydik, melekleri de elçi olarak gönderebilirdik. Fakat Biz, kulluk ve ibâdet konusunda sabır ve sebat gösterebilecek misiniz diye, iyilerle kötüleri karşı karşıya getirerek sizin bir kısmınızı diğerleriyle böyle imtihân ediyoruz. O hâlde, ey hak yolunun yolcusu! Bu dünyada karşılaştığın zorluklar seni yıldırmasın! Bıkıp usanmadan Allah yolunda mücâdeleye devam et! Unutma ki, Rabb’in her şeyi görmektedir. Dolayısıyla, O’nun yolunda gösterdiğin samîmiyet ve bağlılığın mükâfâtını sana tam olarak verecek, zâlimleri de hak ettikleri cezaya çarptıracaktır.
Mehmet Türk Meali (Ey Muhammed!) Bizim senden önce gönderdiğimiz bütün Peygamberler de kesinlikle (senin gibi) yemek yerler ve çarşılarda dolaşırlardı.1 (Ey insanlar!) Acaba karşılaştığınız sıkıntılara katlanabilecek misiniz diye sizi birbirinize imtihan (vesilesi) kıldık. (Zira) Rabbin her şeyi hakkıyla görendir.*
Muhammed Esed Meali [EY MUHAMMED,] Biz senden önce de yiyip içen, çarşıda pazarda dolaşan [ölümlü] insanların dışında kimseyi elçi olarak göndermedik. [Böyle yaparak, ey insanlar,] kiminizi kiminiz için bir imtihan vesilesi kıldık 16 [ki,] sabredecek misiniz, 17 (bunu kendiniz de göresiniz; yoksa,) Allah zaten her şeyi olduğu gibi görmektedir!
Mustafa İslamoğlu Meali (EY NEBİ!) Biz senden önce de yemek yiyen, çarşıda pazarda dolaşan insanlar dışında hiçbir rasul göndermemiştik.[3103] Bazılarınızı diğerleriniz için sınama vesilesi kıldık ki, bakalım sabrediyor musunuz?[3104] (Bunu siz öğrenesiniz diye böyle yaptık); yoksa senin Rabbin zaten her şeyi görmektedir.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve senden evvel de peygamberlerden göndermedik ki, illâ onlar da elbette taam yerlerdi ve çarşılarda gezerlerdi ve sizin bazınızı bazısı için bir fitne kıldık. Sabredecek misiniz? Ve Rabbin (her şeyi kemaliyle) görücü bulunmaktadır.
Suat Yıldırım Meali Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de yemek yer, çarşılarda ihtiyaçlarını temin ederlerdi. Böylece sizi birbirinizle imtihan ediyoruz: bakalım buna sabredecek misiniz, sabredemeyecek misiniz? Rabbin zaten her şeyi görmektedir. [46, 9; 18, 110; 21-8; 12, 109]
Süleyman Ateş Meali Senden önce gönderdiğimiz bütün elçiler de yemek yerler, çarşılarda gezerlerdi. Biz sizi birbiriniz için bir sınav yaptık. (Sizin bir kısmınızı, diğer bir kısmınızla denemekteyiz ki bakalım) sabrediyor musunuz? Rabbin, (herşeyi) görendir.
Süleymaniye Vakfı Meali Senden önce gönderdiğimiz elçilerin hepsi de yer içer; çarşıda[*] pazarda dolaşırdı. Sabrınızı denemek için birinizi diğeriniz için sıkıntı kaynağı yaptık. Senin Sahibin her şeyi görür.*
Şaban Piriş Meali Senden önce gönderdiğimiz peygamberlerin hepsi de yemek yerlerdi ve sokaklarda yürürlerdi. Sabrediyor musunuz diye bir kısmınızı, bir kısmınızla sınıyoruz. Rabbin, her şeyi görendir.
Ümit Şimşek Meali Senden önce peygamber olarak gönderdiklerimiz de yiyip içen ve çarşılarda dolaşan kimselerden başkası değildi. Biz sizi birbiriniz için böylece bir sınama vesilesi yapmışızdır. Bakalım, sabredecek misiniz? Rabbin ise herşeyi hakkıyla görür.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Senden önce gönderdiğimiz peygamberler de mutlaka yemek yiyorlar, sokaklarda yürüyorlardı. Biz sizi birbiriniz için imtihan aracı yaptık. Sabrediyor musunuz? Rabbin her şeyi görmektedir.
M. Pickthall (English) We never sent before thee any messengers but lo! they ate food and walked in the markets. And We have appointed some of you a test for others: Will ye be steadfast? And thy Lord is ever Seer.
Yusuf Ali (English) And the messengers whom We sent before thee were all (men) who ate food and walked through the streets:(3075) We have made some of you as a trial for others:(3076) will ye have patience? for Allah is One Who sees (all things).*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları