Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu (birinin suyu) tatlı, susuzluğu giderici, şu (diğerinin) ise tuzlu ve acıdır. (Allah) İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyengizli) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur (ki ilim adamları asırlar sonra ancak bunun farkına varmışlardır). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve öyle bir mabuttur o ki iki denizi akıtmıştır; bu, tatlı ve içilecek sudur ve şu, tuzlu ve acı su ve aralarında da bir sınır, birbirlerine karışmalarına imkan bulunmayan bir engel halk etmiştir. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Biri tatlı ve susuzluğu giderici, diğeri tuzlu ve acı iki büyük su kütlesini birbirine karıştırmadan salıveren, ikisinin arasına karışmalarını önleyen, bir engel koyan da O'dur. |
Ahmet Tekin Meali |
O, iki denizi birbirine salıverendir. Bu tatlı, susuzluğu gidericidir. Şu da tuzlu ve acıdır. Aralarına farklı yoğunlukta dikey bir su tabakası engeli, görünmez ve geçilmez bir sınır koyan da odur.* |
Ahmet Varol Meali |
İki denizi birbirine salan O'dur. Bu tatlı ve susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. O ikisinin arasına bir perde ve aşılamayan bir sınır koymuştur. |
Ali Bulaç Meali |
İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur; bu, tatlı, susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
O Allah'dır ki, iki denizi (veya iki nehri birbirine komşu ve yakın olarak) salıverdi: Şu (birisi) tatlı, susuzluğu giderir, bu (beriki) tuzlu ve acıdır. Aralarında da kudretinden bir engel ve birbirlerine karışmağı önleyici bir perde koymuştur. (Birbirine yakın tuz gölü ile tatlı su gölü veya tatlı bir nehirle ona yakın olan suyu acı bir deniz gibi. Aralarında kudretten bir engel olup, biri diğerinin tadını bozmaz. ) |
Bahaeddin Sağlam Meali |
İki denizi salıveren O’dur. Biri çok tatlı, diğer çok tuzlu ve acıdır. (Birbirine karışmamaları için) Allah aralarına bir engel ve görünmez bir perde yaratmıştır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Birinin suyu tatlı ve serinletici, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip, aralarında da karışmalarını önleyen bir perde koyan, Allah'tır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Birinin suyu tatlı ve kolay içimli, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da, karışmalarına engel olan bir sınır koyan Allah'tır. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
O, birinin suyu lezzetli ve tatlı, diğerininki tuzlu ve acı olan iki denizi salıverip aralarına da görünmez bir perde ve karışmalarını önleyici bir engel koyandır. |
Diyanet Vakfı Meali |
Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur. * |
Edip Yüksel Meali |
O, iki denizi salmıştır; bu taze ve tatlıdır, şu tuzlu ve acıdır. Her ikisinin arasına, karışmalarını engelleyen sağlam bir engel koymuştur. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Birinin suyu tatlı ve susuzluğu giderici, diğerininki tuzlu ve acı iki denizi salıveren ve aralarına bir engel, aşılmaz bir serhat koyan O'dur. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
O odur ki iki deryayı birbirine salmış: şu tatlı, yürek tazeler, şu tuzlu çorak, aralarına da bir berzah ve bir «hıcri mahcûr» koymuştur |
Hasan Basri Çantay Meali |
O, iki denizi (birbirine) salıb katandır. Şu tatlı ve susuzluğu gidericidir. Bu ise tuzlu ve acıdır. (Allah) aralarına bir perde, (ihtilâfları) memnu olmak üzere bir sınır koymuşdur. |
Hayrat Neşriyat Meali |
İki denizi (büyük su kütlelerini birbirine) salıveren de O'dur. Bu (nehir ve göller)tatlı, susuzluğu giderici; bu (deniz) ise tuzlu, acıdır. Bununla berâber aralarına bir engel ve aşılmaz bir sınır koymuştur. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Biri içimi kolay, diğeri tuzlu ve acı iki denizi meydana getirip salan, sonra aralarına ayırıcı bir engeli koyup ikisini birbirine karıştırmayan da O dur. |
Kadri Çelik Meali |
İki denizi (birbirine) salıp katan O'dur. Bu, tatlı ve susuzluğu giderici, bu da tuzlu ve acıdır. İkisinin arasında (birbirlerine karışmalarını önleyen) bir engel (berzah) ve aşılmayan bir sınır koymuştur. |
Mahmut Kısa Meali |
O Allah ki, bazı okyanus ve denizlerde, biri tatlı ve içilebilir, diğeriyse tuzlu ve acı olan iki su kütlesini birbirine kavuşacakşekilde salıvermiş ve ikisinin arasına gözle görülmeyen bir perde,birbirlerine karışmalarını önleyen aşılmaz bir engel koymuştur. Bu yüzden aynı denizdeki tatlı ve tuzlu sular, birbirlerine karışmazlar (27. Neml:6 1; 35. Fatır: 12 ve 55. Rahman: 19-22).
Ayrıca, göl ve akarsularda bulunan tatlı sular sürekli denizlere, okyanuslara akar ve oradan buharlaşarak kar ve yağmur şeklinde tekrar derelere, ırmaklara dökülür. Buna rağmen, tatlı ve tuzlu sular birbirine karışmaz.. |
Mehmet Türk Meali |
Birinin suyu tatlı ve içilir, diğerinin suyu tuzlu ve acı olan iki denizi iç içe bırakan ve aralarına (birbirine) karışmamaları için bir engel ve aşılmaz bir sınır1 koyan,2 O (Allah)’tır. * |
Muhammed Esed Meali |
İKİ BÜYÜK su kütlesini 41 -ki bunlardan biri tatlı ve susuzluğu giderici, diğeri tuzlu ve acıdır- birbirine salıveren ve ikisinin arasına bir engel, karışmalarını önleyen bir perde koyan O'dur. 42 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
HEM iki denizi birbirine salan, hem de biri tatlı-susuzluğu giderici ve diğeri tuzlu-acı olduğu halde bu ikisi arasına karışmalarını önleyici (görünmez) bir perde ve aşılmaz bir engel koyan yine O’dur.[3142]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve O, o (Hâlik-ı Azîm) dir ki, iki denizi kendi mecralarına salıvermiştir; şu lezzetlidir, fazlaca tatlıdır, şu da tuzludur, acı bir sudur. Ve ikisinin arasında da bir hail, görülemeyecek bir perde vücuda getirmiştir. |
Suat Yıldırım Meali |
Biri tatlı, susuzluğu giderici, öbürü tuzlu ve acı iki denizi salıveren, birbirine karışmadan akıtan; fakat aralarına bir engel, aşılmaz bir sınır koyan O'dur. [27, 61; 55, 19-21] |
Süleyman Ateş Meali |
O, iki denizi birbirine salmıştır. Bu tatlı, susuzluğu giderici; bu tuzlu ve acıdır. Ve ikisinin arasına birbirine kavuşmalarına engel olan bir perde koymuştur (hiç birbirine kavuşmazlar). |
Süleymaniye Vakfı Meali |
İki denizi birbirine salan odur. Biri tatlı ve lezzetli, öbürü tuzlu ve acıdır. Aralarına da bir engel, aşılmaz bir sınır koymuştur. |
Şaban Piriş Meali |
Birinin suyu tatlı ve iç açıcı, ötekinin ki tuzlu olan iki denizi birbirine katan O'dur. İkisinin arasına bir engel, aşılmayan bir sınır koymuştur. |
Ümit Şimşek Meali |
İki denizi birbirine salıveren de Odur. İşte şu susuzluğu gideren tatlı bir su, diğeri de tuzlu ve acı bir sudur. Aralarına ise, Allah, birbirlerinin sınırlarını aşmaktan alıkoyan bir engel koymuştur.(7)* |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İki denizi birbiri üstüne salan O'dur. Bu, tatlı ve yürek ferahlatıcı; şu, tuzlu ve acı. Ve ikisinin arasında bir berzah, geçişi engelleyen bir perde koymuştur. |
M. Pickthall (English) |
And He it is Who hath given independence to the two seas (though they meet); one palatable, sweet, and the other saltish, bitter; and hath set a bar and a forbidding ban between them. |
Yusuf Ali (English) |
It is He Who has let free the two bodies of flowing water:(3111) One palatable and sweet, and the other salt and bitter; yet has He made a barrier between them, a partition that is forbidden to be passed.(3112)* |