Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Bu nasıl Peygamberdir ki, bizim gibi yiyip (içiyor, bizim gibi giyiniyor) ve çarşı pazarda gezip dolaşıyor. Ona kendisiyle birlikte uyarıcı bir melek de indirilmeli değil miydi?” demişlerdir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve bu ne çeşit peygamber dediler, yemek yiyor, sokaklarda geziyor; ona bir melek indirilseydi de yanında bir korkutucu olsaydı ya; |
Abdullah Parlıyan Meali |
Onlar bir de şöyle diyorlar: “Bu ne biçim peygamber ki, bizler gibi yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor? O'na kendisiyle birlikte, uyarıcı olarak görünür bir melek gönderilseydi ya. |
Ahmet Tekin Meali |
“- Böyle peygamber mi olur? Bizler gibi yemek yiyor, çarşılarda, panayırlarda bilgi ve becerisini kullanarak dolaşıyor. Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte, o da sorumluluk, hesap ve cezayı hatırlatan uyarıcılık görevi yapmalıydı.” dediler. |
Ahmet Varol Meali |
Dediler ki: "Bu Peygambere ne oluyor ki yemek yiyor çarşılarda dolaşıyor. Ona kendisiyle birlikte uyarıcı olacak bir melek indirilmeli değil miydi? |
Ali Bulaç Meali |
Dediler ki: 'Bu elçiye ne oluyor ki, yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıcı olacak bir melek indirilmesi gerekmez miydi?' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Bir de şöyle dediler: “- Bu peygambere ne oluyor? Yemek yiyor, çarşılarda yürüyor. O'na bir melek indirilse de beraberinde bir davetçi olsa ya! (Meleğin O'nu tasdiki ile hak peygamber olduğunu bilsek ya). |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve dediler: “Bu ne biçim peygamber! Yemek yiyor, çarşı pazarda dolaşıyor. Onunla beraber, uyarıcı olması için ona bir melek indirilmeli değil mi idi?” |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Kâfirler bir de şöyle dediler: “Bu ne biçim peygamber! Bizler gibi yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilseydi de kendisiyle birlikte o da uyarıcı olsaydı!” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Yine onlar) dediler ki: “Bu ne biçim peygamberdir ki, (bizim gibi) yemek yiyor ve çarşıda pazarda geziyor? Ona, kendisi ile birlikte uyarma görevi yürüten bir melek indirilseydi ya!” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
7,8. Şöyle dediler: "Bu ne biçim peygamber ki yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya! Yahut, kendisine bir hazine verilseydi, veya besleneceği bir bahçe olsaydı ya!" Bu zalimler, inananlara: "Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz" dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Dediler ki: “Bu ne biçim peygamber ki yemek yer, çarşıda pazarda dolaşır. Ona bir melek indirilseydi de, bu onunla beraber bir uyarıcı olsaydı ya!” |
Diyanet Vakfı Meali |
Onlar (bir de) şöyle dediler: Bu ne biçim peygamber; (bizler gibi) yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona bir melek indirilmeli, kendisiyle birlikte o da uyarıcı olmalıydı! |
Edip Yüksel Meali |
Ve dediler, "Nasıl olur da bu elçi yemek yiyor ve çarşılarda dolaşıyor? Kendisiyle birlikte uyarıcı olarak bir melek inseydi ya!" |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Şöyle dediler: "Bu ne biçim peygamber ki, yemek yer, sokaklarda gezer? Ona, beraberinde bulunup uyaran bir melek indirilseydi ya!" |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Bir de «bu Peygambere ne oluyor? dediler: yemek yiyor ve çarşılarda yürüyor, ona bir Melek indirilse de maıyyetinde yaver bir savulcu olsa ya! |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Yine) dediler: «Bu, nasıl peygamber? (Bizim gibi) yemek yiyor, çarşılarda yürüyor! Ona bir melek indirilib de (bu suretle) maiyyetinde (kendisini tasdıyk eden) bir inzarcı (yasakçı) bulunmalı değil miydi»? |
Hayrat Neşriyat Meali |
Bir de (onlar) şöyle dediler: “Bu nasıl peygamber ki, yemek yiyor, çarşılarda geziyor. Ona bir melek indirilmeli de onunla berâber (o da) bir korkutucu olmalı değil miydi?”(3)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Dediler ki “Bu Elçi nasıl bir elçidir ki, yemek yiyor ve pazarlarda dolaşıyor. Onun yanına bir melek indirilseydi de, o melekle beraber insanları uyarsaydı ya.” |
Kadri Çelik Meali |
Dediler ki: “Bu peygambere ne oluyor ki yemek yemekte ve pazarlarda dolaşmaktadır? Ona, kendisiyle birlikte uyarıp korkutucu olacak bir melek de indirilseydi ya!” |
Mahmut Kısa Meali |
Bu tür iftiralarla bir yere varamayacaklarını anlayınca, “Bu nasıl Peygamber ki!” diyorlar, “Sıradan ölümlüler gibi yiyip içiyor, basit insanlar gibi ihtiyacını sağlamak için sokaklarda, çarşılarda gezip dolaşıyor! O gerçekten Peygamber olsaydı, ona Allah tarafından, gözlerimizle görebileceğimiz bir melek gönderilmeli ve onunla birlikte bizi uyarmalı değil miydi?” |
Mehmet Türk Meali |
Onlar (bir de): “Bu ne biçim1 Peygamber; (bizler gibi) yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor. Ona, kendisiyle birlikte uyarıcı olarak bir melek indirilse, olmaz mıydı?” dediler.* |
Muhammed Esed Meali |
Ama onlar yine de şöyle diyorlar: “Bu nasıl peygamber ki [diğer ölümlüler gibi] yiyip içiyor, çarşı-pazar dolaşıyor? Onunla beraber bir uyarıcı olarak [görünür] bir melek gönderilseydi ya! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Yine: “Bu nasıl elçi böyle? Yiyip içiyor, çarşıda pazarda dolaşıyor![3088] Ona bir melek indirilseydi de beraberinde o da uyarıp dursaydı ya![3089]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve dediler ki: «Bu Resûl için ne var ki, yemek yiyor ve çarşılarda yürüyor ona bir melek indirilmeli değil mi idi ki, artık O'nunla beraber bir korkutucu olsa idi!» |
Suat Yıldırım Meali |
Yine: “Ne oluyor bu Peygambere, böyle Peygamber mi olur: Yemek yiyor, çarşı pazarda dolaşıyor! Bari yanında heybetli bir melek olsaydı da etrafındaki insanları korkutup uyarıda bulunsaydı! ” [21, 8; 23, 24; 6, 9; 17, 9]* |
Süleyman Ateş Meali |
Dediler: "Bu elçiye ne oluyor ki yemek yiyor, çarşılarda geziyor? Ona kendisiyle beraber uyarıcı olacak bir melek indirilmeli değil mi?" |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Şunu da dediler: “ Bu nasıl elçi? Yiyor, içiyor, çarşıda pazarda dolaşıyor. Ona bir melek indirilseydi de uyarıcılık işinde ona eşlik etseydi olmaz mıydı? |
Şaban Piriş Meali |
-Bu ne biçim peygamber? dediler. Yemek yiyor, pazarda dolaşıyor... Ona bir melek indirilseydi de onun yanında uyarıcı olsaydı ya?! |
Ümit Şimşek Meali |
Bir de “Bu nasıl peygamber?” dediler. “Yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor. Kendisiyle beraber bir uyarıcı olmak üzere ona bir melek indirilseydi ya! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Şunu da söylemişlerdir: "Ne biçim resuldür bu; yemek yiyor, sokaklarda yürüyor. Üzerine bir melek indirilmeli, beraberinde özel bir uyarıcı olmalı değil miydi?" |
M. Pickthall (English) |
And they say: What aileth this messenger (of Allah) that he eateth food and walketh in the markets? Why is not an angel sent down unto him, to be a warner with him. |
Yusuf Ali (English) |
And they say: "What sort of a messenger is this, who eats food, and walks through the streets? Why has not an angel been sent down to him to give admonition with him?(3060)* |