Furkân Suresi 39. Ayet


Arapça

وَكُلًّا ضَرَبْنَا لَهُ الْأَمْثَالَ وَكُلًّا تَبَّرْنَا تَتْبِيرًا


Türkçe Okunuşu

Ve kullen darabnâ lehul emsâle ve kullen tebbernâ tetbîrâ(tetbîren).


Kelimeler

ve kullen ve hepsi
darabnâ vurduk, yatırdık, uyuttuk
lehu ona ait, onun
el emsâle örnekler, misaller
ve kullen ve hepsi
tebbernâ biz mahvettik, helâk ettik
tetbîren helâk ederek, mahvederek

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Biz (onlardan) her birine örnekler (misallerle öğütler) verdik, ve (ama söz dinlemedikleri için) her birini (perperişan ve) darmadağın ederek mahvedip (bıraktık).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Hepsine de örnekler getirdik, hepsini de kırıp geçirdik.
Abdullah Parlıyan Meali Her birine uyarıcı dersler de vermiştik, ama bunlara aldırış etmeyince, hepsini yerle bir ettik.
Ahmet Tekin Meali Onların her birine, anlamaları, ders ve ibret almaları için dini hakikatlerin, insani ve ahlaki değerlerin zaruretinin delillerini, gerekçelerini sunduk. Öğüt almadıkları için hepsini kırdık, geçirdik.
Ahmet Varol Meali Her biri için örnekler verdik. (Öğüt almayınca da) hepsini kırıp geçirdik.
Ali Bulaç Meali Biz (onlardan) her birine örnekler verdik ve her birini darmadağın edip mahvettik.
Ali Fikri Yavuz Meali Bunlardan her birine (kendilerinden öncekilerin helâkine dair) nasihat olarak nice misaller anlattık. Fakat, iman etmediklerinden hepsini tamamen helâk ettik.
Bahaeddin Sağlam Meali Onların her birisine örnekler ve öğütler verdik, (yola gelmediler,) sonuçta hepsini yok ettik.
Bayraktar Bayraklı Meali Bunların her birini bilinen örneklerle uyarıp, hepsini helâk ettik.
Cemal Külünkoğlu Meali Bunların her birine (akıllarını başlarına alsınlar diye eskilerden) misaller getirdik. (Fakat öğüt almayarak inadına küfürde ısrar ettikleri için) hepsini kırıp geçirdik.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Her birine misaller vermiştik ama, dinlemedikleri için hepsini kırdık geçirdik.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Bunların her birine misaller getirdik, (öğüt almadıkları için) hepsini kırıp geçirdik.
Diyanet Vakfı Meali Onların her birine (uymaları için) misaller getirdik; (ama öğüt almadıkları için) hepsini kırdık geçirdik.  *
Edip Yüksel Meali Hepsine yeterli örnekler vermiştik, sonunda hepsini kırdık geçirdik
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Onların herbirine misaller getirdik; (ama ögüt almadıkları için) hepsini kırdık geçirdik.
Elmalılı Meali (Orjinal) Ki her birine nasıyhat olarak emsal anlatmıştık ve her birini mahv-ü perişan ettik de ettik
Hasan Basri Çantay Meali Biz (onlardan) her birine (geçmişlerden) misâller irâd etdik. (Fakat peygamberlerini tekzîb etdikleri için) hepsini tam bir helak ile imhaa eyledik.
Hayrat Neşriyat Meali Her birine (îkaz edici) misâller getirdik. (Fakat dinlemedikleri için) hepsini tamâmen kırıp geçirdik.
İlyas Yorulmaz Meali Misalleri o elçiye her anlatışımızda (kabul etmeyenleri) yerle bir ettik.
Kadri Çelik Meali Biz (onlardan) her birine örnekler verdik ve her birini darmadağın edip mahvettik.
Mahmut Kısa Meali Biz onların her birine elçiler göndererek öğütler vermiştik fakat uyarılarımızı hiçe saydıkları için hepsini yerle bir ettik.
Mehmet Türk Meali Onların her birine (uyarmak için öncekilerden) örnekler getirdik ve (inkârları sebebiyle onların da) hepsini kırdık geçirdik.
Muhammed Esed Meali oysa, her birine uyarıcı dersler 34 vermiştik; ama (bunlara aldırış etmeyince) hepsini yerle bir ettik.
Mustafa İslamoğlu Meali Önce her birinin önüne ibretlik örnekler koyduk; sonra hepsini paramparça edip mahvettik.[3126]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve bütün onların kendileri için misaller irâd ettik ve hepsini de kırdık geçirdik.
Suat Yıldırım Meali Onların her birine uymaları geçmişlerden misaller verdik. Ama öğütleri tutmadıkları için hepsini kırıp geçirdik.
Süleyman Ateş Meali Hepsine de (uyarmak için) misaller (geçmişlerden hikayeler) anlattık. (Öğüt almayıp küfürlerinde ısrar edince biz de) hepsini helak ettik.
Süleymaniye Vakfı Meali Hepsine örnek alacakları bu olayları[*] anlatmıştık. Hepsini de kırdık geçirdik.*
Şaban Piriş Meali Bunlardan her birine örnekler göstermiş ve hepsini de baştan başa kırıp geçirmiştik.
Ümit Şimşek Meali Biz onlardan hepsine misaller getirmiştik.(3) Sonra da hepsini kırıp geçirdik.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Bunların her birine türlü türlü örnekler verdik. Ve bunların hepsini perişan edip batırdık.
M. Pickthall (English) Each (of them) We warned by examples, and each (of them) We brought to utter ruin.
Yusuf Ali (English) To each one We set forth Parables and examples; and each one We broke to utter annihilation (for their sins).

İslam Vakti Mobil Uygulamaları