Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Orada ebedi kalıcılar olarak (sonsuz saadete erişeceklerdir) ; o, ne güzel bir karargâh ve ne güzel bir konaklama yeridir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Orada ebedi kalırlar; orası, karar edilecek ne güzel bir yerdir, durulup kalınacak ne güzel bir yurt. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ve onlar orada, temelli olarak yaşayıp gideceklerdir. Bu ne güzel varış yeri ve ne üstün bir makam! |
Ahmet Tekin Meali |
Orada ebedî yaşayacaklar. Orası ne güzel bir yerleşme ve ikamet yeridir.* |
Ahmet Varol Meali |
Orada sonsuza kadar kalıcıdırlar. Orası ne güzel karargah ve ne güzel kalış yeridir. |
Ali Bulaç Meali |
Orda ebedi olarak kalıcıdırlar; o, ne güzel bir karargah ve ne güzel bir konaklama yeridir. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Orada ebedî kalacaklar; o ne güzel bir karargâh ne güzel bir makamdır!... |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Orada ebedî olarak kalacaklar. Orası ne güzel bir karargâh ve ne güzel bir makamdır.* |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Çok uzun süreli olarak orada kalacaklardır. Orası ne güzel bir karargah ve ne güzel bir yerdir! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Orada ebedî kalacaklardır. Orası, ne güzel bir karargâh, (ne güzel) bir ikametgâhtır! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Orada temellidirler. Orası ne güzel bir yer ve ne güzel duraktır! |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Orada ebedî kalırlar. Orası ne güzel bir durak ve ne güzel bir konaktır! |
Diyanet Vakfı Meali |
Orada ebedî kalacaklardır. Orası ne güzel bir yerleşme ve ikamet yeridir. |
Edip Yüksel Meali |
Orada ebedi kalıcıdırlar. Ne güzel bir duraktır, ne güzel bir yerdir. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Orada ebedî kalacaklar, orası ne güzel bir konak ve ne güzel bir makamdır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Orada ebedi kalacaklar, ne güzel makarr ne güzel makam |
Hasan Basri Çantay Meali |
Orada ebedî kalıcıdırlar onlar. O, ne güzel bir karargâhdır, (ne güzel) bir ikaametgâhdır! |
Hayrat Neşriyat Meali |
Orada ebedî olarak kalıcıdırlar. (Orası) ne güzel bir karargâh ve (ne güzel) bir ikametgâh olmuştur! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Verilen bu güzellikler içinde sürekli olarak kalırlar. Orası ne güzel kalınacak yer ve ne güzel makam. |
Kadri Çelik Meali |
Onda temelli kalıcılardır. O (yüce makamlar), yerleşme ve konaklama yeri olarak pek de güzeldir! |
Mahmut Kısa Meali |
Ve sonsuza dek orada yaşayıp gidecekler; bu ne güzel bir yurt, ne üstün bir makâm! |
Mehmet Türk Meali |
Onlar orada sürekli kalacaklardır. Orası ne güzel bir yerleşme ve ikamet yeridir. |
Muhammed Esed Meali |
(ve onlar) orada sonsuza kadar yaşayıp gideceklerdir; bu ne güzel bir varış yeri, bu ne üstün bir makam! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Onlar orada ebedî kalacaklar: o ne güzel bir ikamet mahalli, ne kutlu bir makamdır.[3164]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Orada müebbet sûrette kalacaklardır. (Orası) Bir karargâh ve bir ikematgâh olmak üzere ne güzel olmuştur. |
Suat Yıldırım Meali |
75, 76. İşte onlara, hak yolda sabır ve sebat göstermelerine karşılık, kendilerine cennetin üstün sarayları verilecek. Oraya selâmla, hürmetle buyur edileceklerdir. Hem de devamlı kalmak üzere oraya gireceklerdir. Orası ne güzel varış yeri, ne güzel bir yerleşim yeridir! [11, 108, 19, 58; 39, 20] {KM, Yuhanna 14, 2} |
Süleyman Ateş Meali |
Orada ebedi kalacaklardır. Ne güzel karargah ve ne güzel makamdır orası! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Orada ölümsüzleşeceklerdir; ne güzel kalma yeri, ne güzel yerleşme yeridir o. |
Şaban Piriş Meali |
Orada temellidirler, O ne güzel konut ve ne güzel makam! |
Ümit Şimşek Meali |
Ve orada ebediyen kalırlar. Ne güzel bir durak ve ne güzel bir konaktır orası! |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Orada sürekli kalacaklardır. Ne güzel konak yeri, ne güzel dinlenme yeri!" |
M. Pickthall (English) |
Abiding there for ever. Happy is it as abode and station! |
Yusuf Ali (English) |
Dwelling therein;- how beautiful an abode and place of rest! |