Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Yahudi olanlara da, bundan önce sana aktardıklarımızı haram kıldık. Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Yahudi olanlara da daha önce sana anlattığımız şeyleri haram etmiştik. Onlar, bize zulmetmediler, kendilerine zulmettiler. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Daha önce sana anlattığımız şeyleri, yani tırnaklı hayvanlar ve iç yağları, Yahudilere haram kılmıştık. Bununla biz, onlara haksızlık etmedik, tersine onlar kendi kendilerine haksızlık yaparak, yaratılış gayesi dışında yaşamaya kalkıştılar. |
Ahmet Tekin Meali |
Sana anlattıklarımızı, daha önce, yahudiliğin takipçilerine de haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar kendilerine, birbirlerine haksızlığı alışkanlık haline getiriyorlardı.* |
Ahmet Varol Meali |
Yahudilere de daha önce sana anlattıklarımızı haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmedik, ama onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı. |
Ali Bulaç Meali |
Yahudi olanlara da, bundan önce sana aktardıklarımızı haram kıldık. Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Daha önce (En'am sûresi, 146. âyet'de) Yahudi'lere haram kıldığımız şeyleri sana (ey Rasûlüm) anlatmıştık. Biz, onlara zulüm yapmadık, fakat onlar kendi nefislerine zulüm yapıyorlardı. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Yahudilere, daha önce sana anlattıklarımızı haram etmiş idik. Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar, kendilerine zulmediyor idiler. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Sana anlattıklarımızı daha önce Yahudilere de haram kılmıştık. Biz onlara haksızlık etmedik; aksine onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Yahudilere de, sana bildirdiğimiz şeyleri haram kılmıştık. Bununla biz onlara zulmetmedik. Lâkin onlar kendilerine zulmediyorlardı. * |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Sana anlattıklarımızı, daha önce, yahudi olanlara da haram kılmıştık; biz onlara zulmetmedik, onlar kendilerine zulmediyorlardı. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Daha önce sana anlattıklarımızı yahudi olanlara da haram kılmıştık. Biz (bununla) onlara zulmetmedik, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı. |
Diyanet Vakfı Meali |
Sana anlattıklarımızı, daha önce, yahudi olanlara da haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmedik, fakat, onlar kendilerine haksızlık ediyorlardı. |
Edip Yüksel Meali |
Yahudilere, daha önce sana anlattığımız şeyleri haram kıldık. Biz onlara zulmetmedik; fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Sana anlattıklarımızı, daha önce yahudilere de haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmemiştik. Fakat onlar kendi kendilerine zulmetmişlerdi. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Yehudî olanlara ise bundan evvel sana naklettiklerimizi haram kıldık ve onlara biz zulm etmedik ve lâkin kendi kendilerine zulmediyorlardı |
Hasan Basri Çantay Meali |
Biz sana anlatdığımız şeyleri Yahudilere daha evvel haram kılmışdık. (Bununla) biz onlara zulmetmemişdik. Fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Yahudi olanlara ise, daha önce sana anlattıklarımızı(4) haram kılmıştık. Hâlbuki(biz) onlara zulmetmedik, fakat (onlar, kötü amelleriyle) kendilerine zulmediyorlardı.* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Yahudi olanlara da daha önceden, sana anlattıklarımızı haram etmiştik. Allah onlara zulmetmedi ama, (Bu yasaklara uymamalarından dolayı) onlar kendi nefislerine zulüm ettiler. |
Kadri Çelik Meali |
Yahudi olanlara da bundan önce sana aktardıklarımızı haram kıldık. Biz onlara zulmetmedik, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardı. |
Mahmut Kısa Meali |
Yahudilere de, sana daha önce 6. En’âm: 146’da anlattığımız şeyleri haram kılmıştık. Fakat bunlar her çağda geçerli olacak evrensel yasaklar değildi, aksine, azgınlıklarından dolayı Yahudilere verilen ve yalnızca o döneme özgü bir cezaydı. Biz ceza vermekle onlara zulmetmedik, tam tersine, onlar sürekli suç işlemekle kendi kendilerine zulmediyorlardı. Fakat tövbe kapısı her zaman açıktır: |
Mehmet Türk Meali |
(Mûsanın dinini terk edip)1 Yahûdî olanlara da daha önce sana aktardığımız2 (yiyecekleri) haram kıldık. Biz, (bu yasakları koyarak) onlara asla zulmetmedik. Ancak onlar, (azgınlıkları sebebiyle) kendi kendilerine zulmediyorlardı.* |
Muhammed Esed Meali |
Ve [yalnız] Yahudi inancına bağlı olanlara sana daha önce sözünü ettiğimiz şeyleri 142 yasakladık; çünkü onlara Biz haksızlık yapmadık; tam tersine, onlar kendi kendilerine haksızlık yaptılar. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Ve yalnızca Yahudileşen kimselere[2206] sana daha önce aktardığımız şeyleri yasaklamıştık;[2207] ama onlara zulmeden biz değildik, ne var ki onlar asıl kendi kendilerine zulmettiler.* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve sana evvelce hikaye etmiş olduğumuz şeyleri Yahudilere haram kılmış idik. Ve onlara Biz zulüm etmedik velâkin onlar kendi nefislerine zulüm eder oldular. |
Suat Yıldırım Meali |
Yahudilere de, daha önce sana bildirdiğimiz şeyleri haram kılmıştık. Bununla Biz onlara zulmetmedik. Lâkin onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı. [4, 160; 6, 146; 6, 119]* |
Süleyman Ateş Meali |
Yahudi olanlara da, bundan önce sana anlattıklarımızı haram kılmıştık. Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı!* |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sana anlattığımız şeyleri daha önce Yahudilere de haram kılmıştık. Bizim onlara bir yanlışımız olmadı ama onlar, yanlışı kendilerine yapıyorlardı. |
Şaban Piriş Meali |
Sana anlattıklarımızı daha önce Yahudilere de haram kılmıştık. Onlara biz zulmetmedik, fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı. |
Ümit Şimşek Meali |
Yahudilere de, daha önce sana anlattığımız şeyleri haram kılmıştık. Biz onlara haksızlık etmedik; onlar kendilerine zulmedip duruyorlardı. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Sana anlattıklarımızı daha önce, Yahudilere haram kılmıştık. Biz onlara haksızlık etmedik; aksine, onlar kendi benliklerine zulmediyorlardı. |
M. Pickthall (English) |
And unto those who are Jews We have forbidden that which We have already related unto thee. And We wronged them not, but they were wont to wrong themselves. |
Yusuf Ali (English) |
To the Jews We prohibited such things as We have mentioned to thee before:(2154) We did them no wrong, but they were used to doing wrong to themselves.* |