Nahl Suresi 21. Ayet


Arapça

أَمْواتٌ غَيْرُ أَحْيَاء وَمَا يَشْعُرُونَ أَيَّانَ يُبْعَثُونَ


Türkçe Okunuşu

Emvâtun gayru ahyâ’(ahyâin), ve mâ yeş’urûne eyyâne yub’asûn(yub’asûne).


Kelimeler

emvâtun ölüler
gayru başka, dışında, olmaksızın
ahyâin diri, canlı
ve mâ yeş'urûne ve farkında değiller
eyyâne ne zaman
yub'asûne diriltilirler

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Putlar ve tağutlar; onlar aslında) Ölüdürler, diri değildirler (bâtıl liderleriniz de ölüp gidecektir); ne zaman dirileceklerinin de şuuruna varamayan (şeylerdir).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ölülerdir onlar, diriler değil, ne vakit diriltilecekler, ondan da haberleri yok.
Abdullah Parlıyan Meali Ölülerdir onlar, diriler değil. Ne vakit diriltilecekler, ondan da haberleri yok.
Ahmet Tekin Meali Hep cansızdırlar. Diri değildirler. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.*
Ahmet Varol Meali Onlar ölüdürler, diri değildirler. Ne zaman diriltileceklerinin de farkında olamazlar.
Ali Bulaç Meali Ölüdürler, diri değildirler; ne zaman dirileceklerinin şuuruna varamazlar.
Ali Fikri Yavuz Meali O putlar hep ölüdürler, diri değildirler ve insanların öldükten sonra ne zaman dirileceklerini de bilmezler.
Bahaeddin Sağlam Meali Onlar ölüdürler, diri değiller. Ne zaman dirileceklerini de bilmezler.
Bayraktar Bayraklı Meali Onlar diri değil, ölüdürler. Ne zaman dirileceklerinin de bilincinde değillerdir.
Cemal Külünkoğlu Meali (O müşriklerin taptıkları) diri olmayan cansız varlıklardır. (Kendilerine tapanların) ne zaman yeniden diriltileceklerini de bilmezler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Onlar cansız, ölüdürler. Ne zaman dirileceklerini de bilemezler.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onlar, diri olmayan cansız varlıklardır! Ne zaman dirileceklerinin de şuuruna varamazlar.
Diyanet Vakfı Meali Onlar diriler değil, ölülerdir. Ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.
Edip Yüksel Meali Ölüdürler, diri değildirler. Ne zaman dirileceklerini de bilmezler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali O putlar, hep ölüdürler, diri değildirler ve insanların öldükten sonra ne zaman dirileceklerini de bilmezler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Hep ölüdürler, bizzat hayy değildirler ne zaman ba'solunacaklarına da şuurları yoktur
Hasan Basri Çantay Meali (Onlar) diriler değil, ölülerdir. Ne zaman dirileceklerine şuurları da yokdur.
Hayrat Neşriyat Meali (Onlar) ölüdürler, diri değildirler! (Kendilerinin ve kendilerine tapanların) ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.
İlyas Yorulmaz Meali (Dua ettiğiniz) Ölüler yaşayanlar değiller ki, ne zaman diriltilecekler! Nereden bilsinler?
Kadri Çelik Meali Ölüdürler, diri değildirler; (kendilerine tapanların) ne zaman diriltileceklerinin de bilincinde değildirler.
Mahmut Kısa Meali Üstelik canlı bile değil, basbayağı ölüdür bunlar, ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.O hâlde, ey insanlar, hakîkate kulak verin:
Mehmet Türk Meali (Hatta onlar) ne zaman dirileceklerinin bile farkında olmayan ölüdürler, (kendi kendilerine de) diri değildirler.1 *
Muhammed Esed Meali hayatı hiç tatmamış ölülerdir 14 onlar; ne zaman diriltileceklerini de bilmezler.
Mustafa İslamoğlu Meali Onlar ölüdürler, diri değildirler; (kendilerine tapanların) ne zaman diriltileceklerini dahi bilemezler.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali (Onlar) Ölülerdir, diriler değildirler ve ne zaman (nâsın) diriltileceklerini de anlayamazlar.
Suat Yıldırım Meali 20, 21. O müşriklerin Allah'tan başka ibadet edip yalvardıkları sahte tanrılar ise, hiçbir şey yaratamazlar. Zaten kendileri yaratılmaktadırlar. Hep ölüdürler, diri değildirler. Kendilerine tapanların bile ne zaman diriltileceklerini bilemezler. [37, 95-96]
Süleyman Ateş Meali Onlar ölüdürler, diri değildirler. Ne zaman dirileceklerini de bilmezler.
Süleymaniye Vakfı Meali Onlar birer ölüdür, diri değillerdir. Ne zaman diriltileceklerinin de farkında olmazlar.
Şaban Piriş Meali Onlar, ölüdür, diri değil. Ne zaman diriltileceklerinin de bilincinde değillerdir.
Ümit Şimşek Meali Onlar diri de değil, ölüdürler. Kendilerine tapanların ne zaman diriltileceklerinden ise haberleri bile yoktur.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Hayat bulmaz ölülerdir onlar. Ne zaman diriltileceklerini bile bilmezler.
M. Pickthall (English) (They are) dead, not living. And they know not when they will be raised.
Yusuf Ali (English) (They are things) dead, lifeless: nor do they know when they will be raised up.(2044)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları