Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Bir ümmet (kavim, kabile ve devlet) diğer bir ümmetten (ekonomik, askeri ve teknolojik yönden) daha güçlü ve gelişkindir diye, aranızdaki yeminleri (barış ve ticaret sözleşmelerini) bozmaya yeltenmeyin. İpini kuvvetle eğirdikten sonra (tekrar dönüp) sökerek çözen (kadın) gibi olmayın! (Yeminlerinize, ahitlerinize, senet ve sözleşmelerinize riayet edin, asla hile ve hıyanete girişmeyin.) Çünkü kesinlikle Allah sizleri bütün bunlarla (İslami emir ve yasaklarla) imtihan etmektedir ve hulf ettiğiniz (haksızlık ve hırsızlığa yöneldiğiniz) durumları kıyamet günü size açıklayıverecektir. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
İpliğini iyice büktükten sonra onu söken kadına benzemeyin. Bir topluluk diğer bir topluluktan daha çok ve üstün diye yeminlerinizi bir düzen haline koymayın; Allah sizi bununla sınar ancak ve hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyi de kıyamet günü, size açıklar, bildirir. |
Abdullah Parlıyan Meali |
İpliğini sağlamca büktükten sonra, onu söküp dağıtan kadına benzemeyin. Bir topluluk diğer bir topluluktan daha çok ve üstün diye yeminlerinizi bozup, hileli hareket etmeyin. Allah bütün bunlarla sizi sınavdan geçiriyor ve üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri de, kıyamet gününde size açıklayıp bildirecektir. |
Ahmet Tekin Meali |
Sapasağlam ipliğini büküp, dokumasını dokuduktan, örgüsünü ördükten sonra, bükülmüş ipliği, dokumayı, örgüyü çözüp sökerek bozan kadın gibi olmayın. Bir millet diğerine göre askeri ve ekonomik üstünlüğe sahip diye, taahhütlerinizi, antlaşmalarınızı, yeminler ederek verdiğiniz sözleri, aranızda hileye, aldatmaya, fesada alet etmeyin. Allah bununla sizi imtihan etmektedir. Kıyamet günü, kasıtlı ihtilâf çıkarmış, çarpıtmış olduğunuz konuları Allah bir bir açıklayarak sizi hesaba çekecektir. |
Ahmet Varol Meali |
Bir topluluğun diğer bir topluluktan daha çok olmasından dolayı yeminlerinizi aldatma aracı yaparak ipliğini sağlamca büktükten sonra söküp bozan kadın gibi olmayın. Şüphesiz Allah onunla sizi imtihan eder. Üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size muhakkak açıklayacaktır.* |
Ali Bulaç Meali |
Bir ümmet diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha gelişkindir diye, yeminlerinizi kendi aranızda bir bozuculuk unsuru yaparak, ipini kuvvetle eğirdikten sonra bozup-çözen (kadın) gibi olmayın. Şüphesiz Allah, sizi bununla imtihan etmektedir. Kıyamet günü hakkında ihtilafa düştüğünüz şeyi size muhakkak açıklayacaktır. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Bir ümmet diğer bir ümmet'den daha ziyadedir, diye (kafîrlerin çokluğuna bakıp) yeminlerinizi aranızda hile edinerek, o ipliğini sağlamca eğirdikten sonra bozan kadın gibi olmayın. Gerçekten Allah, sizi bununla (ahde vefa ile) imtihan eder; ve dünyada ayrılığa düştüğünüz şeyi, kıyamet gününde muhakkak size açıklayacaktır. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
İpliğini sağlamca eğirip büktükten sonra bozup çözen kadın gibi olmayın: Yeminlerinizi (böyle bozarak) aranızda bir gelir kaynağı yapıyorsunuz ki, bir grup diğer bir gruptan, mal ve mülk yönünden daha varlıklı olsun. Allah bu mal ile sizi ancak deniyor. Ve kıyamet günü ihtilaf ettiğiniz her şeyi (bütün hak ve hukuku) size açıklayacaktır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Bir milletin diğer bir milletten daha çok olmasından dolayı, ipliğini iyice eğirip katladıktan sonra örgüsünü bozan kadın gibi, aranızdaki yeminlerinize hile sokarak bozmayınız! Şüphesiz, Allah onunla sizi deniyor ve aranızda anlaşmazlığa düştüğünüz şeyi kıyamet günü elbette size açıklayacaktır. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Taraflardan biri diğerinden daha kalabalık, daha güçlüdür diye yeminlerinizi birbirinize karşı hile aracı olarak kullanmayın! Böylece eğirdiği yünü sağlam iplik haline getirdikten sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın! Allah sizi bu yolla sınavdan geçiriyor. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size elbette açıklayacaktır. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Bir ümmetin diğerinden daha çok olmasından ötürü, aranızdaki yeminleri bozarak, ipliğini iyice eğirip katladıktan sonra bozan kadın gibi olmayın. Allah onunla sizi dener. And olsun ki, ayrılığa düştüğünüz şeyleri size kıyamet günü açıklar. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bir topluluk diğer bir topluluktan daha (güçlü ve) çoktur diye yeminlerinizi aranızda bir hile ve fesat sebebi yaparak, ipliğini iyice eğirip büktükten sonra (tekrar) çözüp bozan kadın gibi olmayın. Allah, bununla sizi ancak imtihan eder. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size elbette açıklayacaktır. |
Diyanet Vakfı Meali |
Bir toplum diğer bir toplumdan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için yeminlerinizi, aranızda bir fesat aracı edinerek ipliğini sağlamca büktükten sonra, çözüp bozan (kadın) gibi olmayın. Allah, bununla sizi imtihan etmektedir. Hakkında ihtilafa düşmekte olduğunuz şeyi kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır. |
Edip Yüksel Meali |
İpliğini sağlamca eğirdikten sonra çözen kadın gibi olmayın. Bir topluluğun diğer bir topluluktan güçlü olmasından yararlanarak yeminlerinizi aranızda kötüye kullanmayın. ALLAH sizi böylece dener. Anlaşmazlığa düştüğünüz konuları diriliş günü size açıklayacak. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Bir ümmet, diğer bir ümmetten (sayıca ve malca) daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda aldatma vasıtası yaparak, ipliğini sağlamca eğirdikten sonra onu söküp bozmaya çalışan kadın gibi olmayın. Allah sizi bununla imtihan eder ve şüphesiz hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyleri kıyamet günü size mutlaka açıklayacaktır. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ve bir ümmet diğer bir ümmetten daha nemalı olduğu için yeminlerinizi aranızda bir hud'a ittihaz ederek o, ipliğini kat kat kuvvetle büktükten sonra sökmeye çalışan karı gibi olmayın, her halde Allah sizi onunla imtihan eder ve elbette o ıhtilâf etmekte olduğunuz şeyleri Kıyamet günü size muhakkak beyan edecektir |
Hasan Basri Çantay Meali |
İpliğini sağlamca bükdükden sonra söküb bozan (kadın) gibi olmayın. «Bir ümmet diğer bir ümmetden (malca ve sayıca) daha çokdur» diye yeminlerinizi aranızda bir hıyle ve fesâd (mevzuu) edinir misiniz? Her halde Allah sizi bununla imtihan eder. Hakkında ihtilâfa düşmekde olduğunuz şey'i ise O, kıyamet gününde elbette size açıklayacakdır. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Hem ipliğini sağlamca büktükten sonra söküp bozan (kadın) gibi olmayın! Bir ümmetin, diğer bir ümmetten daha fazla olması sebebiyle, yeminlerinizi aranızda (bozarak)bir hîle ediniyorsunuz!(2) Allah, sizi bununla ancak imtihân eder. Hakkında ihtilâfa düşmekte olduğunuz şeyleri ise kıyâmet günü size mutlaka açıklayacaktır.* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sağlamca örgüsünü ördükten sonra, örgüsünü söken kadınlar gibi olmayın. Siz diğer inanç sahiplerinden (Yahudi, Mecusi, Ateist, Hıristiyan, Budist) sayıca kalabalık olmanızdan dolayı, yeminlerinizi aranızda bir topluluğa galebe çalmak için vasıta (baskı) olarak kullanıyorsunuz. Allah yeminlerinizle sizi deniyor. Aranızda ihtilaf ettiğiniz konuları, kıyamet gününde elbetteki açıklayacaktır. |
Kadri Çelik Meali |
Bir toplum diğer bir toplumdan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için yeminlerinizi (ve sözleşmelerinizi), aranızda bir hile aracı edinerek ipliğini sağlamca büktükten sonra çözüp bozan (kadın) gibi (çözüp bozucu) olmayın. Allah, bununla sizi imtihan etmektedir. Hakkında ihtilafa düşmekte olduğunuz şeyi kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır. |
Mahmut Kısa Meali |
Bir millet diğerlerinden ekonomik, siyasal ve askerî yönden daha güçlü diye, sakın “toplumsal çıkarlar” adına ikide bir sözünüzden cayarak, antlaşma ve yeminlerinizi bir aldatma aracı hâline getirmeyin; tıpkı bin bir zahmetle eğirip sıkıca sardığı iplik yumağını gereksiz yere çözüp dağıtan yaşlı kadınlar gibi davranarak, yeminlerle pekiştirdiğiniz sözlerinizi bozmayın. Unutmayın ki, kimi toplumlardan daha güçlü oluşunuz, onlara haksızlık yapmanız için size bir imtiyaz vermez. Doğrusu Allah, bütün bunlarla sizi yalnızca imtihân etmektedir ve hiç kuşkunuz olmasın ki O, anlaşmazlığa düştüğünüz her konuyu Mahşer Gününde hükme bağlayacak ve yaptıklarınızı size bir bir açıklayacaktır. Öyleyse, insanları Allah’ın dinine yönlendirme amacıyla bile olsa, verdiğiniz sözden dönmeyin ve asla yalan söylemeyin! |
Mehmet Türk Meali |
Bir toplum diğer bir toplumdan daha kuvvetlidir diye (sakın) yeminlerinizi, aranızda sahtekârlıklarınıza âlet ederek (bozup) ipini sağlamca büktükten sonra çözen kadın gibi1 olmayın.2 Allah kesinlikle sizi bununla imtihan etmektedir. Kıyamet günü ise hakkında anlaşamadığınız şeyi(n doğrusunu) size mutlaka açıklayacaktır.* |
Muhammed Esed Meali |
Ve sakın yeminlerinizi, sırf içinizden bir grubun diğerinden daha güçlü olmasına dayanarak 113 aranızda bir aldatma aracı olarak ele alıp da 114 ipliğini iyice büküp berkittikten sonra onu çözüp koparan kadın gibi olmayın. Allah bütün bunlarla sizi sadece sınavdan geçiriyor ki, üzerinde çekişip durduğunuz her şeyi Kıyamet Günü'nde bütün açıklığıyla karşınıza koysun. 115 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Ve asla bir topluluk (diğerinden) daha kârlı gerekçesiyle, yeminlerinizi kendi aranızda bir kandırmacaya dönüştürerek, “ipliğini iyice eğirdikten sonra onu tersine çevirip çözen o kadın”ın durumuna düşmeyin! Şüphesiz Allah sizi bununla sınamaktadır; ve elbette Kıyamet Günü üzerinde sürekli tartışıp farklı sonuçlara ulaştığınız şeyleri açık seçik önünüze serecektir. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve ipliğini sağlamca büküp yaptıktan sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın. Bir ümmetin diğer bir ümmetten daha ziyâde (servet, kuvvet sahibi) olduğu için yeminlerinizi aranızda bir fesada âlet ittihaz edersiniz. Şüphesiz ki, Allah Teâlâ sizi bununla imtihan eder ve elbette kendisinden ihtilâf eder olduğunuz şeyi size Kıyamet gününde açıkça beyan edecektir. |
Suat Yıldırım Meali |
Bir topluluk, diğer bir topluluktan sayıca, nüfuzca veya malca daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda bir aldatma ve işi bozma sebebi kılıp da ipliğini sağlamca büküp eğirdikten sonra çözen, böylece bütün emeğini boşa çıkaran ahmak kadının durumuna düşmeyin. Gerçekten Allah sizi bununla (sözünüzü yerine getirmekle veya nüfuz ve servet çokluğu ile) imtihan eder. Kıyamet günü de hakkında ihtilafa düşmüş olduğunuz şeyleri size açıklayacaktır. |
Süleyman Ateş Meali |
Bir topluluk, diğer bir topluluktan (sayıca ve malca) daha çok olduğu için, yeminlerinizi aranızda bozucu bir vasıta yaparak, ipliğini kuvvetli büktükten sonra çözen kadın gibi olmayın! Çünkü Allah, sizi bununla dener. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size açıklayacaktır.* |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Bir toplum (ümmet), başka toplumdan üstün diye, yeminlerinizi bozulabilir sayıp ipliğini sağlam eğirdikten sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın. Allah bu şekilde sizi sınar. (Mezardan) kalkış günü, aranızda anlaşmazlığa düştüğünüz konuları size elbette bildirecektir. |
Şaban Piriş Meali |
İpliğini iyice eğirip sağlamlaştırdıktan sonra bozan kadın gibi olmayın. Bir toplum, diğer bir toplumdan daha çok diye yeminlerinizi bozuyorsunuz. Ancak, Allah sizi onunla imtihan ediyor, kıyamet günü hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyi açıklayacaktır. |
Ümit Şimşek Meali |
İpliğini sağlamca eğirdikten sonra tekrar bozan kadına benzemeyin. Bir topluluk diğer bir topluluktan daha kalabalık diye, yeminlerinizi aranızda bir fesat aracı yapmayın. Aslında Allah sizi bununla sınıyor; anlaşmazlığa düştüğünüz şeyi ise kıyamet gününde size açıklayacaktır. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Yeminleri bozmada, ipliğini kuvvetle büktükten sonra bozup parçalayan karı gibi olmayın. Bir topluluk ötekinden daha zengin ve kalabalık çıktığı için yeminlerinizi aranızda bir hile aracı yapıyorsunuz. Allah sizi bununla imtihan ediyor; ihtilafa düştüğünüz şeyleri kıyamet günü size açık bir biçimde elbette gösterecektir. |
M. Pickthall (English) |
And be not like unto her who unravelleth the thread, after she hath made it strong, to thin filaments, making your oaths a deceit between you because of a nation being more numerous than (another) nation. Allah only trieth you thereby, and He verily will explain to you on the Day of Resurrection that wherein ye differed. |
Yusuf Ali (English) |
And be not like a woman who breaks into untwisted strands the yarn which she has spun, after it has become strong.(2129) Nor(2130) take your oaths to practise deception between yourselves, lest one party should be more numerous than another:(2131) for Allah will test you by this; and on the Day of Judgment He will certainly make clear to you (the truth of) that wherein ye disagree.(2132)* |