Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Allah (yine) şu örneği de verdi: İki kişi (düşünün ki) ; bunlardan birisi dilsiz (gerekeni ve gerçekleri konuşmaktan aciz), hiçbir işe (kendi inisiyatifiyle) güç yetiremeyen (cesaret ve gayret göstermeyen çaresiz ve beceriksiz) ve her yönüyle efendisinin (zalim güçlerin ve hain çevrelerin) üzerinde (denetiminde basit ve bereketsiz bir kukla) ki, onu hangi yöne gönderse (kendi başına) bir hayır (ve yararlı hizmet üretip) getiremez! Şimdi bu (kişi, eline imkân ve iktidar geçince) adaletle emreden (işlerini Hakka, hayra ve halka uygun yürüten) ve dosdoğru bir yol üzerinde (adil bir düzen istikametinde) hareket edenle, eşit olabilir mi? * |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve Allah, gene iki kişiyi örnek getirir: Biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez, sahibine bir yüktür, nereye yollasa hayırlı bir iş becerip gelemez. O, hiç adaletle emreden ve doğru yolu tutmuş olan adamla eşit olur mu? |
Abdullah Parlıyan Meali |
Ve Allah yine, size başka iki insan örneği daha veriyor: Biri dilsizdir, hiçbirşeye gücü yetmez, sahibine bir yüktür, nereye gönderse hayırlı bir iş becerip gelemez. Peki böyle biri doğru ve hakça olanın yapılmasını emreden ve kendisi de, dosdoğru yolda olan kimseyle bir tutulabilir mi? |
Ahmet Tekin Meali |
Allah şu iki adamı da misâl verir. Bunlardan birisi dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez, patronuna bir yüktür. Onu nereye gönderse faydalı bir iş yapamaz. Şimdi bu adamla, doğru muhkem, güvenli yolda yürüyen islamî hayatı yaşayan kendisine ve başkalarına faydalı olan, insanlar arasında sosyal, siyasî, ekonomik ve idarî adâleti uygulayarak kamu düzenini sağlayan, adâletli olmayı emreden kimse eşit olur mu? |
Ahmet Varol Meali |
Allah bir de şu iki adamı örnek vermektedir: Biri dilsizdir, bir şeye gücü yetmez, efendisinin üzerine bir yüktür ve onu nereye gönderse bir iyilik getirmez. Şimdi bununla, adaleti emreden, kendisi de doğru bir yol üzere olan kimse bir olur mu? |
Ali Bulaç Meali |
Allah şu örneği verdi: İki kişi; bunlardan birisi dilsiz, hiç bir şeye gücü yetmez ve her şeyiyle efendisinin üstünde (bir yük), o, onu hangi yöne gönderse bir hayır getirmez; şimdi bu, adaletle emreden ve dosdoğru yol üzerinde bulunanla eşit olabilir mi? |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Allah şu iki adamı da misal getirdi: Bunlardan biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez; efendisine sade bir ağırlıktır, efendisi onu ne tarafa gönderse hiç bir hayra yaramaz. Hiç bu, adaletle emreden ve doğru yolda bulunan kimseye müsavi (eş) olabilir mi? (İşte hak dini gönderen, insanlara her türlü nimet ve rahmet ihsan eden Allah, hiç bir fayda ve zarara güçleri yetmiyen putlara ortak tutulabilir mi?) |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Ve Allah iki adam örneğini de verir ki biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez, efendisine bir yüktür, nereye yönlendirilse hiçbir kazanç getirmez. İşte o kişi ile, adaleti emreden (doğru iş yapan) dosdoğru bir yol üzere olan bir olurlar mı? |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Allah şu iki kişiyi örnek veriyor: Biri, hiçbir şeye gücü yetmeyen, efendisine yük olan, bir yere gönderse bir iyilik getiremeyen bir dilsiz; şimdi bu, doğru yolda olarak adâletle iş yapan kimse ile bir olur mu? |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Allah bir de şu iki adamı örnek verir: Adamlardan biri dilsizdir, hiçbir şey yapamaz efendisine yüktür, gönderildiği hiçbir yerden başarı ile dönmez. Şimdi bu adamla, hakikati bilen, adaleti dile getirip gerçekleştiren, dosdoğru yol üzere ilerleyen bir kimse eşit olur mu? |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Allah iki adamı misal veriyor: Biri hiçbir şeye gücü yetmeyen bir dilsiz ki efendisine yüktür, nereye gönderse bir hayır çıkmaz; bu, doğru yolda olan, adaletle emreden kimse ile bir olabilir mi?* |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Allah, (şöyle) iki adamı da misal verdi: Onlardan biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez, efendisine sadece bir yüktür. Nereye gönderse olumlu bir sonuç alamaz. Bu, adaletle emreden ve doğru yol üzere olan kimse ile eşit olur mu? |
Diyanet Vakfı Meali |
Allah, şu iki kişiyi de misal verir: Onlardan biri dilsizdir, hiçbir şey beceremez ve efendisinin üstüne bir yüktür. Onu nereye gönderse bir hayır getiremez. Şimdi, bu adamla, doğru yolda yürüyerek adaleti emreden kimse eşit olur mu? |
Edip Yüksel Meali |
ALLAH şu iki adamı da örnek verir: Birisi bir şey yapacak yeteneğe sahip olmayıp tümüyle efendisine/sahibine bağımlıdır, onu ne işe koşsa bir şey beceremez. İşte böyle bir kişi ile doğru yol üzerinde bulunup adaleti uygulayan kişi hiç bir olur mu?* |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Allah şu iki adamı da misal verdi: Bunlardan biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez; efendisine bir yüktür. Onu nereye gönderse bir hayır getiremez. Şimdi, bu adamla, adaletle emreden ve doğru yolda bulunan adam eşit olur mu? |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Allah şunu da bir temsil getirdi: iki kişi birisi dilsiz, hiç bir şeye kudreti yok, efendisine sade bir ağırlık, ne tarafa gönderilse hiç bir hayre yaramaz, hiç bu, adâletle âmir olan ve doğru bir yolda giden kimseye müsavi olabilir mi? |
Hasan Basri Çantay Meali |
Allah (şu) iki kişiyi de misâl getirdi: Bunlardan biri dilsizdir, hiç bir şey beceremez ve o, efendisinin üstünde bir yükdür. O, bunu nereye gönderse hayır getirmez. Hiç bu, adaletle emreden, kendisi dosdoğru bir yol üzerinde bulunan kişi ile bir olur mu? |
Hayrat Neşriyat Meali |
Allah, iki kişiyi de bir (başka) misâl olarak getirdi ki, bunlardan biri dilsizdir; hiçbir şeye gücü yetmez ve o efendisine (sâdece) bir yüktür; onu nereye gönderse bir hayır getirmez. Hiç o adam, adâleti emreden ve kendisi, dosdoğru bir yol üzerinde olan kimse ile bir olur mu (ki putları, nihâyetsiz ihsan ve kudret sâhibi ve hak kelâmıyla sizi doğru yola sevk eden Allah ile bir tutuyorsunuz)? |
İlyas Yorulmaz Meali |
(Yine) Allah iki adamı misal olarak anlatıyor. İkisinden birisi dilsiz ve hiçbir şeye gücü yetmiyor. Sahibi onu hangi işe yönlendirse bir işe yaramıyor. Birde doğru bir yol üzerinde olup, adaletli olmayı emreden diğer bir adam var. Şimdi bu iki kişi eşit midir? |
Kadri Çelik Meali |
Allah şu örneği de veriyor: İki kişi; bunlardan birisi dilsiz, hiç bir şeye gücü yetmez ve her şeyiyle efendisinin üstünde bir yük' O, onu hangi yöne gönderse bir hayır da getirmez. Şimdi bu, adaletle emreden ve dosdoğru yol üzerinde bulunanla eşit olabilir mi? |
Mahmut Kısa Meali |
Allah, konuyu biraz daha açıp geliştirmek için, size başka iki insan örneği veriyor: Birisi, hiçbir şeye gücü yetmeyen dilsiz ve aklı ermez bir köledir, efendisinin sırtında âdetâ bir yüktür. Öyle ki, sahibi onu nereye yollasa her şeyi alt üst eder, bozar, dağıtır, doğru dürüst bir iş beceremez. Şimdi bu adam, hem kendisi dosdoğru bir yolda yürüyen, hem de başkalarına doğruluğu ve adâleti emreden dürüst, akıllı ve güçlü bir kimseyle hiç bir tutulabilir mi? Siz bunlardan hangisi olmak isterdiniz? Hakikat karşısında dilsiz kesilen, kendisini yaratıp dünyaya gönderen Efendisi Allah’a başkaldıran, insanlığa hiçbir şey veremeyen hatta bir asalak gibi bütün insanlara yük olan mı? Adâlet, doğruluk ve dürüstlük adına ahmak bir kâfir mi; yoksa Allah’ın gösterdiği apaydınlık yolda ilerleyen, yeryüzünde Allah’ın istediği hayatın egemen olması için gayret gösteren insan mı? Seçimi erken yapmak gerekir, zira ecelin ne zaman geleceği bilinmez: |
Mehmet Türk Meali |
(Yine) Allah size; dilsiz, beceriksiz, efendisine yük olan ve efendisi onu nereye gönderse bir hayır getiremeyen kimse ile hak yol üzere olup da adaletle emreden kimseyi, örnek verdi. (Bir düşünün) bu iki kişi, hiç eşit olabilir mi?1 * |
Muhammed Esed Meali |
Ve yine Allah [size başka] iki insan örneği veriyor: Onlardan biri, hiçbir iş elinden gelmeyen bir dilsiz 86 ki, efendisinin sırtında gerçek bir yük; öyle ki, beriki onu hangi işe koşsa 87 olumlu bir sonuç alamıyor. Peki, işte böyle biri, doğru ve hakça olanın yapılmasını emreden ve kendisi de dosdoğru bir yolda yürüyen [bilge bir] kimseyle 88 hiç bir tutulabilir mi? |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Yine Allah şu iki adamı da misal verir: Onlardan biri elinden hiçbir iş gelmeyen, iki lafı bir araya getiremeyen bir ahmak. Üstüne üstlük bir de efendisinin sırtında yük. Onu nereye gönderse başarılı bir sonuçla dönemez. Şimdi böyle biri, adâleti emreden ve kendisi de dosdoğru yolda olan kimseyle denk tutulabilir mi?[2168]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve Allah Teâlâ iki kişiyi de mesel getirmiştir. Onlardan biri dilsizdir, hiçbir şeye kâdir olamaz ve o, efendisi üzerine bir yüktür, onu nereye gönderse bir hayır ile gelemez. Hiç bu, adâletle emreden ve kendisi doğru bir yol üzerinde bulunan kimseye müsavî olabilir mi? |
Suat Yıldırım Meali |
Allah bir de şu temsili getiriyor: İki kişi var. Birisi dilsiz, hiçbir şey beceremez, efendisine sadece bir yük! Ne tarafa gönderse hiçbir işe yaramaz! Şimdi hiç bu zavallı ile, hakkı hakikati bilen, adaleti dile getirip gerçekleştiren, dosdoğru yol üzere ilerleyen bir insan eşit tutulabilir mi? |
Süleyman Ateş Meali |
Ve Allah şu iki adamı da misal olarak anlattı: Birisi dilsizdir, hiçbir şey yapamaz, efendisinin üzerine bir yüktür. (Efendisi) onu nereye gönderse bir hayır getirmez (bir iş beceremez). Şimdi bu (adam), doğru yolda giderek adaleti emreden kimse gibi olur mu? |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Allah size iki kişilik bir benzetme daha yapıyor. Biri, dostuna yük olmuş bir dilsiz, hiç bir şey yapamaz, nereye gönderse bir iş beceremez. Diğeri, doğru bir yolda olup adil ve dengeli davranışlar istiyor. Bu iki kimse bir olur mu[*]?* |
Şaban Piriş Meali |
Allah şu iki adamı da örnek olarak veriyor: Birisi, dilsiz, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve efendisine yük. Onu nereye gönderse hayır getirmez. Onunla; adaleti emreden ve dosdoğru bir yolda olan kimse eşit olur mu? |
Ümit Şimşek Meali |
Allah şu iki adamın misalini de verdi: Onlardan biri dilsizdir, elinden hiçbir şey gelmez ve efendisine ancak bir yüktür; onu gönderdiği hiçbir yerden bir hayır getirmez. Bu kimse, adaleti emreden ve kendisi de dosdoğru bir yol üzerinde bulunan kimseyle bir olur mu? |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Allah şöyle bir örnekleme de yaptı: İki adam; birisi dilsiz; hiçbir şeye gücü yetmez, efendisi/yöneticisi üstüne sadece bir yük. Efendi onu nereye gönderse hiçbir hayır getiremez. Şimdi bu adam, dosdoğru bir yol üzerinde bulunup adaletle emreden kişi ile aynı olur mu? |
M. Pickthall (English) |
And Allah coineth a similitude Two men, one of them dumb, having control of nothing, and he is a burden on his owner; whithersoever be directeth him to go, he bringeth no good. Is he equal with one who enjoineth justice and followeth a straight path (of conduct)? |
Yusuf Ali (English) |
Allah sets forth (another) Parable of two men: one of them dumb, with no power of any sort; a wearisome burden is he to his master; whichever way be directs him, he brings no good:(2108) is such a man equal with one who commands Justice, and is on a Straight Way?(2109)* |