Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Hakk ve hayır üzerinde) Sabret! Senin sabrın da yine ancak Allah iledir. (Senden yüz çeviren ve hakarete yönelenler için) Sakın üzülme ve kurdukları hileli tuzak ve planlardan dolayı telaşlanıp sıkıntıya düşme (ki bu tevekkül ve teslimiyete uygun değildir). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Sabret, sabretmen, ancak Allah'ın vereceği başarıyla mümkündür. Sana düzen kurduklarından dolayı da daralma, sıkıntıya düşme. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Allah yolunda başına gelecek herşeye göğüs ger, dirençli ol. Bu dirençlilik ancak Allah'ın vereceği başarıyla mümkündür. Sana düzen kurduklarından dolayı da daralma, sıkıntıya düşme. |
Ahmet Tekin Meali |
Sabrederek mücadeleye devam et. Senin sabrederek mücadelen de, ancak Allah'ın yardımıyladır. Onların davetinden yüz çevirmelerine üzülme, sinsice kurmakta oldukları tuzaklardan, İslâm'ın yükselişini önleme, müslümanların ilerlemesinin önünü kesme planlarından dolayı kaygı duyma, telaşlanıp kendini sıkıntıya sokma.* |
Ahmet Varol Meali |
Sabret. Sabrın ancak Allah('ın yardımıy)ladır. Onlar için üzülme ve kurdukları tuzaklardan dolayı da sıkıntıya düşme. |
Ali Bulaç Meali |
Sabret; senin sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları hileli-düzenlerden dolayı sıkıntıya düşme. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Ey Rasûlüm, sabret; senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Kâfirlerin yüz çevirmesinden mahzun olma ve yaptıkları hileden de telâş edip sıkıntıya düşme. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Sen de sabret. Ve sen ancak, Allah’ın yardımı ile sabredebilirsin. (Sabır, büyük bir nimettir.) Sakın seni dinlemeyenlere üzülme ve kurdukları tuzaklarından dolayı darlanma. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Onlardan dolayı kederlenme; kurmakta oldukları tuzaktan kaygı duyma! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
(Ey Resulüm! İnkârcıların yaptıklarına) sabret! Senin sabrın ancak Allah'ın yardımı iledir. İnkârcılardan yana (inanmıyorlar diye) üzülme! Tuzak kurmalarından dolayı da sıkıntıya düşme (kaygılanma)! |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Sabret, senin sabrın ancak Allah'ın yardımıyladır; onlara üzülme, kurdukları düzenlerden de endişe etme. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Sabret! Senin sabrın ancak Allah’ın yardımı iledir. Onlardan yana üzülme. Tuzak kurmalarından dolayı da sıkıntıya düşme. |
Diyanet Vakfı Meali |
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Onlardan dolayı kederlenme; kurmakta oldukları tuzaktan kaygı duyma! |
Edip Yüksel Meali |
Sabret, sabrın ancak ALLAH'ın yardımıyladır. Onlar için üzülme ve onların tuzaklarından da endişelenme. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
(Ey Peygamber!) Sabret! Sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Onlardan dolayı üzülme! Kurdukları tuzaklardan telaş edip sıkıntıya düşme! |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Sabret, sabrın da ancak Allahın ınayetiledir, ve onlara karşı mahzun olma, yaptıkları mekirden telâş da etme |
Hasan Basri Çantay Meali |
Sabret. Senin sabrın Allah (ın tevfîkına istinâd) dan başka (bir şey) değildir. Onlara karşı tasalanma, onların kurmakda oldukları tuzaklardan dolayı (telâşa ve) sıkıntıya da düşme. |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Habîbim, yâ Muhammed!) Sabret; senin sabrın da ancak Allah('ın yardımı)iledir; hem (îmân etmiyorlar diye) onlara üzülme; tuzak kurmakta olmalarından dolayı da sıkıntıya düşme! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Sabret. Senin sabır etmen, yalnızca Allah‘a güvenmendir. Onların hazırladığı plan ve tuzaklardan dolayı canını sıkma. |
Kadri Çelik Meali |
Sabret; senin sabrın ancak Allah (yardımı) iledir. Onlar için hüzne kapılma ve kurmakta oldukları düzenlerden dolayı da sıkıntıya düşme. |
Mahmut Kısa Meali |
O hâlde, ey Müslüman! İnkârcıların çirkin sözlerine karşı sabırla göğüs ger; bunun için, Rabb’inle birlikteliğini bir an olsun kesintiye uğratma! Unutma ki,senin bu güçlüklere göğüs germen, ancak Allah’ın lütuf ve yardımı sayesindedir ve onlardan ötürü üzme kendini, Allah’ın dinine karşı uydurdukları asılsız iddialar, kurdukları hile ve tuzaklardan dolayı da yüreğin daralmasın. Şundan emîn ol; zafer, eninde sonunda inananların olacaktır: |
Mehmet Türk Meali |
(Ey Muhammed!) Sen de sabret; (zâten) senin sabrın ancak Allah içindir. O (şehitler)1 için üzülme ve (kâfirlerin) kurdukları tuzaklardan dolayı da sıkıntıya düşme.* |
Muhammed Esed Meali |
Öyleyse, [hakkı inkar edenlerin söylediklerine karşı] sabır göster ve daima hatırla ki, sana güçlüklere göğüs germe gücünü veren yalnızca Allah'tır; 151 ve onlardan yana üzülme; hele onların o asılsız iddiaları 152 seni hiç sıkmasın: |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Ve sen de sabret ve (unutma ki) senin sabretmen yalnızca Allah sayesinde mümkündür! Ve onlardan yana üzülme! Hele onların çevirdikleri entrikalardan dolayı için hiç daralmasın! |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve sabret ve senin sabrın da ancak Allah'ın inâyetiyledir ve onlara karşı mahzun olma ve yapar oldukları hilekârane hareketten dolayı üzüntüye düşme. |
Suat Yıldırım Meali |
Sabret! Senin sabrın da ancak Allah'ın yardımı iledir. Kâfirlerin yüz çevirmelerinden mahzun olma, yaptıkları hilelerden dolayı da telaş edip darlanma. [9, 40] |
Süleyman Ateş Meali |
Sabret, sabrın ancak Allah(ın yardımı) iledir. Onlara üzülme, kurdukları tuzaklardan da sıkıntıya düşme. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Sen sıkıntılara göğüs ger (sabret); senin sabrın sadece Allah’ın yardımı ile olur. Onlar için üzülme. Kurdukları tuzaktan dolayı sıkıntıya girme. |
Şaban Piriş Meali |
Sabret, senin sabrın ancak Allah içindir. Onlar için üzülme, Onların hilelerinden de sakın dara düşme. |
Ümit Şimşek Meali |
Sen sabret; senin sabrın da ancak Allah'ın yardımıyladır. Onlar için tasalanma; kurdukları tuzaklar yüzünden de için daralmasın. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Sabret! Senin sabrın da Allah'ın yardımıyladır. Onlar için tasalanma! Kurmakta oldukları tuzaklar yüzünden de telaşlanma! |
M. Pickthall (English) |
Endure thou patiently (O Muhammad). Thine endurance is only by (the help of) Allah. Grieve not for them, and be not in distress because of that which they devise. |
Yusuf Ali (English) |
And do thou be patient,(2164) for thy patience is but from Allah. nor grieve over them: and distress not thyself because of their plots.* |