Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
İçlerinden bir sözcü dedi ki: “Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, Yusuf'u öldürmeyin; onu kuyunun derinliklerine bırakıverin de bir yolcu kafilesi alıp (gitsin) .” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
İçlerinden biri Yusuf'u öldürmeyin demişti, mutlaka bir şey yapacaksınız bir kuyuya atın bari de gelip geçenlerden onu bulup alan olsun. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bir diğeri: “Hayır, Yûsuf'u öldürmeyin” diye söze karıştı. “Eğer mutlaka birşey yapmanız gerekiyorsa, onu bir kuyunun dibine atın; nasıl olsa onu oradan geçen bir kervan bulup yanına alır.” |
Ahmet Tekin Meali |
İçlerinden sözü dinlenen biri:
“Yûsuf'u öldürmeyin, eğer mutlaka ona bir şey yapacaksanız, onu suyu çekilmek üzere olan bir kuyuya atın da, geçen kervanlardan biri onu alıp götürsün” dedi. |
Ahmet Varol Meali |
İçlerinden bir söz sahibi dedi ki: "Yusuf'u öldürmeyin. Eğer bir şey yapacaksanız, onu kuyunun derinliklerine atın; yolcu kafilelerinden biri kendisini bulsun." |
Ali Bulaç Meali |
İçlerinden bir sözcü dedi ki: 'Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, öldürmeyin Yusuf'u, onu kuyunun derinliklerine bırakıverin de bir yolcu kafilesi alsın.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
İçlerinden bir söz sahibi de şöyle dedi: “- Yûsuf'u öldürmeyin de, bir kuyu dibine bırakın ki, bir yolcu kâfilesi onu yitik mal olarak alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Onlardan biri: “Eğer bir şey yapacaksanız, Yusuf’u öldürmeyin. Onu pek derin olmayan kuyunun görünmez bir yerine atın ki, yoldan geçen bir kervan onu bulsun, götürsün” dedi. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Onlardan biri, “Yûsuf'u öldürmeyiniz; eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da, geçen kervanlardan biri onu alsın” dedi. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Onlardan bir sözcü de dedi ki: “Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine bırakın ki geçen kafilelerden biri onu bulup alsın. Eğer (ona) bir şey yapmak istiyorsanız, böyle yapın.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İçlerinden biri: "Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın. Böyle yaparsanız yolculardan onu bulup alan olur" dedi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Onlardan bir sözcü, “Yûsuf’u öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine bırakın ki geçen kervanlardan biri onu bulup alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın” dedi. |
Diyanet Vakfı Meali |
Onlardan biri: Yusuf'u öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi. * |
Edip Yüksel Meali |
Onlardan birisi şöyle dedi: "Yusuf'u öldürmeyin, onu kuyunun dibine atın. Böyle yaparsanız kervanlardan biri onu bulup götürebilir." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
İçlerinden bir söz sahibi şöyle dedi: "Yusuf'u öldürmeyin, bir kuyunun dibine bırakın da ordan geçen kafilenin biri onu bulup alsın. Eğer yapacaksanız böyle yapın." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
İçlerinden bir söz sahibi, Yusüfü, dedi öldürmeyin de bir kuyu dibinde bırakın ki kafilenin biri onu lekît olarak alsın, eğer yapacaksanız böyle yapın |
Hasan Basri Çantay Meali |
İçlerinden bir sözcü: «Yuusufu öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine bırakın da bir yolcu kaafilesinden biri onu (yetik olarak) alsın. Eğer (mutlakaa) yapacaksanız (bari böyle yapın)» dedi. |
Hayrat Neşriyat Meali |
İçlerinden söz sâhibi olan biri (Yehûda ise): “Yûsuf'u öldürmeyin; onu kuyunun dibine bırakın da, geçen kafilenin biri onu (bulup) alsın; eğer (gerçekten ona bir şey)yapacak kimseler iseniz (bâri böyle yapın!)” dedi. |
İlyas Yorulmaz Meali |
İçlerinden birisi “Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun dibine atın. Eğer bu şekilde yaparsanız, (oradan geçen) bir kervan onu orada bulup götürür” dedi. |
Kadri Çelik Meali |
Onlardan bir söz sahibi dedi ki: “Yusuf'u öldürmeyin, Eğer (mutlaka bir şey) yapacaksanız, onu bir kuyunun dibine bırakın da (oradan geçen) kafilenin biri onu bulup alsın.” |
Mahmut Kısa Meali |
İçlerinden nisbeten daha insaflı olan biri, “BenceYûsuf’u öldürmeyin; eğer mutlaka bir şey yapacaksanız, onu şehrin dışındaki bir kuyunun içine atın; oradan geçen kervanlardan biri onu alıp uzak diyarlara götürsün. Böylece, elimizi kana bulamadan amacımıza ulaşmış oluruz.” dedi.Bu teklif, diğerleri tarafından da kabul edildi ve sinsi plân uygulanmaya başlandı: |
Mehmet Türk Meali |
İçlerinden (başka) bir sözcü: “Eğer (Yûsuf’a bir şey) yapmak istiyorsanız, Yûsuf’u öldürmeyip, bir yolcu kafilesinin alıp götürmesi için, onu bir kuyunun dibine bırakın.”1 dedi.* |
Muhammed Esed Meali |
Bir diğeri: “Hayır, Yusuf'u öldürmeyin!” diye söze karıştı, “Eğer mutlaka bir şey yapmanız gerekiyorsa, o'nu bir kuyunun dibine atın; (nasıl olsa) o'nu [orada] bir kervan bulup yanına alır.” 15 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Bir diğeri ileri atılarak “Yusuf’u öldürmeyin!” dedi ve ekledi: “İlle de bir şey yapacaksanız, onu bir kuyunun[1833] derinliklerine bırakın; nasıl olsa bir kervan gelip ona el koyacaktır.”* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Onlardan bir söyleyici dedi ki: «Yusuf'u öldürmeyin ve O'nu kuyunun dibine atıverin, O'nu kâfilelerden biri alıverir, eğer siz yapacak kimselerden iseniz» (böyle yapınız). |
Suat Yıldırım Meali |
İçlerinden biri: “Yusuf'u öldürmeyin de bir kuyu dibine bırakın. Yolcu kafilelerinden biri onu yitik olarak alıp götürsün. Eğer yapacaksanız böyle yapın! ” dedi. {KM, Tekvin 37, 22-26} |
Süleyman Ateş Meali |
İçlerinden bir sözcü: "Yusuf'u öldürmeyin, onu kuyunun dibine atın, kervanlardan biri onu (görüp) alsın; eğer yapacaksanız (böyle yapın)," dedi. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
İçlerinden sözü dinlenen biri şöyle dedi: “Yusuf’u öldürmeyin, o su çukurunun dibine bırakın da kervanlardan biri onu alsın. Yapacaksanız böyle yapın.” |
Şaban Piriş Meali |
İçlerinden biri:-Yusuf'u öldürmeyin, onu bir kuyunun derinliklerine bırakın. Yolculardan biri alıp götürsün. Yapacaksanız böyle yapın, dedi. |
Ümit Şimşek Meali |
İçlerinden biri “Yusuf'u öldürmeyin,” dedi. “Eğer yapacaksanız, bir kuyu dibine bırakın da kafilelerden biri onu bulup alsın.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
İçlerinden söz alan biri şöyle konuştu: "Yûsuf'u öldürmeyin. Onu bir kuyunun dibine bırakın; gelip geçen kafilelerden biri onup bulup alır. Yapacaksanız böyle yapın!" |
M. Pickthall (English) |
One among them said: Kill not Joseph but, if ye must be doing, fling him into the depth of the pit; some caravan will find him. |
Yusuf Ali (English) |
Said one of them: "Slay not Joseph, but if ye must do something, throw him down to the bottom of the well: he will be picked up by some caravan of travellers."(1641)* |