Yûsuf Suresi 20. Ayet


Arapça

وَشَرَوْهُ بِثَمَنٍ بَخْسٍ دَرَاهِمَ مَعْدُودَةٍ وَكَانُواْ فِيهِ مِنَ الزَّاهِدِينَ


Türkçe Okunuşu

Ve şerevhu bi semenin bahsin derâhime ma’dûdeh(ma’dûdetin), ve kânû fîhi minez zâhidîn(zâhidîne).


Kelimeler

ve şerev-hu ve onu sattılar
bi semenin bir fiyat ile
bahsin düşük, eksik, az
derâhime dirhemler
ma'dûdetin sayılı (bir zaman), belli bir müddet
ve kânû ve oldular
fîhi orada
min den

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Derken onu (Hz. Yusuf’u Mısır’a götürüp köle pazarında) ucuz bir değere, sayısı belli (birkaç) dirheme satıvermişler ve onu pek önemsememişlerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ve onu değersiz bir kar, sayılı birkaç kuruş karşılığında satmışlardı ve onu satarlarken paraya pek o kadar rağbetleri de yoktu.
Abdullah Parlıyan Meali Ve sonunda Mısır'a varınca, Yûsuf'u değersiz bir fiyatla, birkaç dirhem gümüşe sattılar. O'nu ellerinde tutmak için isteksiz davrandılar. Yani buluntu olduğu için, ona fazla değer vermeyip hemen ellerinden çıkardılar.
Ahmet Tekin Meali Onu düşük bir fiyatla, birkaç dirheme sattılar. Onlar da Yûsuf'u önemsemeyenlerdendi.
Ahmet Varol Meali Onu ucuz bir fiyata birkaç dirheme sattılar. Onlar onu pek önemsemiyorlardı.
Ali Bulaç Meali Onu ucuz bir fiyata, sayısı belli (birkaç) dirheme sattılar. Onu pek önemsemediler.
Ali Fikri Yavuz Meali (Yûsuf'u takip eden kardeşleri işin farkına varınca, “bu bizim kaçak kölemizdir” diye) onu değersiz bir fiat ile, birkaç dirheme (kafileye) sattılar. (onu uzaklaştırmak için) hakkında rağbetsiz bulunuyorlardı. (Yûsuf'a kıymet biçmiyorlardı.)
Bahaeddin Sağlam Meali Sayılı dirhemler ile çok az bir paraya onu sattılar. Onu ellerinde tutmak için isteksiz davrandılar.
Bayraktar Bayraklı Meali Nihayet onu düşük bir fiyata sattılar. Onlar ona karşı isteksiz idiler.
Cemal Külünkoğlu Meali (Kafile Mısır'a varınca) Onu yanlarında alıkoymak istemedikleri için ucuz bir fiyata, birkaç dirheme sattılar.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Onu yanlarında alıkoymak istemedikleri için ucuz bir fiyata, birkaç dirheme sattılar.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onu ucuz bir fiyata, birkaç dirheme sattılar. Zaten ona değer vermiyorlardı.[284]*
Diyanet Vakfı Meali (Kafile Mısır'a vardığında) onu değersiz bir pahaya, sayılı birkaç dirheme sattılar. Onlar zaten ona değer vermemişlerdi.  *
Edip Yüksel Meali Ona ihtiyaçları olmadığı için ucuz bir fiyata, bir kaç dirheme sattılar.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ve onu düşük bir değerle birkaç dirheme sattılar. Ona fazla önem vermemişlerdi.
Elmalılı Meali (Orjinal) değersiz bir baha ile onu bir kaç dirheme sattılar, hakkında rağbetsiz bulunuyorlardı
Hasan Basri Çantay Meali Onu değersiz bir bahâye, bir kaç dirheme satdılar. Onlar bunun hakkında rağbetsizdiler.
Hayrat Neşriyat Meali Onu az bir fiyata, birkaç dirheme sattılar. Zâten (onlar), onun hakkında rağbetsiz(ona değer vermeyen) kimselerden idiler.
İlyas Yorulmaz Meali Kervancılar Yusuf dan kazanacakları parayı önemsemeyerek, birkaç dinar karşılığında onu sattılar.
Kadri Çelik Meali Onu ucuz bir fiyata, sayısı belli (bir kaç) dirheme sattılar. onlar O'nun hakkında isteksizlerden olmuşlardı.
Mahmut Kısa Meali Uzun bir yolculuğun sonunda, nihâyet kervan Mısır’a vardı. Yûsuf’uköle pazarına çıkardılar ve onu ucuz bir fiyata, birkaç gümüş dirheme sattılar. Çünkü çalıntı bir çocuk olduğu için, onu uzun süre ellerinde tutmak istemiyorlardı. Zaten çok da değer vermemişlerdi.
Mehmet Türk Meali Onlar Yûsuf’u önemsemedikleri için ucuz bir fiyatla, birkaç dirheme sattılar.
Muhammed Esed Meali Ve sonunda önemsiz bir paha -sadece birkaç gümüş dirhem- karşılığında o'nu sattılar; o kadar az değer biçmişlerdi o'na.
Mustafa İslamoğlu Meali Sonunda onu düşük bir değere -sadece bir kaç gümüş paraya- sattılar;[1841] zaten onlar ondan kurtulmak istiyorlardı.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve O'nu biraz bedel ile sayılmış birkaç dirhem ile satıverdiler ve onlar O'nun hakkında rağbetsizlerden olmuşlardı.
Suat Yıldırım Meali Nihayet Mısır'a varınca, onu düşük bir fiyata, birkaç paraya sattılar. Zaten ona pek kıymet biçmiyorlardı. {KM, 37. 28}
Süleyman Ateş Meali Nihayet (Mısır'a varınca) onu düşük bir pahaya, birkaç paraya sattılar. Onlar, ona (Yusuf'a) karşı isteksiz idiler.*
Süleymaniye Vakfı Meali Yusuf’u pek ucuza, bir kaç dirheme, sattılar. Yanlarında değeri yokmuş gibi davrandılar.
Şaban Piriş Meali Onu düşük bir fiyatla bir kaç dirheme sattılar. Onu pek önemsemediler.
Ümit Şimşek Meali Sonra onu birkaç dirhem gibi az bir fiyata sattılar. Zira ona pek değer vermiyorlardı.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Onu basit bir karşılıkla, birkaç paraya sattılar. Onlar, ona değer vermeyen kişilerdi.
M. Pickthall (English) And they sold him for a low price, a number of silver coins; and they attached no value to him.
Yusuf Ali (English) They sold him for a miserable price, for a few dirhams(1657) counted out: in such low estimation did they hold him!(1658)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları