Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Nihayet) Yusuf'un yanına girdikleri zaman, o (öz) kardeşi (Bünyamin’i kenara çekerek) bağrına basıp; "Ben senin gerçekten kardeşinim. Artık onların yaptıklarına üzülme" demişti. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Yusuf'un huzuruna girdikleri zaman Yusuf, kardeşini yanına aldı da ben senin kardeşinim dedi, onların yaptıkları hareketten kederlenme. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Tüm kardeşleri Yûsuf'un yanına vardıklarında, kardeşi Bünyamin'i bağrına bastı da, ona gizlice: “Ben senin kardeşinim, artık onların geçmişte hakkımızda yapmış olduklarına karşı üzülme!” dedi. |
Ahmet Tekin Meali |
Yûsuf'un huzuruna vardıklarında ötekilerin dalgınlıklarından istifade kardeşini kucakladı. Ve gizlice:
“Ben senin kardeşinim. Onların yapmaya devam ettikleri şeylere üzülme.” dedi. |
Ahmet Varol Meali |
Yusuf'un huzuruna girdiklerinde o kardeşini kendi yanına aldı ve: "Ben senin öz kardeşinim. Sen artık onların yaptıklarına üzülme" dedi. |
Ali Bulaç Meali |
Yusuf'un yanına girdikleri zaman, kardeşini bağrına bastı; 'Ben' dedi. 'Senin gerçekten kardeşinim. Artık onların yaptıklarına üzülme.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Yûsuf'un huzuruna vardıkları zaman, Yûsuf kardeşini (Bünyamin'i) yanına alıkoydu (ve ona): “- Ben senin kardeşinim, onların bize yapmış oldukları eziyetlere kederlenme” dedi. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Vakta ki Yusuf’un yanına girdiler. Yusuf kardeşini (Bünyamin’i) yanına aldı. Ve ona: “Şüphesiz, ben senin kardeşinim. Sen onların yaptıklarından dolayı üzülme, aldırış etme!” dedi. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Yûsuf'un yanına girdiklerinde, öz kardeşini yanına aldı ve ona, “Bilesin ben senin kardeşinim. Onların yaptıklarına üzülme!” dedi. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Yusuf'un huzuruna girdiklerinde; o, kardeşi (Bünyamin')i bağrına bastı ve (gizlice) “Haberin olsun ben senin kardeşinim, artık onların yaptıklarına üzülme!” dedi (ve başına gelenleri anlattı). |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Yusuf'un yanına girdiklerinde, kardeşini bağrına bastı ve: "Ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına artık üzülme" dedi. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Yûsuf’un huzuruna girdiklerinde; o, kardeşi Bünyamin’i yanına bağrına bastı ve (gizlice) “Haberin olsun ben senin kardeşinim, artık onların yaptıklarına üzülme” dedi. |
Diyanet Vakfı Meali |
Yusuf'un yanına girdiklerinde öz kardeşini yanına aldı ve «Bilesin ki ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına üzülme» dedi. * |
Edip Yüksel Meali |
Yusuf'un huzuruna girdiklerinde, kardeşini yanına yaklaştırdı ve, "Ben senin kardeşinim; onların yaptıklarına üzülme," dedi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Yusuf'un yanına girdikleri vakit, o, kardeşini (Bünyamin'i) yanında alıkoydu. Dedi ki: "Bilesin, ben, senin kardeşinim! İşte bundan dolayı onların yapacaklarına sakın üzülme!" |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Vaktâ ki Yüsüfün yanına girdiler, kardeşini kendini aldı ve ben, dedi: ben haberin olsun senin kardeşinim, sakın yapacaklarına göcürgenme |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Biraderler) Yuusufun huzuruna girince o, kardeşini kendi yanına aldı: «Ben senin hakîkî kardeşinim. Onların (geçmişde hakkımızda) yapmış olduklarına tasalanma» dedi. |
Hayrat Neşriyat Meali |
(Kardeşleri) nihâyet Yûsuf'un huzûruna girdiklerinde, kardeşini (Bünyâmin'i)bağrına bastı: “Muhakkak (bilesin) ki ben gerçekten senin kardeşinim; artık (onların bize)yapmakta olduklarına üzülme!” dedi (ve yapacaklarını kardeşine anlattı). |
İlyas Yorulmaz Meali |
Yusuf'un karşısına çıktıklarında Yusuf kardeşine sarıldı ve “Ben senin kardeşinim. Artık onların yaptıklarına üzülme” dedi. |
Kadri Çelik Meali |
Yusuf'un yanına girdiklerinde, kardeşini çekerek yanına aldı ve “Ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına artık üzülme” dedi. |
Mahmut Kısa Meali |
Böylece, kardeşleri huzuruna çıktıklarında, Yûsuf öz kardeşi Bünyamin’igizlice odasına aldı, gözyaşlarıyla onu kucaklayıp bağrına bastı ve “Ben senin bir zamanlar öldü zannettiğin kardeşinim! Üvey kardeşlerimiz çok büyük günah işlediler.Fakat sen onların yaptıklarına üzülme!” dedi Sonra Yûsuf, başından geçenleri ona bir bir anlattı. Daha sonra, onu Mısır’da alıkoymak için şu plânı hazırladı: |
Mehmet Türk Meali |
Yûsuf’un yanına girdikleri zaman; o, kardeşini bağrına bastı (ve kardeşine): “Senin gerçek kardeşin benim, sakın onların yaptıklarına üzülme.” dedi. |
Muhammed Esed Meali |
VE YUSUF'un yanına vardıklarında, [Yusuf] kardeşi [Bünyamin]i bağrına bastı ve ona [gizlice]: “Ben senin kardeşinim, artık onların geçmişte yaptıklarına üzülme!” 70 dedi. |
Mustafa İslamoğlu Meali |
VE Yusuf’un huzuruna girdiklerinde, o, kardeşini bağrına bastı ve (diğerlerinin duymadığı bir ortamda) “Evet ben” dedi, “ben senin (öz) kardeşinim; artık geçmişte onların yaptıklarına üzülme!” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve Yusuf'un huzuruna girdikleri zaman, kardeşini yanına alıverdi. Ve dedi ki: «Şüphe yok ben senin kardeşinim, artık yapar oldukları şeyden dolayı mahzun olma.» |
Suat Yıldırım Meali |
Onlar Yusuf'un huzuruna girince, öz kardeşini yanına çekti ve: “İyi bilesin ki ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına üzülme! ” dedi. {KM, 53, 34} |
Süleyman Ateş Meali |
(Kardeşleri), Yusuf'un yanına girince, (Yusuf, öz) kardeşi(Bünyami)n'i yanına aldı ve: "Ben senin kardeşinim, onların (bizim hakkımızda) yaptıklarına üzülme!" dedi. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Yusuf’un huzuruna çıktıklarında kardeşini yanına aldı. “Bak ben senin kardeşinim. Buradakilerin yapacakları şeyden dolayı sakın kaygılanma” dedi. |
Şaban Piriş Meali |
Yusuf'un yanına girdiklerinde, kardeşini bağrına bastı ve:-Ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına artık üzülme, dedi. |
Ümit Şimşek Meali |
Yusuf'un huzuruna girdiklerinde, Yusuf kardeşini yanına aldı ve “Ben senin kardeşinim; artık onların yaptıklarına tasalanma” dedi. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kardeşler Yûsuf'un yanına girdiklerinde, Yûsuf öz kardeşini yanına çekip dedi: "Şu bir gerçek ki, ben senin kardeşinim. Onların yapıp ettiklerine üzülme." |
M. Pickthall (English) |
And when they went in before Joseph, he took his brother unto himself, saying: Lo; I, even I, am thy brother, therefore sorrow not for what they did. |
Yusuf Ali (English) |
Now when they came into Joseph´s presence,(1734) he received his (full) brother(1735) to stay with him. He said (to him): "Behold! I am thy (own) brother; so grieve not at aught of their doings."(1736)* |