Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
“Sen onu yarın bizimle (beraber kırlara) gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup-gözetiriz.” |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Yarın onu bizimle yolla da bolbol yesin, içsin, oynasın ve biz onu mutlaka koruruz. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Bırak O'nu yarın bizimle gelsin, gezip oynasın; onu koruyup gözeteceğimizden hiç endişen olmasın!” |
Ahmet Tekin Meali |
“Yarın onu bizimle gönder. Gezsin, bol bol yesin, içsin, oynasın. Kesinlikle biz onu koruyacak güce sahibiz.” dediler. |
Ahmet Varol Meali |
Yarın onu bizimle birlikte gönder gezsin ve oynasın. Biz onu mutlaka koruruz." |
Ali Bulaç Meali |
'Onu yarın bizimle gönder, gönlünce gezsin, oynasın. Elbette biz onu koruyup-gözetiriz.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Yarın, onu bizimle beraber (gezintiye) gönder de gezsin oynasın, muhakkak biz onun koruyucularıyız.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Yarın onu bizimle beraber gönder; yesin, içsin, oynasın. Ve şüphesiz, biz onu koruruz.” |
Bayraktar Bayraklı Meali |
“Yarın onu bizimle beraber gönder de, bol bol gezsin, oynasın. Biz onu mutlaka koruruz.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Yarın onu bizimle beraber gönder de yesin içsin gezip eğlensin. Şüphesiz biz onu koruruz. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
11,12. Bunun üzerine "Ey babamız! Yusuf'un iyiliğini istediğimiz halde, onu niçin bize emniyet etmiyorsun? Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin oynasın, biz onu herhalde koruruz" dediler. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
“Yarın onu bizimle beraber gönder de gezip oynasın. Şüphesiz biz onu koruruz.” |
Diyanet Vakfı Meali |
Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın. Biz onu mutlaka koruruz.» |
Edip Yüksel Meali |
"Onu bizimle birlikte yolla ki koşup oynasın. Kuşkusuz biz onu koruyacağız." |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"Yarın onu bizimle beraber gönder de gezsin, oynasın. Kesinlikle biz onu koruruz." |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Yarın bizimle beraber gönder gezsin oynasın şüphesiz, biz onu gözetiriz |
Hasan Basri Çantay Meali |
«Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin, oynasın. Şübhesiz biz onun koruyucularıyız». |
Hayrat Neşriyat Meali |
“Yarın onu bizimle berâber gönder; bol bol yesin (içsin), oynasın! Şübhe yok ki biz, onu gerçekten muhâfaza edicileriz.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
“Yarın onu bizimle beraber gönder gezsin, oynasın. Biz onu koruruz” dediler. |
Kadri Çelik Meali |
“Sen onu yarın bizimle gönder de gönlünce gezsin ve oynasın. Kuşkusuz biz onu koruyup gözeticileriz.” |
Mahmut Kısa Meali |
“Yarın çıkacağımız gezintide onun da bize katılmasına izin ver de, çocukcağız kırlarda, bayırlarda gönlünce gezip oynasın. Sen hiç merak etme, biz onu gözümüz gibi koruruz!” |
Mehmet Türk Meali |
“Sen onu yarın bizimle gönder. Gönlünce yesin-içsin, oynasın. Biz onu kesinlikle koruruz.” (dediler.) |
Muhammed Esed Meali |
Bırak o'nu yarın bizimle gelsin, gezip oynasın; o'na göz kulak olacağımızdan en küçük bir şüphen olmasın!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Bırak onu, yarın bizimle birlikte koşup oynasın; bizim onu koruyacağımızdan en ufak kuşkun olmasın.” |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
«O'nu yarın bizimle beraber gönder, bol bol meyve yesin ve oynasın. Ve şüphe yok ki, biz O'nu elbette muhafaza edicileriz.» |
Suat Yıldırım Meali |
11, 12. (Onlar buna karar verdikten sonra bir gün babalarına varıp: ) “Sevgili Babamız! dediler, sen neden güvenip de Yusuf'u bize emanet etmiyorsun. Oysa biz onu çok seviyoruz. Ona samimiyetle bağlıyız. ” “Yarın onu bizimle gönder, gezsin oynasın, biz ona çok iyi sahip çıkarız. ” |
Süleyman Ateş Meali |
Yarın onu da bizimle beraber (kıra) gönder, gezsin, oynasın; biz onu elbette koruruz. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Yarın onu bizimle gönder de yesin içsin, eğlensin. Biz onu iyi koruruz.” |
Şaban Piriş Meali |
Yarın onu da bizimle beraber gönder. Gezsin, oynasın, biz onu koruruz, dediler. |
Ümit Şimşek Meali |
“Onu yarın bizimle gönder de gezip oynasın. Biz ona göz kulak oluruz.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
"Yarın onu bizimle gönder, gezip oynasın. Kuşkun olmasın biz onu çok güzel korur, gözetiriz." |
M. Pickthall (English) |
Send him with us tomorrow that he may enjoy himself and play. And lo! we shall take good care of him. |
Yusuf Ali (English) |
"Send him with us tomorrow to enjoy himself and play, and we shall take every care of him."(1643)* |