Yûsuf Suresi 94. Ayet


Arapça

وَلَمَّا فَصَلَتِ الْعِيرُ قَالَ أَبُوهُمْ إِنِّي لَأَجِدُ رِيحَ يُوسُفَ لَوْلاَ أَن تُفَنِّدُونِ


Türkçe Okunuşu

Ve lemmâ fasalatil’îru kâle ebûhum innî le ecidu rîha yûsufe lev lâ en tufennidûn(tufennidûni).


Kelimeler

ve lemmâ ve olduğu zaman
fasalatil'îru (fasalati el îru) kafile ayrıldı
kâle dedi
ebû-hum onların babası
in-nî muhakkak ki ben
le ecidu buluyorum (duyuyorum)
rîha yûsufe Yusuf'un kokusu (esintisi, rüzgârı, rayihası)
lev lâ eğer olmasaydı
en tufennidû-ni (fened) bana bunuyor demeniz (kişinin ihtiyarlıktan dolayı bunaması)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: “Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum.” (Böylece keramet ve beşaret izhar etmişti.)
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Kervan, Mısır'dan ayrılınca babaları, bana bunak demeseniz bari, Yusuf'un kokusunu duyuyorum dedi.
Abdullah Parlıyan Meali Kervan Mısır'dan ayrılıp yola koyulduğu sıralarda, babaları yanında bulunan kimselere: “Eğer bana bunak demezseniz, inanın ki ben Yûsuf'un kokusunu duyuyorum!” dedi.
Ahmet Tekin Meali Kafile Mısır'dan ayrılınca, babaları: “Eğer, bana bunamış demezseniz, ben Yusuf'un kokusunu aldığımı hissediyorum” dedi.
Ahmet Varol Meali Kervan (Mısır'dan) ayrılınca babaları dedi ki: "Eğer beni bunaklıkla suçlamazsanız inanın ben Yusuf'un kokusunu alıyorum!"
Ali Bulaç Meali Kafile (Mısır'dan) ayrılmaya başladığı zaman, babaları dedi ki: 'Eğer beni bunamış saymıyorsanız, inanın Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum.'
Ali Fikri Yavuz Meali (Mısır'dan babalarına dönmekte olan) kafile ayrılınca beriden babaları şöyle dedi: “- Doğrusu bana bunaklık isnad etmezseniz, ben Yûsuf'un kokusunu hissediyorum.”
Bahaeddin Sağlam Meali Kervan (Mısır’dan) ayrılınca, (Ken’an’da bulunan) babaları: “Ben kesinlikle Yusuf’un kokusunu alıyorum. Eğer bana bunak demeseydiniz, (beni tasdik ederdiniz)” dedi.
Bayraktar Bayraklı Meali Kafile Mısır'dan ayrılınca, babaları yanındakilere, “Eğer bana bunamış demezseniz, inanın ben Yûsuf'un kokusunu alıyorum” dedi.
Cemal Külünkoğlu Meali Kafile (Mısır'dan) ayrılınca babaları: “Şüpheniz olmasın ki, ben Yusuf'un kokusunu alıyorum. Sakın bana ‘bunak' demeyin” dedi.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Kervan, memleketlerine dönmek üzere ayrıldığında, babaları: "Doğrusu ben Yusuf'un kokusunu duyuyorum; ne olur bana bunak demeyin" dedi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Kervan (Mısır’dan) ayrılınca babaları, “Bana bunak demezseniz, şüphesiz ben Yûsuf’un kokusunu alıyorum” dedi.
Diyanet Vakfı Meali Kafile (Mısır'dan)  ayrılınca, babaları (yanındakilere):  Eğer bana bunamış demezseniz inanın ben Yusuf'un kokusunu alıyorum! dedi.
Edip Yüksel Meali Kervan (Mısır'dan) ayrılınca babaları, "Beni bunamış saymayın, Yusuf'un kokusunu işitiyorum," dedi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Ne zaman ki, kafile (Mısır'dan) ayrıldı, öteden babaları dedi ki: "Eğer bana bunak demezseniz, doğrusu ben Yusuf'un kokusunu alıyorum."
Elmalılı Meali (Orjinal) Vaktâ ki beriden kârban ayrıldı, öteden babaları doğrusu, dedi: ben cidden Yusüfün korkusunu duyuyorum, bana bunaklık isnadına kalkışmasanız
Hasan Basri Çantay Meali Vaktaki kaafile (Mısırdan) ayrıldı, (öteden) babaları (Ya'kub)i dedi ki: «Bana bunak demezseniz, inanın ki, (şimdi) Yuusufun kokusunu duyuyorum»!
Hayrat Neşriyat Meali Böylece kervan (Mısır'dan) ayrılınca, babaları: “Doğrusu ben, gerçekten Yûsuf'un kokusunu duyuyorum. Eğer bana bunaklık isnâd etmeseydiniz (beni tasdîk ederdiniz.)”(2)dedi.*
İlyas Yorulmaz Meali Çocuklarının kervanı Yusuf'un yanından ayrılınca, babaları yanında bulunanlara “Siz bana bunamış deseniz de, ben Yusuf'un kokusunu alıyorum” dedi.
Kadri Çelik Meali Kervan, (Mısır'dan Kenan'a gitmek üzere) ayrıldığında, babaları, “Eğer beni bunamış saymazsanız, (inanın) Yusuf'un kokusunu (burnumda tüter) buluyorum” dedi.
Mahmut Kısa Meali Böylece Yûsuf’un kardeşleri, babalarına müjdeyi vermek üzere yola çıktılar.KervanMısır’dan henüz ayrılmıştı ki, ta Filistin’de babaları, yanındakilere seslenerek, “Eğer beni bunaklıkla suçlamayacaksanız, inanın ki ben, Yûsuf’umun kokusunu alıyorum!” dedi.
Mehmet Türk Meali Kafile (Mısır’dan) ayrılır ayrılmaz, babaları (Yâkûb, etrafındakilere): “Eğer bana bunak demezseniz ben kesinlikle Yûsuf’un kokusunu alıyorum.” dedi.
Muhammed Esed Meali [YAKUB'un oğullarına ait olan] kervan yola koyulduğu sıralarda 94 babaları [yanında bulunan kimselere]: “Bunak olduğuma yormazsanız [derim ki] Yusuf'un kokusunu alıyorum!”
Mustafa İslamoğlu Meali DERKEN, kervan yola koyulduğunda babaları dedi ki: “İnanın ki ben Yusuf’un kokusunu alıyorum;[1913] umarım beni bunak yerine koymazsınız.”*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Vaktâ ki, kâfile ayrıldı. Babaları dedi ki: «Ben muhakkak Yusuf'un kokusunu buluyorum. Eğer bana bunaklık isnad etmeyecek olsa idiniz» (elbette beni tasdik ederdiniz).
Suat Yıldırım Meali Kafile daha Mısır'dan ayrılır ayrılmaz, öteden babaları: “Şayet 'Bunadı' demezseniz, doğrusu, ben Yusuf'un kokusunu alıyorum! ” dedi.
Süleyman Ateş Meali Kervan (Mısır'dan) ayrıl(ıp yola koyul)unca, babaları, (yanında bulunanlara): "Eğer bana bunak demezseniz, ben Yusuf'un kokusunu alıyorum." dedi.
Süleymaniye Vakfı Meali Kervan oradan ayrılınca Yakup dedi ki “Ben gerçekten Yusuf’un kokusunu alıyorum. Keşke beni bunak saymasanız.”
Şaban Piriş Meali Kafile, yola çıktığında, babaları: -Doğrusu ben Yusuf'un kokusunu alıyorum; ne olur beni bunak zannetmeyin, dedi.
Ümit Şimşek Meali Kafile Mısır'dan henüz ayrılmıştı ki, babaları “Yusuf'un kokusunu alıyorum,” dedi. “Tabii beni bunaklıkla suçlamazsanız.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali Kervan oradan ayrılınca, öte yandan babaları şöyle seslendi: "Yemin olsun, ben Yûsuf'un kokusunu duyuyorum! Umarım bana bunaklık isnat etmezsiniz."
M. Pickthall (English) When the caravan departed their father had said : Truly I am conscious of the breath of Joseph, though ye call me dotard.
Yusuf Ali (English) When the caravan left (Egypt), their father said: "I do indeed scent the presence of Joseph:(1770) Nay, think me not a dotard."*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları