Yûsuf Suresi 77. Ayet


Arapça

قَالُواْ إِن يَسْرِقْ فَقَدْ سَرَقَ أَخٌ لَّهُ مِن قَبْلُ فَأَسَرَّهَا يُوسُفُ فِي نَفْسِهِ وَلَمْ يُبْدِهَا لَهُمْ قَالَ أَنتُمْ شَرٌّ مَّكَانًا وَاللّهُ أَعْلَمْ بِمَا تَصِفُونَ


Türkçe Okunuşu

Kâlû in yesrık fe kad sereka ehun lehu min kabl(kablu), fe eserreha yûsufu fî nefsihî ve lem yubdihâ lehum kâle entum şerrun mekânâ(mekânen), vallâhu a’lemu bimâ tesifûn(tesifûne).


Kelimeler

kâlû dediler
in yesrık eğer çalmışsa
fe kad o zaman, böylece olmuştu
sereka çaldı
ehun kardeşi
lehu ona ait, onun
min kablu önceden, daha önce
fe eserre-hâ onu saklı tuttu, gizledi
yûsufu Yusuf
fî nefsi-hî nefsinde, kendi içinde
ve lem yubdi-hâ ve onu açıklamadı
lehum onlarındır, onlar için vardır
kâle dedi
entum sizi
şerrun şerrdir
mekânen konum, yer
vallâhu (ve allâhu) ve Allah
a'lemu daha iyi bilir
bimâ şey ile
tesifûne anlatıyorsunuz

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Üvey kardeşleri ise:) "Şayet (Bünyamin) çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun kardeşi de çalmıştı" diyerek (hâlâ Yusuf'u suçlamışlardı) . Yusuf ise buna (kızgınlığını) kendi nefsinde saklı tutmuş ve durumu onlara açıklamamış (ve içinden) : "Siz daha kötü bir konumdasınız. Sizin düzmekte olduklarınızı Allah daha iyi bilir" demişti.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Bu dediler, hırsızlık ettiyse daha önce bir kardeşi de hırsızlık etmişti. Yusuf, bunu gizledi onlardan ve kendi kendine dedi ki: Sizin durumunuz daha kötü, anlattığınız şeyi Allah daha iyi bilir.
Abdullah Parlıyan Meali Hükümdarın su kabı, Bünyamin'in eşyasında çıkar çıkmaz öteki kardeşleri, “Eğer o çaldıysa ne âlâ, çünkü bir zamanlar onun kardeşi Yûsuf'da hırsızlık yapardı” diye mırıldandılar. Yûsuf bu sözü içinde tuttu, onlara birşey açmadı ve içinden: “Siz kötü bir durum içindesiniz; Allah bu anlattıklarınızı çok daha iyi bilir” dedi.
Ahmet Tekin Meali Kardeşleri: “Eğer o çalmışsa, çok görülmez, daha önce onun kardeşi Yûsuf da çalmıştı” dediler. O vakit Yûsuf bunu içine attı. Onlara hiç belli etmeden: “Siz daha kötü durumdasınız. Allah anlattıklarınızı, yakıştırdıklarınızı çok iyi bilir.” dedi.
Ahmet Varol Meali "Eğer çalmışsa daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı" dediler. Yusuf bunu içinde gizli tuttu, onlara belli etmedi ve kendi kendine: "Siz daha kötü bir konumdasınız. Allah sizin anlattığınız şeyin aslını daha iyi bilmektedir" dedi.
Ali Bulaç Meali Dediler ki: 'Şayet çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun kardeşi de çalmıştı.' Yusuf bunu kendi içinde saklı tuttu ve bunu onlara açıklamadı (ve içinden): 'Siz daha kötü bir konumdasınız' dedi. 'Sizin düzmekte olduklarınızı Allah daha iyi bilir.'
Ali Fikri Yavuz Meali Onlar dediler ki: Eğer o (Bünyamin) çalmış bulunuyorsa, bundan önce onun bir kardeşi de (Yûsuf) çalmıştı. Bu sözlerini, Yûsuf, içinde gizledi; kendilerine onun esasını açıklamadı, içinden de ki, siz daha kötü mevkidesiniz (çünkü babamdan beni aşırmıştınız). Allah, isnad ettiğiniz şeyleri çok iyi bilendir.
Bahaeddin Sağlam Meali Yusuf’un kardeşleri: “Eğer bu çalmışsa, onun bir kardeşi de daha önce çalmıştı.” dediler. Yusuf, bu durumu kendi içinde gizledi, onlara açıklamadı. “Sizin durumunuz daha kötüdür. Allah sizin anlattıklarınızı çok iyi bilir” dedi.
Bayraktar Bayraklı Meali “Eğer o çalmışsa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı” dediler. Yûsuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. Yûsuf içinden, “Çok kötü durumdasınız ve Allah anlattığınızı daha iyi bilir” dedi.
Cemal Külünkoğlu Meali (Yusuf'un kardeşleri) dediler ki: “Eğer o çalmışsa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı.” Yusuf, bunu içinde sakladı ve onlara belli etmedi. İçinden: “Asıl kötü durumda olan sizsiniz. İleri sürdüğünüz iddiaların içyüzünü Allah çok daha iyi bilmektedir” dedi.
Diyanet İşleri Meali (Eski) "Çalmışsa, daha önce kardeşi de çalmıştı" dediler. Yusuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. İçinden, "Durumunuz pek kötüdür; anlattığınızı Allah daha iyi bilir" dedi.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Dediler ki: “Eğer o çalmışsa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı.” Yûsuf, bunu içinde sakladı ve onlara belli etmedi. İçinden, “Siz kötü bir durumdasınız; anlattığınızı Allah çok daha iyi biliyor” dedi.
Diyanet Vakfı Meali (Kardeşleri)  dediler ki: «Eğer o çaldıysa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı.» Yusuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. (Kendi kendine)  dedi ki: Siz daha kötü durumdasınız! Allah, sizin anlattığınızı çok iyi bilir.  *
Edip Yüksel Meali "O çalmışsa, daha önce kardeşi de çalmıştı," dediler. Yusuf onlara belli etmeden: "Siz gerçekten kötüsünüz. ALLAH anlattığınızın içyüzünü bilir," diye söylendi.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Dediler ki: "Eğer o çalmışsa, daha önce bunun kardeşi de çalmıştı". O vakit Yusuf bunu içine attı, onlara hiç belli etmeden: "Siz çok fena bir mevkidesiniz, ne sıfat verdiğinizi Allah çok iyi biliyor" dedi.
Elmalılı Meali (Orjinal) Eğer dediler: o çalmış bulunuyorsa bundan evvel bir kardeşi de çalmıştı, o vakıt Yusüf bunu içine attı ve onlara belli etmedi, siz dedi: fena bir mevkı'desiniz ve Allah, pekâlâ biliyor: Ne isnad ediyorsunuz?
Hasan Basri Çantay Meali Dediler: «Eğer o çalmış bulunuyorsa onun daha evvel bir kardeşi de çalmışdı»! O vakit Yuusuf bu (sözü) içinde gizledi, bu (nun hakıykatını) onlara açıklamadı. (Kendi kendine) dedi ki «Sizin durumunuz daha kötüdür. Allah sizin anlatmakta olduğunuzun mâhiyyetini çok iyi bilendir».
Hayrat Neşriyat Meali (Yûsuf'un kardeşleri) dediler ki: “Eğer (o) çaldıysa, doğrusu daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı.”(2) O vakit Yûsuf, bunu içine attı ve onlara bunu belli etmedi. (İçinden:)“Siz daha kötü durumdasınız. Hâlbuki Allah, ne anlatıyorsanız en iyi bilendir” dedi.*
İlyas Yorulmaz Meali Kardeşleri “Eğer çalmışsa, önceden onun kardeşi (Yusuf) da çalmıştı” dediler. Yusuf (onların daha önceki kendisini suçlamalarını) kendi içinde sakladı ve bu olayı kardeşlerine açıklamadı. (İçinden) “(Çaresizlikten) Düştüğünüz yer ne kötü. Allah sizin içinizden neler kurduğunuzu daha iyi bilendir” dedi.
Kadri Çelik Meali “Çalmışsa, daha önce kardeşi de çalmıştı” dediler. Yusuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. İçinden, “Siz daha kötü bir konumdasınız ve anlattığınızı Allah daha iyi bilir” dedi.
Mahmut Kısa Meali Bunun üzerine kardeşleri,“Bu işte bir yanlışlık olmalı, o hırsızlık yapmış olamaz!” diyerek Bünyamin’i savunacakları yerde, “Eğer o çaldıysa, —ki çalmış görünüyor— buna pek de şaşırmadık; çünkü bir zamanlar Yûsuf adındaki abisi dehırsızlık yapmıştı!” dediler. Kardeşlerinin bu apaçık iftirası karşısında Yûsuf, az kalsın dayanamayıp yalanlarını yüzlerine vuracaktı. Fakat ilâhî talimatlara uyması gerekiyordu. Bu yüzden, bu duygusunu içinde gizledi, onlara açmadı. Yalnızca içinden, “Sizler çok kötü ve acınacak bir durumdasınız. Doğrusu Allah, anlattıklarınızın içyüzünü gâyet iyi biliyor!” dedi.
Mehmet Türk Meali (Yûsuf’un kardeşleri): “Eğer hırsızlığı (Bünyamin) yapmışsa, bundan önce onun kardeşi (Yûsuf) da hırsızlık yapmıştı.”1 dediler. Yûsuf, bu (ithamı) içine attı,2 bunu onlara belli etmedi ve: “Siz daha kötü bir konumdasınız, sizin (bize) isnat ettiklerinizi en iyi Allah bilir.” dedi.*
Muhammed Esed Meali [Kral'ın kupası Bünyamın'in denginden çıkar çıkmaz öteki kardeşler:] “Eğer o çaldıysa ne âlâ, çünkü bir zamanlar onun kardeşi de hırsızlık yapardı!” 78 Bu durum karşısında Yusuf, düşüncelerini onlara belli etmeksizin, kendi kendine: 79 “Sizin durumunuz çok kötü; Allah ne söylediğinizi 80 olduğu gibi biliyor” dedi.
Mustafa İslamoğlu Meali (Anne ayrı kardeşler) dediler ki: “O çalmışsa, olabilir! Doğrusu, bir zamanlar onun kardeşi de çalmıştı.”[1896] Bunun üzerine Yusuf onlara belli etmeksizin kendi kendisine dedi ki: “Siz hâlâ berbat bir konumdasınız; zira Allah söylediğiniz şeyin (gerçeğini) çok iyi biliyor.”[1897]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Dediler ki: «Eğer çaldı ise onun bir kardeşi de daha evvel çalmış idi.» Yusuf da bunu nefsinde gizledi ve bunu onlara açıklamadı. Dedi ki: «Siz kötü bir durumdasınız ve Allah Teâlâ sizin vasfettiğinize pek ziyâde alîmdir.»
Suat Yıldırım Meali Onlar: “Eğer o çalmışsa, zaten daha önce onun kardeşi de hırsızlık etmişti. ” dediler. Yusuf bu sözden duyduğu üzüntüyü içine attı ve onlara belli etmedi. İçinden de dedi ki: “Asıl kötü durumda olan sizsiniz. İleri sürdüğünüz iddiaların gerçek yönünü Allah pek iyi biliyor ya, o yeter! ”
Süleyman Ateş Meali (Yusuf'un kardeşleri) Dediler ki: "(Bu) çaldıysa bundan önce kardeşi de çalmıştı." Yusuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı. (İçinden): "Siz fena bir durumdasınız, Allah, sizin anlattığınızın içyüzünü çok iyi biliyor!" dedi.*
Süleymaniye Vakfı Meali Dediler ki “Bu çalmışsa daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı.” Yusuf bunu içine attı. Onlara hiçbir şeyi belli etmedi. İçinden şöyle fısıldadı; “Sizler kötü bir konumdasınız; anlattığınız şeylerin aslını en iyi Allah bilir.”
Şaban Piriş Meali - Çalmışsa, daha önce kardeşi de çalmıştı, dediler. Yusuf bunu içinde gizledi. Onlara açmadı. İçinden, “Sizin durumunuz daha kötüdür; anlattığınızı en iyi Allah bilir” dedi.
Ümit Şimşek Meali “Hırsızlık yaptıysa, daha önce kardeşi de hırsızlık yapmıştı” dediler. Yusuf birşey belli etmedi, içine attı. “Bugün çok kötü bir durumdasınız,” dedi. “Yakıştırdığınız şeyi Allah çok iyi biliyor.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali Kardeşler dediler ki: "Bu çaldı ya, bundan önce de onun kardeşi çalmıştı." Yûsuf bunu içinde sakladı, onlara açıklamadı. Şöyle diyordu: "Kötü bir konumdasınız. O sizin dilinize doladığınız şeyi Allah daha iyi biliyor."
M. Pickthall (English) They said : If he stealeth, a brother of his stole before. But Joseph kept it secret in his soul and revealed it not unto them. He said (within himself) : Ye are in worse case and Allah knoweth best (the truth of) that which ye allege.
Yusuf Ali (English) They said: "If he steals, there was a brother of his who did steal before (him)."(1747) But these things did Joseph keep locked in his heart, revealing not the secrets to them.(1748) He (simply) said (to himself): "Ye are the worse situated;(1749) and Allah knoweth best the truth of what ye assert!"*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları