Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Kadın ise: (Hz. Yusuf’u gösterip) “Beni kendisiyle kınadığınız (yakışıklı genç) işte budur. Andolsun onun nefsinden ben murad almak istedim, o ise (kendini) korudu. Ve andolsun, eğer o kendisine emrettiğimi yapmayacak olursa, mutlaka ya zindana atılacak veya elbette küçük düşürülüp (kovulanlardan) olacak” diyerek (gerçeği itiraf etmişti). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
O da, işte dedi, hakkında beni kınayıp durduğunuz bu zat. Ondan murat almak istedim de o namusunu korudu, kötülük etmedi. Fakat yemin ederim ki emredileni yapmazsa zindana attıracağım onu ve herhalde horluğa uğrayanlara katılacak. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Kadın onlara: “İşte hakkında beni kınadığınız delikanlı bu! Yemin ederim ki, ben kendisinden murad almak istedim de, o iffetinden ötürü beni reddetti. Ama benim kendisine emrettiğimi yapmayacak olursa, hangi konumda olursa olsun zindana atılacak, aşağılanıp perişanlığa sürüklenenlerden olacak” dedi. |
Ahmet Tekin Meali |
Devletlü vezirin karısı:
“İşte bu gördüğünüz, kendisine ilgi duyduğum, beni kınadığınız şahıs. Ben ona yakınlık göstererek hile ile sahip olmaya kalkıştım. O namuslu davrandı, kendisini korudu. Yemin ederim ki, emirlerimi yerine getirmezse, kesinlikle zindana atılacak ve sürünenlerden olacaktır.” dedi. |
Ahmet Varol Meali |
Kadın dedi ki: "İşte hakkında beni kınadığınız kişi budur. Andolsun ben onun nefsine yaklaşmak istedim ancak o iffetlilik gösterip sakındı. Ama eğer kendisine emrettiğimi yapmazsa mutlaka zindana atılacak ve mutlaka küçük düşürülenlerden olacak." |
Ali Bulaç Meali |
Kadın dedi ki: 'Beni kendisi dolayısıyla kınadığınız (erkek) işte budur. Andolsun onun nefsinden ben murad istedim, o ise (kendini) korudu. Ve andolsun, eğer o kendisine emrettiğimi yapmayacak olursa, mutlaka zindana atılacak ve elbette küçük düşürülenlerden olacak.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Hanım, onlara şöyle dedi: “- İşte, kendisi hakkında beni ayıplamış olduğunuz adam budur. Yemin ederim ki, ben onun nefsine yaklaşmak istedim de, o iffet göstererek sakındı. Yine yemin ederim ki, eğer emrimi yerine getirmezse, muhakkak zindana atılacak ve elbette zelillerden olacaktır.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Bakanın hanımı: “Beni hakkında kınadığınız adam işte budur! Andolsun, ben onu elde etmeye çalıştım. Fakat o korundu. Eğer ona emrettiğimi yapmazsa, ya hapsedilecek veya alçalmış olacaktır. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Kadın dedi ki: “İşte budur o, hakkında beni kınadığınız. Vallâhi, ben onunla gönlümü eğlendirmek istedim de o mâsum bir tavırla bundan çekindi. Ama, eğer kendisine emrettiğimi yapmazsa, yemin ediyorum zindana tıkılacak ve horlananlardan olacaktır.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Bunun üzerine kadın onlara dedi ki: “İşte bu, beni hakkında kınadığınız kimsedir. Andolsun ki, ben, ondan karşılık almak istedim. Fakat o, iffetinden dolayı bundan kaçındı. Yine Andolsun ki, kendisine emrettiğim (birlikte olma teklifini) kabul etmezse, mutlaka o zindana atılacak ve zillete uğrayanlardan olacaktır.” |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Vezirin karısı: "İşte sözünü edip beni yerdiğiniz budur. And olsun ki onun olmak istedim, fakat o iffetinden dolayı çekindi. Emrimi yine yapmazsa, and olsun ki hapse tıkılacak ve kahre uğrayanlardan olacak." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Bunun üzerine kadın onlara dedi ki: “İşte bu, beni hakkında kınadığınız kimsedir. Andolsun, ben ondan murad almak istedim. Fakat o, iffetinden dolayı bundan kaçındı. Andolsun, eğer emrettiğimi yapmazsa, mutlaka zindana atılacak ve zillete uğrayanlardan olacak.” |
Diyanet Vakfı Meali |
Kadın dedi ki: İşte hakkında beni kınadığınnız şahıs budur. Ben onun nefsinden murat almak istedim. Fakat o, (bundan) şiddetle sakındı. Andolsun, eğer o kendisine emredeceğimi yapmazsa mutlaka zindana atılacak ve elbette sürünenlerden olacaktır! |
Edip Yüksel Meali |
(Kadın:) "İşte siz beni bunun için suçlamıştınız. Onu baştan çıkarmak istedim, ancak (iffetini) koruyup beni reddetti. Kendisine emrettiğimi yapmazsa hapishaneye atılacak ve aşağılanacaktır," dedi. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
"İşte" dedi, "bu gördüğünüz, beni hakkında kınadığınız (gençtir). Yemin ederim ki, ben bunun nefsinden yararlanmak istedim de o, namuslu davrandı. Yine yemin ederim ki, emrimi yerine getirmezse, muhakkak zindana atılacak ve kesinlikle zelillerden olacaktır". |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
İşte dedi, bu gördüğünüz, hakkında beni levm ettiğiniz, yemin ederim ki ben bunun nefsinden murad istedim de o fikri ısmetle imtina' etti, yine yemin ederim eğer emrimi yapmazsa mutlak, muhakkak zindana atılacak ve mutlak, muhakkak zelillerden olacak. |
Hasan Basri Çantay Meali |
(Kadın) dedi: «İşte beni kendisi hakkında ayıbladığınız şu gördüğünüz (zât) dir. Andederim, onun nefsinden ben murad istedim de o, namuskârlık göster (ib reddet) di. Yemîn ederim, eğer o, kendisine emredeceğimi yapmazsa her halde zindana atılacak ve her halde zillete uğrayanlardan olacakdır»! |
Hayrat Neşriyat Meali |
(O kadın) dedi ki: “İşte, hakkında beni kınadığınız kimse budur! Yemîn olsun ki(ben) onun nefsinden murâd almak istedim de o, iffetini muhâfaza etti (ve beni reddetti). Yine yemîn olsun ki, eğer ona emrettiğimi yapmazsa, mutlaka zindana atılacak ve mutlaka küçük düşenlerden olacaktır.” |
İlyas Yorulmaz Meali |
Azizin karısı “İşte, beni sürekli olarak arkamdan kınadığınız olay bu. Ben ondan istifade etmek istedim, fakat o bundan dolayı (Allah'a sığınıp) kaçındı. Ama yinede benim emrettiğimi yapmazsa, mutlaka hapis'e atılacak ve orada küçük düşenlerden olacak” dedi. |
Kadri Çelik Meali |
Vezirin karısı, “İşte sözünü edip hakkında beni yerdiğiniz budur. Şüphesiz ben onun nefsinden murat almak istedim. Fakat o, (bundan) şiddetle sakındı. Emrettiğim şeyi yapmazsa, hiç şüphesiz zindana atılacak ve mutlaka küçük düşürülenlerden olacaktır.” |
Mahmut Kısa Meali |
Bu anı bekleyen Züleyha, “İşte budur,” dedi, “kendisine aşık olduğum için beni kınadığınız adam! Şimdi söyleyin, ona vurulmakta haksız mıymışım? Evet, ben onu gerçekten de elde etmek istedim fakat onun dürüstlüğü tuttu. İşte, hepinizin önünde uyarıyorum; eğer kendisine emrettiğim şeyi yapmamakta ısrar ederse, yemin ederim, zindanları boylayıp rezil kepâze olacaktır!” |
Mehmet Türk Meali |
Kadın: “İşte (bakın!) beni hakkında kınadığınız, benim de kendisinden istifâde etmek isteyince (iffetli davranarak) kendisini koruyan (adam) budur. Eğer o, benim kendisine emrettiğimi yapmazsa, kesinlikle zindana atılacak ve perişan olacak.” dedi. |
Muhammed Esed Meali |
[Kişizadenin karısı:] “İşte hakkında beni kınayıp yerdiğiniz kimse bu!” dedi, “Evet, gerçekten de o'nun gönlünü çelmek istedim, ama o kendini (bundan) sakındı. Ne var ki eğer bundan sonra da istediğim şeyi yapmazsa mutlaka hapsedilecek ve kendini aşağılanmış kimselerin arasında bulacak!” 30 |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Kadın dedi ki: “Bakın, işte beni kendisinden dolayı kınadığınız kişi bu! Doğrusu ben onu baştan çıkarmaya çalıştım, ne ki o geçit vermedi. Ve eğer (bundan böyle de) arzumu yerine getirmezse, kesinlikle hapsi boylayacak ve sürüm sürüm sürünecektir.”[1853]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Dedi ki: «İşte bu o kimsedir ki, bundan dolayı beni kınadınız. Yemin ederim ki, ben onun nefsinden muradımı istedim de o kaçındı (günaha girmek istemedi). Ve eğer benim O'na emretiğimi yapmaz ise elbette zindana atılacaktır. Ve elbette zillete düşmüş olanlardan olacaktır.» |
Suat Yıldırım Meali |
Vezirin hanımı: “İşte, beni kınamanıza sebep olan genç! Yemin ederim ki ben ondan kâm almak istedim, ama o iffetli davrandı. Yine yemin ederim ki kendisine emredeceğim işi yapmaması halinde o mutlaka zindana atılacak, zelil ve perişan olacaktır! ” |
Süleyman Ateş Meali |
(Kadın) Dedi ki: "İşte siz, beni bunun için kınamıştınız! Andolsun ben kendisinden murad almak istedim de o, iffetinden ötürü reddetti. Ama kendisine emrettiğimi yapmazsa, elbette zindana atılacak ve alçalanlardan olacaktır!" |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Kadın dedi ki “Beni ayıpladığınız kişiyi görün işte. Onun benim olmasını gerçekten çok istedim ama o hep kendini korudu[*]. Hele istediğimi yapmasın kesin hapse girer ve kendini itibarsız olanlar arasında bulur.”* |
Şaban Piriş Meali |
-İşte hakkında beni kınadığınız budur. Arzuma uymasını istedim. Fakat O, kabul etmedi. Ona emrettiğim işi yine yapmazsa zindana atılıp, küçük düşenlerden olacak, dedi. |
Ümit Şimşek Meali |
Kadın “İşte, beni kınadığınız şey bu,” dedi. “Ben ondan muradımı almak istedim, fakat o namuslu davrandı. Ama yemin olsun, dediğimi yapmazsa hapse girecek ve küçük düşecek.” |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Kadın dedi ki: "İşte budur o, hakkında beni kınadığınız. Vallahi, ben onunla gönlümü eğlendirmek istedim de o masum bir tavırla bundan çekindi. Ama, eğer kendisine emrettiğimi yapmazsa yemin ediyorum hapse tıkılacak ve horlananlardan olacaktır." |
M. Pickthall (English) |
She said: This is he on whose account ye blamed me. I asked of him an evil act, but he proved continent, but if he do not my behest he verily shall be imprisoned, and verily shall him of those brought low. |
Yusuf Ali (English) |
She said: "There before you is the man about whom ye did blame me! I did seek to seduce him from his (true) self but he did firmly save himself guiltless!(1680)....and now, if he doth not my bidding, he shall certainly be cast into prison, and (what is more) be of the company of the vilest!"* |