Yûsuf Suresi 81. Ayet


Arapça

ارْجِعُواْ إِلَى أَبِيكُمْ فَقُولُواْ يَا أَبَانَا إِنَّ ابْنَكَ سَرَقَ وَمَا شَهِدْنَا إِلاَّ بِمَا عَلِمْنَا وَمَا كُنَّا لِلْغَيْبِ حَافِظِينَ


Türkçe Okunuşu

Irciû ilâ ebîkum fe kûlû yâ ebânâ innebneke serak(seraka), ve mâ şehidnâ illâ bimâ alimnâ ve mâ kunnâ lil gaybi hâfizîn(hâfizîne).


Kelimeler

ırciû dönün
ilâ ebî-kum babanıza
fe kûlû o zaman deyiniz, söyleyiniz
yâ ebâ-nâ ey babamız
innebneke (inne ibne-ke) muhakkak senin oğlun
seraka hırsızlık yaptı
ve mâ şehid-nâ ve biz şahit olmadık (görmedik)
illâ ancak, sadece
bimâ şey ile
alimnâ bildik
ve mâ kunnâ ve biz değiliz, biz olmadık
lilgaybi (li el gaybi) gaybı, gizli olanı
hâfizîne koruyanlar, bilenler (bilgiyi muhafaza edenler, bilgi sahibi olanlar)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali “Dönün babanıza ve deyin ki: Ey babamız, senin (o çok sevdiğin ve güvendiğin) oğlun (Bünyamin), gerçekten hırsızlık etti. Biz, (görüp) bildiğimizden başkasına şahitlik etmemekteyiz. Biz gaybın bekçileri (ve bilicileri) de değiliz.”
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Siz babanıza dönün de baba deyin, oğlun hırsızlık etti ve biz, ancak bildiğimizi söyleyerek tanıklıkta bulunduk, gizli olanıysa zaten bilemeyiz.
Abdullah Parlıyan Meali Size gelince, siz babanıza dönüp gidin ve ona ey baba! Oğlun hırsızlık yaptı; fakat biz bildiğimizden ve gördüğümüzden başkasına şahit değiliz ve sana söz vermiş olsak da, onu bizim göremeyeceğimiz gizli tehlikelere karşı da koruyamazdık ki” deyiniz.
Ahmet Tekin Meali “Babanıza dönün ve ey babamız, oğlun hırsızlık yaptı. Biz çaldığını görmedik. Ancak, altın tasın yükünden çıkarıldığına şahidiz, gözümüzün önünde olmayan bir şeyden dolayı onu koruyamazdık, deyin.”
Ahmet Varol Meali Siz babanıza dönün ve deyin ki: "Ey babamız! Oğlun hırsızlık etti. Biz bildiğimizden başkasına şahitlik etmedik. Gaybın kollayıcıları da değildik.
Ali Bulaç Meali 'Dönün babanıza ve deyin ki: '-Ey babamız, senin oğlun gerçekten hırsızlık etti. Biz, bildiğimizden başkasına şahitlik etmedik. Biz gaybın kollayıcıları değiliz.'
Ali Fikri Yavuz Meali Siz, babanıza dönün ve ona şöyle deyin: “- Ey babamız! İnan ki, oğlun hırsızlık etti. Biz ancak bildiğimize şâhidlik ediyoruz; yoksa gaybın bekçileri değiliz.
Bahaeddin Sağlam Meali İşte babanıza dönün! Deyin ki: “Oğlun kesinlikle hırsızlık yaptı. Biz yalnızca bildiğimize tanıklık ettik. Biz gayb âlemini bilenler de değiliz.” (Bir şey yapmadığı takdirde, onu sana getireceğimize söz vermiştik.)
Bayraktar Bayraklı Meali “Siz babanıza dönüp deyiniz ki: Ey babamız! Doğrusu, oğlun hırsızlık yaptı. Biz bildiğimizden başka bir şey görmedik. Gaybı da bilmeyiz.”
Cemal Külünkoğlu Meali (Size gelince) siz babanıza dönüp gidin ve ona deyin ki: “Ey babamız! Oğlun hırsızlık yaptı. Biz ancak bildiğimiz şeye şahitlik ediyoruz (kaybolan su kabının onun yükünden çıktığını gördük). (Sana söz verdiğimiz zaman) gaybı (oğlunun hırsızlık yaparak alıkonacağını) bilemezdik.”
Diyanet İşleri Meali (Eski) 81,82. "Siz dönün, babanıza gidin ve deyin ki: Ey Babamız! Senin oğlun hırsızlık yaptı, bu bildiğimizden başka bir şey görmedik; görülmeyeni de bilmeyiz; bulunduğumuz kasabanın halkına ve beraberinde olduğumuz kervana da sorabilirsin; biz şüphesiz doğru söylüyoruz."
Diyanet İşleri Meali (Yeni) “Siz babanıza dönün ve deyin ki: “Ey babamız! Şüphesiz oğlun hırsızlık etti, biz ancak bildiğimize şahitlik ettik. (Sana söz verdiğimiz zaman) gaybı (oğlunun hırsızlık edeceğini) bilemezdik.”
Diyanet Vakfı Meali Babanıza dönün ve deyin ki: «Ey babamız! Şüphesiz oğlun hırsızlık etti. Biz, bildiğimizden başkasına şahitlik etmedik. Biz gaybın bekçileri değiliz.
Edip Yüksel Meali "Babanıza dönün ve şunları söyleyin: 'Ey babamız, oğlun hırsızlık yaptı. Biz ancak bildiğimiz şeye tanıklık ediyoruz. Gizli işlenen bir şeyi önleyemezdik.'"
Elmalılı Hamdi Yazır Meali "Siz dönün de babanıza deyin ki: Ey babamız! İnan ki, oğlun hırsızlık yaptı. Biz ancak bildiğimize şahitlik ediyoruz. Yoksa gaybın bekçileri değiliz."
Elmalılı Meali (Orjinal) Siz dönün babanıza da deyin ki ey bizim babamız, inan oğlun hırsızlık etti, biz ancak bildiğimize şehadet ediyoruz yoksa gaybin hafızları değiliz
Hasan Basri Çantay Meali «Siz dönün, babanıza da deyin ki: — Ey pederimiz, oğlun, inan ki, (zaahiri emre nazaran) hırsızlık etdi. Biz bildiğimizden başkasına şâhidlik yapmadık. Gaybın bekçileri de değildik».
Hayrat Neşriyat Meali “(Siz) babanıza dönün de: 'Ey babamız! Gerçekten oğlun (Bünyâmin) hırsızlık etti. Hâlbuki (biz) ancak bildiğimize şâhidlik ettik; gaybın muhâfızları da değiliz, (sana söz verirken Bünyâmin'in hırsızlık edeceğini bilemedik)' deyin!”
İlyas Yorulmaz Meali “Babanıza dönün ve ona deyin ki” Ey Babamız! Oğlun hırsızlık yaptı. Biz yalnızca bildiğimizden başkasına şahitlik yapmayız. Bilmediğimiz (kardeşimizin hırsızlık yaptığını görmedik, ancak kayıp eşya onun eşyalarının içinden çıktı) şeyleri koruyucu değiliz.”
Kadri Çelik Meali Babanıza dönün ve deyin ki: “Ey Babamız! Senin oğlun hırsızlık yaptı, biz bildiğimizden başka bir şeye şahitlik etmedik ve biz gaybın kollayıcıları da değiliz.”
Mahmut Kısa Meali “Şimdi babanızın yanına dönün ve ona deyin ki: “Baba, inan ki oğlun Bünyamin hırsızlık yaptı. Gerçi onu hırsızlık yaparken görmedik, biz ancak,bilgimiz ölçüsünde olup bitenlere şahit olduk; bilgi ve idrâk sınırlarımızın ötesinde neler olup bittiğini, yani gaybı elbette bilemeyiz.”
Mehmet Türk Meali (Yûsuf): “Dönün ve babanıza; ‘Ey babamız! Senin oğlun, gerçekten hırsızlık etti. Biz, kesinlikle gördüğümüzü söylüyoruz, bunun böyle olacağını da bilemezdik ki...1*
Muhammed Esed Meali [Size gelince] siz babanıza dönüp gidin ve ona “Ey babamız!” deyin, “Oğlun hırsızlık yaptı; fakat biz bildiğimizden, gördüğümüzden başkasına şahit değiliz; 83 ve [sana söz vermiş olsak da onu] bizim göremeyeceğimiz [gizli] (tehlikelere) karşı da koruyamazdık. 84
Mustafa İslamoğlu Meali Babanıza dönünüz ve “Ey babamız!” deyiniz, “Oğlun hırsızlık yaptı;[1900] ne ki biz sadece bilip gördüğümüzün şahidiyiz: Üstelik biz, bilip gördüğümüz dışında olup bitenlerin sorumlusu da değiliz![1901]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali «Babanıza dönün de deyiniz ki, Ey pederimiz! Şüphe yok ki, oğlun hırsızlıkta bulundu. Biz bildiğimiz şeyden başkasına şehâdet eder olmadık, ve biz gaybı (bilip onu) hıfzediciler değiliz.»
Suat Yıldırım Meali “Siz dönün, babanıza deyin ki: “Sevgili babamız, bizler farkına varmadanoğlun inan ki hırsızlık etmiş. Biz ancak bildiğimize şahitlik ediyoruz. (Söz verdiğimiz zaman, bu durumun ortaya çıkacağını nereden bilebilirdik? )Gayb bize emanet edilmiş değil ki! ”*
Süleyman Ateş Meali Babanıza dönün, deyin ki: Ey babamız, oğlun hırsızlık etti! Biz ancak bildiğimize şahidlik ettik (tasın, onun yükünden çıktığını gördük, ötesini bilmiyoruz), Biz gizliyi bilenler değiliz.
Süleymaniye Vakfı Meali Babanızın yanına dönün de deyin ki “Babamız! Oğlun hırsızlık yaptı. Biz sadece bildiğimize şahitlik ederiz. İşin aslını kavrayacak durumda da değiliz.
Şaban Piriş Meali Siz dönün, babanıza gidin ve deyin ki: -Ey Babamız! Senin oğlun hırsızlık yaptı, bu bildiğimizden başka bir şey görmedik; görülmeyeni de bilmeyiz.
Ümit Şimşek Meali “Babanıza dönün ve deyin ki: Baba, oğlun hırsızlık yaptı. Biz ancak bildiğimiz şeye şahitlik ediyoruz. Yoksa biz gaybın bekçisi değiliz.(8)*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Babanıza dönüp şöyle deyin: "Ey babamız, oğlun hırsızlık etti. Biz sadece bildiğimize tanıklık ettik. Biz gaybı bilenler değiliz."
M. Pickthall (English) Return unto your father and say: O our father! Lo! thy son hath stolen. We testify only to that which we know; we are not guardians of the unseen.
Yusuf Ali (English) "Turn ye back to your father, and say, ´O our father! behold! thy son committed theft! we bear witness only to what we know, and we could not well guard against the unseen!(1754)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları