Yûsuf Suresi 30. Ayet


Arapça

وَقَالَ نِسْوَةٌ فِي الْمَدِينَةِ امْرَأَةُ الْعَزِيزِ تُرَاوِدُ فَتَاهَا عَن نَّفْسِهِ قَدْ شَغَفَهَا حُبًّا إِنَّا لَنَرَاهَا فِي ضَلاَلٍ مُّبِينٍ


Türkçe Okunuşu

Ve kâle nisvetun fîl medînetimre’etul azîzi turâvidu fetâhâ an nefsih(nefsihî), kad şegafehâ hubbâ(hubben), innâ le nerâhâ fî dalâlin mubîn(mubînin).


Kelimeler

ve kâle ve dedi
nisvetun kadınlar
fî el medîneti şehrin içinde, şehirde
emre'etu el azîzi azîzin (vezirin) hanımı
turâvidu elde etmek istiyor
fetâhâ onun emrinde olan (kölesi) genç delikanlı
an nefsi-hî onun nefsinden
kad oldu, olmuştu
şegafe-hâ onun kalbine işlemiş
hubben sevgi, muhabbet
innâ hiç şüphesiz biz, muhakkak ki biz
le nerâ-hâ onu görüyoruz
fî dalâlin dalâlette
mubînin apaçık

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Şehirde (birtakım) kadınlar: "Aziz (Vezir) 'in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş. Öyle ki (şehvet tutkulu) sevgi onun bağrına sinip oturmuş... Biz doğrusu onu açıkça bir sapkınlık içinde görüyoruz" diyerek (dedikodu yapmaktalardı).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Şehirdeki kadınlar, azizin karısı, kölesinden murat almak istemiş, sevgi, bütün kalbini kaplamış, görüyoruz ki o, apaçık bir sapıklıkta dediler.*
Abdullah Parlıyan Meali Şehirde olayı duyan bir takım kadınlar birbirleriyle: “Azizin karısı, genç kölesinin gönlünü çelmeye kalkmış, kölesine olan aşkı yüreğinin derinliğine işlemiş; doğrusu biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” diye dedikodu yapıyorlardı.
Ahmet Tekin Meali Şehirdeki kadınlar fikir birliği etmişçesine: “Şu devletlü vezirin karısı, genç kölesine, sık sık yakınlık gösterip hile yaparak sahip olmaya kalkışıyormuş. Yûsuf'un sevdası onun yüreğini yakıp kavuruyormuş. Kadını açıkça yoldan çıkmış biri olarak görüyoruz.” dediler.
Ahmet Varol Meali Şehirde birtakım kadınlar: "Azizin hanımı kendi uşağının nefsine yaklaşmak istiyormuş. Sevgi onun bağrını yakmış. Doğrusu biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz" dediler.
Ali Bulaç Meali Şehirde (birtakım) kadınlar: 'Aziz (Vezir)'in karısı kendi uşağının nefsinden murad almak istiyormuş. Öyle ki sevgi onun bağrına sinmiş. Doğrusu onu açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz.' dedi.
Ali Fikri Yavuz Meali Şehirdeki bir takım kadınlar da dediler ki: “- Vezir'in karısı, delikanlısının nefsine yaklaşmak istiyormuş. Ona olan aşkı, kalbinin içine nüfuz etmiş. O hanımı görüyoruz ki, çıldırmış besbelli...
Bahaeddin Sağlam Meali Ve şehirde olan bir grup kadın: “Bakanın hanımı, hizmetkârını elde etmeye çalışıyor. Yusuf’un sevgisi, onun kalbine işlemiş. Şüphesiz biz onu apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
Bayraktar Bayraklı Meali Şehirde bazı kadınlar şöyle dedikodu yapmaya başladılar: “Azizin karısı genç uşağının nefsinden gönlünü eğlendirmek istemiş. Aşktan yüreğinin zarı delinmiş. Biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz.”
Cemal Külünkoğlu Meali Şehirde birtakım kadınlar: “Aziz'in karısı, (hizmetçisi olan) genç (delikanlı) kölesinin gönlünü çelmeye kalkmış. Öyle ki Yusuf'un sevdası onun kalbine işlemiş. Doğrusu biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Şehirde bir takım kadınlar: "Vezirin karısı kölesinin olmak istiyormuş; sevgisi bağrını yakmış; doğrusu onun besbelli sapıtmış olduğunu görüyoruz." dediler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Şehirde birtakım kadınlar, “Aziz’in karısı, (hizmetçisi olan) delikanlısından murad almak istemiş. Ona olan aşkı yüreğine işlemiş. Şüphesiz biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz” dediler.
Diyanet Vakfı Meali Şehirdeki bazı kadınlar dediler ki: Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murat almak istiyormuş; Yusuf'un sevdası onun kalbine işlemiş! Biz onu gerçekten açık bir sapıklık içinde görüyoruz.
Edip Yüksel Meali Şehirde bir takım kadınlar: "Valinin karısı hizmetçisini baştan çıkarmaya çalışıyor," dediler, "Ona çılgıncasına aşık. Onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Şehirde bazı kadınlar da "Azizin karısı, delikanlısından murad almaya kalkmış, sevgi yüreğini yakıp kavuruyormuş, görüyoruz ki, kadın çıldırmış besbelli..." dediler.
Elmalılı Meali (Orjinal) Şehirde bir takım kadınlar da Azîzin karısı, dediler: delikanlısının nefsinden murad isteyormuş ona aşkından yüreğinin zarı çatlamış, karı bes belli çıldırmış
Hasan Basri Çantay Meali Şehirdeki bir kısım kadınlar: «Azîzin karısı, delikanlısının nefsinden murad almak istiyormuş. Sevgi, yüreğinin zarına işlemiş! Görüyoruz ki o, muhakkak apaçık bir sapıklıkdadır» dedi (ler).
Hayrat Neşriyat Meali Şehirdeki birtakım kadınlar ise dedi ki:(2) “Vezîrin karısı, delikanlısının nefsinden murâd almak istiyormuş. Doğrusu (ona duyduğu) aşk, kalbine işlemiş. Muhakkak ki biz, onu apaçık bir sapıklık içinde görüyoruz.”*
İlyas Yorulmaz Meali Şehirde kadınlar kendi aralarında “Falanca azizin (efendinin) karısı, hizmetçi gençlerden birisini arzulamış, sevgisinden dolayı ona gönlü kaymış. Biz onu (azizin karısını) açıkça bir sapıklık içinde görüyoruz” diyerek dedikodusunu etmişlerdi.
Kadri Çelik Meali Şehirde bir takım (sosyete) kadınlar, (kışkırtmak için), “Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murat almak istiyormuş; (adeta) delikanlının sevgisi kalp perdesini yırtıp yüreğine sinmiş. Biz doğrusu onu açıkça bir sapıklık içinde görmekteyiz” dediler.
Mahmut Kısa Meali Şehirdeki saray çevresine mensup bazı kadınlar, kendi aralarında, “Duydunuz mu? Vezirin karısı, kölesine göz koymuş; onun aşkıyla yanıp tutuşuyormuş. Ne ayıp, âşık olmak için bula bula bir köleyi mi bulmuş? Bize öyle geliyor ki, bu kadın düpedüz sapıtmış!” diyorlardı.
Mehmet Türk Meali O şehirdeki kadınlar: “Vezirin karısı kendi uşağına yaltaklanıyormuş hatta uşağının sevgisi onun gönlüne yerleşmiş. Biz doğrusu onu apaçık bir sapıklık içerisinde görüyoruz.” dediler.
Muhammed Esed Meali VE ŞEHİRDE kadınlar [birbirleriyle]: “Falan kişizadenin karısı genç kölesinin gönlünü çelmeye kalkmış!” diye dedikodu etmeye başladılar, “Tutkudan yüreği paralanmış kadının; doğrusu, açıkça yoldan çıkmış biri olarak görüyoruz onu!” 27
Mustafa İslamoğlu Meali VE ŞEHİRDE hanımlar (birbirine) şöyle dedi: “Malum yöneticinin[1848] karısı genç hizmetçisini baştan çıkarmaya yeltenip duruyormuş. Belli ki tutku kadının yüreğine işlemiş.[1849] Bakın: bizim ona dair düşüncemiz işi iyice azıttığı yönündedir.”*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve şehirdeki birtakım kadınlar dedi ki: «Azîz'in refikası, genç kölesinin nefsinden muradını almak istiyormuş. Muhakkak ki, onun yüreğini kaplayan ince deriyi bir sevgi parçalamış. Şüphe yok ki, biz onu elbette bir apaçık sapıklık içinde görüyoruz.»
Suat Yıldırım Meali Şehirde birtakım kadınlar: “Duydunuz mu? ” dediler: “Vezirin hanımı uşağına gönlünü kaptırmış, ondan kâm almak istemiş! Sevda ateşi bağrını yakmış. Kadın besbelli çıldırmış! ”
Süleyman Ateş Meali Şehirde birtakım kadınlar: Vezir'in karısı, uşağının nefsinden murad almak istemiş! Sevda, onun bağrını yakmış! Biz onu açık bir sapıklık içinde görüyoruz!" dediler.
Süleymaniye Vakfı Meali Şehirdeki kadınlardan bir takımı şöyle dedi: “ O vezirin karısı genç kölesini çok istiyormuş. Aşkı yüreğini kaplamış. Bize göre o, açık bir sapkınlık içindeymiş.”
Şaban Piriş Meali Şehirde bazı kadınlar:-Vezirin karısı, kölesiyle beraber olmak istiyormuş, onun sevdası bağrını delmiş. Biz, onu açıkça sapıtmış görüyoruz, dediler.
Ümit Şimşek Meali Şehirdeki kadınlar “Azizin hanımı genç kölesinden kâm almak istemiş,” dediler. “Besbelli onun aşkı yüreğine işlemiş. Görüyoruz ki kadın iyice şaşırmış.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali Şehirde bazı kadınlar şöyle konuştular: "Azîz'in karısı, genç uşağının nefsinden gönlünü eğlendirmek istemiş. Aşktan yüreğinin zarı delinmiş. Öyle anlıyoruz ki, kadın tam bir çılgınlığa düşmüş."
M. Pickthall (English) And women in the city said: The ruler's wife is asking of her slave boy an ill deed. Indeed he has smitten her to the heart with love. We behold her in plain aberration.
Yusuf Ali (English) Ladies said in the City: "The wife of the (great) ´Aziz(1677) is seeking to seduce her slave from his (true) self: Truly hath he inspired her with violent love: we see she is evidently going astray."(1678)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları