Yûsuf Suresi 72. Ayet


Arapça

قَالُواْ نَفْقِدُ صُوَاعَ الْمَلِكِ وَلِمَن جَاء بِهِ حِمْلُ بَعِيرٍ وَأَنَاْ بِهِ زَعِيمٌ


Türkçe Okunuşu

Kâlû nefkıdu suvâalmeliki ve li men câe bihî hımlu beîrin ve ene bihî za’îm(za’îmun).


Kelimeler

kâlû dediler
nefkıdu kaybediyoruz (kaybettiğimizi arıyoruz)
suvâa el meliki melikin (hükümdarın) su kabı
ve li men câe bi-hi ve kim onu getirirse
hımlu beîrin bir deve yükü
ve ene ve ben
bihî ona
za'îmun kefil

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Yetkili şahıs: Firavunlardan biri olan Mısır Meliki) "Hükümdarın (kıymetli) su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim" demişti.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Padişahın şerbet bardağını kaybettik, bulup getirene bir deve yükü zahire verilecek, ben de kefilim buna dediler.
Abdullah Parlıyan Meali Dediler ki: “Kralın su kabını kaybettik, onu kim bulursa, ödül olarak kendisine bir deve yükü zahîre verilecek. Buna ben kefilim!” diye ekledi o görevli kimse.
Ahmet Tekin Meali Onlar: “Kaybettiğimiz kralın altın su tasını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü bahşiş var.” dediler, içlerinden biri: “Buna ben de kefilim” dedi.
Ahmet Varol Meali Dediler ki: "Hükümdarın su kabını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var. Ben de buna kefilim."
Ali Bulaç Meali Dediler ki: 'Hükümdarın su tasını kaybettik, kim onu (bulup) getirirse, (ona armağan olarak) bir deve yükü vardır. Ben de buna kefilim.'
Ali Fikri Yavuz Meali Onlar dediler ki, hükümdarın su tasını arıyoruz (altından yapılmıştı), onu getirene bir deve yükü ikramiye var ve ben de onu ödemeye kefilim.
Bahaeddin Sağlam Meali “Biz Kralın su kabını bulamıyoruz” dediler. Münadi: “Kim onu getirirse, ona bir deve yükü bahşiş var. Ben buna kefilim” dedi.
Bayraktar Bayraklı Meali “Hükümdarın kâsesini kaybettik; bulup getirene bir deve yükü bahşiş var” dediler. Çağırıcı, “Ben de buna kefilim” diye ilâve etti.
Cemal Külünkoğlu Meali Onlar: “Hükümdarın su kabını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü ödül var. Tellal (çağrıcı) buna ben kefilim” dedi.
Diyanet İşleri Meali (Eski) "Hükümdarın su kabını kaybettik, onu getirene bir deve yükü mükafat verilecek, buna ben kefil oluyorum" dediler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Onlar, “Hükümdar’ın su kabını yitirdik. Onu getirene bir deve yükü ödül var. Ben buna kefilim” dediler.
Diyanet Vakfı Meali Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş)  var dediler. (İçlerinden biri:) Ben buna kefilim, dedi.
Edip Yüksel Meali "Kralın su tasını kaybettik. Kim onu getirirse ona bir deve yükü ödül verilecektir. Ben bunu garantiliyorum."
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Onlar da dediler ki: "Hükümdarın su kabını arıyoruz. Onu bulup getirene bir yük zahire var. Üstelik o tas bana zimmetlidir".
Elmalılı Meali (Orjinal) Melikin dediler: suvaını arıyoruz onu getirene bir deve yükü bahşiş var, ve ben ona kefilim.
Hasan Basri Çantay Meali Dediler ki: «Pâdişâhın su kabını arıyoruz. Onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var. Ben de buna kefilim».
Hayrat Neşriyat Meali (Onlar) dediler ki: “Melik'in su kabını kaybettik; hem onu getirene bir deve yükü(bahşiş) var”; (tellâl:) “Ben de buna kefîlim” (dedi).
İlyas Yorulmaz Meali Melikin adamları “Melikin su tasını kaybettik. Kayıp tası kim getirirse ona bir deve yükü ihtiyacı olan buğday verilecek ve ben o tası sizde bulacağımı zannediyorum” dedi.
Kadri Çelik Meali “Hükümdarın su kabını kaybettik, onu getirene bir deve yükü mükâfat verilecek” dediler. (Tahıl ambarının sorumlusu ise) “Ben de kefilim” (dedi.)
Mahmut Kısa Meali “Melikin su kabını arıyoruz!” dediler, “Onu bulup getirene, ödül olarak bir deve yükü erzak verilecek; melikin sözcüsü olarak, buna bizzat ben kefilim.”
Mehmet Türk Meali (O adamlar da): “Hükümdarın su kabını1 kaybettik, onu kim getirirse (ona armağan olarak) bir deve yükü (erzak) vardır.” dediler. (Birisi de): “Ben de bu (armağa)na kefilim.”2 dedi.*
Muhammed Esed Meali “Kral'ın su-kupasını kaybettik” diye karşılık verdiler, “Onu kim bulursa, [ödül olarak] kendisine bir deve yükü [zahire] verilecek!” “Buna ben kefilim!” diye ekledi [çığırtkan].
Mustafa İslamoğlu Meali “Kralın su kupasını[1888] kaybettik!” dediler ve (eklediler): “Onu getiren kimseye bir deve yükü (tahıl ödül) verilecektir! Ben de buna kefilim!”*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Dediler ki: «Hükümdarın su kabını arıyoruz, ve onu getirecek kimse için bir deve yükü vardır. Ve ben de ona kefilim.»
Suat Yıldırım Meali Görevlilerden biri: “Hükümdarın su kabını kaybettik. Onu getirene bir deve yükü ödül var. Buna ben kefilim. ” dedi.
Süleyman Ateş Meali Dediler ki: "Kralın su tasını kaybettik (onu arıyoruz). Onu getirene bir deve yükü (mükafat) var. Ben buna kefilim"
Süleymaniye Vakfı Meali Dediler ki “Kralın su tasını bulamıyoruz. Onu getirene bir deve yükü var.” Tellal dedi ki “Ben de buna kefilim.”
Şaban Piriş Meali -Hükümdarın su kabını kaybettik. Onu getirene bir deve yükü (mükafat) vardır. Buna ben kefil oluyorum, dediler.
Ümit Şimşek Meali “Hükümdarın tasını kaybettik,” dediler. “Onu bulana bir deve yükü ödül var. Ben de buna kefilim.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali Dediler: "Kralın su tasını kaybettik. Onu getirene bir deve yükü ödül var. Kefili benim."
M. Pickthall (English) They said: We have lost the king's cup, and he who bringeth it shall have a camel load, and I (said Joseph) am answerable for it.
Yusuf Ali (English) They said: "We miss the great beaker of the king; for him who produces it, is (the reward of) a camel load; I will be bound by it."

İslam Vakti Mobil Uygulamaları