Yûsuf Suresi 22. Ayet


Arapça

وَلَمَّا بَلَغَ أَشُدَّهُ آتَيْنَاهُ حُكْمًا وَعِلْمًا وَكَذَلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ


Türkçe Okunuşu

Ve lemmâ belega eşuddehû âteynâhu hukmen ve ilmâ(ilmen), ve kezâlike neczîl muhsinîn(muhsinîne)."


Kelimeler

ve lemma ve olduğu zaman
belega erişti, ulaştı
eşudde-hu onun en kuvvetli çağı, erginlik çağı
âteynâ-hu ona verdik
hukmen hüküm
ve ilmen ve ilim
ve kezâlike ve bunun gibi, böylece
neczî cezalandırırız
el muhsinîne muhsinler, ahsen olanlar (fizik vücudunu teslim edenler)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Erginlik çağına erişince (Yusuf’un) kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte Biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Ergenlik çağına girince ona hükmetme kabiliyeti ve bilgi verdik ve işte iyilik edenleri böyle mükafatlandırırız.
Abdullah Parlıyan Meali Derken, ergenlik çağını aştığı zaman eğriyi doğruyu ayırmaya yetecek keskin bir muhakeme gücü ve derin bir kavrayış yeteneği bahşettik ona. İyilik yapanları, biz işte böyle ödüllendiririz.
Ahmet Tekin Meali O erginlik, yiğitlik çağına-onsekiz yaşına gelince, ona hükümranlık, yargı ve icra yetkisi, şeriat ve ilim verdik. İyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman önderleri, idarecileri, mü'minleri, işte biz böyle mükâfatlandırırız.
Ahmet Varol Meali O erginlik çağına erişince kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.
Ali Bulaç Meali Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz.
Ali Fikri Yavuz Meali Yûsuf tam kemal çağına ( veya yaşına) varınca, kendisine hikmet ve ilim verdik (ilimle amel, dinde de anlayış bahşettik). İşte biz, güzel iş yapanlara böyle mükâfat veririz.
Bahaeddin Sağlam Meali Yusuf, ergenlik çağına erişince, ona hüküm (peygamberlik) ve ilim verdik. Biz, kendilerini güzelce koruyanları böylece mükâfatlandırırız.
Bayraktar Bayraklı Meali Yûsuf ergenlik çağına erişince, ona hüküm ve ilim verdik. İşte, güzel davrananları biz böyle ödüllendiririz.
Cemal Külünkoğlu Meali (Yusuf) olgunluk çağına erişince ona hikmetle hükmetme becerisi ve ilim verdik. Ve işte iyiliği, güzel davranmayı huy edinenleri böyle mükâfatlandırırız.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Erginlik çağına erince ona hikmet ve bilgi verdik. İyi davrananları böyle mükafatlandırırız.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Olgunluk çağına erişince, ona hikmet ve ilim verdik. İşte biz, iyi davrananları böyle mükâfatlandırırız.
Diyanet Vakfı Meali (Yusuf) erginlik çağına erişince, ona (isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik. İşte güzel davrananları biz böyle mükâfatlandırırız.
Edip Yüksel Meali Büyüyüp erginleşince ona bilgelik ve bilgi verdik. Güzel davrananları böyle ödüllendiririz.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali O, tam erginlik çağına gelince, kendisine ilim ve hüküm verdik. İşte biz, güzel iş yapanları böyle mükafatlandırırız.
Elmalılı Meali (Orjinal) Vaktâ ki kıvamına irdi biz ana bir huküm ve bir ılim bahşettik ve işte muhsinlere böyle karşılık veririz
Hasan Basri Çantay Meali O, tam erginlik çağına girince kendisine hüküm ve ilim verdik, işte iyi hareket eden insanları biz böyle mükâfatlandırırız.
Hayrat Neşriyat Meali Nihâyet (Yûsuf'un) gücü kemâle erince, (biz) ona hikmet ve ilim verdik. İşte iyilik edenleri böyle mükâfâtlandırırız.
İlyas Yorulmaz Meali Yusuf ergenlik çağına geldiğinde, ona hüküm verecek yetki ve ilim verdik. Biz iyilik yapanları böyle mükafaatlandırırız.
Kadri Çelik Meali O, kemal çağına geldiğinde kendisine hikmet ve bilgi verdik. İhsan sahiplerini işte böyle mükâfatlandırırız.
Mahmut Kısa Meali Böylece, aradan yıllar geçti. Yûsuf, gençlik dönemini bitirip olgunluk çağına ulaşınca, ona Allah adına hayata hükmetme, düzenleme yetkisi ve katımızdan derin bir ilimbahşettik. İşte Biz, güzel davrananları böyle mükâfatlandırırız.
Mehmet Türk Meali Olgunluk çağına erişince, kendisine hâkimiyet ve vahiy ilmi verdik. İşte Biz, iyilik yapanları1 böyle ödüllendiririz.*
Muhammed Esed Meali Derken, ergenlik çağını aştığı zaman [eğriyi doğruyu ayırmaya yetecek] keskin bir muhakeme gücü ve [derin] bir kavrayış yeteneği bahşettik o'na: iyilik yapanları Biz işte böyle ödüllendiririz.
Mustafa İslamoğlu Meali Artık erişkinlik çağına ulaşınca[1843] ona bir muhakeme yeteneği ve bilgi (yöntemi) bahşettik: Zira Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz.*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Vaktâ ki ergenlik çağına erişti, O'na bir hüküm ve bir ilim verdik ve işte muhsin olanları öylece mükâfaatlandırırız.
Suat Yıldırım Meali O kemâl çağına geldiğinde kendisine hüküm ve ilim verdik. İşte güzel iş yapanlara biz böyle karşılık veririz. *
Süleyman Ateş Meali (Yusuf), kuvvetli çağına erişince ona hüküm ve ilim verdik. İşte biz, güzel hareket edenleri böyle mükafatlandırırız.
Süleymaniye Vakfı Meali Yusuf reşit olunca ona doğru karar verme yeteneği ve bir ilim verdik. Biz, güzel davrananları işte böyle ödüllendiririz.
Şaban Piriş Meali Erginlik çağına ulaşınca ona hikmet ve ilim verdik. İyileri işte böyle ödüllendiririz.
Ümit Şimşek Meali Yusuf olgunluk çağına erişince, ona hüküm(4) ve ilim verdik. İyilik yapan ve iyi kulluk edenleri Biz böyle ödüllendiririz.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Yûsuf gerekli olgunluğa ulaşınca ona hükmetme yeteneği ve ilim verdik. Güzel düşünüp güzel davrananları biz işte böyle ödüllendiririz.
M. Pickthall (English) And when he reached his prime We gave him wisdom and knowledge. Thus We reward the good.
Yusuf Ali (English) When Joseph attained(1664) His full manhood, We gave him power and knowledge: thus do We reward those who do right.(1665)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları