Yûsuf Suresi 65. Ayet


Arapça

وَلَمَّا فَتَحُواْ مَتَاعَهُمْ وَجَدُواْ بِضَاعَتَهُمْ رُدَّتْ إِلَيْهِمْ قَالُواْ يَا أَبَانَا مَا نَبْغِي هَذِهِ بِضَاعَتُنَا رُدَّتْ إِلَيْنَا وَنَمِيرُ أَهْلَنَا وَنَحْفَظُ أَخَانَا وَنَزْدَادُ كَيْلَ بَعِيرٍ ذَلِكَ كَيْلٌ يَسِيرٌ


Türkçe Okunuşu

Ve lemmâ fetehû metâahum vecedû bidâatehum ruddet ileyhim, kâlû yâ ebânâ mâ nebgî, hâzihî bidâatunâ ruddet ileynâ, ve nemîru ehlenâ ve nahfazu ehânâ ve nezdâdu keyle beîr (beîrin), zâlike keylun yesîr(yesîrun).


Kelimeler

ve lemmâ ve olduğu zaman
fetehû açtılar
metâa-hum metalarını, eşyalarını
vecedû buldular
bidâate-hum onların sermayeleri, erzak bedelleri
ruddet iade edildi, geri verildi
ileyhim onlara
kâlû dediler
yâ ebâ-nâ ey babamız
mâ nebgî (daha) ne isteriz
hâzihî bu
bidâatu-nâ bizim sermayemiz
ruddet iade edildi, geri verildi
ileynâ, bize
ve nemîru ve erzak, yiyecek getiririz
ehle-nâ ailemize
ve nahfazu ve koruruz, muhafaza ederiz
ehâ-nâ kardeşimiz
ve nezdâdu ve arttırırız
keyle bir ölçek, ölçülen madde
beîrin (yük taşıyan) deve
keyle beîrin bir deve yükü (ölçüsü kadar)
zâlike işte bu, bu
keylun ölçektir, miktardır
yesîrun azdır (kolaydır)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali (Derken Mısır’dan getirdikleri) Erzak yüklerini açıp da sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüklerinde, dediler ki: "Ey babamız, daha neyi arıyoruz, işte sermayemiz bize geri verilmiş; (bununla yine) ailemize erzak getiririz, kardeşimizi de koruyup gözetiriz ve bir deve yükünü de ilave ederiz. Bu (alıp getirdiğimiz zaten yetersiz ve) az bir ölçektir."
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Yüklerini açıp aldıkları zahireye karşılık verdikleri bedelleri de yüklerinin içinde bulunca baba dediler, daha ne istiyoruz? İşte zahire bedellerimiz de bize geri verilmiş. Onlarla tekrar ailemize zahire getiririz, kardeşimizi koruruz, daha fazla zahire alırız. Zaten bu seferki bize yetmeyecek kadar da az.
Abdullah Parlıyan Meali Ve neden sonra yüklerini açtıklarında, takas için götürdükleri sermayelerin de kendilerine, iade edilmiş olduğunu gördüler. “Ey babamız!” dediler. “Başka ne isteyebiliriz ki? İşte kendi mallarımız, olduğu gibi bize iade edilmiş. Eğer Bünyamin'in bizimle gelmesine izin verirsen, bu mallarla ailemize yeniden zahîre getirebilir, kardeşimizi de iyi koruyup gözetir ve böylece, bir deve yükü zahîre fazladan elde etmiş oluruz. Bu seferki alıp getirdiğimiz pek az sayılır, bize yetmez.”
Ahmet Tekin Meali Yüklerini, denklerini çözüp açtıklarında ödedikleri paraların geri verildiğini gördüler. “Ey babamız, daha ne istiyoruz. İşte sermayemiz bize geri verilmiş. Onunla ailemize yine yiyecek getiririz. Kardeşimizi koruruz. Bir deve yükü de fazla alırız. Zaten bu sefer çok az bir zahire aldık.” dediler.
Ahmet Varol Meali Erzak yüklerini açtıklarında sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüler. "Ey babamız! Daha ne istiyoruz! İşte sermayemiz de bize iade edilmiş. (Bununla) yine ailemize erzak alır, kardeşimizi korur ve bir deve yükü de artırırız. Bu (getirdiğimiz) az bir ölçektir" dediler.
Ali Bulaç Meali Erzak yüklerini açıp da sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüklerinde, dediler ki: 'Ey Babamız, daha neyi arıyoruz, işte sermayemiz bize geri verilmiş; (bununla yine) ailemize erzak getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükünüde ilave ederiz. Bu (aldığımız) az bir ölçektir.'
Ali Fikri Yavuz Meali Nihayet zahire yüklerini açtıkları zaman, sermayelerini kendilerine iade edilmiş bulunca şöyle dediler: “- Ey babamız! Daha ne isteriz, işte sermayemiz de bize iade edilmiş, yine ailemize erzak getiririz, kardeşimizi de koruruz, hem bir deve yükü fazla zahire alırız; şimdi bu aldığımız, pek az bir zahiredir.”
Bahaeddin Sağlam Meali Ne zamanki eşyalarını açtılar, sermayelerinin kendilerine geri verildiğini gördüler, dediler ki: “Ey babamız! Daha ne istiyoruz? İşte sermayemiz de bize geri verilmiş. Biz ailemize dışardan yiyecek getireceğiz, kardeşimizi koruyacağız. (Ve kardeşimizin beraber) bir deve yükü daha fazla alacağız. Bu sefer getirdiğimiz çok az bir miktardır.
Bayraktar Bayraklı Meali Eşyalarını açtıklarında, ödedikleri bedelin kendilerine geri verildiğini gördüler. Dediler ki: “Ey babamız! Daha ne istiyoruz. İşte sermayemiz de bize geri verilmiş. Yine onunla ailemize erzak getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükü de fazla alırız. Çünkü bu getirdiğimiz, az bir miktardır.”
Cemal Külünkoğlu Meali Yüklerini açıp zahire bedellerinin kendilerine geri verildiğini gördüler. “Ey babamız! Daha ne isteriz? İşte ödediğimiz bedeller de bize geri verilmiş. Onunla yine ailemize yiyecek getirir, kardeşimizi korur ve bir deve yükü zahire de fazladan alırız. Çünkü bu getirdiğimiz az bir zahiredir” dediler.
Diyanet İşleri Meali (Eski) Yüklerini açınca karşılık olarak götürdükleri mallarının kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler. "Ey babamız! Daha ne isteriz; işte mallarımız da bize iade edilmiş; ailemize onunla yine yiyecek getirir, kardeşimizi de korur ve bir deve yükü de artırmış oluruz; esasen bu az bir şeydir" dediler.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Yüklerini açıp zahire bedellerinin kendilerine geri verildiğini gördüler. “Ey babamız! Daha ne isteriz? İşte ödediğimiz bedeller de bize geri verilmiş. Onunla yine ailemize yiyecek getirir, kardeşimizi korur ve bir deve yükü zahire de fazladan alırız. Çünkü bu getirdiğimiz az bir zahiredir” dediler.
Diyanet Vakfı Meali Eşyalarını açtıklarında sermayelerinin kendilerine geri verildiğini gördüler. Dediler ki: Ey babamız! Daha ne istiyoruz. İşte sermâyemiz de bize geri verilmiş. (Onunla yine)  ailemize yiyecek getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükü de fazla alırız. Çünkü bu (seferki aldığımız)  az bir miktardır.
Edip Yüksel Meali Erzak yüklerini açınca, eşyalarının kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüler ve, "Ey babamız, daha ne isteriz? İşte eşyalarımız bize geri verilmiş. Ailemizin geçimini sağlar, kardeşimizi korur ve bir deve yükü daha erzak alırız. Bu, kolay bir iştir," dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Derken yüklerini açtılar ve sermayelerini kendilerine geri verilmiş olarak buldular. Dediler ki: "Ey babamız! Daha ne isteriz? İşte sermayelerimiz de bize iade edilmiş. Bununla yine ailemize zahire alır getiririz, kardeşimizi de koruruz, üstelik biryük daha fazla zahire alırız. Zaten bu aldığımız pek az bir zahiredir."
Elmalılı Meali (Orjinal) Derken meta'larını açtıklarında sermayelerini kendilerine iade edilmiş buldular, ey pederimiz! Dediler: daha ne isteriz, işte sermayemiz de bize iade edilmiş yine ailemize erzak getiririz, kardeşimizi de muhafaza ederiz, hem bir deve yükü fazla alırız ki bu az bir şey
Hasan Basri Çantay Meali Meta'larını (zahîre yüklerini) açdıkları zaman sermâyelerini kendilerine geri gönderilmiş buldular. «Ey babamız, dediler, daha ne istiyoruz, işte sermâyemiz de bize iade edilmiş. (Biz onunla tekrar) ailemize zahîre getiririz. Kardeşimizi koruruz. Bir deve yükü zahîre de artırırız. Bu (seferki aldığımız) az bir ölçekdir (bizi idare etmez)».
Hayrat Neşriyat Meali Derken eşyâlarını açtıklarında, (götürdükleri) sermâyelerini kendilerine geri verilmiş buldular. Dediler ki: “Ey babamız! Daha ne istiyoruz? İşte sermâyemiz, bize geri verilmiş! Yine âilemize yiyecek getiririz, kardeşimizi de muhâfaza ederiz, hem bir deve yükü fazla alırız. Bu, (böyle cömert bir hükümdâra göre) az bir ölçektir. (Bize yine verir!)”
İlyas Yorulmaz Meali Eşyalarını açıp, içlerinde mallarının kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler. Babalarına “Ey Babamız! Başka ne isteyebiliriz ki. Götürdüğümüz mallar bize tekrar geri verilmiş. Bunlarla yeniden ailemize erzak alırız. Kardeşimizi koruruz ve deve yüklerimizi artırarak kolaylıkla daha çok ihtiyaçlarımızı karşılarız” dediler.
Kadri Çelik Meali Erzak yüklerini açıp da sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüklerinde dediler ki: “Ey babamız, daha ne istiyoruz, işte sermayemiz bize geri verilmiş; (bununla yine) ailemize erzak getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükünü de arttırmış oluruz. Bu (aldığımız) az bir ölçektir.”
Mahmut Kısa Meali Bu ayaküstü konuşmanın ardından, yüklerini indirmeye başladılar. Eşyalarını açtıklarında, erzak almak için ödedikleri altın, gümüş ve benzeri bütün mallarının kendilerine aynen geri verilmiş olduğunu gördüler. “Baba, baba!” diye sevinçle haykırdılar, “Bak, daha ne istiyoruz; işte mallarımız da bize geri verilmiş! Bu sermayeyle ailemize yeniden erzak alabiliriz. Öyleyse izin ver, Bünyamin de bizimle gelsin. Korkma, bizkardeşimizi koruruz, üstelik onun da gelmesiyle, bir deve yükü fazladan erzak almış oluruz. Çünkü bu ilk seferde getirdiğimiz az bir miktardır, bize yetmez.”
Mehmet Türk Meali Yüklerini açıp da erzak bedellerinin, kendilerine geri verildiğini gördüklerinde: “Ey babamız! Daha ne istiyoruz, işte (bak) erzak için verdiklerimiz bile bize geri verilmiş. (Biz bununla) ailemize tekrar erzak getiririz, kardeşimizi korur, bir deve yükü de fazla alırız. Bu (aldığımız, zâten bize) yetmez.” Dediler1.*
Muhammed Esed Meali Ve neden sonra, denkleri çözdüklerinde, (takas için götürdükleri) malların kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler; “Ey babamız!” dediler, “Başka ne isteyebiliriz? İşte kendi mallarımız, olduğu gibi bize bırakılmış! [Eğer Bünyamin'in bizimle gelmesine izin verirsen] bu mallarla ailemize [yeniden] erzak getirebilir, kardeşimizi de [iyi] koruyup gözetir ve (böylece) birer deve yükü zahire fazladan elde etmiş oluruz. 64 Zaten bu [ilk seferde getirdiğimiz] tartıca pek az sayılır”.
Mustafa İslamoğlu Meali Ve yüklerini açtıklarında, (takas olarak) verdikleri malların kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler. “Ey babamız!” dediler, “Başka ne isteyebiliriz ki? İşte, verdiğimiz karşılık (bile) aynen bize iade edildi. Bunlarla ailemiz için tekrar erzak alabiliriz. Üstelik hem kardeşimizi korur, hem de fazladan bir deve yükü daha alırız; (zaten) bu (getirdiğimiz) tartıca az bir miktar.”
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Vaktâ ki yüklerini açtılar, sermayelerini kendilerine red edilmiş buldular. Dediler ki: «Ey pederimiz! Daha ne isteriz? Bu bizim sermayemizdir, bize iade edilmiş. Ailemize yine zahire getiririz ve kardeşimizi muhafaza ederiz ve bir deve yükü de arttırırız. Bu ise az bir zahiredir.»
Suat Yıldırım Meali Yüklerini açınca da, zahîre bedellerinin yükleri içine geri konulduğunu gördüler ve: “Baba, baba! dediler, daha ne istiyoruz, işte verdiğimiz zahîre bedellerimiz de bize geri verilmiş! Gidelim, yine evimize erzak getiririz, kardeşimizi de koruruz, hem bir deve yükü de fazla alırız. Çünkü bu sefer aldığımız, az bir ölçektir (ihtiyacımıza yetmez)”
Süleyman Ateş Meali Zahire yüklerini açtıklarında sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüler. Dediler ki: "Ey babamız, daha ne istiyoruz? İşte sermayemiz de bize geri verilmiş! Yine ailemize yiyecek getiririz. Kardeşimizi koruruz, bir deve yükü de fazla (azık) alırız. (Çünkü) Bu, az bir ölçüdür (bize yetmez)."
Süleymaniye Vakfı Meali Yüklerini açınca sermayelerinin kendilerine iade edildiğini gördüler. Dediler ki “Ey babamız! Daha ne isteriz; işte sermayemiz, o da iade edilmiş. Ailemize yiyecek getiririz, kardeşimizi koruruz, bir deve yükü de fazla alırız. Bu tahsisat bize azdır.”
Şaban Piriş Meali Yüklerini açınca karşılık olarak götürdükleri sermayelerinin kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler. -Ey babamız! Daha ne isteriz; işte sermayemiz de bize iade edilmiş; ailemize onunla yine yiyecek getirir, kardeşimizi de korur ve bir deve yükü de artırmış oluruz; esasen bu az bir şeydir, dediler.
Ümit Şimşek Meali Eşyalarını açtıklarında, erzak bedellerinin kendilerine iade edilmiş olduğunu gördüler. “Daha ne istiyoruz, baba?” dediler. “İşte, erzak bedellerimiz bize geri verilmiş. Bununla biz ailemize tekrar erzak getiririz; kardeşimizi de koruruz; fazladan da bir deve yükü erzak daha alırız. Bu aldığımız ise az bir erzaktır.”
Yaşar Nuri Öztürk Meali Yüklerini açtıklarında sermayelerini buldular; onlara geri verilmişti. "Ey babamız, dediler, daha ne istiyoruz! İşte sermayemiz, bize geri verilmiş. Ailemize yeniden yiyecek alırız. Kardeşimizi koruruz. Bir deve yükü zahire de ilave ederiz. Zaten şu aldığımız az bir miktardır."
M. Pickthall (English) And when they opened their belongings they discovered that their merchandise had been returned to them. They said: O our father! What (more) can we ask? Here is our merchandise returned to us. We shall get provision for our folk and guard our brother, and we shall have the extra measure of a camel (load). This (that we bring now) is a light measure.
Yusuf Ali (English) Then when they opened their baggage, they found their stock-in-trade had been returned to them. They said: "O our father! What (more) can we desire? this our stock-in-trade has been returned(1726) to us: so we shall get (more) food for our family; We shall take care of our brother; and add (at the same time) a full camel´s load (of grain to our provisions). This is but a small quantity."(1727)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları