Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
(Hiç olmazsa) İnsanoğlu, hele yiyecek(lerine, pişirilerek istifade ettiği türlü türlü nimetlerden, taze olarak yediği meyve ve sebzelere, dikkatle ve ibretle) bir baksın (da bunlar sofrasına gelinceye kadar hangi merhalelerden geçtiğini anlasın ve Rabbine şükretmeye başlasın). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Artık insan, yediğine de bir baksın. |
Abdullah Parlıyan Meali |
O halde insan bir kerede yediği şeylere baksın. |
Ahmet Tekin Meali |
İnsan yediğine düşünerek bir baksın. |
Ahmet Varol Meali |
İnsan yiyeceğine bir baksın. |
Ali Bulaç Meali |
Bir de insan, yediğine bir bakıversin; |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Bir de o insan (yediği) yemeğine baksın; (onu rızık olarak kendisine nasıl verdik): |
Bahaeddin Sağlam Meali |
İşte insan, yediği yemeğe baksın! |
Bayraktar Bayraklı Meali |
İnsan, yediğine bir baksın! |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Bir de insan, yiyeceklerin(in kaynağın)a bir baksın. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
İnsan, yiyeceğine bir baksın; |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Her şeyden önce insan, yediği yemeğine bir baksın! |
Diyanet Vakfı Meali |
İnsan, yediğine bir baksın! |
Edip Yüksel Meali |
İnsan, yiyeceğine bir baksın! |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Bir de o insan yiyeceğine baksın. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Bir de insan taamına baksın |
Hasan Basri Çantay Meali |
Öyle ya, o insan (bir kerre) yediğine baksın. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Şimdi o insan, yiyeceğine (bir) baksın! |
İlyas Yorulmaz Meali |
İnsan yediği yiyeceğine, şöyle bir baksın. |
Kadri Çelik Meali |
Bir de insan, yediğine bir bakıversin! |
Mahmut Kısa Meali |
Öyleyse insan, yiyeceklerinin nasıl mûcizevî bir şekilde hazırlanıp önüne getirildiğine bir baksın: |
Mehmet Türk Meali |
(Şu kahrolası insan) bir de yediklerinin (nasıl yetiştiğine) bir baksın! |
Muhammed Esed Meali |
Öyleyse insan, yiyeceklerin[in kaynağın]a bir baksın: |
Mustafa İslamoğlu Meali |
İnsanoğlu yediklerine bir baksın:[5579]* |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
İnsan, bir de taamına bakıversin. |
Suat Yıldırım Meali |
24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31. Hele, insan, yiyeceklerinin kaynağına bir baksın: Biz yağmuru gökten şırıl şırıl döktük. Sonra nebat bitsin diye, toprağı iyice sürdük, Orada hububatlar, taneler, üzümler ve yoncalar, zeytinler ve hurmalar, ağaçları gür ve sık bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. |
Süleyman Ateş Meali |
İnsan şu yiyeceğine baksın. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
O adam bir de yiyeceğine baksın. |
Şaban Piriş Meali |
İnsan yemeğine bir baksın. |
Ümit Şimşek Meali |
İnsan yediklerine baksın. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Hadi, bakıversin insan, kendi yiyeceğine! |
M. Pickthall (English) |
Let man consider his food: |
Yusuf Ali (English) |
Then let man look at his Food,(5960) (and how We provide it):* |