Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Allah’tan korkmuş (ve O’nun rızası için Sana başvurmuş) iken, |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Ve korkan kişi. |
Abdullah Parlıyan Meali |
ve Allah'tan korkan kimseyi ise, |
Ahmet Tekin Meali |
Saygı duyup korkarak gelen kimseyle ilgilenmiyorsun. |
Ahmet Varol Meali |
Ki o, (Allah'tan) korkmaktadır, |
Ali Bulaç Meali |
Ki o, 'içi titreyerek korkar' bir durumdadır; |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Allah'dan korkmuş iken, |
Bahaeddin Sağlam Meali |
(Allah’tan) ürperen ise; |
Bayraktar Bayraklı Meali |
1,2,3,4,5,6,7,8,9,10. Kendisine âmâ geldi diye yüzünü ekşitti ve döndü. Sen nereden bileceksin, belki o arınacaktı? Yahut, öğüt dinleyecek de öğüt kendisine yarayacaktı. Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince; sen ona yöneliyorsun. Onun arınmamasından sen sorumlu değilsin. Fakat koşarak sana gelen, saygı duyarak gelmişken, sen onunla ilgilenmiyorsun. [719][720]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
8,9,10. Ama sana koşarak gelen kimse var ya, işte o, Allah'a karşı gelmekten sakınarak sana gelmişken, sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun (onunla ilgilenmiyorsun). |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
8,9,10. Sen, Allah'tan korkup sana koşarak gelen kimseye aldırmıyorsun. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
8,9,10. Allah’a karşı derin bir saygıyla korku içinde koşarak sana geleni ise bırakıp, ona aldırmıyorsun. |
Diyanet Vakfı Meali |
8, 9, 10. Fakat koşarak ve (Allah'tan) korkarak sana gelenle de ilgilenmiyorsun. |
Edip Yüksel Meali |
Saygı gösterdiği halde, |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Allah'tan korkarak gelmişken, |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Haşyet duyarak gelmişken |
Hasan Basri Çantay Meali |
o, (Allahdan) korkar bir (adam) olduğu halde, |
Hayrat Neşriyat Meali |
8,9,10. Fakat koşarak ve (Allah'dan) korkarak o sana gelen kimseye gelince, sen onu bırakıp (îmâna gelmeyecek başkasıyla) oyalanıyorsun. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Allah dan korkarak gelene. |
Kadri Çelik Meali |
(Allah'tan) Haşyet duyarak gelmişken. |
Mahmut Kısa Meali |
Üstelik, kalbi Allah’a karşı saygıyla dopdolu olduğu hâlde gelmişken, |
Mehmet Türk Meali |
8,9. Fakat Allah’tan korkarak sana koşup gelen kimseye1 gelince,* |
Muhammed Esed Meali |
ve [Allah] korkusu ile [yaklaşanı] |
Mustafa İslamoğlu Meali |
-ki o Allah’a saygıda kusur etmez- |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Ve o ise korkar. |
Suat Yıldırım Meali |
8, 9, 10. Fakat Allaha saygı duyarak sana şevkle koşa koşa gelenle sen ilgilenmiyorsun. |
Süleyman Ateş Meali |
Saygılı olarak gelmişken, |
Süleymaniye Vakfı Meali |
(Allah’tan) korkuyor, |
Şaban Piriş Meali |
Ve korkarak.. |
Ümit Şimşek Meali |
Üstelik çekinerek gelmişken, |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Odur içine ürperti düşen. |
M. Pickthall (English) |
And hath fear, |
Yusuf Ali (English) |
And with fear (in his heart),(5954)* |