Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Biz şüphesiz, suyu (yağmuru) akıttıkça akıttık, (gökten nasıl bereketle boşalttık). |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Şüphe yok ki biz, bir yağmurdur, yağdırdık. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Şüphesiz biz gücümüzle bulutlardan yeryüzüne bol bol yağmur yağdırmaktayız. |
Ahmet Tekin Meali |
Doyurucu, bereketli yağmurlar yağdırdık. |
Ahmet Varol Meali |
Şüphesiz biz suyu döktükçe döktük. |
Ali Bulaç Meali |
Biz şüphesiz, suyu akıttıkça akıttık, |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Biz nasıl gökten bolca su indiririz. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
25,26,27,28,29,30,31,32. Doğrusu, suyu bol bol indirmekteyiz. Sonra toprağı göz göz yardık, oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. Bütün bunlar, sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.[723]* |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Gerçekten biz, suyu (yağmuru) bol bol yağdırdık. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Doğrusu suyu bol bol indirmekteyiz. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Gerçekten biz, yağmuru bol bol yağdırdık. |
Diyanet Vakfı Meali |
25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32. Şöyle ki: Yağmurlar yağdırdık. Sonra toprağı göz göz yardık da oradan ekinler, üzüm bağları, sebzeler, zeytin ve hurma ağaçları, iri ve sık ağaçlı bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. (Bütün bunlar) sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir. |
Edip Yüksel Meali |
Biz suyu döktükçe döktük. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Biz o suyu bol bol döktük. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Biz o suyu bir döküş dökmekteyiz |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hakıykat biz, o suyu (yağmuru) bol bol dökdük. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Şübhesiz ki biz, suyu (buluttan) bol bol döktük. |
İlyas Yorulmaz Meali |
Suyu (toprağın üzerine) biz serpiyoruz. |
Kadri Çelik Meali |
Hiç şüphe yok biz, suyu döktükçe döktük! |
Mahmut Kısa Meali |
Biz canlıların hayat kaynağı olan suyu nasıl bulutlardan şarıl şarıl akıttık. |
Mehmet Türk Meali |
Şüphesiz Biz (onları) bol bol yağmur yağdırarak, |
Muhammed Esed Meali |
[nasıl] suyu bolca indirmekteyiz; |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Elbet suyu tarifsiz bir cömertlikle Biz indirmekteyiz; |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok ki, bir suyu bir dökmekle döküverdik. |
Suat Yıldırım Meali |
24, 25, 26, 27, 28, 29, 30, 31. Hele, insan, yiyeceklerinin kaynağına bir baksın: Biz yağmuru gökten şırıl şırıl döktük. Sonra nebat bitsin diye, toprağı iyice sürdük, Orada hububatlar, taneler, üzümler ve yoncalar, zeytinler ve hurmalar, ağaçları gür ve sık bahçeler, meyveler ve çayırlar bitirdik. |
Süleyman Ateş Meali |
Biz suyu iyice döktük. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Suyu, bolca biz yağdırdık. |
Şaban Piriş Meali |
Ki, biz suyu döktükçe döktük. |
Ümit Şimşek Meali |
Biz suyu bol bol yağdırdık. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Biz suyu döktük de döktük. |
M. Pickthall (English) |
How We pour water in showers |
Yusuf Ali (English) |
For that We pour forth water in abundance, |