En'âm Suresi 1. Ayet


Arapça

الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَ ثُمَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ بِرَبِّهِم يَعْدِلُونَ


Türkçe Okunuşu

El hamdu lillâhillezî halakas semâvâti vel arda ve cealez zulumâti ven nûr(nûra), summellezîne keferû bi rabbihim ya’dilûn(ya’dilûne).


Kelimeler

el hamdu hamd, övgü, sena, manevî ni'metlere şükür
li allâhi Allah'a ait, Allah için
ellezî o ki, ki o
halaka yarattı
es semâvâti semalar, gökler
ve el arda ve arz, yeryüzü
ve ceale ve kıldı, yaptı, var etti
ez zulumâti zulmetler, karanlıklar
ve en nûra ve nur, aydınlık
summe sonra
ellezîne keferû inkâr edenler
bi rabbi-him Rab'lerine
ya'dilûne adil, eş, denk tutuyorlar

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Her türlü Hamd ve övgü, gökleri ve yeri yaratan, karanlığı ve aydınlığı (var edip gerekli) kılan Allah’adır. (Böyle olmasına rağmen) İnkâr edenler (hâlâ birtakım kişileri ve güçleri) Rablerine denk tutup (küfre kaymaktadır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Hamd Allah'a ki gökleri ve yeryüzünü halketti, karanlıkları ve ışığı yarattı, sonra da kafir olanlar, taptıklarını Rableriyle denk tutarlar.
Abdullah Parlıyan Meali Her türlü eksiksiz övgüler, gökleri ve yeri yaratan, karanlığı ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Ama bunca ayet ve delillerden sonra, Allah'tan gelen gerçekleri örtbas edenler, hâlâ Allah'tan başka şeylere ilahlık yakıştırarak, onları Allah'a denk tutuyorlar.*
Ahmet Tekin Meali Gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a hamdolsun. Bunca âyet ve delillerden sonra, Rablerini inkârda ısrar edip, küfre sapanlar, hâlâ kulluk ve ibadette, Rablerine denk varlıklar icat ediyorlar.
Ahmet Varol Meali Gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah'a hamdolsun. Sonra, inkarcılar Rabblerine başkalarını denk tutuyorlar.
Ali Bulaç Meali Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı (nuru) kılan Allah'adır. (Bundan) Sonra bile inkâr edenler, Rablerine (bir takım varlıkları ve güçleri) denk tutuyorlar.
Ali Fikri Yavuz Meali Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı yapan Allah'a mahsustur. Sonra da Rablerini tanımıyanlar, ona, putları denk tutuyorlar.
Bahaeddin Sağlam Meali Bütün hamd (övgü ve sena) gökleri ve yeri şekillendirip yaratan, karanlığı ve aydınlığı var kılan O Allah’a mahsustur. (Allah kâinatı bu ikilem üzerine yarattı. İnsanları imtihana tabi tuttu. Varlığının delillerini apaçık olarak onlara gösterdi. Fakat bu imtihan sonucunda) kâfir olanlar, Rab ve sahiplerinden (Allah’tan) yüz çeviriyorlar.*
Bayraktar Bayraklı Meali Her türlü övgü, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a aittir. Bunca delilden sonra hakikati inkâr edenler, başka güçleri Rabbleri ile denk tutarlar.[113]*
Cemal Külünkoğlu Meali Her türlü övgü, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'ın hakkıdır. Buna rağmen inkârcılar, başka güçleri Rableri ile eş tutarlar!
Diyanet İşleri Meali (Eski) Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı vareden Allah'a mahsustur. Öyle iken, inkar edenler Rablerine başkalarını eşit tutuyorlar.
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur. Böyle iken inkâr edenler başka şeyleri Rablerine denk tutuyorlar.
Diyanet Vakfı Meali Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. (Bunca âyet ve delillerden) sonra kâfir olanlar (hâla putları) Rab'leri ile denk tutuyorlar.
Edip Yüksel Meali Övgü, gökleri ve yeri yaratan, karanlığı ve ışığı vareden ALLAH'a yaraşır. Buna rağmen, inkarcılar Rab'lerini başkalarıyla denk tutuyor.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Böyleyken kâfirler hâlâ Rablerine başkalarını eşit sayıyorlar.
Elmalılı Meali (Orjinal) Hamd o Allahın hakkıdır ki Gökleri ve yeri yarattı zulmetleri ve nuru yaptı, sonra da Hakkı tanımayanlar bunları kendilerini yaratana denk tutuyorlar
Hasan Basri Çantay Meali Hamd olsun — O gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden — Allaha. Kâfir olanlar (bunca âyet ve delillerin zuhurundan) sonra (bunları veya bunlardan bir kısmını) haalâ Rableriyle denk tutuyorlar.
Hayrat Neşriyat Meali Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur.(1) Sonra, inkâr edenler (hâlâ bu putları) Rablerine denk tutuyorlar!*
İlyas Yorulmaz Meali En büyük övgü, gökleri ve yeri yaratıp, sonra karanlığı ve aydınlığı var eden Allah'a aittir. Buna rağmen gerçekleri inkar edenler Rablerine ortak koşuyorlar
Kadri Çelik Meali Bütün övgüler, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. (Bunca ayet ve delillerden) Sonra küfre sapanlar rablerine (başkalarını) eşit tutuyorlar.*
Mahmut Kısa Meali Hamd; gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a aittir. Her türlü övgüye, teşekküre lâyık olan, sadece O’dur. Gerçek anlamda övülmek O’nun hakkıdır ve yalnızca O’na yaraşır. Çünkü kâinatı yoktan var eden ve gecesi-gündüzüyle, ışığı-karanlığıyla ona bu mükemmel sistemi veren O’dur. Hâl böyleyken, kâfirler, bunca hârikaları gözleriyle gördükleri hâlde, hâlâ birtakım sahte ilâhları, efendileri, önderleri Rab’lerine denk tutuyorlar. Oysa ki:*
Mehmet Türk Meali Hamd gökleri ve yeri (yoktan) yaratan, karanlıkları ve aydınlığı1 var eden Allah’a aittir. Böyleyken kâfirler, hâlâ Rablerine (başkalarını) denk tutuyorlar.*
Muhammed Esed Meali HER TÜRLÜ övgü, gökleri ve yeri yaratan, derin karanlığı ve (parlak) aydınlığı var eden Allah'a özgüdür: 1 Ama hakikati inkara şartlanmış olanlar, başka güçleri Rableri ile eş tutarlar!
Mustafa İslamoğlu Meali TÜM ÖVGÜLER gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah’a mahsustur.[1012] Buna rağmen tevhid hakikatini inkâr edenler, başkalarını Rablerine denk tutarlar.[1013]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Hamd o Allah Teâlâ'ya mahsustur ki, gökleri ve yeri yaratmış ve zulmetler ile nûru var etmiştir. Sonra kâfir olanlar, (bunları) Rablerine denk tutuyorlar.
Suat Yıldırım Meali Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'ın hakkıdır. Bir de kâfirler kalkmışlar, birtakım putları Rab'lerine eşit sayıyorlar! *
Süleyman Ateş Meali Hamdolsun o Allah'a ki, gökleri ve yeri yarattı, karanlıkları ve aydınlığı var etti. Yine de inkarcılar, Rablerine eşler tutuyorlar.
Süleymaniye Vakfı Meali Her şeyi güzel yapmak, gökleri ve yeri yaratmış, karanlıkları ve aydınlığı (nûru) oluşturmuş olan Allah’a mahsustur. Ama Rablerini[*] görmezlikten gelenler (kafirlik edenler), başkasını O’na denk sayıyorlar.*
Şaban Piriş Meali Hamd, gökleri ve yeri yaratan, karanlıkları ve aydınlığı var eden Allah'a mahsustur. Yine de kafirler Rab'lerine (başkalarını) denk tutuyorlar.
Ümit Şimşek Meali Hamd,(1) bütünüyle o Allah'a aittir ki, gökleri ve yeri yaratmış, karanlıkları ve aydınlığı var etmiştir. Yine de inkâr edenler, başkalarını Rablerine denk tutuyorlar.*
Yaşar Nuri Öztürk Meali Hamd Allah'adır! O ki gökleri ve yeri yaratmış, karanlıklara ve nura vücut vermiştir. Sonra, gerçeği örtenler bunları Rablerine denk tutuyorlar.
M. Pickthall (English) Praise be to Allah, Who hath created the heavens and the earth, and hath appointed darkness and light. Yet those who disbelieve ascribe rivals unto their Lord.
Yusuf Ali (English) Praise be Allah, Who created the heavens and the earth, and made the darkness and the light. Yet those who reject Faith hold (others) as equal,(834) with their Guardian-Lord.(835)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları