En'âm Suresi 113. Ayet


Arapça

وَلِتَصْغَى إِلَيْهِ أَفْئِدَةُ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِالآخِرَةِ وَلِيَرْضَوْهُ وَلِيَقْتَرِفُواْ مَا هُم مُّقْتَرِفُونَ


Türkçe Okunuşu

Ve li tesgâ ileyhi ef’idetullezîne lâ yu’minûne bil âhırati ve li yerdavhu ve li yakterifû mâ hum mukterifûn (mukterifûne).


Kelimeler

ve li tesgâ ve meyletsin
ileyhi ona
ef'idetu gönülleri
ellezîne ki onlar
lâ yu'minûne âmenû olmazlar (Allah'a ulaşmayı dilemezler)
bi el âhırati ahirete
ve li yerdav-hu ve ondan razı olsunlar
ve li yakterifû ve kazansınlar
mâ hum mukterifûne onların kazandıkları şey(ler)

Mealler

Abdullah-Ahmet Akgül Meali Ta ki ahirete inanmayanların (dini ve davayı bile dünyalarına araç yapanların) kalpleri ona (marazlı münafıklara) meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve saptırıcı iddia ve iftiralardan) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını (suçlarını ve sorumluluklarını) yüklenedursunlar (diye Allah C.C. bu fırsatı onlara tanır).
Abdulbaki Gölpınarlı Meali Onlar, ahirete inanmayanların gönülleri meyletsin ve hoşnut olsunlar da yapageldiklerine devam etsinler diye söylerler o sözleri.
Abdullah Parlıyan Meali Ahirete inanmayanların kalpleri o yaldızlı sözlere kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye o şeytanlar böyle yaparlar.
Ahmet Tekin Meali Âhirete, ebedî yurda iman etmeyenlerin kalpleri, akılları yaldızlı sözlere kansın, ondan hoşlansın ve işledikleri suçu, günahı işlemeye devam etsinler diye böyle vesvese vermeye devam ederler.
Ahmet Varol Meali Ahirete inanmayanların kalpleri o sözlere meyletsin, onlardan hoşnut olsunlar ve kendilerinin yaptıklarını onlar da yapsınlar diye (böyle sözler fısıldarlar).
Ali Bulaç Meali Bir de ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin de ondan (bu yaldızlı ve içi çarpık sözlerden) hoşlansınlar ve yüklenmekte olduklarını yüklenedursunlar.
Ali Fikri Yavuz Meali Bir de o yaldızlı lâfa, âhirete inanmıyanların kalbleri meyletsin, ondan hoşlansınlar ve kazanmakta oldukları günahı onlar da kazansınlar diye, öyle yaparlar.
Bahaeddin Sağlam Meali (Allah bu sözlerine izin verir ki;) Ahirete inanmayanlar ona kulak versinler, ona kansınlar ve yapmakta oldukları suçları yapmaya devam etsinler.
Bayraktar Bayraklı Meali Âhirete inanmayanların kalpleri, yaldızlı söze kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye böyle yaparlar.
Cemal Külünkoğlu Meali Bir de (şeytanlar), ahirete inanmayanların gönülleri bu yaldızlı sözlere meyletsin, onlardan hoşlansınlar ve işleyecekleri günahları işlesinler diye (bu fısıldamayı yaparlar).
Diyanet İşleri Meali (Eski) 112,113. Aldatmak için birbirlerine cazip sözler fısıldayan cin ve insan şeytanlarını her peygambere düşman yaptık. Bu şeytanlar ahirete inanmayanların kalblerinin o sözlere yönelmesi, ondan hoşnut olması ve kendilerinin işledikleri suçları işlemeleri için böyle yaparlar. Rabbin dileseydi bunu yapamazlardı, sen onları iftiraları ile başbaşa bırak;
Diyanet İşleri Meali (Yeni) Bir de (şeytanlar), ahirete inanmayanların gönülleri bu yaldızlı sözlere meyletsin, onlardan hoşlansınlar ve işleyecekleri günahları işlesinler diye (bu fısıldamayı yaparlar).
Diyanet Vakfı Meali Âhirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler diye (böyle yaparlar).
Edip Yüksel Meali Ahirete inanmıyanların kalbi ona kansın, ondan hoşlansın ve gerçekten yapmak istediklerini yapabilsinler diye. . .
Elmalılı Hamdi Yazır Meali Bir de ahirete iman etmeyenlerin kalbleri, o yaldızlı söze kansın, ondan hoşlansın ve işledikleri suçları işlemeye devam etsinler diye böyle yaparlar.
Elmalılı Meali (Orjinal) Bir de o yaldızlı lâfa Âhırete inanmıyanların gönülleri aksın ve onu hoşlansınlar ve bu ele geçirmekte oldukları varidatı elde etsinler diye öyle yaparlar
Hasan Basri Çantay Meali Bir de (bu telkıyni) âhirete inanmazların gönülleri ona ağsın, ondan hoşlansınlar, kazanmakda oldukları (günâhı) onlar ko-kazana dursunlar diye (yapar).
Hayrat Neşriyat Meali Bir de (o şeytanlar bu telkini) âhirete inanmayanların gönülleri ona (o yaldızlı sözlere) meyletsin, ondan hoşlansınlar ve onlar işleyici oldukları (günahları)nı işlesinler diye (yaparlar).(1)*
İlyas Yorulmaz Meali Ahirete inanmayanların gönülleri, kendi aralarındaki süslü sözlere meyletsinler ve tercih ettiklerine razı olsunlar ve birbirlerini istedikleri derecelere yükseltsinler.
Kadri Çelik Meali (Rabbin bunu dilemedi ki) Ahirete inanmayanların kalpleri ona (yaldızlı söze) meyletsin, ondan hoşlansın ve işledikleri suçu işlemeye devam etsinler.
Mahmut Kısa Meali Zulüm sisteminin önderleri, böyle süslü ve aldatıcı propagandalarla her çeşit kötülüğü telkin etmeye çalışırlar ki, âhirete inanmayanların kalpleri o yaldızlısözlere yavaş yavaş meyletsin, böylece ondan iyice hoşlansınlar ve güç ve serveti elinde bulunduran zâlimler, halkı kandırıp kendi saflarına çekerek öteden beri yapageldikleri o çirkin işleri yapmaya devam etsinler. O hâlde ey Müslüman! Zâlimlerin, —bu yaldızlı propagandanın bir parçası olarak— ancak Yahudi ve Hıristiyanların onaylaması şartıyla Kur’an’a inanabilecekleri iddiasına karşılık, onlara de ki:
Mehmet Türk Meali 112,113. İşte böylece Biz her Peygambere, birbirlerini aldatmak için yaldızlı sözler söyleyen insan ve cin şeytanlarını,1 düşman yaptık. Eğer Rabbin dileseydi onlar bunu yapamazlardı.2 Artık sen onları âhirete inanmayanların kalplerini o yaldızlı sözlerle kandırmak, ondan hoşlanmalarını sağlamak ve yaptıkları kötülükleri yapmaya devam ettirmek için uydurdukları iftiraları ile baş başa bırak.*
Muhammed Esed Meali Yine de, ahirete inanmayanların kalpleri O'na yönelebilsin ve O'nda tatmin bulabilsinler diye, ayrıca ulaşabilecekleri [fazilet derecesi]ne ulaşabilsinler diye,
Mustafa İslamoğlu Meali Zaten onların bundan amacı, âhirete inanmayanların gönüllerini o (yaldızlı yalanlarla) çelmektir ki, berikiler ondan hoşlansınlar ve ulaşmak için çabaladıkları kötü sonuca ulaşabilsinler.[1108]*
Ömer Nasuhi Bilmen Meali Ve o (yaldızlı) sözlerle ahirete inanmayanların gönülleri ona meyletsin ve ondan hoşlansınlar ve onlar irtikab eder olduklarını irtikab etsinler diye telkin eyler.
Suat Yıldırım Meali Bir de bu telkini, âhirete inanmayanların gönülleri ona meyletsin, derken ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçlarını işlemeye devam etsinler diye yaparlar.
Süleyman Ateş Meali Ki ahirete inanmayanların kalbleri o(nların yaldızlı sözleri)ne kansın, ondan hoşlansınlar ve onlar, işledikleri suçları işlemeğe devam etsinler.
Süleymaniye Vakfı Meali Bunun bir sebebi de Ahirete inanmayanların o sözlere gönülleri aksın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri suçlarını işlemeye devam etsinler diyedir.
Şaban Piriş Meali Ahirete inanmayanların kalpleri o sözlere kansın, ondan hoşlansınlar ve işledikleri günahları işlemeye devam etsinler.
Ümit Şimşek Meali Onlar bunu, âhirete inanmayanların gönülleri o yaldızlı sözlere meyletsin, sonra ondan hoşlansınlar ve işlemekte oldukları kötülükleri işlemeye devam etsinler diye yaparlar.
Yaşar Nuri Öztürk Meali Ki âhirete inanmayanların gönülleri ona ısınsın, ondan hoşlansınlar, elde ettikleri şeylere sahip olmaya devam etsinler.
M. Pickthall (English) That the hearts of those who believe not in the Hereafter may incline thereto, and that they may take pleasure therein, and that they may earn what they are earning.
Yusuf Ali (English) To such (deceit) let the hearts of those incline, who have no faith in the hereafter: let them delight in it, and let them earn from it what they may.(942)*

İslam Vakti Mobil Uygulamaları