Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
Hiç şüphesiz, size va’ad edilen (her şey) mutlaka gelecek (ve gerçekleşecek) tir. Ve (ey kâfirler ve zalimler) siz (Bizi asla) aciz bırakacak değilsiniz. |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
Muhakkak size vaadedilen şeyler gelecek ve siz, olacak şeylerin önüne geçemezsiniz. |
Abdullah Parlıyan Meali |
Şüphe yok ki, size vaad olunan o hesaplaşma vakti mutlaka gelecektir. Ve siz ondan kaçamayacaksınız. |
Ahmet Tekin Meali |
Size va'dedilen şey, nihaî yargı mutlaka gerçekleşecektir. Siz Allah'ın koyduğu kanunların dışına çıkarak bunun önüne geçemezsiniz, yakanızı kurtaramazsınız. |
Ahmet Varol Meali |
Size vaad edilenler mutlaka gelecektir ve siz onun önüne geçemezsiniz. |
Ali Bulaç Meali |
Hiç şüphesiz, size vadedilen mutlaka gelecektir. Ve siz (bizi) aciz bırakacak değilsiniz. |
Ali Fikri Yavuz Meali |
Size edilen vaad (kıyametin kopması gibi şeyler) muhakkak başınıza gelecektir, siz onun önüne geçemezsiniz. |
Bahaeddin Sağlam Meali |
Hiç şüphesiz vaad edildiğiniz şeyler gelecektir. Ve siz Biz’den kurtulamazsınız. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
Size vaad edilen mutlaka gelecektir. Siz bunu önleyemezsiniz. |
Cemal Külünkoğlu Meali |
Şüphe yok ki size vaat edilen o (hesaplaşma günü) mutlaka gelecektir. Siz, onu engelleyemezsiniz. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
Size vadedilen, mutlaka yerine gelecektir; siz O'nu aciz kılamazsınız. |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
Şüphesiz size va’dedilen şeyler mutlaka gelecektir.[193] Siz bunun önüne geçemezsiniz.* |
Diyanet Vakfı Meali |
Size vadedilen mutlaka gelecektir; siz bunu önleyemezsiniz. * |
Edip Yüksel Meali |
Size söz verilenler elbette yerine gelecektir ve onun önüne geçemezsiniz. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
Size vaad edilenler muhakkak gelecektir, siz, onun önüne geçemezsiniz. |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Size edilen va'd-ü vaîd muhakkak başınıza gelecektir, siz onun önüne geçemezsiniz |
Hasan Basri Çantay Meali |
Hakıykat, size (başınıza geleceği) va'd olunan şeyler elbette gelib çatacakdır. Siz, önüne geçebilecekler değilsiniz. |
Hayrat Neşriyat Meali |
Şübhesiz ki ne va'd olunuyorsanız mutlaka gelecektir ve siz (ona) mâni' olacak kimseler değilsiniz!(3)* |
İlyas Yorulmaz Meali |
Elbetteki size vaat edilen şey (hesap günü) gelecektir. Siz ona asla mani olamazsınız. |
Kadri Çelik Meali |
Size vaat edilen, mutlaka (yerine) gelecektir. Siz O'nu aciz kılıcılar değilsiniz. |
Mahmut Kısa Meali |
Hiç şüpheniz olmasın ki, size vaad edilen o Kıyâmet Günü kesinlikle gelecektir ve hiç biriniz buna engel olamayacaksınız! |
Mehmet Türk Meali |
(Ey insanlar!) Size vâdedilenler mutlaka gelecektir ve siz, bunu asla önleyemezsiniz. |
Muhammed Esed Meali |
Şüphe yok ki size vaad edilen o [hesaplaşma] mutlaka gelecektir ve siz ondan kaçamayacaksınız! |
Mustafa İslamoğlu Meali |
Kaçış yok: tehdit edildiğiniz şey mutlaka gerçekleşecektir: ve siz ona asla engel olamayacaksınız. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
Şüphe yok ki, vaad olunduğunuz şey elbette gelecektir. Ve siz onu bertaraf edebilecek değilsinizdir. |
Suat Yıldırım Meali |
Size vâd edilen şeyler mutlaka gelecektir, siz bunun önüne geçemezsiniz. |
Süleyman Ateş Meali |
Size söylenen uyarı, muhakkak gelecektir, siz onu engelleyemezsiniz. |
Süleymaniye Vakfı Meali |
Tehdit edildiğiniz şey mutlaka olacaktır. Siz önüne geçemeyeceksiniz. |
Şaban Piriş Meali |
Size yapılan vaat mutlaka gerçekleşecek ve siz onu engelleyemeyeceksiniz. |
Ümit Şimşek Meali |
Size vaad edilen mutlaka gelecektir; onun önüne geçemezsiniz. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Size vaat edilen şeyler kesinlikle meydana gelecektir. Siz engel olamazsınız. |
M. Pickthall (English) |
Lo! that which ye are promised will surely come to pass, and ye cannot escape. |
Yusuf Ali (English) |
All that hath been(956) promised unto you will come to pass: nor can ye frustrate it (in the least bit).* |