Abdullah-Ahmet Akgül Meali |
De ki: 'Ey kavmim, bütün imkânlarınızla çalışıp (elinizden geleni) yapın; şüphesiz ben de (görevimin gereğini) yapıyorum (yapacağım.) Yakın-da sonuç diyarının (ülke ve dünya iktidarının) kimin olacağını, bilip-öğreneceksiniz. Gerçekten zalimler kurtuluşa ermeyeceklerdir.’ |
Abdulbaki Gölpınarlı Meali |
De ki: Ey kavmim, siz elinizden geleni yapın, ben de yapmadayım. Yakında bilir, anlarsınız kimin sonunun hayırlı olacağını. Şüphe yok ki zalimler, muratlarına ermezler. |
Abdullah Parlıyan Meali |
De ki: “Ey inanmayan toplumum! Gücünüz içinde olan herşeyi yapın, ben de Allah yolunda görevimi yerine getirmek üzere, gayret göstereyim; ve zamanla anlayacaksınız gelecek kimindir. Şüphe yok ki, varoluş gayesine aykırı hareket edenler, asla mutluluğa erişemiyeceklerdir.” |
Ahmet Tekin Meali |
“Ey kavmim, terketmediğiniz hayat tarzınızı, iktidarınızı yaşamaya devam edin, bütün imkânlarınızla elinizden geleni yapın. Ben de bilinçli olarak görevimi yapmaya devam ediyorum. Bu hayatın, bu dünyanın sonunda kimin kazanacağını, siz de yakında öğreneceksiniz. Şu bir gerçektir ki, küfürleri, nankörlükleri, baskıları, işkenceleri sebebiyle zâlimler kurtuluşa ebedî nimetlerle mutluluğa eremez." de.* |
Ahmet Varol Meali |
De ki: "Ey kavmim! Gücünüzün elverdiğini yapın, ben de yapıyorum. Bu yurdun (dünyanın) sonunun kimin olacağını yakında bileceksiniz. Şüphe yok ki, zalimler kurtuluşa eremezler." |
Ali Bulaç Meali |
De ki: 'Ey kavmim, bütün yapabileceğinizi yapın; şüphesiz ben de yapıyorum. Bu yurdun (dünyanın) sonu, kimindir, bilip-öğreneceksiniz. Gerçekten zalimler kurtuluşa ermeyeceklerdir.' |
Ali Fikri Yavuz Meali |
(Ey Rasulüm, kavmin Kureyş'e) de ki: “- Ey kavmim! Bütün kuvvetinizle yapacağınızı yapın. Ben vazifemi yapıyorum. Artık dünya evinin sonu olan cennet, kimin olacaktır, bileceksiniz. Şüphe yok ki, zalimler kurtuluşa ermezler.” |
Bahaeddin Sağlam Meali |
De ki: “Ey kavmim! Siz kendi yerinizde yapacağınızı yapın. Ben de (kendi yerimde yapacağımı) yapıyorum. Sizler ilerde yerin, yurdun kime kalacağını öğrenirsiniz. Şüphesiz zalimler felah bulmaz. |
Bayraktar Bayraklı Meali |
De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapınız! Ben de yapacağım! Yurdun sonunun kimin lehine olduğunu yakında bileceksiniz. Gerçek şu ki, zâlimler iflâh olmazlar.” |
Cemal Külünkoğlu Meali |
De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapın, ben de elimden geleni yapacağım. Yakında kimin nihai başarıya ulaşacağını göreceksiniz!” Şu muhakkak ki, zalimler asla mutluluğa erişemezler. |
Diyanet İşleri Meali (Eski) |
De ki, "Ey milletim! Durumunuzun gerektirdiğini yapın, doğrusu ben de yapacağım. Sonucun kimin için hayırlı olacağını bileceksiniz. Zulmedenler şüphesiz kurtulamazlar." |
Diyanet İşleri Meali (Yeni) |
De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapın. Ben de (görevimi) yapacağım. Ama dünya yurdunun sonucunun kimin olacağını yakında öğreneceksiniz. Şüphesiz, zalimler kurtuluşa eremezler. |
Diyanet Vakfı Meali |
De ki: Ey kavmim! Elinizden geleni yapın! Ben de yapacağım! Yurdun (dünyanın) sonunun kimin lehine olduğunu yakında bileceksiniz. Gerçek şu ki, zalimler iflah olmazlar. |
Edip Yüksel Meali |
De ki: "Ey halkım, elinizden geleni yapın, ben de elimden geleni yapacağım. Yakında kimin nihai başarıya ulaştığını göreceksiniz!" Zalimler onmazlar. |
Elmalılı Hamdi Yazır Meali |
De ki: "Ey kavmim! Gücünüz yettiğince yapacağınızı yapın, ben de yapıyorum. Yakında (dünya) yurdunun sonunun kimin olduğunu bileceksiniz. Muhakkak zalimler kurtuluşa eremezler". |
Elmalılı Meali (Orjinal) |
Ey kavmım, de: Bütün kuvvetinizle yapın yapacağınızı ben vazifemi yapıyorum, artık yakında bileceksiniz: Dünya evinin sonu kimin olacak? Şu muhakkak ki zalimler felâh bulmazlar |
Hasan Basri Çantay Meali |
De ki: «Ey kavmim, elinizden geleni (komayın) yapın. Ben (vazifemi) hakkıyle yapanım. Artık (dünyâ) evin (in) sonu (olan cennet) kimin olacakdır, (bunu) bileceksiniz. Şu muhakkakdır ki zaalimler muradlarına ermeyecek. |
Hayrat Neşriyat Meali |
De ki: “Ey kavmim! Elinizden geleni yapın; şübhesiz ben (de vazîfemi)yapıcıyım. Artık dünyanın âkıbeti kimin lehine olacağını ileride bileceksiniz.” Şu muhakkaktır ki, zâlimler kurtuluşa ermez! |
İlyas Yorulmaz Meali |
Deki “Ey kavmim! Bulunduğunuz mekanda ne yapmak istiyorsanız yapın. Bende doğru bildiklerimi yapacağım. Sonra gelecek olan saadet yurdu kime aitmiş bileceksiniz. Elbetteki Allah, haksızlık yapanları kurtuluşa eriştirmez.” |
Kadri Çelik Meali |
De ki: “Ey kavmim! Var gücünüzle elinizden geleni yapın! Doğrusu ben de (elimden geleni) yapacağım. Bu yurdun (dünyanın) sonu kimindir, bilip öğreneceksiniz. Zulmedenler şüphesiz kurtulamazlar.” |
Mahmut Kısa Meali |
O hâlde, ey şanlı Elçi! Allah’a başkaldırma cüretini gösteren bu inkârcılara meydan okuyarak de ki: “Ey halkım, Allah’ın nurunu söndürmek için, haydi elinizden geleni yapın; ben de sizin zulmünüze karşı elimden geleni yapacağım! Bekleyin, kimlerin mutlu sona ulaştığını yakında göreceksiniz! Gerçekten zâlimler, asla kurtuluşa eremezler!
Hele şu zâlimler, nasıl kurtuluşa erebilirler ki; |
Mehmet Türk Meali |
(Ey Muhammed! Onlara): “Ey kavmim! Siz ne yaparsanız yapın; kesinlikle ben de (görevimi) yapacağım. Yakında (dünya hayatının sonunda) hayırlı sonucun kime nasip olacağını, öğreneceksiniz. Zalimler ise asla kurtuluşa eremez.” de. |
Muhammed Esed Meali |
De ki: “Ey [inanmayan] halkım! Gücünüz içinde olan her şeyi yapın [ki] ben de [Allah yolunda] gayret göstereyim; ve zamanla anlayacaksınız gelecek kimindir. 118 Şüphe yok ki zalimler asla mutluluğa erişemeyecekler!” |
Mustafa İslamoğlu Meali |
De ki: “Ey halkım! Siz kendinize yakışanı yapın! Ben de görevimi yapıyorum ve nasıl olsa zamanla anlayacaksınız kimin mutlu sona ulaşacağını!” Kesin olan şu ki, zalimler asla iflah olmayacaklar. |
Ömer Nasuhi Bilmen Meali |
De ki: «Ey kavmim! Son derece iktidarınız ile yapacağınızı yapınız, şüphe yok ki, ben de (memur olduğum vazifeyi) yapmaktayım. Artık şüphesiz yakında bileceksinizdir ki, dar-ı ahiretin güzel akibeti (kime) nâsip olacaktır! Şu muhakkak ki, zalimler felâha eremiyeceklerdir.» |
Suat Yıldırım Meali |
De ki: “Ey halkım, var gücünüzle elinizden geleni yapın. Ben vazifemi yapıyorum. Güzel âkıbetin kime ait olacağını yakında bileceksiniz. Şu muhakkak ki zalimler iflah olmazlar. [11, 121-122; 58, 21; 40, 51, 52; 21, 105; 24, 55]* |
Süleyman Ateş Meali |
De ki: "Ey kavmim, gücünüz yettiğince yapacağınızı yapın, ben de yapacağımı yapıyorum. Yakında (dünya) yurdu(nu)n sonunun kime aidolacağını bileceksiniz. Zalimler, asla onmazlar! |
Süleymaniye Vakfı Meali |
De ki “Ey Halkım! Elinizden geleni yapın; ben de yapacağım. Bu dünyanın sonunun kime yarayacağını yakında öğreneceksiniz. Şurası gerçek ki yanlış yapanlar umduklarına kavuşamayacaklardır.” |
Şaban Piriş Meali |
De ki: -Ey kavmim, yapabileceğinizi yapın. Ben de (görevimi) yapacağım. Dünya ve ahiret mükafatının kimin olduğunu öğreneceksiniz. Gerçek şu ki: Zalimler kurtuluşa eremez. |
Ümit Şimşek Meali |
De ki: Ey kavmim, siz elinizden geleni yapadurun; ben de yapıyorum. Bu dünyanın sonunun kim hakkında hayırlı olacağını siz de öğreneceksiniz. Şurası muhakkak ki, zalimler asla iflâh olmazlar. |
Yaşar Nuri Öztürk Meali |
Ey toplumum! Yapabileceğinizi yapın. Ben de yapıp ediyorum. Yakında yurdun sonunun kime ait olacağını bileceksiniz. Gerçek olan şu ki, zalimler kurtulamayacaklardır. |
M. Pickthall (English) |
Say (O Muhammad) : O my people! Work according to your power. Lo! I too am working. Thus ye will come to know for which of us will be the happy sequel. Lo! the wrong- doers will not be successful. |
Yusuf Ali (English) |
Say: "O my people! Do whatever ye cans:(957) I will do (my part): soon will ye know who it is whose end will be (best) in the Hereafter: certain it is that the wrong- doers will not prosper."* |